Her çayın demi ve tadı aynı değildir
Çay diyip geçme ! Her çay, aynı demde, aynı tat da, aynı kıvamda olmaz . . .!Kederliysen eğer ; şekerle doldursanda bardağını, tatlanmaz ! Senin için acıdır bir kere...Bazen , bir deniz kıyısında içilen çay , huzurdur, birini özlemek , beklemek kadar anlamlıdır...Çayın tadı ve yosun kokusu birbirine karışırken , dalga sesleri de tatlı bir melodi gibi gelir . . .!Yalnızlık duygusu verir bazen , balkonunda yada bahçende içtiğin çay...Yalnızsındır ama için kalabalıktır...Çay, demini döker bardağa, sen de özlemini . . .!Coşkudur, sevinçtir bazen arkadaşlarla içilen çay...Şeker katmasan da tatlıdır, keyiftir . . .!Sevgi dir , babanla, annenle, ailenle içtiğin çay...Farklı gelir tadı da ....Demi de . . .!Aşk tır bazen, sevdiğinle içtiğin...Demi de boldur , sevgisi, tutkusu da . . .! Özgür hissettirir bazen , özlem duyduğun özgürlükse . Ciddiyettir verdiği tat , bir toplantıdaysan eğer . . .!Sözün özü yani ; her çayın demi ve tadı aynı değildir....! Hayat ın neresinde içtiğine göre değişkendir . . .!
Çayın'da derdi var dedi Adam...Ateşler içinde yandığına göre,Unutulduğunda soğuduğuna göre,Bekleye bekleye acıdığına göre,Var bir derdi...!
Kalp
109 sonuç bulundu
109 sonuç bulundu • 5 sayfadan 1. sayfa • 1, 2, 3, 4, 5
Mevlit Kandiliniz Mübarek Olsun...Mevlit Kandili ve Duası
Mevlid duası AMİN Subhane rabbiyel aliyyil alel vehhab - Ey yerlerin ve göklerin sahibi, kainatın ve mükevvenatın yegane, haliki, kimsesizleri gözeten, dertlilere deva, hasta kullara şifa veren, bunalmışların imdadına yetişen yüce Allahım. - Suçlarımız kabahatlarımız, çeşit çeşit günahlarımız yüzünden, sana karşı mahsumuz, Senin huzurunda, el açıp yalvarıyoruz bizleri huzurunda boş çevirme yarabbi. - Medineyi münevvereyi nurlandıran ve her an milyonlarca defa mübarek ismi hürmetle anılan, bu devlet dünyada kimseye nasip olmayan,bizim peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa (S.A.V) ‘in mübarek ruhu şeriflerine hediye eyledik, şu anda haberdar, kısmeddar eyle yarabbi. - HZ. Ademden beri gelmiş geçmiş peygamberlerin, velilerin ve dini islama hizmet eden Hz. Kur’anı, elden ele, dilden dile ulaştıran, üstad efendilerimizin, hocalarımızın,kalfalarımızın, üçlerin, yedilerin, kırkların ruhuna hediye eyledik şu anda vasıl eyle yarabbi, günahlarımızı af eyle yarabbi. - Dünyevi ve ahrevi muratlarımızı vasıl eyle, ölmüşlerimizin ruhlarını şad eyleyip, bu meclisi şeriften haberdar eyle yarabbi. - Kahraman İslam ordusu denizde, havada, karada, her yerde muzaffer eyleyip İslam ve vatan düşmanlarını kahhar isminle kahreyle yarabbi. - Hazır meclis olan cemaatimizin her iki cihanda, yüzlerini ak eyle yarabbi. - Din, vatan, millet, memleket uğruna canını feda eden, muharebe meydanlarında aslanlar gibi dövüşen, kanlı elbiseleriyle, Hz. Ulu Allah’ın karşısına çıkacak genç yaşta ölenler, annelerine, babalarına kanamadan ayrılan sevgili şehitlerimizin ruhlarına hediye eyledik ikram eyle yarabbi. - Ya ilahel alemin, veya hayrun nasirin olan ulu Allah’ım, sana açılan eller hürmetine, geceleri sabaha kadar durmadan Allah, Allah, Allah diyerek tatlı göz yaşlarınla yıkanan aşklar hürmetine, bizleri af eyle yarabbi. - Ya ilahel alemin, senin vahdaniyetine güvenerek, kapına geldik, kulluk edemedik, affına geldik, sen kaffar, cettar, rahman ve rahimsin, hiç şüphesiz biz günahkarız, bize lütfunla muamele et, hicran ateşiyle yakma, bizi İslam olarak getirdin, İslam olarak götür, Hz. Muhammediye getirdiğin gibi, yine Hz. Muhammediye götür, aramızdaki rabıtayı kesme, kalp penceremizi aç yarabbi. - Ömrümün hıtamında, gözlerimiz perdelenmeden, sayılı nefeslerimiz tükenmeden, ol gaflet uykusuna dalmadan evvel, cümlemize, kamili iman ve şehadet kelimesini nasip eyle yarabbi. - Buyrun imanımız tazelenmesi için kelime-i şehadet, buyrun günahlarımızın af olması için kelime-i şehadet, buyrun son nefeste imanla gitmemiz için kelime-i şehadet. - Mekke-i Mükerremde, Medine-i Münevverede, ravzan müteh, harada, minada, müzdelifede, Arafatta, kabul olan dualarla, bizlerinde acizhane, fakirhane olarak yapmış olduğumuz dualarımızı kabul eyle Allah’ım. - Annemizi, babamızı, bizlerden hoşnut ve razı eyle, ümmeti muhammedle birlikte bizlerinde günahlarını affeyle yarabbi. - Sen bize yatak ömrü verme, yatırıp kapılara baktırma, kendi kapından başka, hiçbir kapıya muhtaç eyleme, kabir genişliği, ölüm güzelliği, teneşir paklığı, cemaat çokluğu cümlemize nasip eyle yarabbi. - Ya ilahel alemin, senin ilmin peşinde koşanların cümlesine zihin açıklığı ver, ilmimizi ve zihnimizi geniş eyle yarabbi. - Ölüm gelmezden evvel hayatın, hastalık gelmezden evvel sıhhatin, meşguliyet gelmezden evvel boş vaktin, fakirlik gelmezden evvel zenginliğin, ihtiyarlık gelmezden evvel gençliğin kıymetini bilmeyi cümlemize muesser eyle yarabbi. - Vücudumuzu gaim, sıhhatimizi mudaim, ümmeti muhammedin evlatlarını alim, cümlemize akılla, mantıkla, izanla, fakirle, her türlü, her şekilde çarpışabilen, önüne gelen bütün engelleri kolaylıkla aşabilen, dinimizi ve kur’anı azimu şan’ı herkese aşılayabilen, imanlı , kültürlü, birer mücahizlerden eyle yarabbi. - Bizlerin saplanıp kaldığımız, çıkacağız diye çabaladıkça dibine gömüldüğümüz batı çukurundan ve batıya esir olmaktan kurtar bizi yarabbi. - Ya ilahel alemin, nefis şerrinden, iblis şerrinden, su’i akrardan, görünür görünmez kazalardan, belalardan, düşman sarsıntısından, yetimi gördüğü zaman sızlamayan katı kalpten, doymak bilmeyen nefisten sana sığınırız, cümlemizi muhafaza eyle yarabbi. - Kıyamete kadar neslimizden, ehli İslam, ehli iman, ehli kur’an, ehli hizmet, ehli dua edici hayırlı insan eyle yarabbi. - Ya ilahel alemin, uzaktan ve yakından bu aileye teşrif etmiş, selavatu şerif getirmiş, kur’an-ı kerim dinlemiş, şimdide elini semaya açmış, boynunu bükmüş, amin, amin, amin diyen cemaatimizi, yarın kıyamet gününde malın, evladın, servetin, hiçbir şeyin faide vermediği o ahiret gününde, mükafatsız bırakma yarabbi. - Ve ölmüşlerin ruhuna hediye eyledik, haberdar eyle yarabbi. - Ayrıca bu haneden gitmiş olan kulununda ruhuna hediye eyledik şu anda haberdar eyle yarabbi. AMİN Hayırlı Kandiller... Kalp
2016 Yaklaşırken...2016 yaklaşırken
Belki bu yıl çok şeye kızdın.. delirdin.. kırdın...Belki kendinden ödün verdin.. savaştın.. tek kaldın...Belki aşık oldun... belki sevildin... belki terk edildin...Belki aldatıldın, belki istenilmedin... kim bilir ...Belki çok para kaybettin... belki işinden oldun...Belki "ne yapıyorum ben yaa" cümlesini ard arda kurdun..Her ne yaptıysan yaptın.. bitti..Bu çok güzel bir yıl olsun tamam mı?..Buna sen de gayret et!..Gülmekten yanakların çatlasın..Paranı koyacak cüzdan bulama...Bankalar "yatırım" hesabın için telefonlarda kalsın...Sağlık bedeninden aksın...Aşk kalbini patlatsın...Sen ışıl ışıl ol, herkes peşinde dolaşsın...Başarıların dillerde dolaşsın.....Yastığa koyduğun kafanda "huzura" daha fazla yer kalsın..ve her gece "iyi ki bunları yaptım,""İyi ki bunları yaşadım" diyerek uyu...Yaşadıklarından ne öğrendiğini fark ederek.. büyüyerek..Yaşadığın her şeyden ve herkesten özgürleşerek..YALNIZCA kendin olarak.. kendin için yaşayarak..Her sabah sevinçle uyan daima ileriye bakarak...Jak Saul Kalp
Dost değil misin? Tut elinden ,yüreğinden...Dost değil misin? Tut elinden ,yüreğinden
Sana çok hoş davranan dostun-arkadaşın,Bir bakarsın buz gibi oluverir.Şaşırma, insan böyledir.Seninle alakası yok.Bazen bir günde 4 mevsim birden yaşar insan,Bu yüzden değişkendir...Hoşlandığın zaman belki bahar, belki yazda idi o.Bazen de olur ki mevsim kıştır, sana rastlar...Ya da yaprak dökümüdür vakit...Sakın üstüne alınma soğuğu-ayazı, titreme sakın.De ki;“Şimdi bu dostum kış mevsimindedir, kim bilir ne derdi, ne sıkıntısı var..”Olabiliyorsan bahar ol ona, tut elinden-yüreğinden,Dost değil misin? Sevgiler...
Re: Dost değil misin? Tut elinden ,yüreğinden...Önce Kendinizi Affedin...
Pek çok insan mutsuz çünkü affetmeyi beceremiyorlar. İnsanlar önce kendilerini daha sonra başkalarını bağışlamayı bir türlü beceremiyorlar. Affetmediğiniz her şeyin altında kalır, ona tabi olur ve ezilirsiniz. Affetmediğiniz kişileri kafanızda boşuna taşıyarak hamallık yaparsınız. Affedemedğiniz onlarca insanı birer ceset torbası gibi beraberinizde taşımaya devam eder durursunuz. Yükünüz o kadar ağır yer tutar ve koku yayar ki bir de bakarsınız bu duygusal çöplükte yeni insanlara açacak yer ve yeni ilişkileri yeşertecek ortam bulamaz hale gelirsiniz. Affedin, hafifleyin, kanatlanıp gitsinler! Nefret mutluluğu azaltıcı etki yapar.Nefret eden kişi asla özgür değildir. Belçika Leuven akademisyenlerinin yapmış olduğu, yirmi yedi farklı duygunun insanlar üzerindeki etkilerini araştıran çalışmada; üzüntünün sevinç, heyecan gibi duygulardan 240 kat daha yoğun hissedildiğini ortaya çıkardı. Sevgi, saf kalp enerjisidir. Nefrete, kine, kıskançlığa katlanamaz. Saf kalp enerjinize geri dönün, kendi cennetinizi yaratın. Voltaire'in dediği gibi; “Kendisini başkalarının kurtarmasını bekleyen kişiler yalnızca kölelerdir.” Önce kendinizi affedin, hatalarınızla dost olun, onları anlamaya çalışın. Hatalarınız belki size acı çektirdiler ama hayatı da öğrettiler. Sizi derinleştirdiler ve özel tarihinizin değerli parçaları oldular; bir de bu açıdan düşünün! Affetmek ciddi bir güç gösterisidir. Affetmek sorun yok demenin, hallettim demenin, anlıyorum demenin, aştım demenin, hazmettim demenin çok güzel bir yorumudur. Affetmek istiyorsanız sonuçlara değil nedenlere odaklanmanızda fayda vardır. Mehur NLP ilkesini hatırlamaya çalışalım:“Her davranışın altında olumlu bir niyet vardır.” Bu ilkeden yola çıktığınızda; Seri katilin bile kendi çapında olumlu bir niyeti vardır diye düşünmeye başlayabilirsiniz. Örselenmiş ve istismar edilmiş çocukluk, değersizlik, dışlanmışlık ve haksızlığa uğramışlık duygusu, toplumdan intikam alırken bir sürü insanı öldürerek dikkat çekmek dürtüsü, önemsenmek, can alarak kendilerini tanrı gibi hissetmek, güçlü hissetmek gibi ihtiyaçlarını düşündüğünüzde onu kısmen de olsa anlamanız mümkün hale gelir. Ayrıca bu haklılık, haksızlık meselesi ilginçtir.Herkes kendi bakış açısından haklı, değilse bile en azından bir miktar haklıdır. Bir şeyde yüzde yüz haklı veya haksız yoktur. Ne kadar ufak dilimlerseniz dilimleyin her şeyin iki tarafı vardır. Belki de yaşadığınızı düşündüğünüz haksızlıklarda büyük bir kısım insan sizi üzdüğünü bile fark etmemiştir. Farkında olarak üzdüyse de bu durum onun için ayrıca daha kötü demektir. Demek ki sizi bilerek üzmeye ihtiyaç duyacak kadar mutsuz ve çaresizdir belki de. Yazık. Belki kendini ifade edemiyor ya da beni sevin demeye çabalıyordur. Hepsi için ayrı ayrı yazık deyip geçin. Affedin, kanatlanıp gitsinler! “Affetmek için iki kişilik erdem lazım. Hem onu affetmek, hem onu affettiğin için kendini affetmek” derler. Peki ya kendinizi affetmek konusunda ne düşünürsünüz? Sezen'in dediği gibi belki de en zor olanı; “Kendini seçemiyorsun, bırakıp kaçamiyorsun” Kızgınlık, anında ifade edilmediği takdirde bir süre sonra öfkeye dönüşür, daha sonra da aşağılık duygusuna. Bir süre sonra aşağılık duygusu kronikleşir. Kişi, kendisini değersiz biri olarak görür. Değersizlik duygusunun saldırganlığa dönüşmesi an meselesidir. Kişi bu saldırganlığı kendisine yöneltirse hasta olabilir, kansere yakalanabilir, intihar edebilir, delirebilir. Başkalarına yönelterek kişilere eziyet edebilir, cinayet işleyebilir, mobbing yapabilir, iftira atabilir, dedikodu yapabilir, nefret edebilir. Cinayetlerin de intiharların da kökeninde bir zamanlar ifade edilmemiş kızgınlıkların birikimi yatar. İntikam duygusu ifade edilmemiş kızgınlığın patlama halidir. En aptal kişi de, en bilge kişi de kızgınlık duygusunu yaşar. Aptal ile bilge arasındaki fark kızgınlık duygusunu yaşayıp yaşamamakta değil, gösterdiği tepkide, nasıl, niçin, neye, ne zaman gösterdiklerindedir. Kişi bir dine, bir ırka, bir millete, bir cinsiyete ait olarak doğar. Bu etiketlere sahip olmak için kendisinin bir çabası yoktur. Cinsiyetiyle, milliyetiyle, diniyle, ırkıyla övünen kişiler değersizlik duyguları içinde kıvranan kişilerdir. Övünerek bu duygularının kendilerine verdiği acıyı dindirmeye çalışırlar. Öfke ve şiddet doludurlar. Bu tür bireyler, dinci, ırkçı, milliyetci akımlardan birine katılarak ait olma ve değerli olma duygularını tatmin etmeye çalışırlar. İçlerindeki şiddeti “kutsal” bir amaç adına yüceleştirerek ifade ederler. Her türlü fanatizm şiddetle el eledir. Futbol takım taraftarlığı da bu anlamda en bedava kimlik kartıdır. Her türlü duygusal, cinsel, fiziksel şiddetin ardında değersizlik duygusu vardır. Değersiz insan yaratamaz ama yok etmeyi bilir. Başkalarını değersiz kılmaya çalışan kişi, duyarsız, kıskanç, öfke ve korku doludur. Değersizliği konusunda kendisine yöneltemediği eleştiriyi, başkalarına yönelterek değersizlik duygusundan kurtulmaya çalışır. Çocukluktan itibaren her yas döneminde gerekli sorumlulukları alır, vermesi gereken kararları verir ve ne hata yaparsa yapsın, sevilip onaylandığını bilmek insana kendini değerli hissettirir. Ailede aşırı mükemmeliyetçi ya da otoriter birileri varsa bu kişiler çocuklar üzerinde ileride yıkıcı etki bırakabilir. Hayatı boyunca onaylanmamış bir çocuk babaya karşı içten içe önemli bir öfke biriktirir. Ebeveynlerin etkisinden tam olarak kurtulmadıkça, onlardan tam anlamıyla bağımsızlaşmadıkça özgürlük pek mümkün olmaz. Size çocukluğunuzda bisiklet almayan ve veli toplantılarınıza kötü öğrenci olduğunuz için gitmeyen, bir anlamda sizi onaylamayıp değersiz hissettiren ebeveynleriniz dahil her kim için öfke de biriktirdiyseniz onları da affedin kanatlanıp gitsinler! İnsanı değerli yapan her işi mükemmel yapması değil sahip olduğu görkemli potansiyeldir. Değerliyiz ama özel değiliz. Özelim deyince ayrıcalıklıyım, insanlardan özel muamele bekliyorum gibi anlaşılabilir ve bu sizi narsizmin kucağına itebilir. Zira, herkesin özel olduğu yerde kimse özel değildir. Sadece değerliyiz ve o da herkes kadar. Değerli olduğumuz için de mutluluğa layığız. Affetmek geçmişi değiştirmez ama geleceğin önünü açar dostlar. “Delete'” tuşuna basıp bir çırpıda biriktirdiklerinizi silmeniz mümkün olmasa da, siz en iyisi geçmişten bugüne affetmeniz gereken insanların bir listesini oluşturun. Listeye gerekirse kendinizi de ekleyin. Her birini affettikçe kalbinizden pembe sevgi ışıkları çıkarın. Dalai Lama'nın dediği gibi finalde “Kaybettiğinizde, durumdan alacağınız dersi de kaybetmeyin.” ve bu hayatı kazançlı bitirin. Unutmayın, affetmek en iyi zaferdir. Affedin kanatlanıp gitsinler! Saf kalp enerjisi sevgi ve içsel barış sizinle kalsın! Affedin ama gerçekten,yürekten...
Sus o halde güzel gönül sus...Derdi verenin, imtihanla sınayanın hatırına sus
Gerçekleşmesini istediğin duânimtihanın olacak.Sabrın öylesine çok zorlanacak ki,çaresizlik duygusunda yok olacaksın.Kalbin yorgun düşecek.Neden böyle olduğunu defalarca sorgulayacaksın. Yaşadıklarına anlam veremiyeceksin. Sabır makâmına talip oldun madem, o halde sus ey güzel Gönül.Yüreğin yandığı halde sus.Yanmayan yüreğin bir taş'tan ne farkı vardır? Bak yıllardan beri aynı imtihandasın.Allah seni halen daha sınıyor. Herşeye rağmen sabredecek mi diye seni bu çetin imtihan'dan geçiriyor.Çaresiz kaldığın anlarını hatırla.Geceleri kafanı yastığına hüzünlü bir yürek ile yasladığını hatırla.Sabahları hangi düşünceyle kalkıyorsan bilki, bu nimet senin dünya imtihanın.Sanma ki yaşadığın herşey boşunaydı.Sanma ki Mevlam senin dertli yüreğinden haberdar değil. O yaralı gönlünde olan herşeyi hakkıyla biliyor. Imtihanın ne zaman mı bitecek güzel Gönül? Ne zaman herşeyi oluruna bırakırsan, ne zaman kalbine söz geçirebilirsen, ve ne zaman gönlünü Allah'a bağlarsan, işte o an, kalbindeki perde kalkacak.O an, bu kainata bambaşka gözlerle bakacaksın. KALBIN değişince susacaksın.Edeple, sessizlikle susacaksın.Bu susmaların seni makâm makâm yükseltecek. Cennetin kapısına sürükleyecek. Sen sustukca, yüreğin huzurla dolacak. Sus o halde güzel Gönül.Derdi verenin, imtihanla sınayanın hatırına sus.Susmak nimetlerin en güzellerinden birtanesidir. Ah o gözyaşları !Ahh, o rahmetle damla damla süzülen gözyaşları. Ne kıymetlidir Rabbim katında ! Ne kadar mukaddes'tir Cennet yolunda. Bir bilselerdi insanlar.Ahh bir bilselerdi akan gözyaşlarının kıymetini. Zerre kadar ağlıyorum diye üzülmezlerdi. Asıl ağlayamadıkları günlere yanarlardı. Rahmetle kuşatılan bir nimete hiç hor bakılır mı? Cenneti kazanmaya vesile olan bir nimetten bıkılır mı? Gözler ağlamadıkca,gökkuşağı doğar mı?Semâ nasıl ağlıyor rahmetle görmüyormusunuz? Dağlar, bahçeler nasıl yeşeriyor rahmetle görmüyormusunuz?Su nimettir !Berekettir !Rahmettir ! Ağlıyorum diye hüzünlenmeyin.Akan gözyaşlarınız Cennetin kapısını aralayacaktır. Sonsuz saadete vesile olacaklardır. Vakti geldiğinde, yürekleriniz yeniden doğacaktır. Kalp
Rabbim sonumuzu hayır eylesin...Neden bitmiyor bu savaşlar
Allah kullarına değer veriyor madem, neden bu kainatta bu kadar zulüm var?Neden bitmiyor bu savaşlar?Şöyle bir yürekle bakıldığında, zulumü insanlara Allah'ın değil, insanların uyguladığını görebileceğiz. Savaşları Yaradan değil, zalim insanlar açıyor, sürdürüyor.Adalet varmı sorusuna, hayır yok diyebiliyoruz gönül rahatlığıyla.İlahi adalet ahirette tecelli edecek çünkü.Bazı acıların hesabı bu kainata sığmaz.Rabbül'âlemin dileseydi bu dünya bu halde olmazdı demek kolaydır.Bu kainatın bu halde olması Yaradanın değil, Muhammedin yolunu yol bilmeyip, Şeytan ve Nefislerine uyanların marifeti.Rabbim sonumuzu hayır eylesin.Yanlış yolda yürüyenleri ıslah eylesin, hidayet versin. Çocuklar gülümseyince daha güzel oluyor dünya..Savaşın her türlüsüne HAYIR...
BENİ AFFET!BENİ AFFET
Rabbim, benim Rabbim.Yani kulu olduğum.Ey gelmişin ve geleceğin Rabbi,Ey isimlerin sahibi,Ben ayağımın nerede sürçtüğünü,ben hatamı,ben yanılgımı adımı bilir gibi biliyorum.Ben bir kere kabul ettim kabahatimi. Sen bir kere affet.Ben hatamla da Senin dairendeyim. Hala Sana ait hala Seninim.Tevbemi kabul et. Af duama icabet et.Ey Alim Rabbim, bilinenin bilinmeyenin,bilenin bilmeyenin yaratıcısı.Sen her şeyi bilensin. her şeyi gören ve işitensin. Benim niyetimi benden daha iyi bilirsin.Sen ki kaderleri yazan , yazgısı içine düşmüş kalpleri okuyansın, ben ki en fazla ve sadece Sana malumum.Mizacıma, hamuruma neler kattığını. Nedenimi nasılımı.Çamurdan bir bedenle ilahi nefes arasında durduğumu. Yaşanmış evvelim gibi yaşanmamış sonumu da Sen bilirsin.Sen. Beni bana emanet etmiştin.Ama ben. Emaneti koruyamadım.Beni affet.Ey Kelim, ey Kelimelerin Sahibi,Yaratan'ın ismi en büyük isim.Yaratılanda Yaratan'ın ismi.Senin isminin hatırına.Bana verdiğin isim aşkına . Benim adıma. Senin adına.Sen Kendi hatırına.Rabbim hoş gör beni,yarattığını.''Yaratanımdan ötürü'' beni bağışlaEy alimlerin Alimi. Zamanın Sahibi.Ey tevbekarların Tevvabı.Sen affı seversin. Rahman ve Rahim olan adınla, gaflete merhamet edersin.Bana verdiğin kelimlerden okuyorum ki Sen, Sen'den dönenlere bile geri dönerlerse gel, diyeceksin.Kıyas değl ümit. Beni de affet.Ben kendimi affetmesem bile Sen beni affet.Düştüm, düşmüşlüğüm kimsenin değil benim yanılgımın eseriDüştüm.Düşenin dostu ALLAH.Tut elimden kaldır beni.Baki ALLAH,Rahman ALLAH,Sübhan ALLAH Nazan Bekiroğlu Tövbelerinizin bol olduğu bir Cuma olması dileğimle Hayırlı Cumalar...Kalp
Sandım ki...Sandım ki, Kalp
Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış...Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış
ANNE OLMASAYDIM EĞER!Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim.Hamileliğim esnasında 80'li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım.O küçücük ellerle renkli kartonlardan yapılmış bir kâğıt parçasının bu kadar değerli olabileceğini öğrenemeyecektim.Kan yapsın diye danadili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi hayal gücünün sınırlarını zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç.Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim.Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım.Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım.Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim.Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti.Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik.Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım. Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım.Annesinden zorla ayırdılar diye "Uçan Fil Dumbo!" çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım.Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi.Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım.Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım.38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı.Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı yapmayacaktım. Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim.Sen olmasaydın eğer ben asla "anne" olmayacaktım.Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış. Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım!Sen olmasaydın eğer, ben asla ben olamayacaktım...ANNE OLMAK! Anne olmak: Umut etmek demektir...Anne olmak: Asla vazgeçmemek demektir...Anne olmak: Hesapsızca sevmek demektir...Anne olmak: Sorumluluk demektir...Anne olmak: Sadece KENDİNİ düşünmekten ÖMÜR BOYU VAZGEÇMEK DEMEKTİR…Anne olmak: Her zaman yapacak işleri olmak demektir...Anne olmak: Dünyanın öbür ucunda da olsa ÇOCUĞUNUN SIKINTISINI HİSSETMEK DEMEKTİR…Anne olmak: Kaç yaşına gelmiş olursa olsun çocuğunun AÇ OLUP OLMADIĞINDAN endişelenmek demektir...Anne olmak: Çocuğunu gördüğüne her defasında coşkuyla sevinmek demektir...Anne olmak: Uykusuz geceler demektir...Anne olmak: Sınav kapılarında beklemek, yeniden ÖĞRENCİ olmak hatta ASKER olmak demektir...Anne olmak: Hayatı çocuğuyla birlikte yeniden yaşamak ve öğrenmek demektir...Anne olmak: Güçlü ve cesur olmak demektir...Anne olmak: BAMBAŞKA BİR ŞEYDİR... Sevgiler bütün Annelerimize...Kalp
Re: Türkiye'mizin Değerini Bilelim...!!!Zalimin sonu gelince, Hz. Ali Masum canların katledilmesine sebep olanlar elbet bir gün bunun hesabını Allah'a verecekler.
Hoşgörü"Yavaş yavaş ölürler;
Havuç, yumurta ve kahve ... Sen hangisisin ?Sen hangisisin ?
Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikayet eden; her gün hayatının ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı. Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten yorulmuştu.Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karsısına.Genç kızın bu yakınmaları karsısında, mesleği asçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi.Bir gün onu mutfağa götürdü. Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu.Cezvelerdeki sular kaynamaya baslayınca, bir cezveye bir havuç, diğerine bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu.Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye basladı.Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karsılasacaği şeyi görmeyi bekliyordu.Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi.Yirmi dakika sonra, adam, cezvelerin altındaki ateşi kapattı.Birinci cezveden havucu çıkardı ve bir tabaga koydu.Ikincisinden yumurtayı çıkardı, onu da bir tabaga koydu.Daha sonra son cezvedeki kahveyi bir fincana bosalttı.Kızına dönerek sordu:- Ne görüyorsun ?- Havuç, yumurta ve kahve ? diye alaylı bir cevap verdi kızı.- Daha yakından bak bir de dedi baba, havuca dokun.Kız denileni yaptı ve havucun yumuşamış olduğunu söyledi.- Aynı şekilde, yumurtayı da incele. Kız, kabuğunu soyduğu yumurtanın katılaştığını gördü.En sonunda, kızının kahveden bir yudum almasını söyledi. Söylenileni yapan kızın yüzüne, kahvenin nefis tadıyla bir gülümseme yayıldı.Ama yine de bütün bunlardan bir sey anlamamıştı:- Bütün bunlar ne anlama geliyor baba ?Babası, havucun da, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de ayni sıkıntıyı yasadiklarını, yanı kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı. Ama her biri bu sıkıntı karşısında farklı farklı tepkiler vermislerdi. Havuç daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken, kaynar suyun içine girince yumuşamış ve güçten düşmüştü. Yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki ince kabuğun içindeki sıvıyı koruyordu. Ama kaynar suda kalnca, yumurtanın içi sertleşmiş katılaşmıştı. Ancak, kahve çekirdekleri bambaşkaydı. Kaynar suyun içinde kalınca, kendileri değiştiği gibi suyu da değiştirmişlerdi ve ortaya tamamen yeni bir şey çıkmıstı.- Sen hangisisin? diye sordu kızına.Bir sıkıntı kapını çaldığında nasıl tepki vereceksin?Havuç gibi yumuşayıp ezilecek misin?Yumurta gibi, kalbini mi katılaştıracaksın?Yoksa, kahve çekirdekleri gibi, başına gelen her olayın duygularını olgunlaştırmasına ve hayatına ayrı bir tat katmasına izin mi vereceksin ? Her zor durum karşısında kahve çekirdekleri gibi olmamız dileğimle....Kalp
Kadınlar olmasaydı ne olurdu biliyormusun bayım?Kadınlar olmasaydı ne olurdu biliyor musun bayım?
Kadınlar olmasaydı ne olurdu biliyor musun bayım?Kalbini deli deli çarptıran 'aşk' olmazdı, için için seni kemiren kıskançlık olmazdı, bedenini titreten doyuran şehvet olmazdı, anne elindeki şefkat olmazdı..Moda olmazdı, zevk olmazdı, zarafet olmazdı.. Evini çekip çeviren olmazdı, hastalandığında başucunda duran bir tas çorban olmazdı, temiz çamaşırın, kravatını bağlayanın olmazdı..Paşam dediğin oğlun, prensesim dediğin kızın olmazdı. Yuvan, ailen, ailece gezmelerin olmazdı.. Annen olmazdı, kızkardeşin olmazdı, eşin olmazdı.Velhasıl sen olmazdın be adam, sen olamazdın. Onun için elini kaldırmadan önce, o küçümsediğin kadına, bunları bir düşün istersen. Düşün ve anla artık, ne büyük bir nimettir sana bahşedilen.. Kalp
Hep mi?Ah be yalan dünya,bu kadarsin işte... ßir yanimda dertLer, diğer yanimda namertLer. Senin yükünü hep mi günahsizLar çeker ?
Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun...Regaip Kandili
Regaip, üç ayların da habercisidir. Cenab-ı Allah bizlere böyle arınma, temizlenme ve kurtuluşumuza vesile olacak günler, geceler ve aylar ihsan ettiği için sonsuz hamd-ü senalar olsun. Recep ayı girdiğinde Hz. Peygamber(sav) şöyle derdi;- Allahım...! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır...!!!Mübarek üç aylar hepimize hayırlı olsun.Rabbim bu günleri ve ayları ümmeti Muhammed için hayırlara vesile kılsın inşaAllah...Ya Rabbi! Her Yerde Haddini Bilen, Gönül Aynasını Silen, Mahşerde Beraat Edip Yüzü Gülen Kullarından Eyle Bizleri..!! (Amin) Hakikat bagında GÜL olmak gerek,Mevla"yı zikreden "DİL"olmak gerek,Mevla bizi yaratmış "İNSAN" diyerek,İnsan olmak için' de "KUL" olmak gerek...Allah"a hayırlı KULAlemlerin efendisine, Hakiki ÜMMET olabilme ümidi & duası ile... Kalp
VE ALLAH KADINI YARATTI...VE ALLAH KADINI YARATTI
Altıncı gün dolmak üzereydiVe Allah hala kadını yaratıyordu.Bir melek çıkageldi.Allah'a;- Ötekini, erkeği çok daha çabuk yaratmıştın, buna niye bunca zaman ayırıyorsun?diye sordu.Allah yanıt verdi:- Çünkü buna çok değerli, çok farklı özellikler katıyorum.dedi.- Örneğin yüzlerce parçadan oluşturuyorum.Ama yine bir bütün olmasını sağlıyorum.Bu yarattığım bir çok çocuğa aynı anda sarılabilmeli,Dünyanın her yerindeki çocukları kucaklayabilmeli.Düşen bir çocuğun kanayan dizini de,Yaralı bir yüreği de iyileştirebilmeli..Melek sordu:- Kaç eli, kaç kolu olacak?- Sadece iki.- İki el, iki kolla mı yapacak bu dediklerini…- Hepsi bu değil…Kendi yaralarını da kendi sarabilecek.Ayrıca günde 18 saat çalışabilir durumda olacak…Melek yaklaşıp kadına dokundu…- Onu çok yumuşak yapmışsın.- Yumuşak ama aynı zamanda çok güçlü.Gücünü ve kaldırabileceklerini hayal bile edemezsin…- Düşünmeyi de bilecek mi?- Yalnızca düşünmeyi değil.hem sağduyusunu kullanmayı,Aklıyla ve yüreğiyle muhakeme etmeyi,Hem de mücadele etmeyi,Düşüncelerini savunmayı,Sorun çözmeyi de biliyor…Bunların yanı sıra, uzlaşmayı da biliyor…Melek, kadının yanağına dokundu.Eli ıslanınca bu nedir diye sordu.Tanrı yanıtladı:- Buna gözyaşı denir.- Neye yarar?- Kendini ifade etmeye yarar.Acıyı, kuşkuyu, aşkı, yalnızlığı, onuru,Ama aynı zamanda sevinci ifade etmesine yarar…-Kadının kendini ifade biçimleri sonsuzdur:o, sevinci, mutluluğu ve aşkı yakalayıp ,Sımsıkı sarılmayı bilir…Haykırmak istediği vakit susabilir;Sustuğunda çığlığını duyurabilir;Öfkelendiği vakit gülümseyebilir,Ağlamak isteyince şarkı söyleyebilir,Mutlu olunca ağlayabilir,Korktuğu vakit gülebilir…O inandığı doğrular için sonuna dek mücadele eder;Haksızlığa karşı savaşır,Çözüm yolunu biliyorsa,‘Hayır’ yanıtını asla kabullenmez.- Amma çok marifeti varmış!- Arkadaşı doktora yalnız gitmesin diye ona refakat edendir.Korkan birini gördüğünde,‘Tut elimi korkma’ deyip,Elini uzatandır…Her düğün her doğum haberine mutlu olandır.Tanıdığı ya da tanımadığı amma kendine yakın bildiği her ölüm haberine kalbi kırılandır.Ama yine de yaşamı sürdürme gücünü kendinde bulandır…Çocukları daha çok yesin diye ‘ben zaten toktum’ diyendir…-Bir öpüş, bir sarılış, bir kucak açışla kırık,Ya da yaralı bir yüreğin onarılacağını bilendir…- Peki, bunun hiç mi eksiği ya da yanlışı yok?- Hiç olmaz olur mu?Var bir hatası:"Ne kadar değerli olduğunu unutur... Kalp
Miraç Kandilimiz Mübarek Olsun.Dua Zamanı...HAYIRLI KANDİLLER
Huzursuz musun, tat almakta zorlanmakta mısın ?Bir zamanlar, en çok zevk aldığın şeyler boş mu gelir oldu ?Aynı boşluk bakışlarında mı var ?İş yerin de sorun mu yaşamaktasın ?En çok sevdiğin dostunda mı yanlış yaptı sana ?Bir zamanlar hayaline kattığın eşin beklentilerine karşılık mı vermiyor?Hızla akıp gitmesine rağmen, sanki durmuş gibi mi zaman ?Her başın sıkıştığında, başını yaslıyacak bir omuz mu aramaktasın ?Nereye gidersen git, yinede ayni yerde misin ?Ağlıyorsun belki, ama niye ağladığın bile farkın da değil misin ?Pes etmek mi geliyor herşeye içinden ?Bağırmak haykırmak istemektesin belkide ?Ama yapsan sanki kimse duymayacak gibi mi ?Güneşin doğuşunun da batışının da bir anlamı kalmadı mı ?Kapkaranlik gecelerinmi kaldi yaninda ?İlk defa mı bu denli muhtaçlığını hissediyorsun bir anlamın ?Bir sevdanın, bir aşkın, bir huzurun, bir tadın ?Biliyorum arıyorsun ama bulamıyorsun herşeye çare olan o şeyi.Aramakla bulunmaz, ama aramadanda olmaz.Çaren uzak da değil aslında.Tam yanında, sana bakmakta, senin bulmanı beklemekte.Hadi şimdi kapat gözlerini, bir anlığınada olsa,Ver bütün benliğini, kapat ondan başka herşeye dünyanı,Yürekten bir ALLAH de…İçine çek o huzuru ve bırakma.Sen konuşma, sus yanlızca, bırak kendini, seni sana verene,ve şükret, hamd et, bak işte herşey geride,Bir tek kelimeydi ruhunun ilacı.Uzaklarda arama o sana şah damarından daha yakın,Ve unutma o sana annenden ve bütün sevenlerinden daha şevkat ve merhametli.Yüzüm yok af dilemeye diye düşünme.Şimdi ALLAH senden dua beklemekte… Allah'ım Miraç gecesi Hürmetine,Benim dualarımı , Bana dua edenlerin duasını , Benden dua bekleyenlerin duasını Ve ümmeti Muhammedin dualarını kabul eyle.ALLAH'ım, Musa aleyhisselâm'a açtığın yollardan bize de aç, önümüze taş koymak isteyenlere fırsat verme, işlerimizi kolaylaştır ... - Amin , amin , amin ...Hayırlı Kandiller Kalp
Re: Beraat Kandılınz Mübarek Olsun...Beraat Kandiliniz Mübarek Olsun
İlahi BerâtımızaHuzurunda olmanın mutluluğu,affedici olmanın sevinciyle geldik sanaYönümüzü kaybettik ilahi,sende gayrı sevdaları barındırdık, sende gayrı deryalara daldık, amacı bırakıp, araçlarla eğlendik,Gönlümüzün beraatına…Sözümüzün esiri olduk,sensiz cümlelere kaldı dilimiz, ya hayrın sözü olmalıydık ya da sukutun duruşu. Ama beceremediklerimize onu da kattıkDilimizin beraatına…Bize bir dinlenme, bir teheccüd vakti kılmıştın geceyi. Karanlığın her şeyi örteceğini sandık, şafaksız aydınlıklar aradık. Uykulara saldık servetimizi, zifire boyandıkGecemizin beraatına…Göz güzeli arar, kalp ona yönelirdi, dile de söz düşerdi. Bakışımıza yandık, ateşlere düşüren göze kandık. Oysa görünenden de öte köy vardı, köz vardıGörerek imanın hazzına varmak dururken, görmüşlüğün hesabını veremez oldukGözümüzün beraatına…Neredeydin ey vakit, neredeydin ey gençlik sorularının muhataplığından korkarakVe hesabın dehşetinden saçlarımıza aklar düşürerek,Utanarak ilahiBoyun bükerek.Dergâhına yüzler sürerek,ağlayarakAğlatarak ciğerimizi, umudumuzu da alıp yanımızaSeni sevmelerimize de güvenerekGeldik huzuruna İlahiÖmrümüzün beratına… Hayırlı Kandiller... Kalp
Şu halde üzüntün niye ???Üzülme
Üzülme...Daha önce çok şeye üzüldün; faydası olmadı.Çocuğun başarısız olunca üzüldün ; başardı mı ?Sevdiğin bir yakının ölünce üzüldün; canlanıp döndü mü?Ticarette zarar edince üzüldün; zararların kâra dönüştü mü?Üzülme !Felakete üzüldün; felaketler çoğaldı.Fakirlikten dolayı üzüldün; huzursuzluğun arttı.Seni sevmeyenlerin dedikodularına üzüldün; onları sevindirdin.Üzülme !Çünkü üzüntü ; sanaGeniş bir ev,Güzel bir eş,Bol bir servet,Yüce bir makam,Hayırlı bir evlat vermez!..Üzülme !Çünkü üzüntü;Saf suyu zakkum gibi acı,Gülü dikenli bir ot,Güzelim bahçeyi bir çöl,Nurlu hayatı da yaşanmaz bir hapishaneye dönüştürür.Üzülme !Ve haline şükret ! Çünkü;Sağlam iki gözün, kulakların, dudakların var.İki elin – kolun, ayakların, konuşan dilin var.Kendine güvenin ve sağlam bir vücudun var !.Üzülme !Ve haline şükret ! Çünkü;Sağlam bir inancın, bir dinin var.İçinde huzur bulacağın bir evin, bir ailen var.Yiyecek ekmeğin, içecek suyun, giyecek giysin var.Ve yanında huzur bulacağın insanlar var !.Şu halde üzüntün niye ??? Üzülme; kaybettiğin herşey başka bir surette bir gün mutlaka geri döner... (Mevlana) Kalp
Hoş geldin 11 ayın sultanı; Ramazan-ı Şerifimiz..Hoş geldin 11 ayın sultanı; Ramazan-ı Şerif
Cennetin kapılarının açıldığı, 11 ayın sultanı; Ramazan-ı Şerifimiz mübarek olsun.Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluş olan 11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayına kavuşturan Rabbimize şükürler olsun!Rahmetinle, bereketinle hoş geldin ya mübarek Ramazan.Hayırlara vesile olsun. Bugünİlk 'TERAVİH', ilk 'SAHUR', yarın ilk 'ORUÇ'Bizi RAMAZAN'a ulaştıranALLAH'a hamd olsun..Güzeldir Ramazan ayında Birlikte olmak ..Güzeldir Orucu birlikte tutmak El açmak ..Güzeldir Yaradana Bu ayda yakın olmak . Peygamberimizin Ramazan Hutbesi BismillahirrahmanirrahimEy insanlar!..Rahmet, mağfiret ve bereket ayı gelip çattı. O öyle bir aydır ki, Allah nezdinde ayların en faziletlisi; geceleri, gecelerin en faziletlisi ve saatleri, saatlerin en faziletlisidir.Ey insanlar!..Sizin canlarınız, yaptığınız amellerin rehinidir. O halde Allah’tan bağışlanma dileyerek canınızı rehinden kurtarın. Omuzlarınız, günahlarınızın ağır yükü altındadır; secdelerinizi uzatarak onları hafifletin.Bilin ki Hak Teâlâ bu ayda namaz kılanlara, secde edenlere azap etmeyeceğine ve kıyamet günü onları cehennem ateşiyle korkutmayacağına izzet ve celaline yemin etmiştir.Ey insanlar!..İçinizden kim bu ayda oruçlu bir mü ‘mine iftar verirse, Allah katında köle azat etmiş kadar sevap alacak ve geçmiş günahları bağışlanmış olacaktır.O sırada ashaptan bazıları dediler ki:“Ya Resulüllah, bizim hepimiz buna kadir değiliz.”Peygamber Efendimiz buyurdular ki:Bir hurmanın yarısıyla yahut bir içim suyla da olsa, oruç tutanlara iftar vererek cehennem ateşinden sakının. Gerçekten bundan fazlasına kadir olmayıp böyle yapana Hak Teâlâ bu sevabı verir.Ey insanlar!..Bu ayda kim huyunu güzelleştirirse, ayaklarının titrediği o günde Sırat ’tan kolay geçer.Kim bu ayda şerrini insanlardan uzak tutarsa, Allah kıyamette azabını ondan uzak tutar.Kim, bu ayda babasız öksüzlere şefkat gösterirse, Allah kıyamette ona merhamet gösterir...Kim, bu ayda kendi yakınlarına olan bağı sağlamlaştırır, onlara iyilikte bulunursa, Allah kıyamette onu kendi rahmetine kavuşturur...Kim, bu ayda yakınlarına iyiliği keserse, Allah kıyamette ondan rahmetini keser...Kim, bu ayda sünnet namazı kılarsa, Allah ona diğer aylarda kılınan namazların sevabını verir...Kim, bu ayda bana çok salâvat gönderirse, amel terazilerinin hafif geldiği günde Allah onun amel terazisini ağırlaştırır...Kim, bu ayda Kur’an’dan bir ayet okursa, diğer aylarda Kur’an’ı hatim edenlerin sevabına erişir.Ey insanlar!..Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanırBu ayda cennet kapıları açıktır. Rabbinizden dileyin, dileyin yüzünüze kapanmasın...Ve cehennem kapıları bu ayda kapalıdır. Rabbinizden dileyin, yüzünüze açmasın.Şeytanları bu ayda bağlamıştır; isteyin Allah sizlere musallat etmesin. Ramazan icin 50 Nasihat 1. Rabbini zikretmeyi unutma (özellikle sabah-aksam)2. Cok konusmayi birak3. Allahi bol tefekkür et4. Cok yemeyi birak5. Cok uyumayi birak6. Önemli olmayan randevuler yapma7. Mecbur olmadikca disariya fazla cikma8. Arkadaslarinla cok bulusmayi birak9.Gözlerini haramdan koru10. Dilini koru11. Hal ve hareketine dikkat et12. Dünyaliklardan uzak dur13. Giybeti birak14. Sünnet namazlari kilmaya calis (12 rekat)15. Misvak kullan16. Allaha tövbeni cogalt17. Akraba baglarini güclendirmeye calis18. Hergün sadaka vermeye calis19. Ana-babana iyi davran20. Niyet´lerine dikkat et ("Ameller niyetlere göredir")21, Yaninda hep Kurani ni tasi (is, okul, otob, u-bahn vs)22. iyi ameller edinmek icin motivasyonun yüksek olsun23.Zamanini internette ve tv basinda gecirmemeye calis24. Müslüman Kardeslerini dua larinda unutma25. Iyili emret/yapmaya calis, kötülügü nehyet/Uzak dur!26.Bütün günahlarinin bagisi icn yalvar27. Duha namazini 2 ila 8 rekat arasi kilmaya calis (Günes dogduktan45 dakika sonra baslar,ögle namazina 45 dakika kalincaya kadar devameder)28. Namazlarini mescid´de kilmaya calis29. Ezan ve Ikamet arasiinda cok dua etmeye calis30. Kurani kac kez okumak istedigine bir hedef koy (en az bir kez!)31. Hep ilk sirada namaza durmaya calis32. Teravih namazlarini kacirma33. Ezandan önce mescidde olmaya caliski Müezzinin söylediklerini tekrar edesin34. Imamla birlikte bitir teravih namazlarini, daha önce birakip gitme35. Eger kurani okuyamiyorsan mutlaka dinle36. Bir bardak su ile dahi olsa sahurunu yap37. Tefsir de okumayi ihmal etme38. Daima abdestli olmaya calis39. Cok konusma telefonda, kisa tutmaya bak40. Yemekl hazirlarken asiriya kacma41, Büyük alisverisleri ramazandan önce hallet42.Ramazinin 20.gününde tekrar yenile kendini ve gaza bas ibadet icin43. Itikaf´ta (mescide cekilme son on gün) bulunmaya calis bir günde olsa44. Kardesine gülümse ("gülümsemek sadakadir")45. gadabini öfkeni yut ve sabirli ol!!46. Agizkavgalari ve fiili kavgalardan uzak dur47. Allaha ümidini diri tut günahlarinin affi icin48, Her yaptigin ameli bilincinde olarak yapki sevap kazanasin, buokula/ise giderken bir SubhanAllah veya bir tebessüm olabilir49. Esine/ailene/akrabana/kardesine iyilik yap, beraber ramazanidegerlendirmeye calisin, bu beraberce asiri cesit yemekle iftar edinanlamina gelmez!50. Kendini zorla, kazanan sen olursun insallah Sahabe Efendilerimiz(RA) Ramazana helalleşerekgirerlermiş ki oruçları kabul olsun. Oruçlarmızın ve tüm ibadetlerimizinkabul olması dileğiyle.Ramazan Ayımız Mübârek Olsun... Kalp
Çocuklar ölmesin!Çocuklar ölmesin!
21. asrın yeni modası, Bomba modası. İadelisi, taahhütlüsü, Çocuk katili, akıllısı. Hepsi vahşi, hepsi katil. Tomahawk, crius, Misket, napalm. Bırak kullanmayı bunları Üretmek bile, Alçaklığın en alçakcası.İşte! Zifiri karanlığı aydınlatıyor, Bombalarıyla birileri. Ödettiriyor biri bedel, Bedel ödüyor birileri.Suçsuz yere tek bedel ödeyen, Çocuklar; Kimi, savaşın muharip olmayan şehidi. Kimisi de savaşın yetimleri.Bak! Mahzun bir çocuk. Belli ki çok korkmuş, Hep titriyor minik elleri. Memleketi müstemleke, Adı yetim. Benzemiyor anne eline, Emperyalistlerin soğuk elleri. Şanslı sayıyor kendini. Çünkü o, Mahallenin kurtulan tek çocuğu, Tek yetimi.Mutlu yaşasın diye birileri, Ölmemeli birileri. Hepsinden önemlisi; Olmamalı çocuklar; Ölen birileri.Ergül Sırkıntı Ya kelebekler dünyayı gördükten sonra intihar ediyorsa... Kalp
İnsanoğlunun dünyaya zulmü!!İnsanoğlunun dünyaya zulmü!!
''Bizde şu hayvanlar gibi özgür olsak''diyesim geliyor bazen.Sonra insanların her türlü özgürlükten rahatsız oldukları,hayvanlara bile bu hakkı vermedikleri geliyor aklıma.Ne rahatsız bir türüz biz böyle... Kalp
Günahkar bir sesleniştir bu... Hayırlı Kandiller...Kadir Gecesi Kutlama
Allah’ım,günahkar bir sesleniştir bu.Günahların yükselemeyeceği yüce katınaŞanın ne yücedir Sen’in ki;Mülk elindedir..Ve Sen herşeye Kâdir’sin.Kudretin herşeye galiptir.Ve Sen çok bağışlayansın,Yedi göğü birbiriyle âhenk içinde yaratan sensin..Dünya semasını kandillerle süsleyensinSen’in ilmin en gizli işlerin bütün inceliğine nüfuz eder.Sen herşeyden hakkıyla haberdarsınHaberdarsın benden,dünümden,bugünümden ve yarınımdanBir ömrü işte böyle yele verdim, savurdumŞimdi pişman,perişan gelip duaya durdum..Geçmişi ve geleceği yüreğime aldım daKendimi avuttum,nefsimi unuttum..Kalbimin cennetinde nefsime uyan Âdem,O yüce dergaha gözlerimden seslenir,Ve Hz.Nuh,toplar kalbimde ne kadar duygu varsa,Nefsimin tufanından korumaya çalışır.Hz.İbrahim’in ateşe atıldığı mancınık yüreğimdedir benimKendisinden başka ilah olmayan Sübhan!Zalimlerden oldum ki merhamete muhtacımHuzuruna alsan da beni böyle perişanBenim hakkımda olan hükmün başımda tâcım..Evladının acısıyla yanan bir anne kalkıpUzatırsa detgahına titreyen ellerini,bu tevbemi sunuyorum o ellerle birlikte…Gecenin bir vaktinde,Herkes istediği ile,sevdiği ile hemhâlken,Yetim kalmış bir yürek sessiz sessiz ağlarken,Bakarsa bir an olsun yıldızsız gökyüzüne,Ve melekleri inleten edayla seslenip,“Allah ” derse derinden,Ve “lebbeyk” nidaları gelirse göklerinden,O öksüz haykırışa katıyorum tevbemi…Günahları yüzünden mahkum olur ya insan..Kimse görmesin diye,görüp gülmesin diyeKirlenen ellerini kapatır ya yüzüneVe günlerce acıyla inler inler yaVicdanından yükselen alev gibi bin sesleUykusuz gecelerin ışıdığı zamandaKaranlığın gökyüzüne yakın olduğu andaSecdelere kapanıp;“Ya Rabbi!Ben pişmanım,ben pişmanım Ey Rahman” diyerek geçer ya kendisindenO pişman baygınlığa sunuyorum tevbemi…Simsiyah ve pis köle diye hakaretler var Habeşlinin gözlerindeGüneş batmayı hiç bu kadar istememiştirKendisinden başka ilah olmayan Sübhan!Zalimlerden oldum ki merhamete muhtacımHuzuruna alsan da beni böyle perişanBenim hakkımda olan hükmün başımda tâcım..Çöl, serinliğe böylesine hasret duymamışVe bir taş pamuk kadar hafif olmayı bu denli istememiştirÇünkü bir Bİlal vardır ortada..Ve kucağında bir kaya..İnkar tekliflerine ızdırap yüklü o dil,taptaze bir ruhla cevabı dillendirir“Allah bir,Allah bir”Kumların üstündeki o simsiyah bedenden dökülen terlerle yıkıyorum tevbemi... Dursun Ali Erzincanlı - Tevbe Geldin de gidiyorsun ey ayların sultanı...Gelişinde sevindik, gidişinden hüzünleniyoruz.Allah'a bizden bahset.Güneşin en kızgın olduğu zamanlarda seni memnun şekilde ağırlamamızdan bahset.Bizden râzı ol ey Allah'ın mübarek kıldığı ay... ALLAH'ım bu geceUnuttuklarımızı Hatırlat, Kaybettiklerimizi Buldur.Uzaklaştıklarımızı Yakınlaştır, Yanlışlarımızı DoğrultYoksulları Yoksulluklarıyla,Zenginleri Zenginlikleriyle Güzelleştir..Fazileti Aramızda PaylaştırYönsüz Kaldığımızda Yönümüzü,Yolsun Kaldığımızda Yolumuzu Göster..Dilimize Hayır Söz, Yüzümüze GüzellikVücudumuza Kuvvet Ver..Terazimizi Dengele,Yolumuzu Doğrult, Önümüzü Aydınlat..Hayırlı Kandiller... Kalp
SanalKahve © Copyright 2007 - 2014 Tüm Hakları Saklıdır.
|