Sabır ve dua müslümanların en güzel silahıdır. Emeğine yüreğine sağlık Tutku ablam bu güzel paylaşımın için.
3 sonuç bulundu
3 sonuç bulundu • 1 sayfadan 1. sayfa
Re: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......Bu kadar güncel ve önemlli bir konuya getirdiginiz bu açıklamalar çok güzel....ALLAH razı olsun sizden....
Re: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......Bir arkadaşımız aynı yazıma başka bir sitede, Kur’an da geçen cilbab ve hamr kelimelerini örnek vermiş, başörtüsünün Allah emri olduğunu anlatabilmek için. Sormak isterim bu kelimeyi (cilbab) kullanan Rabbimiz, bu kıyafetin tarifini neden yapmamış? Eğer giyilmesi gereken bir çeşit şekli, biçimi belli olan kıyafet olsaydı, Allah bunun tarifini yapmaz mıydı Kur’an da? Hani biz her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız diyordu? Yoksa bu ayeti unuttuk mu, ya da üstünümü örttük.
Kur’an ın hiçbir yerinde ne erkeğin, nede kadının kıyafetini tarif edecek tek bir ayet yoktur. Allah bazı konulara dikkat çeker ve ikazda bulunur. Çünkü Kur’an tüm âleme hitap eden bir rehberdir. Her mevsimin, hava şartlarının kıyafeti farklıdır. Allah kıyafete değil TAKVAYA önem verir. Allah dan sakınan insan giyimine de, konuşmasına da,davranışına da zaten dikkat eder. Cilbab sözcüğü DIŞ GİYSİ DEMEKTİR ve asla tarif edilmemiştir. Çünkü her toplumun giyimi farklıdır. Ayette bu kelimenin geçtiği manaya bakarsanız, kadınların evlerinde rahat ve daha serbest kıyafetle dışarı çıkmayıp, üzerlerine bir giysi alarak çıkmalarını söyler ve devamında, umulur ki rahatsız edilmesinler der. Buradan da ne anlatılmak istendiği çok açıktır. Allah ın anlatmak istediğini anlamak istemeyip, BU GİYSİYİ KENDİ NEFSİMİZDE ŞEKİLLENDİRİP, aslında bu kıyafet şöyledir ya da böyledir dersek, büyük yanlış yaparız ve kendimizi aldatırız. HAMR kelimesi de Kur’an da, şarap yani alkollü içki anlamında kullanılmıştır. Bu kelimeden türetilen HIMAR ise örtü anlamındadır ve Kur’an da örtü anlamında kullanılır. Bir kısım kardeşimiz bu kelime belki örtü anlamındadır ama Nur suresi 31. ayetinde başörtüsü anlamındadır diyerek, kendi fikirleri, inançları doğrultusunda ayeti anlamışlardır. Ama bu düşünceyi Kur’an ın diğer ayetlerinden onaylayacak, hiçbir bilgi, örnek yoktur. Tam tersine HIMAR kelimesi ve ondan türemiş kelimeler, Kur’an ın genelinde örtmek, gizlemek anlamında geçer. Örnekler verelim. (Bizim kalplerimiz örtülüdür.)( Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz.)( Ey Kitap Ehli, neden hakkı batıl ile örtüyor….)( Kalplerimiz örtülüdür" demeleri nedeniyle….)( kalpleri üzerine kat kat örtüler..)( Gece, üstünü örtüp bürüyünce.) Bunların hepsi hamr dan türemiş, hımar yani örtü anlamındadır mecazi anlamlarda bile olsa. Bazı kardeşlerimiz itikatlarına kanıt olsun diye, HAMR MADEM İÇKİ AKLI ÖRTEN ANLAMINDA, O ZAMAN AKILDA BAŞTA OLDUĞUNA GÖRE HIMAR BAŞÖRTÜSÜDÜR DEMİŞLERDİR inançlarına kanıt olsun diye. Açıklanmamış örnekleri bile verilmemiş anlamları bizler vermeye kalkarsak, sizce bu yolla Kur’an ı doğrumu anlarız, yoksa kendimizi mi kandırırız? Yorum ve karar elbette sizlerin. Sizce ayetleri, rivayetlerden yararlanarak mı anlarsak daha emin yolu izlemiş oluruz, yoksa Kur’an dan istifade ederek anlamaya çalışırsak mı? Karar sizin. Lütfen şunu düşününüz. ALLAH KADININ BAŞINI ÖRTMESİNİ EMRETSEYDİ AÇIKÇA, KADIN SAÇLARINI ÖRTMELİDİR DİYE, APAÇIK HÜKÜM VERİRDİ. LÜTFEN KUR’AN IN AÇIKLIK, MUHKEM OLMA VE ÖRNEKLERLE İZAH ETME ÖZELLİĞİNİ UNUTMAYALIM. Kur’an ın örtünme konusuyla ilgili çok düşündürücü ikazını hatırlatarak şekle değil TAKVAYA dikkatinizi çekmek isterim, tıpkı Yaradan ın yaptığı gibi. Araf 26: Ey Âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. TAKVÂ elbisesi...( Allah dan korunup sakınma) İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah'ın ayetlerindendir, belki düşünürler. Bizler ne yazık ki TAKVA yı bir kenara bıraktık, Allah ın hiç tarif etmediği giysileri, bu Allah ın istediği kıyafet diyerek topluma anlattık. O kıyafetleri giydik yalnız dış kısmı kapattık, farkında değiliz içimiz BOMBOŞ kaldı. Topluma TAKVA nın ne olduğunu öğretmek yerine, Allah ın hiçbir tarifini yapmadığı CİLBAB IN VE HIMARIN TARİFLERİNİ YAPTIK, kendi nefislerimizde şekillendirerek, dikkati başka yerlere çektik. Allah ın dikkat çektiği TAKVAYI kendimiz öğrenemediğimiz içinde, başkalarına öğretemedik. Allah cümlemizin yardımcısı olsun. İşimiz çok zor. Öyle bir yanlış yapıyoruz ki bu konuda, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp aynı konuyu gündeme getirmek zorunluluğunu hissediyorum kendimde. Dilerim Kur’an gerçekleri ile iman eden, Allah ın sınırlarını Kur’an dan öğrenen, takva sahibi, onun halis kullarından oluruz. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
SanalKahve © Copyright 2007 - 2014 Tüm Hakları Saklıdır.
|