6 sonuç bulundu

Geri dön

Re: Arızalıyız.....

 
 
Bazen uzaklaşmak gerekir, yakınlaşmak için!

Bazen uzaklaşmak gerekir, yakınlaşmak için, Bazen, hatırlamak gerekir hatırlanmak için, Bazen, ağlamak gerekir açılmak için, Bazen, anmak gerekir anılmak için, Bazen de susmak gerekir duymak için, Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, iki ağzın ve bir kulağın olurdu. Onun için az konuşup, çok dinlemek daha faydalı!Eğer susarsan, konuşman daha aydınlık olur. Zira sükutta hem sessizliğin ışığı, hem de konuşmanın faydası gizlidir.Sığ suları, en hafif rüzgarlar bile coşturabilir,  Derin denizleri ise ancak derin sevdalar coşturur.Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susar. Anladım ki susan her şey, derin ve heybetlidir. Biraz da sessizliğim konuşsun, Harfsiz bir dil bulalım içimizde,"Sadece ikimizin anladığı bir hüzün olsun içinde"!Sus gönlüm, çok dile getirme. Sen dile getirdikçe, gönlün daha da coşuyor, daha meraklanıyor ve beklemek daha da zorlaşıyor.Sus gönlüm, çok laf etme. Az söyle ki, işimiz olgunlaşsın,az söyle ki, Hakka karşı yanlış kelam çıkmasın.Sus gönlüm, bir elif miktarı sus. Az kaldı bahara, dayan gönlüm. Denizin içinde meydana gelen, görünmeyen dalgalar gibi yüreğini biliyorum. Beklemekten başka çare olsaydı, seni durdurmazdım, inan bana ama yok, başka çare yok. Unutma ki, ilaç bile beklemeden tesir etmez, çiçek bile vakti gelmeden önce açmaz.Sus gönlüm, bu kışın bahara dönünceye kadar. Bu gece, gündüz oluncaya kadar. Uzak yollar, yakınlaşıncaya kadar. Bu sıkıntının ardından, ferahlık gelinceye kadar. Ve yüzümüz vuslat gözyaşlarıyla ıslanıncaya kadar sus.Sus gönlüm, seni senden daha iyi bilen Rabbinin hükmü vuk'u buluncaya kadar. Senin nasibin sana ulaşıncaya kadar, ulaşmayanların'sa senin nasibin olmadığını anlayana kadar sus.Sus gönlüm, onun geleceğini görünceye kadar. Acının bala dönüştüğünü farkedinceye kadar. Onun gönlünün, senin gönlüne muhabbet düğümüyle bağlandığını görünceye kadar.Sus gönlüm, sebepler var edilinceye kadar. Bahaneler oluşuncaya, birbirimizin nasibi oluncaya kadar sus.Sus gönlüm, bütün bu susmalarına karşılık, her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.Sus gönlüm. Her susuşun bir cevap olsun. Her susuşun, sabrın olsun. Her susuşun, dua'n olsun. İçten yakarışının adı olsun, susuşun. Bekleyişinin, umut edişinin, inancının, sevdiğinin vurgusu olsun, susuşun!Tuz basıp yaralarıma, ne kadar susulacaksa, o kadar sustum. Bir çığlık kanıyor en derininde yüreğimin. Açmadım kimselere yüreğimi, Hançeri sadece kendime sapladım ve sustum! "Susmak; kimi zaman ateşe su, kimi zaman da ateşe rüzgar olmuştur..!"Yağmur olup toprağa karışmak, "Sessizlik en güzel sestir duyabilen için".(Şemsi Tebrizi!)
Canözümm  Emegine yüregine saglikk...
 
MUTLU__
Pts Ağu 05, 2013 8:04 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Arızalıyız.....

Hayattan beklentilerimiz...İnsanlardanBeklediklerimizlebir olabilir mi ?Bence olabilir...Hayata bakışımız,insanlığa bakışımızla aynı dğerde olmalıdır...Bakmak ve görebilmek arasındaki fark gibi...Dinlemek ve anlayabilmek arasındaki fark gibi...Eskilere kulak vermek istiyorum Ne demişler : Ne ekersen onu biçersin...Anlayabildiğimiz ve göre bildiğimiz kadar mutluluğu yaşabiliriz....Bizleri biz yapan en önemli unsur kalbimiz ve insanlığımız değilmidir ?Bunu hayatla aynı orantıda yaşadığımızda ya huzura yada huzursuzluğa tutsak kalacağız...Hayattaki beklentilerimiz,hayattan almak istediklerimiz kadarı ile insanlığımızın değeri ortaya çıkar...Nasıl ki her gün güneş yüzünü göstermiyorsa arada bir bulutlar hayatı gri renklere döndürüyorsa..İşte bizlerde amaçlarımız doğrultusunda grileri yaşarız...Mutsuzluğu kim ister ki...Hüzünlerle çevrili bi hayatta kim huzur bulabilir ki...Kimsenin istemeyeceği duygular...Öleyse neden hayatı olduğu gibi kabul etmiyoruz...Ve neden insanlık adına yakışanları yaşamıyoruz...İsyankarlaşmak cok kolaydır...Kötüleşmenin kolay olduğu kadar...Zor olan değerler her daim bizlere huzuru getirir...Zorlukları yaşamak gerekmezmi ?İnsanaları birbirilerinden iyi kötü diye adlandırmak yerine,insan olduğu için ona bir şans vermeyi neden beceremiyoruz...Ufacık konlarda kendimize hakim olmak varken ve karşımızdakinin ne demek istediğini anlamaya çalışmak varken...Neden dinlemeden hırçınlaşıyoruz hiç düşündünüzmü ?Hayatı yaşamayı bilmediğimizden olabilirmi acaba ?Arada bir hayatın olumsuzlukları içinde kalıyor oluşumuz bizleri hırçınlaştırıyor olabilirmi ?Olumsuzlukların olması bizlere kötü olma sebebi sunmamalı...aksine her olumsuzluğa güzel bakabilmek önemlidir...Neticede her günümüz mutlu ve huzurlu gecse ne ölcüde bi amaçla yaşarız ki..Yada ne kadar kendimizi geliştirebilir ve insanlığımızı ortaya koyabiliriz...Bizler bu hayatın içinde varlığımızı sürdürürken insanlığımız kadar değer görürüz...Sevginin anlamını bilmek bütün bakış açılarını çözümler...Sevgiyi kalbinde barındıran her birey hayatıda sevmesini bilir diye düşünüyorum...Çünkü başlı başına hayatın anlamı sevmekttir...Çünkü sevgi kimi zaman tarifi olmayan en güzel duygudur..Tarifi yoktur belki ama neticede kalbin en güzel atışlarıdır...Hayat ve insanlığın ortak adı sevgi olabilirmi ?Sevmeyi bildiğimiz sürece hayatta ve insanlara bakış açılarımız ortaya çıkarmı ?Bence çıkar çünkü insnalığın değeri sevgidir...Sevgi sabrın başlangıcıdır...Anlayışın başlangıcıdır..Zorluklarla mücadele için el ele vermektir...Sevgi insanlığımızın en büyük gücüdür...Varlığımızın nedeni,hayattan aldığımız hazzın nedenidir...Hayat,insanlık ve sevgi...Bu üç kelimenin anlamlılığını fark etmek ya huzuru ya huzursuzluğu yaşatacaktır....Anladığımız ölçüde insanlığımız ortaya çıkacaktır...
 
Mutlu yüreğine sağlık...
Tutku
Pts Ağu 05, 2013 9:17 pm
 
Foruma git
Konuya git

Arızalıyız.....

Bazen bir anlık susmanın anlatabileceği şeyleri saatler süren konuşmalar anlatmakta yeterli olamıyor. Bazen susuşlara saklanıyor sevgiler. bazen de nefretler. Her susuş beraberinde bir birlikteliği getiriyor yada ayrılığın soğuk duvarlarını örüyor araya. Söyleyecek, söylenmesi gereken çok şeyler olduğunda da susuyoruz çoğu zaman. Kendimize anlatıyoruz nedense karşıda ki dinlesin diye hazırladığımız hep ben le başlayan uzun cümleleri. Ve bitişlerde hep acabalar kalıyor aklımızda. Her şeyi bitiriyoruz kimi zaman tek bir söz söylemeden, açıklama yapmadan. Susuşlara saklanıyoruz yine. Bırakalım da onlar anlasın diye. Herşey bittiği zaman başlayan şeyler bazen güzel de olabiliyor ama hiçbiri sonsuza kadar sürmüyor. Sonsuz olacak bu defa diyerek başlanan her şey yarım kalıyor. Yarım hayatlarımıza bir de yarım insanlar ekliyoruz sonra. Ve her her seferinde savunmamız onları sonsuz sanmamız oluyor. Tükeniyoruz yavaşça Tüketiyoruz hayatı. Susuşlardan sıyrılıp yol oluşlara sığınıyoruz sonra. Gidiyoruz uzanıyoruz sonsuza. Her yolun vardır bir sonu deyip kendi sonumuzu keşfe çıkıyoruz. Vardığımız diğer yol ayrımları da aynı bizim gibi hepsinin üzerinde izler var geçenlerden ve hiçbirini silebilecek kadar kuvvetli bir rüzgar yok ortalıkta. Terk edilişler başlıyor sonra yapayalnız kalıyoruz. Kendi icimizdeki sessizliğe çakılıyoruz. Ve diplerde aruyoruz sonsuzları. Karanlık sarıyor bizi Karanlıkta buluyoruz geçmişe özlemi Hayatlarımızı bırakıp geçmişe dönüyoruz, geçmişler varediyoruz kendimize yaşanmamış yaşanması istenen. Ve artık yüzümüz yok, sesimiz yok, hayallerimiz yok. Cansız bedenlerde can çekişen ruhlarımız var sadece. Uzatmaları oynuyor ruhlarımız. Cocukken tertemiz beyaz bir sayfa olan Kalbimize ruhumuza, Aklimiza yazilan yerlesen yalnislari yasiyoruz. Ne kadar silmeye calissak izi kaliyor biryerlerde. Kirlendik, kirlettikEmanet olan ne varsa. Aklimizi duygularimiz kadar kullanmiyoruz. Yazdigimiz kadar düsünmüyor düsünecek kadar sanci cekmiyoruz. Son cümle ARIZALIYIZ....... 
MUTLU___
Pzr Ağu 04, 2013 4:49 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Kadir Gecesi manası ve önemi....


Emegine yüregine saglik, hic ßir zaman yüregin aci görmesin..

MUTLU__
Pts Ağu 05, 2013 8:40 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: İMAN'IN İNSANA VERDİĞİ HUZUR VE MUTLULUK..

İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyleyse, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır. Küfür, insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder.” / Sözler 23. Söz
 
İmanın insanı nasıl değiştirdiğini, nasıl huzur verdiğini, insanı nasıl karanlıklardan nura çıkardığını Bediüzzaman (ra) Hazretleri ne güzel ifade etmiştir. Evet, bu zamanda ancak iman nuru ile insan kendine gelir, kardeşliği, sevgiyi, şefkati ve merhameti öğrenir.
 
İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder.
 
İnsanı insan eden imandır. İnsan, iman ile gerçek manada insanlık vazifesinin farkına varır ve insan Allah (cc) katında; “Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.” (Tin Suresi 4)ayetine mazhar olup, en güzel biçimde insan olabilir. İnsan olmak ve bunun farkında olmak ne büyük bir nimettir. Hepimiz insanız, Allah (cc) bizi insan olarak yaratmıştır, bizi yeryüzüne halife kılmış, tüm mevcudatı emrimize vermiştir, bu bize verilen büyük bir nimet, insan olma nimetidir. Bunca varlık arasında insana aklın verilmiş olması ve diğer varlıklardan farklı olarak düşünebilme ve anlama kabiliyetimizin olması da büyük bir nimettir. İşte bu akıl ile imanı ve iman ile asıl vazifesini bilen insan olmalıyız ki, Rabbimizin Kur’an-ı Kerimde; “Ey İman edenler” ayetlerinde belirttiği gibi “iman edenler” kategorisinde olabilelim ve iman ile asli kulluk vazifemizin farkına varabilelim.
 
Öyleyse, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır.
 
Evet, insanlığın asli vazifesi iman ve duadır yani insanın Rabbine kul olduğunun, imtihan edildiğinin ve kime tevekkül ile bağlanacağının farkında olmasıdır. İman ile insanlık vazifesinin farkına varanlar o iman ile hak ve hakikati görüp, merhameti, şefkati ve sevgiyi öğrenir, bir karıncayı bile ezmekten korkan ve ona merhamet ettiren Allah’a (cc) olan imanımız olur. İnsana insanca yaşamasını öğreten, hiçbir ayırım yapmadan hangi ırktan olursa olsun kardeşçe yaşamayı sağlayan Allah’a olan iman ve imanın güzelliklerindendir. Üstadın dediği gibi; “ İman hem nurdur, hem kuvvettir.” İmanın nur olması, hayatımızı nurlandırması ve her şeye tüm mevcudata o iman nurunun verdiği ışık ile bakmamızı sağlar. İman nuru ile bakan yukarıda da belirttiğimiz gibi; sevgi, kardeşlik, şefkat, merhamet gibi insanlığa yakışan emareler ile nurlanır. Çünkü “İnsan, nur-u iman ile âlâ-yı illiyyîne çıkar, Cennete lâyık bir kıymet alır.” / 23. Söz
 
Bu dünya akıl sahibi olan insanların, iman ile insanlığının farkına varması, kardeşçe birlikte el ele sevgiyle yaşaması, dünya hayatını imtihan olarak bilmesi gerekir. Kardeşçe, sevgiyle, muhabbetle bu dünya misafirhanesinde yaşamak varken bu öfke, bu kin, bu gaddarlık neden acaba? Rabbimize sonsuz hamd ve senalar olsun ki; akıl gibi bir nimeti bize bahşedip, iman ile hayatımızı nurlandırmıştır, yoksa küfür bataklığında batmak insanı insan olmaktan çıkarır.
 
Küfür, insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder.”
 
İnançsızlık, ahirete inanmama, hesap vereceğine iman etmeme gibi küfür bataklığında sürüklenenler, Allah’a (cc) kul olduğunu ve bu dünyaya niçin geldiğinin farkında olmazlar. Üstadın tabiriyle; “birer aciz canavar hükmünü alabilirler.”Bir insan hayatı sadece bu dünyadan ibaret sanıyorsa ve imansızlıkta buna eşlik ediyorsa o insan ve ona uyanlar sadece bu dünyadaki arzu ve emellerini gerçekleşme peşinde olurlar. İşte bu sebeple merhametten, şefkatten ve sevgiden nasibini almamış birer canavar hükmüne geçebilirler. Bu sebepledir ki, arzu ve emellerini gerçekleştirebilmek için her türlü katliamı ve zalimliği yaparlar, işte buna sebep olan, küfürdür yani imansızlıktır.
 
Konuyu özetleyecek olursak, iman ile küfür arasında ne kadar uçurum olduğunu anlayabiliyoruz. Bize düşen görev ilk önce gücümüzün yettiği kadar iman hizmetlerinde çalışıp, iman nurunun güzelliklerini anlatma ve yaşama gayreti içinde olmalıyız. Ki, iman nuru ile kardeşlik ve sevgi bağları filizlenip adeta tüm dünyaya dallarını ulaştırabilsin. Unutmayalım ki insanda iman var ise onda sevgi, saygı, kardeşlik, şefkat ve merhamet olur, herkes ile kardeşçe yaşamasını öğrenir ve hiçbir ayırım yapmaz çünkü bilir ki bu dünya fanidir ve hesap günü vardır. Sözü Yunus Emre’nin bir şiiriyle bitirmek istiyorum. Rabbim tüm insanlığı İman nuru ile nurlandırsın ve iman nuru ile kardeşlik ve sevgi bağlarımızı güçlendirsin.
 
Hak cihana doludur, kimseler Hakkı bilmez.Onu sen senden iste, o senden ayrı olmazDünyaya gelen geçer, bir bir şerbetin içerBu bir köprüdür geçer, Cahiller onu bilmez
 
Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalımSevelim sevilelim, dünya kimseye kalmazYunus sözün anlar isen, mani’sini dinler isenSana iyi dirlik gerek, bunda kimseler kalmaz
 
                                                                   Yunus Emre
 
Tutku ablacığım bu güzel paylaşımınız için emeğinize yüreğinize sağlık.Rabbim bizleri dinimizden imanımızdan kuranı8mızdan mahrum etmesin inşallah amin ecmain.
Hacegan__
Cmt Ağu 03, 2013 6:32 am
 
Foruma git
Konuya git
cron