14 sonuç bulundu

Geri dön

Aşk! Yaşadım hem de en güzelinden,en ağırından,en temizinden

Aşk! Yaşadım hem de en güzelinden, en ağırından, en temizinden. Çıkarsız, beklentisiz, safça. Sonu oldu mu? Olsun yada olmasın. Yaşandı, herşeye rağmen güzeldi. Güzel şeyler akıllarda kaldı, kötü şeyler atılmalıydı, zarar gelmemeliydi sevdaya, ayrılık akla getirilmemeliydi, güzel anılmalıydı herşeye rağmen. Herşeye rağmen çünkü, ayrılık bekleyenle, beklenenin seçimi değildi. Onların adına başkaları karar vermişti. Hem de onları hiç anlamadan, dinlemeden, bir defa olsun yan yana görmeden.
Herşeye rağmen güzeldi yaşanılanlar, hissedilenler. Asıl acı veren karşılıksız sevdalar. Beklenen ile bekleyenin sevdası karşılıksız değildi ki! Neden canları yansın? İyi ki tanıdık, iyi ki yaşadık, iyi ki paylaştık.
Ama aşk bitti! Aşkı ölümden sonraya erteledik. Kavuşacağımız güne. Şimdi asıl olan dostluk. Dost kalabilmeyi başarabilmek. Arkasında bulunabilmek, arkanda olduğunu hissedebilmek. Aşk denilince aklıma hep ayrılık gelir nedense ama dostluk denildiğinde hiç gitmeyecek biri gelir aklıma, gitmesinden korkmadan paylaşırsın herşeyini, bilirsin acı gününde yanında olacağını, mutluluğunu paylaşacağını. Herkesle dost olamazsın, seçemezsin, bu benim dostum olacak diyemezsin, dost kendiliğinden gelir. Birşeyler yalnış gittiğinde yada gerçekten birilerine ihtiyaç duyduğun anda çıkıverir karşına. Ve görünmez eller görünüverir. İçten gelen kucaklaşmalardadır dostluk, ufacık bir sevgi sözünde saklıdır bazen koca cümleler, bazen özledim diyebilmektir sevgiyle, arkasında hiç bir ard niyet olmadan.
gulgulce
Pzr Şub 05, 2012 5:22 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: DEĞİŞEN ZAMAN MI? YOKSA BİZLER Mİ.....?

Bir ırmak gibi akıp giden zamanın bir yerinde bizler de
varız, bazen hızlı bazen ağır akıp duran bir ırmağın kim bilir hangi
damlası olarak buluruz kendimizi. Aynı su damlası bir noktadan sadece
bir kez geçer.Bizlerden önce de akıp giden zaman biz olmayınca da akıp
gidecek. Bu durumu en güzel özetleyen sözler Ahmet Hamdi Tanpınar’ın
şu dizelerinde geçiyor:” Ne içindeyim zamanın /Ne de büsbütün
dışında/Yekpare geniş bir anın /Parçalanmış akışında,

Gönül isterdi ki bu kaçınılmaz değişim anlam değerlerimize de olumlu
etkiler bıraksın ama bu noktada durup düşünmek lazım. Evlerimizin
malzemesini, biçimini, yapısını değiştirirken ; içimizdeki sevgiyi
öfkeyle ,paylaşma duygusunu ezmekle, hoşgörü ve yardımlaşmayı
acımasızlıkla değişmesek! Ya da illa değişecekse bir şeyler
yalanlarımızı doğrularla, tahammülsüzlüğü anlayışla ve herkesi insan
değeriyle sevmeye çalışmakla değiştirebilsek…..
gulgulce
Sal Şub 07, 2012 1:03 am
 
Foruma git
Konuya git

Cebinde kullanmak üzere sakladığın ”veda cümlelerin” var mı

Cebinde kullanmak üzere sakladığın ”veda cümlelerin” var mı seninde? Hiç yerli yersiz kullandığını düşündün mü sende? Ya da aslında hiç ”veda cümlen” olmadı mı?

Hayatta veda edebilmesini de bilmek gerekiyor. Biten bir ilişkiyi, sona eren bir arkadaşlığı ya da bu yaşamdan giden sevdiğinizi… Biten, giden ya da olan neyse kabul edip veda edebilmeyi bilmekte yatar hayatın gizemi. Çünkü aslında hiçbir şeyin değişmesini istemeyiz ve sırf bu yüzden gidenlere tutunuruz. Bildiklerimiz bizim sığınağımızdır ve onların gidişini kabul ettiğimiz anda her şeyin değişeceğini biliriz ve belki de sırf bu yüzden bazen oyunda uzatmaları oynarız.

Öyle ya aslında hayat bir oyun. Bunun oyun olduğunu unutmadan oyunun bağımlısı olmadan zevk alarak oynamak lazım ama çoğu zaman veda etmeyi bilmediğimiz için bu oyunu kabusa çevirebiliyoruz. Sırf bırakmayı bilmediğimiz için kendimize kabus yaratıyoruz.

Bildiğimiz şeyler her zaman güven verir. Bildiğimiz tatları tercih ederiz, bilmediklerimize… Eğer yeterince güçlü değilsek ve oyunun içindeki rolümüzün farkında değilsek alışkanlıklarımız her zaman kazanır.

Hayatımın çoğu döneminde cebimde sakladığım ”veda cümlelerim” olmadı. Sadece insanlara ceplerindekini çıkarmasına yardımcı oldum. Sonra hem kendim için hem başkaları için kullanmaya başladım…

Kendime de kullandım. Çünkü bırakamadığım zaman zaman tutunduğum alışkanlıklarım vardı. Yani onlar olmazsa yapamam diye düşünüyordum ama hayat her şeyi değiştirebilecek gücü verdi bana.

Değişirken eminim birilerini kırdım ve kırıldım da ama hepimiz aynı zincirin halkalarıyız. Birbirimize verdiğimiz rolleri oynuyoruz birbirimizin hayatında… Bütün kırılmalar; hep bir sonraki durağa hazırlıyor bizi.

Başkalarının ne kadar kırılacağını düşünmeden kurabilmeli ”veda cümleleri”. Çünkü gerçek özgür kılar hem söyleyeni hem de dinleyeni… Aslında ”merhaba” demek kadar doğal ve yürekten olmalı veda edebilmek…
gulgulce
Sal Şub 07, 2012 12:54 am
 
Foruma git
Konuya git

Bugün neyi fark ettim biliyor musun?

Bugün neyi fark ettim biliyor musun? Bende bitmişssin! Oysa hiç bitmezsin sanıyordum. Bir şekilde bitmeni de hiç istemiyordum. İtiraf ediyorum aslında kalbimde bitmemen için elimden geleni de yapıyordum. Kalbimin tam ortasında sevdanı sıcak tutuyordum. Belki de her şeyin eskisi gibi olmasını bekliyordum. Çok uzun süre bekledim biliyor musun? Geldiğinde hiçbir şeyin değişmediğini anladığımda artık beklemeyi bıraktım ama seni sevmeyi bırakmamıştım. Kalbimin tam ortasında her şeye rağmen yeşermiş sevdan vardı. Öyle bir sevdaydı ki her şey onun yanında anlamsız kalıyordu.

Bir daha geri dönsen bile hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anladığımda kendi kabuğuma çekildim. Kendimle hesaplaşmaya çalıştığım çok uzun bir dönem geçirdim. Bir şekilde yaptığım her şeyi temize çekmeye çalıştım. Sanırım farkında olmadan bütün hesapları kapatmışım. Önce kabul etmek istemediğim gerçeklerle savaşmayı bıraktım ve her şey o kabul edişten sonra değişti. Önce kalbimin ortasına tuttuğum aşkın büyüklüğünü yitirdi. Kalbimde bitişini izlerken üzüldüm. Büyük aşkım benden de gidiyordu artık. Aşkın bitince yarası kaldı. İtiraf ediyorum yine aşkından sonra bıraktığın yara ile yol aldım. Biliyorum bu daha can yakıcı… Bıraktığın yara ile yaşamaya alışmıştım.. O yarayı sevmek, seni her seferinde yeniden ve yeniden sevmekti. Sanırım bu da benim seni kalbimde tutmak için son çabamdı.

Bugün baktım kalbime uzun süre birlikte yaşamaya alıştığım ne yaran vardı ne de aşkın! Bu benim için imkansızdı! Seni sevmek bir hayalin gerçekleşmesi kadar güzel ve mucize doluydu ama aynı zamanda o hayal ateşlerle süslenmişti.

Şimdi sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum. Ne öfkem var, ne kinim ne de sevgim… Hiçbir şey yok… Ödemem gereken bütün bedelleri ödedim, bütün hesapları kapattım.

İtiraf ediyorum artık benim gibi kalbimde özgür…
gulgulce
Pts Şub 06, 2012 11:46 pm
 
Foruma git
Konuya git

BEN BUYUM İŞTE...

SUSKUN SANIYORLAR BENİ; değilim. Anlaşılmadığım ve anlamadığım bir dünyada kelimelere küsüm sadece.

YALNIZ SANIYORLAR BENİ; değilim, kimsenin kalabalığı olmadım ve kimseyide kalabalık edemem bundan sonra dünyamda, bu da benim tercihim.

GÜVENSİZ SANIYORLAR BENİ; değilim. Sadece kendi içimde kendime göre bir dengem var, ve bir daha kırılırsam toparlanamama endişesi taşıyor yüreğim.

BU YÜZDEN Şimdilik sadece kendime güveniyorum. Anlamakta zorlandığım bir dünyada, anlaşılmayı zaten beklemiyorum. Ben böyle iyiyim...

mutlu değilim,ama mutsuzda değilimm.hissederken acı cektigim duyguları bitirdimm..
gulgulce
Per Mar 08, 2012 10:41 pm
 
Foruma git
Konuya git

Elveda demeden gitmişsem eğer...

Gül anlamadı gitti Dikenin kendini koruduğunu, diken anlamadı gitti Gül sayesinde el üstünde tutulduğunu...!!!

Bugün bi prova yapmak istedim elveda demek istedim sana.

Kaç kere yazdım ve sildim bilmiyorum.Ellerim nasıl titredi gözlerimden yaşlar nasıl aktı anlatmaya kalksam anlatılmaz.
Anlayacağın şu ki bir elveda çıkmadı benden sana.

Yenildim...

Bigün sessiz kaldığımda bil ki gittim götürdüler... Elveda diyemedim bil ki.
Bil ki üşüdüm bil ki yandım... Ama bil ki sen de kaldım.Elveda demeden gitmişsem eğer.
Bil ki boynuma kokunu sardım bil ki ellerini aradım bil ki her yüzde seni buldum.
Elveda demeden gitmişsem eğer...


Geçmişe sarıldım bil ki... Belki birazda küstüm sana...
Bil ki çok ağladım bil ki yalnız kaldım yanımdakilere rağmen... Bil ki biraz da kızdım sana...
Ama sevdim bil ki.
Elveda demeden gitmişsem eğer...


O gün geldiğinde belki kızarsın bana.Ne de hayırsızmış dersin.Gidiyorum bile demedi dersin bir vedayı bile çok gördü...
Bilmezsin içimden terk edemediğimi seni.

B i l m e z s i n . . . B i l m e z l e r . . .

Hiç sevmedim sanarsın yalancı ilan edersin belki de kimbilir... Bir açıklama bile yapamam ki. Aklamaya kalksam kendimi.Seviyorum da diyemem ki giderken... Kaybolurum.Unuttum zannedersin bilmezsin içimden terk edemediğimi seni...

B i l m e z s i n . . . B i l m e z l e r . . .

İşte o yüzden bil ki elveda demeden gitmişsem eğer hâlâ yanıyorsundur yüreğimde... Hâlâ yeniliyorumdur kendime hâlâ sana doğru koşuyorumdur.Bil ki seviyorumdur hâlâ.

Bigün içimden gerçekten gidersen işte o zaman sessizce sensizce fısıldarım sana ;

" elveda "
gulgulce
Pzr Mar 11, 2012 1:14 am
 
Foruma git
Konuya git

Dev değildik biz..

Dev değildik biz..

ne tanınmış bir sanatçı, ne dillere destan olmuş bir aşkın sahibi ne de efsaneler halinde dillerden dillere gezinmiş bir aşk.. kendi halimize aşıklardık işte...

dev değildik ama boyundan büyük sevmişti kalplerimiz birbirini..

öyle demiş, yarıştırmıştık aylarca, senelerce.. hagimiz daha çok seviyor diye kavgasını bile yapmıştık.

boyundan büyük sevmiştik ya hani dünya alem vız gelirdi bize..

ne dayanabilirdi ki sevgimize?

kaç aşk kurduğu bu cümlelerin ardına silindi, yıkıldı gitti şimdi sorarım size..

yalan hepsi, koca bir yalan. her hikaye gibi bir sonu olduğunu anladık uzun zaman sonra..

velhasıl yalnız filmlerde görülmüş, yalnız filmlerde yaşanacak aşktır..
devlere aittir. bu diyarlarda aramamak gerekir.
gulgulce
Pzr Mar 11, 2012 12:53 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Yüreğim cam kırığı...

Kıskançlık, sinsi bir düşman misali damarlarımda dolaşmaya başladığında, çiçekten, böcekten, dokunduğu her şeyden, söylediği ya da söyleyeceği her sözden, olur olmaz her şeyden kıskandım.

Ve iki ezeli düşman...

Yalan ve ihanet... Beni arkadan vurmaya çalışan çift başlı hançer misali karşımda belirdiğinde, yüreğim yandı. İçim acıdı. Kırıldım... İncindim... Gözyaşlarımı, mutsuzluğuma katık edip kardeşçe mutluluk oyunları oynadım. Bir volkan misali kendi içimde yandım durdum, sonunda benden kalanları yine yüreğime savurdum.

Aşk... Öyle hassas, öyle narin, öyle kırılgan ve öyle büyüleyici bir şeydi ki buna inandım. Ve aşk camdandı ben onu anladım.

Ateş cama nasıl can veriyorsa, aşkta insana can veriyordu. Sihrini varlığının benzersiz biçiminde taşıyan cam, maddenin halleri içinde nasıl zarafetle dans ediyor, özverili ve duyarlı insanların ellerinde nasıl bir sanat eserine dönüşüyorsa, Aşk ta insan doğasının her dalında hizmet verip, kendini ispatlamaya var olmaya çalışıyordu. Onu biçimlendirmek, korumak da bize kalıyordu.


İşte öylesi anlarda, ister istemez ellerimizin arasından kayıp giden, tuzla buz olan aşk her defasında cam kırıkları misali yüreğimize saplanıyordu.


Ayrılıklar,
Hüzünler,
Her seferinde kapımı çalan,
Gözyaşlarım var
Yüreğimde cam kırıkları
Yüreğimde can kırıkları var
Ne yana dönsem o yana batar
Ne yana dönsem o yanım kanar..
gulgulce
Pts Nis 09, 2012 12:22 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Merhamet Hür Dünyaya Bu Kadar Mı IRAK ' tı

şu günlerde savaş çığlıkları atanlar, bu işi kendi yöntemleriyle yapmak, daha doğrusu yaptırmak istiyorlar. Yöntemlerinin ne olduğunu,dün Afganistan’da, Irak’ta,Libya’da gördük bu günlerde ise suriye de hep birlikte görüyoruz.şeytanın avukatlığına soyunanlar şeytanın düpedüz dünyaya inmiş alçak bedenleridir. Üstelik savaş Ortadoğu ile sınırlı kalmayıp ülkemizi ve İran’ı da yakacak. Bu 3.Dünya Savaşı girişimine hep beraber dur demeliyiz..
gulgulce
Çar Nis 18, 2012 3:37 pm
 
Foruma git
Konuya git

Merhamet Hür Dünyaya Bu Kadar Mı IRAK ' tı

Ben Basrali Ömer,
Belki haberin yoktur diye yaziyorum Mr. Franks.
Önce demokrasi yagdi göklerimizden,
Sonra özgürlük geçti üstümüzden
Palet palet...

Ve insan haklari savunucularının
Yüzü maskeli adamlarin

Namlularından
Saniyede bilmem kaç adet.
Demokrasi bizim evede isabet etti
Bir gün sonra anladim koptugunu ayaklarimin.
Tam onsekiz adet insan haklari saymislar
Vücudunda babamin.
Annem yoktu zaten
Ben dogarken ilaç yoklugundan ölmüs
Ambargo falan dediler ya
Anlamadim çocukluk akli iste
Olusmadan sokülmüs....


Sizde de baris böylemidir Mr. Franks?
İnsan haklari çocuklari yetim
Ve ayaksiz birakir mi orda da?
Düser mi ayin kan gölüne aksi
Güpegündüz düser mi Pazar yerine demokrasi?
Zenginlik

İnsanlari korkudan uykusuz birakirmış

Bizi ise yüreğimizde ki sızı

uyutmuyor mr.franks

yüreğimizdeki sızı...
Kuslar gökyüzünü terk eder mi orda da?
Babamla mirildandigim son dua dilimde
Ve giymeye kiyamadigim pabuçlarım
Kaldi elimde...


Çocuklarin varmi Mr. Franks?
Al, ogluna götür onlari
Bari ise yarasin
Kim bilir belki baktikça
Bazen beni hatirlasin.
Bu nasil demokrasi Mr. Franks?
Düstügü yeri yakti
Merhamet hür Dünyaya
Bu kadar mi IRAK ' ti?


alıntıdır.
(Yazarını bulamadım.Annesi ve babası ölen Iraklı bir çocuğa ait olduğu yönünde bir kaç yazı ile karşılaştım.Bilen varsa öğrenmek isterim)
gulgulce
Çar Nis 18, 2012 3:12 pm
 
Foruma git
Konuya git

Bazı Hayatlar Tek Kişiliktir..

Her insan yalnız doğar. Hikayeler hep tek başına başlar. Sonra zamanla büyürsün. Her günü yaşayıp bir sayfa daha çevirirsin.
Her sabah uyanırsın ve bilmezsin o günün nasıl biteceğini. Hatta ertesi günü görüp göremeyeceğini de...

Sonra büyürsün... Bunu istemezsin ama. Bazen çok heveslenirsin ama korkarsın.
Çünkü büyümek demek sorunlara her an biraz daha yaklaşmak demektir.
İstemesende büyürsün ve sorunlar başlar yavaş yavaş... Zaten büyüdüğünü de bu sayede anlarsın. Büyümenin yaşı yoktur çünkü...

Sorunlar önce baş edebileceğin şekilde gelişir. Çözersin bi şekilde. Sen çözdükçe sorunların daha büyüğü gelir.

Ve artık tek başına çözülemez olur. Paylaşmak istersin. Sen yükleri kaldırırken biri de ucundan tutsun istersin. Ve biri çıkar karşına... Sen tedirginsindir ama o alır yüklerini... Rahatlarsın...

Ama bu herkes için böyle değildir. Geçmiş dediğin kapanamamış sayfalar vardır bazı hikayelerde... İstesende yırtıp atamadığın sayfalar....

Sayfa aralarında bıraktığın ayraçlar vardır ve o sayfaları kapatmana bir türlü izin vermez.
Sen kapatmak istedikçe kendiliğinden açılır.

Ve biri çıkar karşına ama onu yeni bir sayfaya yazamazsın. Sorunlarını almak istese de, paylaşabilirim dese de yapamazsın.

Bazı hayatlar tek kişiliktir bu yüzden. Çünkü sen hikayenin kahramanısındır ama yazan başkasıdır... Çaren yoktur, yeni bir hikayede başka bir kahraman olacağın umuduyla sonuna kadar devam edersin.

Bazı Hayatlar Tek Kişiliktir
gulgulce
Çar Nis 25, 2012 11:15 pm
 
Foruma git
Konuya git

Ask sadece masallarda yasanır dediler..

Aşk sadece masallarda yaşanır dediler,

Ben de bir masal yaşadım...

Belki de bunun içindi bu kadar güzel olması... Nasıl istiyorsak öyle yazdık çünkü, kuralları yoktu, bilindik cümleleri yoktu... Kendi dilimizi, kendi kurallarımızı bulduk zamanla... Başkalarının anlamasını, onaylamasını beklemedik, istemedik de zaten bunu... Sadece sen ve ben vardık bu masalda...

Bir sonu olmayacağından, kötü kalpli cadılara da gerek duymadık, uzak ülkelerden gelip bizi kurtaracak şövalyelere de... Sadece sen ve ben.... Yazdık ve yaşadık...

Aşk sadece masallarda yaşanıyordu çünkü...

Öyle dediler...

Mavi bir ülke kurduk önce kendimize... Herkesin bildiği, tanıdığı bir yeri bir ülke yaptık, bir masal ülkesi... Herkesin evi vardı bizimse bir masal ülkemiz... Orada yaşadık bu sevgiyi... Belki ondandı her şeyin sihirli oluşu... Gerçeğin içinden hiç çıkmadık aslında ama, o gerçekliği de yaşamadık...

Hepsi çok güzeldi...

Sen, ben, biz, masalımız, ülkemiz...

Hep gökten üç elma düşeceğinden korktuk... Kaçınılmaz bir son gibi bekledik bu masalın sonunu da... Ama unuttuğumuz bir şey vardı... Biz yazıyorduk bunu... Bu bizim masalımızdı...

Aşk sadece masallarda yaşanırdı...

Biz istediğimiz sürece, bu masalda bu aşk hep yaşanacaktı...
gulgulce
Pts May 07, 2012 10:17 pm
 
Foruma git
Konuya git

Ben Giderken..

Ben Giderken;
Söylenmemiş söylenememiş tüm o adı saklı sözcüklerimi de bana katarak çıkmıştım yola...
Giderken...
En derinlerde bir yerden sana olan elvedalarımın son sesini duyuyordum...
Çünkü biliyordum...
Yalnız olmayacaktım bu en son elvedamda...Ya ben gidecektim olmayan varlığından...Ya da sen yokluğumun yokluğuna terk edecektin beni...
Biliyorsun...
Defalarca tekrar yazdık birbirimizin kaderini...
Defalarca birbirimizi yürüttük uçurumlarımıza doğru...
Hiçbir zaman tek ve karanlık dönmemiştik oradan...
Hiçbir zaman bir diğerinin o uçurumdan bir meçhule doğru ellerimizden kopup gitmesine izin vermemiştik...
Hiçbir zaman birbirimizin katili olmamıştık...
Her veda'nın ardına birer ''yeniden'' sıkıştırmayı başarmıştık...Her veda yarası zaman merhemiyle iyice ovalandıktan sonra özlemle sarıyordu kendini...
Özlem ise her defasında birbirimizi ''yeniden'' kanatmaktan başka hiçbir işe yaramıyordu ki...
Her ''yeniden''le birlikte o kabuk tutmuş eski yaralar kendini yeni ve eskisinden daha da derinleşmiş yaralarıma ve izlerine bırakıyordu...
Ve sen yaramı kanatıp derinleştirdikçe buz gibi bir rüzgar esiyordu yüreğime doğru...
Ayazlar kaplıyordu gittikçe derinleşen yaramı...
Ve o ayazlar
Senin bir türlü ısıtıp çözemediğin o buzdan olma çiğlere dönüşüyordu....
Ben Giderken;
Canımın içini ta derinden üşüten o ayazlardan kaçtım...
Ben Giderken;
Canını benim canımı acıttığı gibi acıtan birisi olarak ''önce'' gitmek istedim...
Ben Giderken;
Sanma ki sen de terk etmemiştin aslında beni...
Ben Giderken;
Bir sen yoktun artık bende...
Ve o sen eğer yoksa bende...
Bil ki;artık bende yoktum sende...
Ben Giderken;
Katilin olduğumu biliyordum...
Tıpkı senin de benim katilim olduğunu bildiğim gibi...
Ben Seni Sevdim...Sensizliğini De Severim...
Çünkü...
Ben ''Sen''Le Başlayan Herşeyi Sevdim...
Demiştin...
Ben sensizliği hiçbir zaman sevmedim...Tıpkı...Sen'Le başlayan hiçbirşeyi artık sevmediğim gibi...
Varlığın acıtıyordu...Varlığın tüketiyordu seni ve beni...
Yokluğun...Gururlu avuntularımda saklıyor kendini...
Yokluğun...Bitmez tükenmez nakaratlarıyla o kadının şarkılarında ağlıyor içimde şimdi...
Birbirimizde Son Damlamıza Kadar Bitmeden...
Asla...Vazgeçemeyiz...''
Demiştin...
Birimiz Diğerini Unutmadan....
Asla...Unutamayız...''
Demiştin...
Ben senden çoktan vazgeçtim...Ben seni artık hatırlamıyorum...
Diyemiyorum...
Çünkü sebebini biliyorum...
Ben Giderken;
Yokluğunun varlığını getirmişim yanımda...Şimdi o yokluğunun varlığı...
Bir türlü
Gerçekten...
Gitmeme Ve ''Bitmene...
İzin vermiyor hala...
Ben Giderken;
Yokluğunun varlığının gölgesi düşüyor sinsice ruhuma ve sol yanıma...
Ben Giderken...
Hiçbirşeyi ''sensizlikle'' başlatamıyorum hala...
Ben Giderken...
gulgulce
Per May 17, 2012 9:53 pm
 
Foruma git
Konuya git

Bu işte de varmış bir hayır...

Yakın zamanda olmasını istediğim bir şey vardı, daha doğrusu olmasını istediğime inandırmıştım kendimi.
Sonra bir gün beyninizde şimşeklerin çaktığı o anlar var ya onlardan birini yaşadım.

Kafamda her şeyi ölçtüm, tarttım, hesapladım. Daha da önemlisi ne hissettiğime baktım... Koca bir hiç.

Bazen insan boşluğa düştüğünde haddinden fazla saçmalayabiliyor. Kendini olmayan şeylere inandırıyor. Buna çok uzun süre inanmaya devam edenler mevcut. Bense çabuk fark eden şanslı kesimdeyim.


Şöyle bir bakıyorum da şayet o zaman istediğim şekilde olsaymış bazı şeyler, korkunç sonuçlar beni bekliyormuş. Aslında tahammül edemeyeceğim şeylerin o kadar da kötü olmadığına inandırmışım kendimi.
Çok uzak bir geçmiş de değil bahsettiğim. 6-7 ay öncesi...

İyi ki o zaman istediğim gibi olmamış bazı şeyler, belki birkaç gün mutlu olacakmışım ama sonrası parlak değil. O zaman biraz canım sıkıldı ama şimdi mutluyum. İyi ki böyle olmuş...

İstediğim gibi olmadığı için üzüldüğüm her türlü olayda aynen bu şekilde bir hayır varsa bir an önce görmek istiyorum o hayrı da! Bir dileği kabul olduğu an 30 dilek daha sıralayan o açgözlülerden biri oluyorum sanırım :) Başka şeyler için de bunun geçerli olduğuna inanmaya ihtiyacım var aslında, hepsi bu...

Bu yazı hep burada dursun, ne zaman olan bitenden şikayet etmeye kalkarsam o zaman aklıma gelsin. Her işte bir hayır var gulgulce, sadece görebilmek için zamana ihtiyacın oluyor bazen...


(Belki bunu hatırlamaya ihtiyacı olan biri vardır hem, benim bir faydam olur...)
gulgulce
Cmt Haz 09, 2012 11:45 pm
 
Foruma git
Konuya git
cron