Sus Yazık Etme Nefesine
 

Güneşi karartan uykusuz gecelerimi, Kalın bir yorgan gibi örterim üstüme, Eğer anlatabilseydim sana düşüncelerimi,Bir sevda melodisi yüklerdim sesime, Ne zaman gönlümdeki aşktan konuşsam,Gem vuruyorsun çocuksu hevesime, Çırpınma boşuna F Tipi sana kalbim, Unutmadım unutmayacağım unutamam, Sus ne olursun sus yazık etme nefesine sus...
Bütün güzellikler senden almış ilhamınıYüzüne baktıgımda kesiliyor nefesimSevdan kızgın demir gibi daglar canımıBeni bir cocuk gibi avutuyor resminNice dergahlarda dilekler tuttumHasretini koynumda uyuttumBen unutmayı unuttumSeni nasıl unutayımSuss ne olursun sus yazık etme nefesine SussYalanım yok kanım aksınSen canımın cananısınHer saniye aklımdasınBeni seni unutamadımHaberin olsun ey yarSende başladı bende hayat sevgisiCan oldun ömrümün her saniyesineNefes alıp veriyosam sebebi sensinUnutmadım unutmuycam unutamamSuss ne olursun sus yazık etme nefesine SussMevsimleri degiştiren seyler var haniGüneş kızgınlıgı ile vurur kar tanesineAma sen sakın dokunma bendeki mangal yuregeBen benzemen daglardaki kar tanesineSeni unutmam için kıyameti bekleÇunku o gun herşey dönecek tersineBenki seni ruhumla sonsuz seviyorumUnutmadım unutmuycam unutamamSuss ne olursun sus yazık etme nefesine SussDerviş dergahında dilekler tuttumHasretini koynumda uyuttumBen unutmayı unuttumSeni nasıl unutayımSuss ne olursun sus yazık etme nefesine SussYalanım yok kanım aksınSen canımın cananısınHer saniye aklımdasınBeni seni unutamadımHaberin olsun ey yar
 
İbrahim Dizlek

Kalp

GÖĞÜ HALA MAVİ Mİ YURDUMUN

Söyleyin ne olur Göğü hala mavi mi yurdumunSöyleyin başı önde mi analarınVar mıdır meçhule uçan kuşlarından bi haberHala sığırcık yavruları gibi büzüşür mü soğukta aç çocuklarBir şey geçmez mi kursaklarından gün boyu

Söyleyin ne olurKaranlık örtmüşlerdi ülkem üzerineAyaklar baş oldu deniyor doğru muFırat elinden ne haberÖtekiler diyorum öteki mi halaHala birbirine mi kırdırılır masum fukara çocuklarGökyüzüne benzeyen çocuklar alı al moru mor çocuklar
Leylekler geldi miÇağla bademi tuza banıp yiyor mu çocuklarHakkını vere vere yaşayanlar kaldı mı ülkemdeSu içtiği çeşmelere gül bırakan şairler diyorum yaşıyor mu hala söyleyin
Halen güzel mi ülkemin kamyon kasasında tarlaya giden işçi kızlarıHalen ölüyorlar mı yollardaVe halen insanlar kötü mü oralardaVe halen keklik kafeste mi
Hala yanık sevda türküleri çalar mı çukurova radyosunda Alır götürür mü Alır götürür mü kozandaki pamuk tarlasında İçin için ağlayan urfalı gelini uzaklara ta uzaklara
Söyleyin kaderi değişti mi topraktan zorla sökülen ağaçlarınYuvası bozulan kuşlar perişan diyorlar doğru muÇocukları Çocukları gelin ediyorlar mı halaCeza evlerinde çığlık çığlığa hala iğfal edilir mi çocuklarBunu söylemeyin dayanamamDayanamam ölürüm
Dağlar nehirler yerli yerinde duruyor muHırlı hırsız çoğaldı diyordu anamKatiller it uğursuz el üstünde diyor doğru mu
Söyleyin ne olurHala kenardan mı seyreder yanan yıkılan ülkesini yoksul insanımSes etmez miEl vermez mi bahara El vermez mi barışa
Umut var mı söyleyin Var deyin he canım var deyinKuşlar uçuyor deyinLeylekler geldi deyinBademler çiçek açtı deyinTürk kürt sarmaştı deyinAnkara deyin ama barış deyin
Savaşta kızıl Savaşta kıyamet olurmuş gökyüzüSöyleyin ne olurGöğü hala mavi mi yurdumunGöğü hala mavi mi yurdumun

Mazlumun öç alma günü, zalimin zulmettiği günden daha korkunçtur. Hz. Ali (ra)
Kalp

 

Ey yüceler yücesi mevlamız bizleri zalimlerin kötü emellerinin altında bırakma, bizleri kardeşlik şuuruyla pekiştir. Bizlere sıkı sımsıkı mü'min vasıfıylarıyla bütünleştir kardeşlik zincirinden ayırma bizleri, en güzel dua kardeşliğimize kavuştur inşaAllah .Dualarda birleşirsek bizleri hiç bir güç yenemez asla.Bizleri kimse bölemez bizler kendi armızda bölünmedikçe.

Vatanlarını yaşanmaz bulanlar,vatanlarını “yaşanmaz”laştıranlardır.
Kalp

''İNSAN‬''kelimesi ne kadarda yabancı geliyor

Ülkenin göbeğinde patlayan bombalar yitip giden canlar...Ülkenin doğusunda okul bahçelerine yerleştirilen füzeler,sokağa çıkma yasakları, birkaç çantayla evlerini terkeden insanlar, çatışmalar patlayan mayınlar ,polisler, askerler, şehitler, yitip giden canlar...Öğretmeni tarafından tecavüze uğrayan 9 .10 yaşındaki erkek çocukları ve yitip giden namus ,şeref, ar, yitip giden geleceğe umutla bakma avuntuları..İntihar eden gencecik bedenler...Dolmuşta gece yolda hatta evinde öz babası, öz abisi tarafından saldırıya tacize tecavüze uğrayan kadınlar...Birbirini kesenler, birbirini gömenler..Kıyıya vuran insanlık... Kana doyan topraklar...ve daha neler neler..Aklıma gelen birkaç soru? İnsanlığın sonu,insan olma yitilerini kaybetmenin sonu dünyanın sonu değilse ne? Dünya hala kimin için dönüyor? İnsan; insanı insanla kırdı, insanlığı insan bitirdi diye düşünürken ‪''İNSAN'' kelimesi ne kadarda yabancı geliyor ...
Mevlam hepimizi islah etsin,sonumuzu hayretsin...Kalp

UTANIYORUM !
Yalan yok !Bu ülkeden utanıyorum.Bu ülkenin aydın geçinenlerinden utanıyorum.Burunlarının dibinde bir halk katledirken kör olanlardan utanıyorum.Pişkin pişkin uydurma terörizm edabiyatı yapan devlet büyüklerinden utanıyorum.Güce tapan sıradan insanlardan utanıyorum.Yalan yok !Halkların kardeşliğini göstermesinini bilmeyenlerden utanıyorum.Eski zamanda kahraman olmuş, ama şimdiki zamanda iktidarın kölesi olmuş solcu artıklarından utanıyorum.Hırsızlığa göz yuman bu ülkenin savcılarından utanıyorum.Yalan yok !Haksızlığı haklılık gibi gösteren iktidar medyasısından tiksiniyorum.Dini ahlak kalkanı olarak kullanan,özel yaşamlarında rezillik sultanı olanlardan utanıyorum.Yalan yok !En fazla neden utanıyorum biliyor musuz ?Yüreklerinde bir damla sevgi kırıntısı olmayanların sevgi sözcüğünü sürekli kullanarak o değerli şeyi eskitmesinden utanıyorum.Yalan yok !Bu ülkenin sessizliğinden utanıyorum !

SIRA SİZE GELMİŞTİR
(Muhakeme)

Birini öldürmek illa bıçakla olmaz, illa silahla olmaz, illa kanla olmaz. Öldürdüğünüz nefes alır ama ölmüştür. Öldürdüğünüzün kalbi atar ama aslında durmuştur. Öldürdüğünüzden kan akmaz ama kanı gözyaşı olarak akar, boşalır gözyaşları yağmurla inatlaşırcasına.
Üstelik hiç beklemediği anda, üstelik hiç beklemediği şekilde, ansızın, en çok dost bildiği, arkasında ki dağ olarak gördüğü kişi tarafından sol yanından vurularak öldürülür. Üstelik ölmeden ölür, üstelik baka baka öldüğünü seyrede seyrede ölür, üstelik ölümlerin en acısını yaşar ki en kötüsü budur.

Ve üstelik onu öldüren katil damgası ile yargılanmaz, bu acıyı artırır, bu acıyı sertleştirir.Sonra hiç umarsızca, sorumsuzca, tüm pişkinliğini içine sindirip dönüp sana bakar, aslında baktığı şey sen değilsin, kendi vicdanına hesap vermek için bahane kırıntıları aramaktadır.
Birini öldürmek illa boğarak olmaz, kanını akıtarak olmaz, kan yerine koyu bir buluttan boşalırcasına dökülen gözyaşıdır.
Sonra azizim gün gelir hesap döner ölme sırası size gelmiştir. Öldürdüğünüz şekilde ölürsünüz. Sol yanınıza felç girer yavaş yavaş ölürsünüz, öldüğünüzü seyrede seyrede siz ölürsünüz. Lakin sıra size gelmiştir. Lakin adalet tecelli etmiştir. Şimdi ister içinize ister dışınıza kan yerine gözyaşı akıtma sırası sizdedir.
Kimileri anlar, yaptığının hesabıdır bu, kimileri de anlamaz, bilmez ki her haksızlık, her adaletsizlik, her merhametsizlik içinde bir haksızlık, içinde bir adaletsizlik içinde bir merhametsizlik potansiyeli taşır.
Sizi öldüren de gelir sizi seyreder, ölmüş müsünüz diye, merakından değil aslında, yaptığı şey tıpkı bir zamanlar senin yaptığın gibi, kendi vicdanını kandırmaya bahane kırıntıları aramaktan ibarettir.
Sonra bir gün o da sol yanına aldığı ağır bir darbeyle öldürülecektir, ölmeden ölümü tadacaktır, farkında değil şimdi zafer kazanmış olduğunu sanan ve kendini kandırmış ama farkında olmayan bir komutan edasındadır.
Birini öldürmek illa bıçakla olmaz, illa silahla olmaz, illa kanla olmaz. Öldürdüğünüz nefes alır ama ölmüştür. Öldürdüğünüzün kalbi atar ama aslında durmuştur. Öldürdüğünüzden kan akmaz ama kanı gözyaşı olarak akar, gözyaşları yağmurla inatlaşırcasına boşalır.Mirza TAZEGÜL

"Kaçımızın İLK'İ kalmış bir sevgiliye?Kaçımızın dudaklarından iLK kez öpülecek?Kaçımızın hiç öpülmemiş,hiç dokunulmamış bir yeri var?Kaçımız,aynada kendimizle göz göze geldiğimizde hiç utanmıyoruz?Kaçımızın kalbinde çamur izi yok?Kaçımızın saçlarında kirlilikten bit bulaşmadı?kaçımız bu yazıda hırpalanmıyoruz,kaçımızın ruhu enkazdan farksız?"
Kalp