4 sonuç bulundu
4 sonuç bulundu • 1 sayfadan 1. sayfa
İyi bir Müslüman......İyi bir Müslüman” dediğimizde ne anlıyoruz?
Dünya çapında, Medyanın gücü (!) sayesinde, Müslüman’ın kimliği günümüzde sadece olumsuz “kişiler-olaylar” üzerinden algılanılmaya ve tanıtılmaya çalışıldığı için, örnek bir Müslüman olmanın önemini tam olarak idrak etmezsek bizde tekelci-çıkarcı çevrelerin tuzağına düşmüş oluruz. Bilinçli bir şekilde, Müslüman kimliği, savaşçı/katil, kin/nefret dolu, merhametsiz, akılsız, cahil/ ne dediğini neye inandığını bilmeyen, atam- hocam-şeyhim vs. öyle diyor diye inanan, bilgisiz aklını – vicdanını kişilere-kurumlara ipotek etmiş kişiler, önümüze “Müslüman” budur diye çıkarılıyor. Çıkarcı çevrelerce özellikle tanıtılmayan Allahın kitabı olan Kurandan, Müslümanlığı içselleştirmiş ve Müslüman’ın örneklik vasfının sorumluluğunu taşıyan kişilerin, bilinçli bir şekilde neden tanıtılmadığını sorguladığımızda da Kuranı okudukça” ve “Kuranı yaşam şeklimiz” haline getirdiğimizde anlarız. İlkeli-dengeli-adil-merhametli-vicdanlı- saygılı- aklını kullanan- kibirden yoksun bilgili bir “Müslüman” kula kul olmaz, tüm sorumluluklarının farkında olur da ondan… Allah’ın, Tüm Nebi- Elçileri, kişileri, şirksiz-şüphesiz imana ve teslimiyete davet etmişler. “ Rabliği, Allaha has kılmanın önemini ” ve “Sadece Allaha, dayanıp güven duymamızın gerekliliğini bizlerden gizlemeye çalışan geçmişin tekelcileri ve günümüz medyacılarının amaçlarını /hedeflerini kitabımıza sorduğumuzda çıkarcı-tekelcilerin öncelikli hedeflerinin ve isteklerinin “Az bir menfaat karşılığında “dünyalık elde etmek için ” ahretlerini satmış olduklarını anlarız! Ahrete iman, ,iman esaslarımızdan biridir ve ahret inancımız, öncelediğimiz hedeflerimizi, isteklerimizi ve amaçlarımızı da belirler. Ahret inancı hiç olmayan kişilerin yanında ahreti kendi zanlarıyla oluşturanlar da var. Bize bahşedilen yaşamla ölüm arasında ki süreçte, isteklerimize, eylemlerimize bağlı kendi yaptıklarımızın sonucuna katlanacağımız ahretteki kaderlerimizi belirlediğimizi sürekli hatırda tutmalıyız. Eylemlerimizi/amellerimizi bilinçli bir şekilde gerçekleştirmemizin ve gözden geçirmemizin önemini kavradığımızda, Dinimizi, imanımızı, ahretimizi ilgilendiren konuları sadece vahyin kaynağından öğrenebileceğimizi de anlarız. Bazı sufi/gnostiklere göre, arifler kendi makamlarını görüp muratlarına ermedikçe can vermezler Oysa kimse ne kendinin nede başkasının bu dünyada yaşarken ahretteki yerini, makamını mevkisini bilemez! Kişilerin kendi “seyri suluklarında” yaptıkları cehennem-araf-cennet yolculukları sadece kendilerini bağlar. Ölüm ötelerini “seyri suluklarında” gördüğünü iddia eden kişiler, istedikleri kişileri cehenneme, arafa, cennete postalıyorlar! Kendileri gibi düşünenler cennete, düşünmeyenler cehenneme, arafa… Sağlam, ahret inancına sahip ”Örnek bir Müslüman” Kulluğu yalnız, “Allaha has” kılar. Kimseyi incitmeden, iyiliği emreder kötülüğü def/men eder. Kimsenin canına, malına, namusuna, ırzına göz dikmez. Kimseye iftira atmaz! Attığı her adımı düşünerek atar ve herkesin günü geldiğinde tek tek/fert fert Allaha hesap vereceğinin bilinciyle yaşar. Hesap gününün sahibi sadece Allahtır! Hasetçinin hasedinden Allaha sığınmak gerekir. Ahkaf7. Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman hakikat kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler: “Bu, apaçık bir büyüdür” dediler. 8. Yoksa “Onu uydurdu” mu diyorlar? De ki: Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah tarafından bana gelecek şeyi savmaya gücünüz yetmez. O, sizin Kur’an hakkında yaptığınız taşkınlıkları çok daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, bağışlayan, esirgeyendir.9. De ki: Ben Elçiliği icat etmiş/ ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım. Ahzap21.Yemin olsun, Allah resulünde sizin için, Allah’ı ve âhiret gününü arzu edenlerle Allah’ı çok ananlara güzel bir örnek vardır. Maide9. Allah, inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlara vaatte bulunmuştur: Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır. Maide93.İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara; bundan böyle korunup iman ederek iyi işler yaptıkları, sonra takvaya sarılıp imanda kemale erdikleri, sonra bir mertebe daha korunup güzellikler sergiledikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever. Araf42. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar -ki biz, her benliğe ancak yaratılış kapasitesi ölçüsünde görev yükleriz- ise cennetin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır orada. Yusuf111. Yemin olsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur’an, uydurulacak bir hadis/bir söz değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir. Selam ve dua ile Hacegan
Bana Yalan Söle Yeni Yıl...Bana yalan söyle yeni yıl. Her şeyin daha iyi olacağını söyle. Bütün sıkıntıların geride kalacağını, şu yaşlı 2013 ile üzüntülerin biteceğini, gelecek günlerin çok parlak olacağını söyle bana ne olur. Çocuk olduğum zamanlar ne güzeldi. Annem babam bana en akıllı çocuk olduğumu, en güzel çocuk olduğumu, ilerde en güzel yerlerde olacağımı söylerlerdi. Bana dileklerini söylerlermiş de ben de sahi sanırmışım. Olsun, iyi etmişler de beni bir güzel avutmuşlar. Sonra, hayatın gerçekleri denen şeylerle karşılaşınca nasıl üzülmüştüm. Gerçekler çok üzücü oluyor. Kaldıramıyorum. Gerçekler ağır geliyor. İyisi mi sen bana yalan söyle. Zaten öyle yapıyorsun ya. Tam 31 Aralık gecesi saat 24’te geri sayım başlıyor. Aman da aman, yeni yılla giriliyor. Her şey nasıl da düzeliyor, nasıl da iyileşiyor. Dertler tasalar eski yılla gidiyor. Yaşasın yeni yıl. Aşk, para, mutluluk yeni yılla geliyor. Yaşasın yalanlar. Sen beni dinle: Bana yalan söyle.
*** Biz yalana alışığız yeni yıl. Başımızdakiler yıllardır bizi yalana alıştırdı. Biz de yalanla yaşamaya alıştık. “Bak gelirimiz arttı” diyorlar, inanıyoruz. Bizim gelirimiz artmıyor ama olsun, demek ki artmış diyoruz. “Memlekette demokrasi var” diyorlar, inanıyoruz. Ortada öyle bir şey görmüyoruz ama olsun, demek ki varmış diyoruz. “Adalete teslim ettik” diyorlar, inanıyoruz. Ortada adalet görünmüyor ama olsun, demek ki varmış diyoruz. “Yolsuzluk iddiaları bize komplo” diyorlar, biz inanıyoruz. Demek ki komploymuş diyoruz. “Marmaray Aksaray’da tasarlanmıştı” diyorlar, inanıyoruz. Biz inanırız. Büyükler ne söylerse inanırız. “Yalan da olsa söyle, hoşuma gidiyor” lafı bizim icadımızdır. Biz hoşumuza gitmeyen gerçeğin yerine yalanlar dinlemeye bayılırız. Yalanı çok severiz. Yalan dinleriz, yalan söyleriz, yalandan seviniriz, yalandan üzülürüz. Hayatımız yalan olmuş arkadaş. *** Yeni yıl, bana yalan söyle. Yalan söyle ki, bu memlekette kendimi mutlu hissedeyim. Yalan söyle ki, sevgilimin beni hayat boyu seveceğine inanayım. Yalan söyle ki, bunca ahlaksızlığı ahlak sanayım. Yalan söyle ki, yıllarca okumanın işe yarayacağını düşüneyim. Yalan söyle ki, dürüst olmanın iyi olduğuna inanayım. Yalan söyle ki, kendimi bu yalanların içinde sanmayayım. Yalan söyle yeni yıl. Bana yalan söyle. *** Bilir misin yeni yıl, yalanların renkleri vardır. Beyaz yalan, güya zararsızdır. İnsanı sıkışık durumlardan kurtarır. Mavi yalan vardır, sonsuz aşkın sadakatini söyler. Pembe yalan vardır, geleceğin çok güzel olacağı avuntusunu dile getirir. Kırmızı yalan vardır, can yakar, arkadan vurur. Kara yalan vardır, kara çalar. Eflatun yalan vardır, birisine kendini hoş hissettirir. Sarı yalan vardır, insanları birbirine katar. Sen bana hepsinden söyle yeni yıl. Yeter ki bana beni gösterme. Benim ne korkak olduğumu, benim ne çıkarcı olduğumu, gerçekleri görmemek için başımı kuma nasıl gömdüğümü söyleme bana. Sakın bana gerçekleri söyleme. Ağır gelir, kaldıramam. Sen bana yalan söyle... Ben de senin adını “yalan yılı” koyayım…
SanalKahve © Copyright 2007 - 2014 Tüm Hakları Saklıdır.
|