Farz-ı Ayn
Îmânı yâni Ehl-i sünnet îtikâdını, iyi ve kötü huyları öğrenmek farz-ı ayndır. Abdesti, guslü, namazı ve orucu ve haramları da, her müslümanın öğrenmesi farz-ı ayndır. (İmâm-ı Rabbânî)
Hermüslümanım diyen kimselerin kesin bilmeleri gereken bilgileri öğrenmesi onun üzerine farz-ı ayn dır, buna hal ilmi demir yani ilmihal dediğimiz konular.
Mesela abdest nasıl alınır, alırken neler okunur, kaç kere yıkamak gerekir, abdesti bozan şeyler, hangi sularda abdest alınır gibi, bütün bunların üzerindede temizlik gelir temzilik denincede en başta tuvalet adabı gelir nelere dikkat edilir, nasıl yapılır gibi bilgiler.
Frz-ı ayn dediğimiz zamanda sadece yukardaki sayılan bilgilerle kalmaz bir kimse bir işyeri açacağında öğrenmesi gereken bilgilerde farz-ı ayn dır nedir mesela bunlar kasaplık yapacaksa eğer kişi öncelikle kasaplık yapmanın helalliğini aeraştırmalı, hayvanın nasıl kesileceğinden tutunda o hayvanın nasıl besleneceğine kadar öğrenmesi gerekir,
Açmış işyerini kişi alkollü içkiler satıyor neden böyle bir iş yapıyorsun dedğimizde neden olmasın ekmek paramı kazanmaya çalışıyorum diyor sorulduğunda elhamdülillah müslümanım diyor ama alkollü içkinin sadece içmesi haram değildir bunun yanında içkinin taşımacılığından tutunda yetiştirmek orada çalışmak satmak içmek hepside aynı içmiş gibi haram olduğunu bilmiyor söylediğindede şok oluyor yok canım okadarda değildir deniyor eğer ki bunu kalbnede diyorsa değil diye dinden çıkacağınıda bilmiyor, d,nden çıkıldığında imanını yenileyip tövbe etmesi gerekyor. Allah (cc) kimseleri böyle durma düşmesinden korusun. amin
Neden başlarken böyle bir konudan başladım ilk önce bu konularda bilmek öğrenmek ve sormak istediğiniz sorularınızı sorun bende elimden geldiği kadar sorularınıza cevap vereyim bilmediklerimide öğrneirim bu vesile ilede szde sevaba grin benimde bilmediğim bir konuyuı öğrenmeme katkı sağladığınız için. Teşekkür eder saygılar sunarım...
11 sonuç bulundu
11 sonuç bulundu • 1 sayfadan 1. sayfa
Günaha tevbe etmekSual: Tevbe edince çok büyük de olsa günahımız affolur mu? Tekrar günah işleme ihtimalinden dolayı, tevbe etmemek daha iyi olmaz mı?
CEVAP Tevbe edenin günahları affolur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Tevbe eden kimse, hiç günah işlememiş gibi olur.) [İbni Mace] Tekrar günah işlerim korkusu ile tevbeden vazgeçmemelidir! Günahkâr bir kul, tevbe edince, Cenab-ı Hak, hem o kulunun günahlarını affeder, hem de kulu tevbe ettiği için sevinir. İki hadis-i şerif meali: (Çölde devesini kaybedip sonra bulan kimsenin sevinmesinden çok, Allahü teâlâ, kulunun tevbe etmesine sevinir.) [Buhari] (Allahü teâlâ, tevbe edenin tevbesinden dolayı, susamış kimsenin, suya kavuşmasından, çocuğu olmayanın çocuk sahibi olmasından ve bir şey kaybedenin o yitiğini bulmasından daha çok sevinir. Her kim içten ve bir daha günaha dönmemek üzere Allah’a tevbe ederse, Allahü teâlâ da onun günahlarını yazan iki meleğe, kendi organlarına ve günah işlediği yere, bütün bunlara günahlarını unutturur.) [Ebu-l-Abbas] (Allahü teâlâ, herkese unutturunca günah işlediğine şahit kalmaz.) Ne büyük lütuf ve ihsan. Biz günahımıza pişman olunca, Cenab-ı Hak seviniyor. Bir âyet-i kerime meali de şöyledir: (Ey müminler, Allah’a tevbe edin ki kurtuluşa eresiniz.) [Nur 31] Günahkârın tevbesi Sual: Bir çok çeşitli günahlar işleyen birisi, tevbe edip dua etse, günahları affolur mu? CEVAP Evet affolur. Tevbe eden, bir daha günah işlemezse, artık o hiç günah işlememiş gibi olur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Allahü teâlâ, “Kulum, elini kaldırıp dua ederse, ben onun elini boş çevirmekten hayâ ederim” buyurdu. Melekler, “Ya Rabbi, dua eden kimse, layık birisi değilse, yine mi elini boş çevirmezsin?” dediler. Allahü teâlâ, “Ben mağfiret ehliyim. Siz şahit olun ki onu da affederim” buyurur.) [Hâkim] Günahların unutturulması Sual: Tevbe ettiğimiz ve bir daha hiç yapmadığımız bir günah, ahirette yine karşımıza çıkar mı? CEVAP Hayır çıkmaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Allahü teâlâ, tevbe edenin günahlarını, yazıcı meleklerine unutturduğu gibi, kulun kendi organlarına ve dünyada bunu bilenlere de, unutturur. O kimse, Allahü teâlâya kavuşunca, artık günahı sebebiyle aleyhine şahitlik edecek kimse kalmaz.) [İbni Asakir] Affedilmeyen günah mı? Sual: Bir arkadaş, içki, kumar, faiz, zina ve livata gibi hemen her büyük günahı işlemiş. Tevbe edip, bunların hepsini bırakmış ama, Allah beni kesinlikle affetmez diyor. Allah hangi günahları affetmez? CEVAP Allahü teâlâ, tevbe edilen her günahı affeder. Affetmediği tek günah yoktur. Müşrikleri, kâfirleri bile tevbe edince affediyor. Bir hadis-i şerif şu mealdedir: (Hak teâlâ buyurdu ki: Ey Âdemoğlu, dua edip, benden af dilersen, günahların ne kadar çok, ne kadar büyük olursa olsun, hiç birine bakmadan seni affederim. Göklere ulaşacak kadar günah işlesen; ama rahmetimden ümidini kesmeyip, benden mağfiret dilersen, seni affederim.) [Tirmizi] Bir âyet-i kerime meali de şöyledir: (Ey günahı çok olan kullarım, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Allah bütün günahları affeder. O sonsuz mağfiret ve nihayetsiz merhamet sahibidir.) [Zümer 53] Günahı hatırlayınca Sual: Büyük bir günah işledik. Sonra tevbe ettik. O günahı hatırlayınca, yine istiğfar gerekir mi? CEVAP Her hatırlayışta istiğfar gerekir. Günahların birine tevbe etmek Sual: Bütün günahlarına değil de, bunlardan birine, mesela kumar oynamaya tevbe edilse, diğer günahlar geciktirilse, tevbe edilen günah affedilir mi? CEVAP Günahlar birbirine bağlı değildir. Elbette tevbe edilen ve bir daha yapılmayan günah affolur. Bu kumar olur, içki olur fark etmez. Fakat diğer günahları geciktirmek doğru değildir. Tevbe ederken, şu üç şartı gözetmeli: 1- İşlediği günaha pişman olup üzülmeli, 2- Günahtan hemen vazgeçmeli, 3- Bir daha yapmamaya karar vermelidir. Bu üç şartı yapmadan, yalnız dil ile tevbe etmek, yalancılık olur. Günahtan sonra, hemen tevbe etmek farzdır. Tevbeyi geciktirmek, bu günahı işlemekten daha büyük günahtır. Bu günah, her gün bir misli artar. Bunun için de, ayrıca tevbe etmek gerekir. (Berika) Tevbeyi geciktirmek Sual: (Tevbeyi bir saat geciktirince günahı iki kat olur) dendiği gibi, (Günah işleyince melekler üç saat yazmaz, tevbe edilmezse, o zaman yazılır) da deniyor. Buradaki incelik nedir? CEVAP Bir saat gecikince günahı artıyor ama üç saat içinde tevbe ederse, hiç günah yazılmıyor. Üç saat içinde tevbe edilmezse, günahı katlanmış olur, o katlanmış hâli ile günah yazılır demektir.
BÜYÜK GÜNÂHLARBüyük günahlardan bazıları şunlardır:
1- Haksız yere adam öldürmek. 2- Zinâ etmek. 3- Livâta etmek. 4- Şarâb ve her türlü alkollü içkileri içmek. 5- Hırsızlık etmek. 6- Uyuşturucu kullanmak. 7- Başkasının malını cebren almak. Ya’nî zorla almak. 8- Yalancı şâhidlik yapmak 9- Ramazan orucunu, özürsüz, müslümanların önünde yimek. 10- Fâiz alıp-vermek. 11- Çok yemîn etmek. 12- Anne-babasına âsî olmak, karşı gelmek. 13- Yakın, sâlih akrabayı ziyâret etmemek. 14- Muharebede, harbi terk edip düşman karşısından kaçmak. 15- Haksız yere yetîmin malını yimek. 16- Terâzisini ve ölçeğini hak üzere kullanmamak. 17- Namazı vakti girmeden önce veyâ vakti çıktıktan sonra kılmak. 18- Mü’min kardeşinin gönlünü kırmak. Kâ’beyi yıkmakdan dahâ büyük günâhdır. Allahü teâlâyı en ziyâde inciten küfrden sonra, kalb kırmak gibi büyük günâh yokdur. 19- Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” söylemediği sözü söylemek ve Ona isnâd eylemek. 20- Rüşvet almak. 21- Malın zakâtını ve öşrünü vermemek. 22- Gücü yeten kimse, günâh işleyeni görünce, men etmemek. 23- Canlı hayvanı ateşde yakmak. 24- Kur’ân-ı azîm-ûş-şânı öğrendikden sonra, okumasını unutmak. 25- Allahü azîm-ûş-şânın rahmetinden ümîdini kesmek. 26- Müslümân olsun, kâfir olsun, insanlara hıyânet etmek. Hainlik yapmak. 27- Domuz eti yemek. 28- Resûlullahın Eshâbından herhangi birisini sevmemek ve söğmek. 29- Karnı doydukdan sonra yemeğe devâm etmek. 30- Kadın, vazifesini özürsüz yapmamak. 31- Kadınlar, kocasından izinsiz ziyârete gitmek. 32- Bir nâmûslu kadına, fâhişe demek. 33- Müslümanlar arasında söz taşımak. 34- Avret mahallini başkasına göstermek. Erkeğin göbekle dizi arası, kadının, saçı, kolu, bacağı avretdir. Başkasının avret yerine bakmak da harâmdır. 35- Besmelesiz kesilen hayvanı yimek ve başkasına yidirmek. 36- Emânete hıyânet etmek. 37- Müslümânı gıybet etmek. 38- Hased etmek. 39- Allahü azîm-ûş-şâna şirk koşmak. 40- Yalan söylemek. 41- Kibrlilik, kendini üstün görmek. 42- Ölüm hastasının vârisden mal kaçırması. 43- Bahîl, çok hasîs,cimri olmak. 44- Dünyâya muhabbet etmek. 45- Allahü teâlânın azâbından korkmamak. 46- Harâm olanı, harâm i’tikâd etmemek. 47- Halâl olanı, halâl i’tikâd etmemek. 48- Falcıların falına, gaybdan haber vermesine inanmak. 49- Dîninden dönmek, mürted olmak. 50- Özrsüz, yabancı kadınına, kızına bakmak. 51- Kadınların dar elbise giymesi. 52- Erkeklerin kadın elbisesi giymesi. 53- Kabe-i şerifte günâh işlemek. 54- Vakti gelmeden ezân okumak ve namaz kılmak. 55- Kanûnlara âsî olmak, karşı gelmek. 56- Hanımının anasına sövmek. 57- Ettiği iyiliği başa kakmak. 58- İpek giymek [erkekler için]. 59- Câhillikde ısrar etmek. Ehl-i sünnet i’tikâdını, farzları, harâmları ve lüzûmlu olan her bilgiyi öğrenmemek. 60- Allahü teâlâdan ve islâmiyyetin bildirdiği ismlerden başka şey söyliyerek yemîn etmek. 61- Zaruri öğrenmesi gereken ilmden kaçınmak. 62- Câhilliğin musîbet olduğunu anlamamak. 63- Küçük günâhı tekrar işlemekde ısrar etmek. 64- Bir namaz vaktini kaçıracak zemân kadar cünüb gezmek. 65- Âdetli ve lohusa hâlinde hanımına yakın olmak. 66- Tegannî eylemek. Ahlâksız şarkıları söylemek, müzik, çalgı aletleri kullanmak. 67- İntihâr etmek, ya’nî kendini öldürmek.
İyilik yapmaya devam et ...![]() İyilik yapmaya devam et .. Karşındaki o iyiliğe layık olmasa bile, sen o iyiliğe layıksın . [Che Guevara] ![]() ![]() Kimseyi suçlamayalım.. Biz ne yaptıysak kendimiz yaptık. Çünkü küçücük bir ilgiyi aşk, iki kelime edeni kendimize dost sandık. Dylan ![]() ![]() Aklın yoksa yandın. Ya kalbin yoksa, o zaman zaten sen yoksun ki... [Mevlana/Rumi] ![]() ![]() Sahte Gülüşler Altında Sergilediğim Mutluluk Maskelerini Çıkardım. Alınmayın.. Olmadığım Gibi Görünmek Bana Göre Değilmiş. J.Christophe ![]() ![]() Olduğum gibi kim görebilir beni, Ne rengim var benim , ne nişanım . Benim de bildiğim sırlar var , diyeceksin ama , Hem o sırlarım ben , Hem o sırları saklayanım... Mevlâna Celaleddin Rûmi ![]() ![]() Bence artık kendinize gelin. Çünkü parlatıcıyla aydınlanmaz gelecek, fön çekince düzelmez hayat ve fondotenle kapanmaz yaralar. Müşfik Kenter ![]() ![]() Sevgilisi olunca tüm arkadaşlarını askıya alan kişinin asıl dramı, sevgilisinden ayrılınca başlar. ‎[W. Godlam] ![]() ![]() Masal kitaplarına benzedi artık zamane a$kları.. "Okuması çok güzel ve zevkli; ama inanması bir o kadar zor ." CEMAL SAFİ ![]() ![]() Küçükken kurduğum düşlerin hepsi gerçek olacak zannederdim .. Büyüdüm ve baktım ki ,yırtık ceplerimden düşmüş hayallerim .. ![]() ![]() Gitme! diyebilecek kadar güçlü olmalı insan. Çünkü, hiç kimse kaybettiklerini unutabilecek kadar güçlü değil.. ‎Victor Hugo ![]() ![]() Sonu belli olmayan bir yoldur hayat. önüne ne zaman, neyin çıkacağını bilemezsin. Bazen birşeyler alır götürür senden, tutamazsın...! Bazen de hayatın getirdiklerinden kaçmak istersin, ama kaçamazsın... Böyledir hayat, bir türlü anlayamazsın... Ve bir gerçek vardır: ACIYI tatmadan, MUTLULUÄžU tadamazsın.. Can YüceL ![]() ![]() Anladım ki insanlar; Susanı korkak, Görmezden geleni aptal, Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar.. Oysa ki ben istediğim kadar hayatımdalar. ... Göz yumduğum kadar dürüst Ve sustuğum kadar insanlar.. Robin Sharma ![]() ![]() Gönlüme girmene lafım yok !.. Ama malumdur ki ; Karga gül bahçesinde gezmekle bülbül olmaz. Bilesin sende...! Hz.Mevlana ![]() Mutsuzum, Çünkü herkes gibi sahte değilim ve kimse gibi rol yapmadım. Mutsuzum, Çünkü sevmediğim birine ‘a$kım’ deyip sarılmadım. YıLmaz Erdoğan ![]() ![]() Hapşurduğumda; çok yaşa, iyi yaşa yerine benimle yaşa deseydi keşke. Bende; sende gör değilde, emrin olur deseydim sessizce. Nazım Hikmet ![]() ![]() Sizi tatlı kılacak kadar mutluluğunuz olsun, güçlü kılacak kadar acınız ve sizi kullanmalarına fırsat vermeyecek kadar umudunuz. [P.Auster] Mevlana/Rumi ![]() ![]() İnsan yıkılırken bile"Lamelif" gibi devrilmeli bükülmeden.( لا ) İnsan sevdiğine atılan kurşunları "Cim" gibi alabilmeli bağrına. ( ج ) İnsan sırtına dağlar yüklendiğinde "Elif" gibi dimdik durabilmeli. ( ا ). İnsan bir ömür "Kef" gibi sevdiğini kucağında taşıyabilmeli.(Ùƒ) İnsan sevdiğine ölürken bile "Te" gibi tebessüm edebilmeli. (ت ) İnsan bir tek RABB karşısında "Mim" gibi secdeye koymalı başını( Ù… ) Kayacan ![]()
Altın Kurallar
ŞEYTANIN ZEHİRLİ OKLARINDAN HARAMA BAKMAKSORU: Kadınlara bakmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Bakmanın haram olduğunu da biliyorum. Sırf bunun için sık sık oruç tutuyorum. Oruçlu olduğum gün bile bu çirkin işi yapıyorum. Bulursam kadınların kendilerine bulamazsam resimlerine bakmaktan zevk alıyorum. Günahtan da korkuyorum. Bu çelişkili durumum için bana ne tavsiye edersiniz?
CEVAP: Bu sadece sizin sorununuz değildir. İlk zamanlardan beri insan toplumunun en köklü sorunlarından biri, erkeklerin kadınlara kadınların erkeklere alaka duymasıdır. Bu sorunun adına fitne de diyebiliriz. İnsan nevi olarak yaratılışımız buna müsaittir. İnsan, iki insanın bir araya gelmesi ile yaratılmaktadır. Bu kanunun işlemesi için de erkeğin kadına kadının erkeğe alaka duyması gerekmektedir. Bu alakanın tabii sonuçlarından biri olarak da yeni bir insan yaratılmaktadır. Biz, bu yaratılma kanununun son bölümünü değil de ilk bölümünü daha çok dikkatimizde tutuyoruz. Kısacası söz şudur ki içimiz öbür cinsiyete karşı bir alaka ile dopdoludur. Buna şehvet diyoruz. Kimse bu şehveti içinden atamaz. Atmamız da emredilmemiştir. Allah Teâlâ, içimize kendi yaratması ile yerleştirdiği şehveti atmamızı emretmemiştir. O’nun emrettiği, içimizdeki şehveti disiplin altına almamızdır. Zira bu şehvet insan için gereklidir. Tamamen atılması değil disiplin altına alınması gerekmektedir. Size tavsiyemizin birinci maddesi evliliktir. Muhakkak evlenin. Evliliğiniz de gözünüzü doyuracak niteliklere sahip bir bayanla olsun. Evleneceğiniz bayanda önce sizin göz ve beden zevkinizi tatmin etme yönünü arayın. Evlendikten sonra da eşinizin beden bakımına önem verin. Evinizin bütçesinin bir bölümü, eşinizin size karşı cazibesini koruyacağı işlere ayrılabilir. Maalesef kadınlarımız, arkadaşlarına ve akrabalarına karşı kendilerini sunma gayretlerini eşlerine karşı gösterememektedirler. Bu da onların eşlerinin gözünde erken yıpranması gibi bir sonuç getirmektedir. Hâlbuki kadının, eşine karşı sürekli taze ve sürekli yenilenen bir kıvamda olması gerekmektedir. Daha doğrusu kadın kendine bakmalıdır. Bu bakma, erkeğin göz zevkine dikkat etmekle başlamalı, erkeğin kulak zevkine kadar uzamalıdır. Böyle bir eşin bedeni, erkeğin başka bir kadın arayışının en önemli güvencesi durumundadır. Özellikle Müslüman kadınların, kıyafet ve diğer hususlarda Müslümanlığı öne sürerek ilgisiz durmaları, Müslüman aileler arasında kadından tatmin olmamış erkeklerin yaygınlaşma nedenlerindendir. Bu sorudaki konuyu Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz bir hadisinde beyan buyurmuş ve size verilmiş bu cevabı özetleyen bir yol göstermiştir. Buyuruyor ki: ‘Sizden birinizin gözüne bir kadın ilişir de o kadın da hoşuna giderse evindeki hanımına gitsin. O gördüğü kadında ne varsa evindeki hanımında da o vardır ya!’ Böyle bir konuşma esnasında, ‘hanımı yoksa?’ şeklinde bir soru iletene sevgili Peygamber aleyhisselam efendimiz bu sefer ‘göğe baksın!’ şeklinde cevap vermiştir. Buradaki ‘göğe bakmak’ ifadesinin soru sahibini daha derin anlayışlı olmaya teşvik olduğu açıktır. Yani nasıl bir Müslüman’ın hanımı olmaz? Mobilya ve ziynet debdebesi yerine nikâh kalesini kurmamızın önemi bir kere daha karşımıza çıkmaktadır. Nikâh, iffeti korumak içindir. İnsanların birbirlerinin göz zevklerini, kapitalist iştahlarını tatmin ve teşhir için değildir. Evlenmenin ve evlenmeyi aktif duruma getirmenin dışında iki hususa daha dikkat etmeniz gerekiyor. Bunların biri duadır. Allah Teâlâ’nın sizi koruması için çok dua edeceksiniz. Diğeri de tedbir olarak sizi kışkırtan mekân ve alanlardan uzak durmaya çalışacaksınız yani kendi kendinizi koruma tedbirleri alacaksınız.
Re: BÜYÜK GÜNÂHLARAllah (cc) sizlerdende razı olsun yar ve yardımcınız olsun, sizlerinde bildiği gibi hz. Ömer /r.a.) bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum buyuruyor, buradanda olsa bir kişi Allah razı olsun dese yeter sadece besmelenin ne anlama geldğini öğrense yeter sizlerde elinizden geldiği kadar yapıyorsunuz Allah (cc) yardımcımız olsun sağolasınız, selam ve dua ile...
AYET-EL KÛRSİ ! ve faziletleriayetel kürsi ile alakalı ebu hureyrenin (ra) yaşadığı olayı anlatayım size;
Allah rasulü tarafından zekta ve fitrelerin korunması için görevlendirilen abu hureyre (ra) gece malların başında beklerken hırsızlık yapmaya gelen birini yakalar adam yalvar yakar çok fakirim çoluk çocuğum var diye söleyince acıyıp bırakır hırsızı, ertesi gün Allah rasulü sorar gece gelen hırsızı neden bıraktın diye oda söyler fakir ve çoluk çocuğu onu beklediğini söyleyince acıyıp bıraktım der Allah rasulü o sana yalan söyledi yine gelecektir buyurdu, ertesi gün aynı kişi yine geldi hırsızlık için ebu hureyre onu yine yakaladı bu defa bi daha gelmeyeceğne dair söz verince yine bıraktı ertesi gün Allah rasulü sordu bu defa neden bıraktın o hırsızı dediğinde ebu hureyre (ra) durumu anlattı peygamberimiz (sav) sana yine yalan söyledi yine gelecektir buyurdu 3 gün aynı şekilde nöbet esnasında ebu hureyre (ra) yine yakaladı hırsızı bu defa bırkmayacağını söyleyen ebu hureyreye bırakması karşılığında sana çok değerli bişey öğreteyimmi der ve Bakara Suresinde Ayetelkürsi vardır, bu ayeti okuyana şeytan musallat olup da zarar veremez. Gece okuyan sabaha kadar şeytanın şerrinden emin olur. Bunu benden duymuş ol! ertesi günü efendimiz yakaladığı adamı neden bıraktığını sorunca oda anlatır durumu efendimiz (sav) o yalancı doğruyu söylemiş buyurdu, sonrada 3 gündür yakaladığı kişinin kim olduğunu sorduğunda insan süretinde ebu hureyreye görüne kişinin her yerde yalan söylediği halde kendini kurtartma adına ona doğruyu söylediğini buyurdu, Ayetelkürsi gerçekten de itimat ederek okuyanı koruyucu ve kollayıcıdır... -Geceleyin inmiş olan bu Ayet-i Kerimeyi, Efendimiz (SAV), Zeyd'i (RA) çağırarak yazdırmıştır. -Ayet-el Kûrsi indiğinde, dünyadaki bütün putlar ve krallar yere düşmüş ve başlarındaki taçları yuvarlanmıştır. -Şeytanlar birbirleriyle çarpışarak kaçıp, iblis'in yanına toplanmışlar ve ona bu karışıklığı haber vermişlerdir. -Peygamber Efendimiz'in(SAV) Ayet-el Kûrsi'de bulunan "Yâ Hayyu - Yâ Kayyumu", "Hayy ve Kayyum olan ALLAH'ım Senin Rahmetinle yardım istiyorum" buyurarak (üzüntü ve keder anında) ettiği duadır. İsm-i Azâm olduğu da rivayet edilmekle beraber, Ariflerin Sultanı Beyazıd-ı Bistami (RA) "Bu ismin belli bir tarifi yoktur, lâkin sen kalbini herşeyden boşaltıp, onu ALLAH'ın C.C. Vahdaniyyetine teslim ederek istediğin İsimle zikret" buyurmaktadır. -Yatmadan okuyana ALLAH'u Teâlâ tarafından bir koruma verilir, sabaha kadar hiçbir şeytan yaklaşamaz. -Cin musallat olan çocuğa 18 kere Ayet-el Kûrsi okunursa BİİZNİLLAH şifa bulur. -Yemeğe okunursa yemek bereketlenir. -Devamlı okunursa unutkanlığı giderdiğini Hz Ali (K.V.) buyurmuştur. -Evden çıkarken okuyan her işinde muvaffak olur ve hayırlı işleri başarır. -Evine gelince okursan iki Ayet-el Kûrsi arasındaki işlerin hayırlı olur ve fakirliğin önlenir. -Bir kimse evinden çıkarken Ayet-el Kûrsi'yi okursa, Hakk Teâlâ yetmiş Meleğe emreder, o kimse evine gelinceye kadar ona dua ile istiğfar ederler. Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bişey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd. Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm. 255. Allah... O'ndan başka İlah yoktur. Diridir, Kaimdir. O'nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. İzni olmaksızın O'nun Katında şefaatte bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. (Onlar ise) Dilediği kadarının dışında, O'nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır. Onların korunması O'na güç gelmez. O, pek Yücedir, pek büyüktür. (Bakara Suresi 255. Ayettir) sesli dinlemek isteyenler bu linkten ulaşabilirler http://www.youtube.com/watch?v=IHlTiQ9kBV8&feature=related
Re: Asri_ Saadet e yardim LütfenMerhabalar ben daha önce aynı durumla karşılaştım aynısıydı o kadar uğraştık en sonunda adminlerden yapacak bişey yok dediler biz yapmadık diyorlar nasıl olduğunuda anlayamadılar siz aynı nikinizle yeniden üye olun bende (kayacan42) yeniden aldım yeniden üye oyun lobilerindeki özelliklerde aynen geri geldi, yapılacak tek şey (Asri_ Saadet) i yeni kayıt olur gibi baştan yapın olacaktır...
Re: HOCAMIZA SORMAK ISTEDIKLERIMIZAllah (cc) razı olsun çok güzel paylaşım ellerinizesağlık,
Latife yapmak, neşeli olmak iyidir Hz Nuayman İbn-i Amr radıyallahu anh çok şakacı briydi bazan ağır şakaları olurmuş Allah rasulü (sav) yaptığı şakalar bazan tebessüm edermiş dikkat edelim sadece tebessüm edermiş Allah rasulu (sav) azı dişleri görünecek şekilde gülmesi hiç görülmemiştir yine peygamber efendimiz (sav) buyuruyorki benim bildiklerimi bilseydiniz çok ağlar az gülerdiniz buyuruyor her şeyi dozunda yaşamak çok önemllidir fıkra anlatırken yalan yanlış şeyler anlatarak olmaış şeyleri olmuş gibi göstermek mekruhtur. Küfre düşürücü ifade kullananın imanı gider de haberi olmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Öyle bir zaman gelir ki, kişinin imanı gider de haberi olmaz. Halbuki ondan, gömleğin çıktığı gibi, iman çıkmış olur.) [Deylemi] Bir kimse, şakadan veya rol gereği, iki şahit yanında evlense, gerçekten evlenmiş olur. Yine bir kimse, şaka ile, alay olsun diye veya hanımını korkutmak niyetiyle (seni boşadım) dese, hanımı gerçekten boş olur. (Çok gülen hafife alınır. Şakası çok olanın da vakarı gider.) [İ. Asakir] Bilmeden yaptığımız onca şaka ve konuşmalardan lafın nereye gideceğini düşünmeden karşımızdaki kişlere eşimize fevkalade zarar vereceğininde düşünerek yerli yerinde ve dozunda yapmak çok önemlidir. Her gün bolca tevbe istiğfar etmeliyiz bilmeden yapılan şeyler için Allah (cc) hepimizin yar ve yardımcısı olsun amin...
SanalKahve © Copyright 2007 - 2014 Tüm Hakları Saklıdır.
|