Bir yüreğe sadece bir dost sığar
Bir yüreğe sadece bir dost sığar.
Çünkü o yürek zaten onundur.
Amma velakin dost diye gelenlerin post olduğunu anlamak için zaman en güzel ışıktır.
Maskeler düşer, iltifatın arkasındaki niyet kendini belli eder. Mevlana'nın etrafında hocam, üstadım, ağbim gibi dolanan çoktu. Mevlana biliyordu ki bu sözleri söyleyenler ya prestij, ya çıkar beklentili gölgelerdi.
O hiç sönmeyen bir ışık derdindeydi.
Öyle bir ışık ki cılız yellerde titremeyecek, aydınlattığı kadar aydınlanacak.
Yüreğe naz cilve yapmayacak. Kahır nedir bilmeyecek. Seni sen olduğun gibi görecek.
Işık Şems'ti. Dost Şems'ti. İyi gün de güler yüz kötü günlerde ortalıktan uzaklaşan, emanete ihmallik etmeyen bir dosttu.
Beklentisiz. Çıkarsız.
Sevgisini hürmeti ile, hürmetini muhabbeti ile süslemiş bir dosttu Şems. Mevlana'nın kendisini dostuna anlatması gerekmiyordu. O daha bir şeyi aklına getirmeden dost aşkına getirendi.
Kur'an'ın ifadesi ile" İnsana bir nimet gelirse kendinden bilir , bir aksilik olur kötülükle karşılaşırsa bana ihanet edildi" diye düşünmeyendi dost. Dost yaranma derdinde değildir, dost yama değildir ki sökülsün tel tel. Dost yanına değil yarana gelendi. Mevlana için Şems dostluğun doğudan doğan güneşiydi.
Şimdi gölgeler ve sisler arasında kalan sizler söyler misiniz var mıdır Şems misali dostunuz? Mevlana misali yüreğiniz?
Kalp
10 sonuç bulundu
10 sonuç bulundu • 1 sayfadan 1. sayfa
Re: Bir yüreğe sadece bir dost sığar...Bırakıp gitmeler, terkedilmeler, yalnızlık.. Bunları birçok defa yaşadım.. Tekrar tekrar hata yaptım belkide.. Sevmemem gerekenleri sevdim.. Değer vermemem gerekenlere haketmedikleri kadar çok değer verdim.. Sahte ... insanlar sahte gülümsemeler oldu hep hayatımda.. Kimseye güvenemedim uzunca bir süre.. Sabahları gülerek uyanamadım geceleri uyuyamadım. Gözyaşıysa tüm bu yaşananların yanında hediyeydi.. Yok artık eski ben Geride kalanlarda değil aklım yada bırakıp gidenlerde. Geçmiş çoktan geçti ! Kızmıyorum artık kimseye... Bir suçlu aramıyorum her defasında.. Ve artık anlatmıyorum öyle herşeyimi herkese.. Kimseyide dinlemiyorum yetiyorum kendi kendime.. Çok değiştim demiyorum ama çok şey değişti bende... Meltem'im canım yüreğine sağlık katkın için....
Re: Her İnsan biraz Yalnızdır..Yalnızım
Yalnızım. Issız bir ada gibi... Kalbim sevgisizlikten dağ... Ne içimde yaşayanlar var. Ne de etrafımda benim gibi yalnızlar. Yalnızım. Deniz ortasında kalmış bir sal gibi... Bir oraya,bir buraya savruluyorum. Ne elimden tutup çıkaranlar var. Ne de etrafımda benim gibi savrulanlar. Yalnızım. Eşi kaybolmuş bir ayakkabı gibi... Kuytu köşelerde küfleniyorum. Ne beni yakabilecek cesur bir el var. Ne de bana eş olacak insanlar. Yalnızım. Bir sürü apartmanın arasında sıkışmış köhne bir ev gibi... İçimi örümcek ağları sarmış. Ne benim için içi burkulanlar var. Ne de burukluğumu umursayanlar. Yalnızım. Yapayalnız... Herkes evine çekilmiş. Perdelerini çekmiş. Sokakta bile hep kendine bakıyor. Ne vefa kalmış,ne merhamet var. Anladım ki, hep yalnızlığa mahküm kalacak,yalnızlar. Emeğine sağlık ustamm
Yasamı ıskalamayalım... Allah'ın bize bağışladığı bu güzelim dünya için bişeyler yapalım...Yaşamı ıskalamayalım..
Çok zaman önceydi.O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.Bir daha hiç olmıyacakmış gibi dolu ve anlamlı.Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.Bir parçasına dün dedi,diğer parçasına bugün.öteki parçasınada yarın.Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.Dünü düşünüp pişman oldu,yarını düşünüp telaşlandı;Ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.Farkında olmadan rezil etti bu gününü. Oysa yarın,bu güne ne diyor,dünde bu gün için yarın diyordu.Bir türlü beceremedi.Bir eliyle yarına,diğer eliyle düne yapıştı.Bu günü eline yüzüne bulaştırdı..Mutsuz oldu insan.Ve ne gariptirki yarının telaşıda dünün pişmanlığınıda hep bu gün yaşadı,ama bugünü hiç yaşayamadı.Ne yarın ne de dün! Mutlu günlere..
Re: Yasamı ıskalamayalım...BAKİLER SEVGİLER ADINA NİCE DİLEKLER VARDIR.ÖLÜMÜ BİLE AYIRIR SAYMAYAN GÖNÜLLER VARDIR MESAFELER ARAYA SET ÇEKMİŞSE NE ÇIKAR DUALARDA BİRLEŞEN GÖNÜLLER VARDIR HAYIRLI KANDİLLER ..ÖLÜMMM VAR UNUTMAYALIM BİŞELERİ YAPARKEN BİRAZ DAHA FAZLA DÜŞÜNÜN
ölümsüz Kırmızı Güllerölümsüz Kırmızı Güller ölümsüz Kırmızı Güller Kan rengi, kıpkırmızı güllere bayılırdı. Zaten onlarla adaştı da. Rose... Gül... Kocasının sevgili Rose'u... Her yıl Sevgililer Günü'nü kapının önünde bulduğu enfes fiyonklarla süslü kucak dolusu kırmızı güllerle kutlardı. Hiç aksamadan. Hatta, eşini kaybettiği yıl dahi kapısı çalınmış, gülleri kucağına bırakılmıştı.. Tıpkı geçmişte olduğu gibi, küçük bir kartla birlikte.. Her yıl güllere iliştirdiği karta aynı cümleleri yazardı: "Seni, geçen sene bugünkünden, daha çok seviyorum..." Birden, bunların son gülleri olduğunu düşündü.. Önceden ısmarlanmış olmalıydı.. Öleceğini nasıl bilebilirdi?.. Zaten her seyi önceden planlamayı ve yapmayı severdi, yumurta kapıya gelmeden...Gülleri özenle içeri taşıdı.. saplarını kesti, vazoya yerleştirdi.. Vazoyu da konsolun üzerine, eşinin kendisine gülümseyen fotoğrafının yanına koydu. Orada kocasının koltuğunda oturup saatlerce güller ve fotoğrafı seyretti sessizce.. Bitmek bilmeyen bir yıl geçti.. Yapayalnız ve hüzün dolu bir yıl.. Sonra bir sabah kapı çalındı.. Tıpkı eski günlerde olduğu gibi.. Kırmızı gülleri, üzerinde küçük kartıyla birlikte eşikteydi.. Sevgililer Günü'nü kutluyordu. Gülleri içeri aldı. Şaşkınlık içinde doğru telefona gitti. Çiçekçi dükkanını aradı... Onu bu kadar üzmeye kimin hakkı vardı? "Biliyorum" dedi, çiçekçi.. " Eşinizi geçen yıl kaybettiniz.. Telefon edeceğinizi de biliyordum.. Bugün size yolladığım gülleri çok önceden ısmarlamış, parasını da ödemisti.. Hep öyle yapardı zaten, hiç şansa bırakmazdı. Dosyamda talimat var. Bu çiçekleri size her yıl yollayacağım. Bir de özel kart vardı, kendi el yazısıyla. Bilmeniz gerek diye düşünüyorum.. Ölümünden sonra çiçeklere iliştirmemi istediği kart..."Rose hıçkırıklar arasında teşekkür ederek telefonu kapattı. Parmakları titreyerek zarfı açtı.. " Merhaba gülüm" diye başlıyordu, kart.. " Bir yıldır ayrıyız. Umarım senin için çok zor olmamıştır. Yalnızlığını ve acılarını hissedebiliyorum. Giden sen, kalan ben olsaydım neler çekerdim kimbilir? Sevgi paylaşıldığında yaşamın tadına doyum olmuyor. Seni kelimelerle anlatılmayacak kadar çok sevdim. Harika bir eştin, sevgilim benim... Sadece bir yıldır ayrıyız. Kendini bırakma. Ağlarken bile mutlu olmanı istiyorum. Onun için bundan sonraki yıllarda güller hep kapımızda olacak. Onları kucağına aldığında paylaştığımız mutluluğu ve kutsandığımızı düşün. Seni hep sevdim.. Her zaman da seveceğim. Ama yaşamalısın. Devam etmelisin... Lütfen.. Mutluluğu yeniden yakalamaya çalış. Kolay değil, biliyorum ama bir yolunu bulacağına eminim.... Güller, senin kapıyı açmadığın güne dek gelmeye devam edecek. O gün çiçekçi beş ayrı zamanda gelip kapıyı çalacak, eve dönüp dönmediğini kontrol edecek. Beşinciden sonra emin olarak gülleri ona verdiğim yeni adrese getirip seninle yeniden ve ebediyyen kavuştuğumuz yere bırakacak.. "SENİ SEVİYORUM GÜLÜM..."
Gönül Buğday tanesine benziyor..Bizse değirmeneSen verdikçe dost görünen çok olur.İste de gör hepsi birden yok olur.Sen kendi kendine yetmeyi öğren;Tüm dünyanın malına gönlün tok olur.
Gönül buğday tanesine benziyor, bizse değirmene. Değirmen nereden bilecek bu dönüşün sebebi ne? Değirmen taşına benziyor beden, düşünce ce kaygı, suyu. Su kulak kabarttı, dinledi, taş başından geçeni söyledi durdu. Su der ki: Değirmencidir suyu ark'a döken, ona sor sen bu işi. . .Ey ekmek yiyen, der sana değirmenci, ekmekçi dediğin de kim oluyor bu değirmen bir dönmedi mi? Başından geçenler uzar gider, gelmez sonu bir türlü. Yücelik sayesinde bilgi değirmeni bir hayli tane övüttü. Söylesin sana, ona sor. Tebrizli Şems devlet kuşu, padişahın kutluluk göğünde yücelere doğru uçuyor da uçuyor...
Sevgi Gözlüğüm..Ben o gözlükle, dikeni de severim, Severim dikeni, o gülün hatırına. Sevgi doludur, gözlüğüm sevgi, Umutla baktırır, yarınlarıma. Sevgi gözlüğü var ya gözlerimde, Her şeye onunla bakarım. Gördüğüm her şeyi, o gözlükte, Sevgiyle kucaklarım. Can gibi bakarım, canan gibi bakarım, Yar gibi bakarım, yaren gibi bakarım. Ben o sevgi gözlüğümle, Kâinatı kucaklarım.
SanalKahve © Copyright 2007 - 2014 Tüm Hakları Saklıdır.
|