5 sonuç bulundu

Geri dön

Re: Kendin olmak..

Kendin Olmak

“Hayatının sürekli tekrar ettiğini düşün. Şu an yaptığın şey seni mutlu etmiyorsa bir dahaki sefere tekrarlandığında yine mutlu olmayacaksın. Bunun için eğer mutlu bir hayat geçirmek istiyorsan seni mutlu eden, iyi hissetmeni sağlayan şeyleri yapmalısın.”(Irwin Yalom)Geçmişten günümüze toplumların gelişimine baktığımızda hem birey olarak hem de toplum olarak bir kimlik kavramı üzerinde sürekli durulmuştur.
Gelişen ve büyüyen dünyamızda her şeyin madde planında ele alındığı bir dönemde kimlik oluşumu farklı zamanlarda ve farklı coğrafyalarda insan varoluşu açısından değişik şekillerde yorumlanıp açıklanmıştır.
Aradaki kimlik oluşumu önce bireyin kendi olması yani gerçek benine ulaşması sonrasında ise toplum olarak bizi biz yapan ve bizi diğer kültürlerden, topluluklardan ayıran belirgin özelliklerin toplamıdır.

Dolayısıyla bir kişinin kendi olabilmesi, varolabilmesi ve varlığını her durum ve şartta sürdürebilmesinin olmazsa olmaz ilk şartıdır.
Kendi olamayan insanlar başkaları da olamazlar, sadece başkalarının taklidi, karikatürü olabilir. Bu da kişinin yok olması ve yaşamda önce kendisine sonrasın da ise yaşadığı topluma yabancılaşması anlamına gelmektedir.
Kendin olmak varoluşunun temel şartıdır.

Kendin olmak seni sen yapan, seni diğerlerinden ayıran,Seni topluluklar içerisinde farklı kılan şeydir. Bu da seni özgürleştiren bir eylemdir.
Hayat dediğimiz aldatmaca içerisinde kendi gerçeklerimizden kaçarak yaşıyoruz. Belki de kendi gerçeklerimizin ne olduğunun farkında bile değiliz. Kendimizi, yaşadığımız duyguları isimlendiremeyecek aldatmacalar içerisine sokmakla gerçeklere ulaştığımızı sanıyoruz. Geriye dönüp bakma ihtiyacı hissedebilsek ne kadar yenildiğimizin farkına varacağız. Ama nedense bir türlü eylemi gerçekleştirme cesaretini kendimizde bulamıyoruz.

Güçlü, köklü ve zengin bir kişiliğe sahip olmak istiyorsak kendin olmak bağlamında özgüven sahibi olmalıyız. Kişiliğimizde özgüven problemini çözemezsek tüm eylemlerimizde taklitçi bir zihniyete sahip oluruz. Bu da bizi özgüvenden yoksun, yenilenmeye kapalı, sürekli başkalarının söylemleriyle hareket eden bir kişiliğe büründürür.

Daha ne kadar kendimizden kaçacağız? Kendimize gelme zamanı gelmedi mi? Ne dersiniz?

 
 Emeğine Sağlık canım.Sevgiler... Kalp
 
Siyahin_Matemi
Pts Eyl 02, 2013 10:22 am
 
Foruma git
Konuya git

Dünyada Ödül Alan Karikatürler...

Dünyada Ödül Alan Karikatürler...

Şiddet, savaş artık oyuncakları bile kirletmiştir. Tek ayağını kaybetmiş çocuğun yüreğine, kağıt bir uçak bile korku salabiliyor.Kim bilir belki Filistinli, belki Iraklı, belki Vietnamlı...Belki?...
 
Ölmek için erken, yaşamak için geç... Hepimiz umutsuzluğa düşeriz bazen ve kapalı sanarız tüm kapıları.Ama bir yanımız hep sıkı sıkya bağlıdır hayata.Yeter ki arkana bakıp onu görebilesin.
 
Kuşak farkı, kültür farkı...Adını siz koyun. Ancak aile içi çatışma günümüzde gençlerin en büyük sorunlarının başında geliyor.
 
Ben yanmazsan, sen yanmazsan biz yanmazsak...Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa? Görmek istediğin değişimin parçası ol!
 
Sadece elime elini vermiş bir el. Bazen beni o kadar güçlü, o kadar güvende hisettirir ki. Sadece bie el, bir sıcak dokunuş...
 
İnce bir çizgidir özgürlük ve esareti ayıran.
 
yetişkin bir çocuk ve bir kuş. Yetişkinliğe atılan her adımda hayatın acımasızlığı köreltir insanın tüm yaratıcılığını.Önüne çıkan her şey yararlanman gereken bir fırsattır senin için. Bunların tam aksine keşke hep bir çocuk gibi bakabilsek hayata.
 
Farklı olaylar, farklı sonuçlar, ortak nedenler... kadın göz yaşı dökerken erkek silahına sarılmış. Ve bir de bez parçası.Birinin göz yaşını silerken birinin az sonra yeni bir göz yaşına sebebebiyet verecek olan silahını kavrıyor.
 


Yaptıklarımızın anlam kazanması bizi takdir edenlerin sayısı ile mi doğru orantılı ? Belki hepimizin cesaretlendirilmeye ihtiyacı vardır.
Karanlık bir gücün kontrol ettiği, şahı koruyan diğerleri miyiz ?
 
Akın var güneşe akın Güneş'i zapt edeceğiz Güneş'in zaptı yakın : ))
 
 
aşkı sevgiyi mutluluğu herkes kendi kadar yaşar ve hisseder.terazideki denge hiçbir zaman eşit olamaz.
 
İşte bu da gösteriyorki yaptığımız şey amaca hizmet etmeli... Yoksa hiç bir işe yaramaz. dallarinda yangin olsa da agacimin ben kökleirne su vermeye sebat etmisim!...
 
Sözün gücünü göstermek için bundan daha iyi bir çizim olamaz herhalde Medya "HAYAL SATMAYA" ve KAHRAMAN YARATMAYA devam ettiği sürece bu tür çizimler-eleştiriler çok olacaktır. Cinayet-tecavüz haberlerinin sayfa güzellerinin aldatma hikayelerinin olmadığı bir gazete düşünebiliyor musunuz?
 
Kalbimin kapılarını tamamen kapattım. Artık değil sen gölgen bile erişemez sınırlarımın ardına.. insanın kendi etrafına ördüğü duvarlara gölgeler bile erişemez...
 
 

Siyahin_Matemi
Sal Eyl 24, 2013 10:16 pm
 
Foruma git
Konuya git

YAĞMUR..

Yağmur

İnce   ince  gökyüzünden süzülür
Elif    diye    yeryüzüne   dökülür

Ne güzel sadadır  bu gönüller ram
İnanmış kalplerde yoktur; tasa,gam

Muhtaçtır sana;  çatlamış  dudaklar
Muhtaçtır sana; kurumuş topraklar

Mana  bulur seninle;  tüm  kainat
Bir   gelin    gibi    süslenir     tabiat

Şarkılar  söyler,   oynar    bülbülleri
Açar    gönül    bahçesinin    gülleri

Ömür  bir  sahra  yanar  hasretinle
Serinler gönül, sonsuz rahmetinle

Ne anlar boş insan senin çizginden
Köhne insan korkar şimşek sesinden

Yağmur yağsın, gök çatlasın, ne çıkar
Kalpler uykuda, pencereden bakar

Haydi sende uyan! bu sese kulak ver
Boşa  geçen  ömrüne; artık son ver

Ağla   garip anam;  coşarak    emi
Su  yükselir   belki   kurtulur   gemi
 
Sevgiler...KALP
 
Gripin - "Durma Yağmur Durma"

 
Siyahin_Matemi
Cmt Eyl 28, 2013 5:22 am
 
Foruma git
Konuya git

Hayatla Röportaj...


Hayatla Röportaj

Hayatla röportaj yaptığımı gördüm rüyamda.
"Benimle röportaj mı yapmak istiyorsun?" diye sordu Hayat.
"Zamanın var mı?" diye sordum.
Gülümsedi ve ‘’Benim sonsuza kadar zamanım var.’’dedi.
Ne sorular var yüreğinde?İnsanlarla ilgili en çok neye şaşırıyorsun?diye sordum.
Hayat basladı anlatmaya:
"Çocukluktan sıkılıp büyümek için acele ediyorlar, sonra yine çocuk olmanın özlemini duyuyorlar. Para kazanmak için sağlıklarını kaybediyorlar, sonra sağlıklarını kazanmak için paralarını kaybediyorlar. Gelecekle ilgili edişelenmaekten şimdiyi unutuyorlar. Sonra da ne şimdiyi ne geleceği yaşayabiliyorlar. Deneyim iyi bir öğretmendir diyorlar ama deneyimin faturasını ödemek istemiyorlar. Hayatlarını kazanmak için eğitim alıyorlar ama yaşam ustası olmayı bilmiyorlar. Bu nedenle de, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorlar, hiç yaşamamış gibi ölüyorlar.

" Hayat elimi tuttu sıkı sıkı.. Bir süre sessiz kaldık,birşey konuşmadık.Sonra derin bir nefes aldım. Ona, insanların neleri öğrenmelerini istediğini sordum.
Hayat yanıtladı:
"Hiç kimseyi seni sevmeye zorlayamayacağını, yapabileceğin tek şeyin seni sevmelerine izin vermelerini isterdim. Affetmenin affederek öğrenilebileceğini öğrenmelerini isterdim. Başkalarıyla kendilerini kıyaslamamayı öğrenmelerini isterdim. İki insanın aynı şeye bakıp farklı şeyleri görebileceğini öğrenmelerini isterdim."

"Zengin insanın en çok şeye sahip olan değil, en az şeye ihtiyaç duyan insan olduğunu öğrenmelerini isterdim. Bir sevecen yüreği derinden yaralamanın bir anda olduğunu; ama iyileştirmenin çok uzun sürdüğünü öğrenmelerini isterdim.Hayata pozitif bakmanın yaşama sevincini bir kat daha artırdığını öğrenmelerini isterdim..’’
Hayat derin bir nefes verdi. Hayatın nefesi kelimelere dönüştü.
"Söylediklerimi yüreğine kaydet.’’dedi.söylediği cümleyi yüreğime kaydetmiştim..
"Başkalarını affetmek yeterli değil, kendini de affetmeyi öğren".

Yüreğim kuş gibi hafiflemişti. son olarak bir soru daha sordum’’Hayat benden ne istiyorsun?’’dedim usulca..
Bütün odayı beyaz bir ışık kaplamıştı ve Hayat yanıtladı.
"Senin kendin olmanı istiyorum, yoksa başkası olurdun. Sana bugün ihtiyacım olduğunu bil, yoksa bugün benimle olmazdın. Kendi eşsizliğini ve biricikliğini bil; çünkü ben kendimi tekrar etmeyecek kadar yaratıcı ve zenginim. ve gerçekten TEK değerli olanım. Değerimi bil.''
 

Sevgiler...Kalp
Siyahin_Matemi
Çar Ekm 09, 2013 9:12 am
 
Foruma git
Konuya git
cron