28 sonuç bulundu

Geri dön

Re: Vaktiyle bir bilge hoca,

Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini bileni anlar ve onun değeri bilenin yanında kıymetlidir."

Her insanın hayatında varlığını ve değerini bilen, hisseden, fark eden kuyumcular mutlaka vardır.

Mesele kuyumcuyu bulmaktadır...


adaşım yüreğine sağlık....
Tutku
Sal May 01, 2012 5:22 pm
 
Foruma git
Konuya git

Yeşil Evren 101 Turnuvaları..

Arkadaşlar her hafta Çarşamba günü saat 14.00 te Cumartesi ve Pazartesi akşamı 21.00 puan ödüllü turnuvalarımız devam etmektedir.Geleneksel hale getirdiğimiz turnuvada, turnuva heyecanı yaşamak isteyen tüm oyuncu arkadaşlarımız davetlidir..
Tutku
Pts May 21, 2012 9:31 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: mübarek 3 aylar

Kutlu olsun Tüm İslam Alemine huzur versin...Teşekkürler..Yüreğine sağlık
Tutku
Pts May 21, 2012 10:05 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: mübarek 3 aylar

Mübarek ÜÇ AYLARIN tüm ülkemize huzur bolluk bereket getirmesi dileğiyle kutlu olsun.
efe_19
Pts May 21, 2012 11:50 pm
 
Foruma git
Konuya git

Üstad Necip Fazıl Kısakürek

Kendisini bundan 29 sene evvel yine bir bahar günü(25 Mayıs 1983)yüzbinleri bulan sevenlerinin ellerinin ucunda ebediyete uğurlamıştık. O
''Son gün olmasın dostum;çelengim,top arabam.Alıp götürsün beni tam dört inanmış adam;demişti ama;o ''dört''sayısı bir ömür boyu verilen çileli mücadelenin sonunda milyonlara baliğ oluyordu..
O iç ve dış kahpe düşmanların tertipleyip tatbik mevkine koyduğu;...1960 lara gelindiğinde Türkiye'da ALLAH diyen kalmayacaktır! şeklindeki tarihin en karanlık,en şen'i ve en kirli oyununa,cemiyet planında bir elin parmaklarını geçmeyen sayıdaki mücahitlerle birlikte karşı koyan ve o amansız ve emsalsiz mücadeleyi veren yegane kişiydi.
Fatih Cami'nin musalla taşına konan bu adam;ardında saf tutan kendi ruh ikliminden beslenen ve bağlı olduğu manevi hançeresinden nefeslenen;Allah ve Peygamber sevdalısı milyonlarca gençlerle tarihe not düşüyor ve en zirveye diktiği burcun tepesinden adeta şöyle haykırıyordu:
''...Kafirler istemese de; Allahcc nurunu elbette ve muhakkak tamamlayacaktır!''
Mekanı cennet olsun..

ELLERİME UZANAN DUDAKLARI TEPEYİM
ALLAH DİYEN GEL SENİ AYAĞINDAN ÖPEYİM.
Sırma renginde pislik dünyanın süsü püsü Bende tek aziz eşya annemin baş örtüsü ! ****> N.F.K

Gençliğe güvenip de vakit çok erken derken; Belki elveda diyemessin giderken ! ****> N.F.K. ****<

Edeb; hududa riayet etmek demektir. En büyük edeb; ilahi hududu muhafaza etmektir! ****> N.F.K.

Allah dostu odur ki nefsine tek pay biçmez; Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez! ****> N.F.K.

Camiler serbest ama bütün yolları yasak ; Onlar meydana hakim bizse camide tutsak ! ****> N.F.K.

Ne İran’ı örnek bil ne Libya’yı ne Fas’ı ! Gereken petrol değil gerçek İslam kafası ! ****> N.F.K.
•Her ağızdan, her telde faillik mırıltısı, sonunda tek bir şarkı, tabutun
gıcırtısı.

•Hep nefs çıkar karşıma, ölüp ölüp dirilsem: İnsandan kaçmak kolay;
kendimden kaçabilsem...
•Sabrın sonu selâmet,
Sabır hayra alâmet.
Belâ sana kahretsin;
Sen belâya selâm et!

•Su geceni durdursam, çekip de eteğinden;
Soruversem: Haberin var mi öleceğinden?

•Ne hasta bekler sabahı
ne taze ölüyü mezar
ne de şeytan bir günahı
seni beklediğim kadar.

•göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten,
affet senden habersiz aldığım her nefesten...
•Bu dünya bir kuyu havasız çömlek
Daralıyorum!
Kelime manayı boğan bir gömlek
Paralıyorum!
ALLAH ismi varken lügat ne demek
Karalıyorum!
Kapımı,buyursun diye o melek
Aralıyorum! !

•Gaiblerde bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde...

•Şu gaflet yüklü insana bak: Kendinden varlık cakasında.
Ve aşksız yobaz... İşi gücü, namazla cennet takasında.
Tam dört asırdır Müslümanlık, Cansız etiket markasında...

•Zor, onu beyni kanayan soylu kafalara sor,
Ölüm zorların zoru, yaşamak ondan da zor....

•Bıçak soksan gölgeme, sıcacık kanım damlar.
Gir de bir bak ülkeme, başsız başsız adamlar.
Ağlayın su yükselsin! Belki kurtulur gemi,
Anne, seccaden gelsin: bize dua et emi!!!

•Ölenler yeniden doğarmış; gerçek!
Tabut değildir bu, bir tahta kundak.
Bu ağır hediye kime gidecek,
Çakılır çakılmaz üstüne kapak?

•Onu beyni kanayan soylu kafalara sor
Ölüm zorların zoruu yaşamak ondan da zor
Tutku
Per May 24, 2012 8:03 pm
 
Foruma git
Konuya git

Bu gece Regaip Kandili

Regaip Kandili,bitmek tükenmek bilmeyen arzu ve isteklerimizin,bizi esir alan aşırı tutkularımızın muhasebesini yapmamız için Rabbimizin her yıl bize lütfettiği mübarek bir gecedir.
Bütün müslümanların Regaip kandili'ni tebrik eder;İslam Alemi için hayırlara vesile olmasını Rabbimizden niyaz ederiz..
Tutku
Per May 24, 2012 10:26 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: müslüman akıllıdır

Yüreğine sağlık Misbah..
Tutku
Cum May 25, 2012 8:14 am
 
Foruma git
Konuya git

Yesil Evren 101 turnuvaları...

Arkadaşlar geleneksel hale getirdiğimiz Pazartesi ve Cumartesi akşamları saat 21 de Çarşamba günü saat 14 te yapmış olduğumuz turnuvalara tüm arkadaşlarımız davetlidirler.Turnuva saatlerinda salonda olmanız yeterlidir.Katılım yapacak arkadaşlarıma bol şans diliyorum..
Tutku
Cmt May 26, 2012 5:15 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: akıllı insan.2

Erkin paylaşımını okurken aklıma büyüklerimizin söylediği söz geldi.' Kıl'dan ince Kılıç'tan keskin ''

Yeterki yaşamak iste ne büyük kolaylıkları var dimi..

Yüreğine sağlık..Bu yönlerini hatırlattığın için..
Tutku
Cmt May 26, 2012 9:36 am
 
Foruma git
Konuya git

GENÇLERİMİZE

Talha ibn Ubeydullah (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sav) buyurdular ki; “Allah ibadete düşkün gençle, meleklere karşı iftihar ederek şöyle buyurur “Kuluma bakın, benim rızam için nefsani isteklerini terk etmiştir”.
(Müsnedül Firdevs, Deylemi)
Ebru____
Pzr May 27, 2012 11:01 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: neden akıllı insan

Yüreğine sağlık Misbah..
Tutku
Sal May 29, 2012 11:27 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: istanbulun fethi tüm islam alemine mübarek olsun

Kaynak: Prof. Osman Özsoy, 1 Haziran 2009 tarihinde Haber7.con internet sitesinde yayınlamıştır.
Kuşatma altındaki Bizans'a yiyecek ve yardım getiren 3 Ceneviz ve 1 Bizans nakliye gemisi Zeytinburnu açıklarında Osmanlı donanmasını atlatarak Haliç'e geçmeye muvaffak olur. İşte Fatih'e ait atını denize sürerken tasvir edilen o müthiş tablo o an cereyan eder. Öfkelenen Fatih, atını denize sürer. Bu başarısızlık Osmanlı ordusunun moralini sıfırlar. Bizans ümitlenir. Üstelik Avrupa'dan gelecek Haçlı yardımları konusunda da ümitlerini ve dayanma güçlerini artırır. Osmanlı devlet erkanının büyük bölümü zaten kuşatmanın kaldırılmasından yanadır. İstanbul fethedilirse Fatih'in artacak itibarı yanında kendilerinin etkisizleşeceği endişesi yaşayan üst düzey devlet erkanının sayısı azımsanamayacak kadar çoktur. Bu olay üzerine sesleri daha da gür çıkar. Orduyu da yanlarına çekmek üzeredirler. Homurdanmalar iyice artar. Bu olayın hemen ardından aynı gün içinde Akşemsettin'in mektubu ulaşır Fatih'e... Mektubun aslı Topkapı Sarayı Arşivinde muhafaza edilmektedir.


...Bu hadise, gemi ehlinden oldu. Kalbime büyük bir kırıklık ve üzüntü getirdi. Bir fırsat görünüyordu. Fakat bu hadise o fırsatı ortadan kaldırdı. Yeni gelişmeler oldu.

Birincisi, kafirler rahatladı, sevince boğuldu, moral buldu.

İkincisi, sizin görüşünüzün eksik, hükmünüzün ve kararlarınızın isabetsiz, sözünüzün tesirsiz olduğu görüşü kuvvet kazandı.

Üçüncüsü, dualarımızın kabul olmadığı, müjdemizin geçersiz olduğu ifade edilir oldu. Bu bakımdan bu hadise, bunun gibi pek çok mahzurlar doğurdu.

Şimdi yumuşaklık ve merhamet gerekmez. Bu hususta kusuru görülenler, fethe muhalif olanlar tespit edilip, bunlar görevden azil dahil gereken en şiddetli ceza ile cezalandırılmalıdır. Eğer bunlar yapılmazsa, kaleye yeni bir hucuma kalkışıldığında, hendeklerin doldurulmasına karar verildiğinde gevşeklik gösterilecektir. Bilirsiniz, bunlar yasaktan (zordan) anlayan Müslümandır. Allah için canını, başını ortaya koyan azdır. Meğer bir ganimet göreler, canlarını dünya için ateşe atarlar.

Şimdi sizin yapmanız gereken, bütün gücünüzle, fiilen, emirle, hükümlerinize, sözünüzle işe sarılmanız, gayret göstermenizdir.

Bu tür görevler, gerektiğinde merhameti ve yumuşaklığı az, şiddet kullanabilecek zora başvurulabilecek kimselere verilebilmelidir. Bu, hem geçmişteki uygulamalara, hem de dine uygundur.

Allah şöyle buyuruyor: "Ey şanlı Peygamber! Kafirlerle, münafıklarla sonuna kadar savaş ve onlara karşı sert ol. Yumuşak davranma. Onların varacakları yer, cehennemdir ki, orası varılacak ne kötü yerdir."

Bir acayip hal oldu. Üzgün bir halde otururken, Sâdâtın büyüğü, Cafer-i Sadık'ın işareti üzerine Kur'an-ı Kerim üzerinde mütalaada bulunurken şu ayete rastladım: "Allah münafıklara ve kafirlere ve ebedi olarak cehennem ateşini vaad etti. O, onlara yeter. Allah onları rahmetinin sahasından uzaklaştırdı. Onlar için devamlı azap vardır."

Bu ayete göre, bu işte gayret sarf etmeyenler de, senin emrine uymayanlar da Müslüman değildir. Bunlar, münafık hükmünde olup, kafirlerle cehennemde beraber olacaklardır.

İşlerini daha sıkı tutmandan ve sert davranmadan başka çare olmadığı anlaşıldı. Sonuçta Allah'ın yardımıyla biz buradan utanan ve gücenen değil, ferahlayan mansur (yardım edilen) ve muzaffer olarak dönen oluruz. İmdi, "Kul tedbiri alır, takdiri Allah'a bırakır." hükmü her zaman geçerlidir. Neticede başarı Allah'tandır. Ama elden gelen bütün gayret sarf edilmelidir. Allah Rasülü ve ashabının sünneti de budur.

Hüzünlü bir halde iken biraz Kur'an okuyup yattığımda, bir takım lütuflara ve müjdelere mazhar oldum ve teselli buldum.

Bu söylediklerim sana boş söz gibi gelmesin. Gereğini yapasın. Söylediklerim tamamen sizi sevdiğimizdendir.
Akşemsettin.

Yaptığı fetihle bir çağı kapatıp, bir çağı açan Fatih, hayatı boyunca yaptıklarıyla, icraatlarıyla, Cihan Devleti Osmanlıya yön vermiştir. Bir insanın yetişme çağına gelip, çok önemli olaylarda rol alması kendiliğinden olmaz elbette. İnsanın bu başarısında, yetişmesinde, en büyük pay hocalarınındır mutlaka. Fatih Sultan Mehmet’in büyük bir devlet adamı olmasında da durum böyledir. Fatih, İstanbul’u fethedip, surlardan içeriye girdiğinde hemen yanında çok büyük değer verdiği hocası Akşemsettin Hazretleri yer alıyordu..
Tutku
Per May 31, 2012 9:34 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: akıllı insan 3

Erkin yüreğine sağlık..İlk uygulayan ben olacam.
Tutku
Pts May 28, 2012 4:42 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: HADİS,İ ŞERİF

Ebrym ne güzel bir paylaşım..Yüreğine sağlık..
Tutku
Pzr Haz 03, 2012 12:53 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: mevlam herkese böyle ölüm nasip eder inşallah.

aminnnn cümlemize böle ölüm nasip etsin rabbim inş emeğine sağlık erkin süper bir paylaşım..
Ebru____
Pts Haz 04, 2012 5:46 pm
 
Foruma git
Konuya git

YIRTIK ÇORAP İBRETLİK OKUYALIM İNŞ

Zengin bir adam ve üç oğlu varmış.

Birgün baba oğullarına der ki;

Evlatlarım ben ölürsem eğer sizden isteğim benim sandıkta duran o yırtık çorabı giydirin ve o şekilde gömün der.

Çocukları hemen söze girer Allah gecinden versin baba ama olmaz biz çok zenginiz yırtık çorabı sana giydiremeyiz.

Gerekirse altın tozundan gerekirse hint kumaşından çorap yaptırır onu giydiririz.

Baba ısrarlıdır illaki o yırtık çorap diye.

Baba devam eder çorabı mutlaka giydirin ve bizim avukattan mal paylaşımıyla ilgili zarfı alın der.

Günün birinde baba ölür.

Çocukları vasiyeti yerine getirmek ister ama imam karşı çıkar.

Hayır dinimiz gereği ölen insanı çırılçıplak ve kefene sararak defnedilmelidir der.

Çocuklar ısrar etsede imam giydirmez, baba defnedilir .

Çocuklar babasının vasiyetini yerine getiremediğinden üzgündür.

Ama yapacak bişeyde yoktur.

Avukata giderler ve babalarının bıraktığı zarfı alırlar ve okurlar.

Zarfta aynen şunlar yazıyordu:

Gördünüz mü evlatlarım bir yırtık çorabı bile götüremedim öbür dünyaya.

Bu dünyada mal mülk hepsi boş unutmayın.
Ebru____
Per Haz 07, 2012 10:37 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: birazda GÜLELİM.))))

harıkaydı cok tskler
yasamatesi
Pzr Haz 10, 2012 3:38 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: birazda GÜLELİM.))))

Yüreğine sağlık:)))
yesilevren
Pzr Haz 10, 2012 3:12 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: birazda GÜLELİM.))))

evet birazda gülmek lazım emeğine sağlık ustam..
Ebru____
Cmt Haz 09, 2012 10:28 pm
 
Foruma git
Konuya git

2 Temmuz 1993 Unutmadık...

UnutMADIMAKlımda“Aç parantez: Rakamlar önemli, sayılar da. Ne de olsa hayatın matematiği var. Rakamlar ve sayılardan oluşan hesaplar, insanı bazen vezir eder bazen de rezil. 2 Temmuz 1993’te, Sivas’ta, Madımak Oteli’nde kaç aydın öldü? Açın bakın, her yazı ve yorumda farklı sayı çıkar karşınıza. 33’le başlar, 35’e çıkar, 37’de son bulur. Şimdi şunu bir kenara not edelim: 33 derseniz doğru söylersiniz; 35, yürek burkar, çünkü öldürülen aydınlarla beraber iki de otel görevlisi hayatını kaybetti. Ama 37 derseniz işte o zaman yaranın kanaması artar; alevler, dumanlar ve çığlıklar güçlenir: 37, öldürülen aydınlara eklenen iki otel görevlisine, cinayeti işleyen güruhtan, kendi yangınında boğulan iki kişiyi de katmak demek. Dikkatli konuşmak gerek, sayılar önemli. Kapa parantez (…) Bir şey daha var, bazen ölüler dirileri gömüyor, dirilerden daha canlı halde, çok daha iyi görüyor, görünüyor ve nefes alıp veriyor. Unutulmadan yaşıyor, tıpkı Madımak’ta yakılan aydınlar gibi.O zaman gelin ufaktan kendimizi sınayalım: Tüm bu yaşananlara, Temmuz sıcağındaki yakıp yıkma eylemine; o öldürüme tepki gösteriyorsanız ve bunu içiniz kaldırmıyorsa korkmayın, hâlâ insansınız.”
 

 
Ece-_
Cum Tem 04, 2014 12:12 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: 2 Temmuz 1993 Unutmadık...

Bir gömlekte can cana değdi
Yek vucut idiler
Ateşe karıştı ten
Kül dile geldi



Biz yanarsak ne olur dedi 
Yaşayanlar ardımızdan şiir yazarlar dedi


Vardılar Pir Sultan makamına
Ateşe sema döndüler


Unutma
Unutturma


Anıları önünde
Saygı ile eğiliyorum


Ece-_
Cum Tem 04, 2014 12:20 pm
 
Foruma git
Konuya git
cron