89 sonuç bulundu

Geri dön

Re: SanalKahve Kompozisyon Yarışması Detayları

Bu güzel etkinliğimize katılacak olan tüm www.sanalkahve.com çatısı altında bulunan dostlarımıza başarılar dileriz. SANALKAHVE YÖNETİMİ.
efe_19
Pzr Şub 12, 2012 2:26 am
 
Foruma git
Konuya git

Kaç Sevgilin Sewgisi Gercek Acaba?

Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış; mutluluk, üzüntü, bilgi, aşk ve değerleri. Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar. Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş. Ada neredeyse battığı zaman, aşk yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde, geçmekteymiş. Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın?" diye sormuş. Zenginlik, "Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok." demiş.Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki kibirden yardım istemiş. "Kibir, lütfen bana yardım et!", Kibir "Sana yardım edemem, aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermiş. Üzüntü yakınlardaymış ve aşk yardım istemiş: "Üzüntü, seninle geleyim." Üzüntü "Of, aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var." Mutluluk da aşkın yanından geçmiş; ama o kadar mutluymuş ki aşkın çağrısını duymamış. Aşk, birden bir ses duymuş. "Gel aşk! Seni yanıma alacağım..."Bu aşktan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki, onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş. Yeni bir kara parçasına vardıklarında, aşka yardım eden yoluna devam etmiş. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden aşk, bilgiye sormuş: "Bana yardım eden kimdi?" Bilgi "O, zamandı" diye cevap vermiş. "Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?" diye sormuş aşk. Bilgi gülümsemiş: "Çünkü sadece zaman aşkın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir“ demiş...

Sevgililer Günü'nün tüketim kültürüyle ilişkisini, en özel hislerin 'özel gün'lere hapsedilmemesi gerektiğini anlatan yazılarda var ama, bunlardan daha fazla da, romantik vakit geçirme tavsiyeleri, alternatif kutlama reçeteleri ve olası hediye çeşitlemelerine rastlamışsınızdır bol bol. Çünkü sevgililer günü ve arada imaj bozan anarşist tenkitler de çıkıyor olmasına rağmen, medyaya göre bu, çıldırasıya önemli. Memlekette gül ve hediye stoklarının, hem de beş katı kazançla bir anda eritilmesinin katkıda bulunduğu sektörlerin sayısı çok fazla Gerçek bir sevgi ve sevgililik varsa, sevgililer günü ile hatırlanan, kutlanan; güzel, hoş... Kutlayan kaç çiftin sevgileri, sevgililikleri gerçek acaba? Kaç kişi gerçek aşkını bulur dersiniz bu hayatta? Eşinize, sevgilinize, ya da sevgili olmaya can atacağınız o kişiye bakın; o sizin gerçekten ruh eşiniz mi, yoksa sadece tipi, çevresi ya da cebi mi sizi ilgilendiriyor? Nasıl anlarsınız beraber olduğunuz kişi, gerçekten sizin diğer yarınız mı? Üzgünseniz o da sizinle üzülür mü; sevinçli haberinizi ilk kimle paylaşırsınız; ağlamak için en iyi omuz onunki midir; onunlayken yağmur daha romantik, güneş daha mı sıcaktır ve gerçekten yürekten sevdiğinizin her, 'Seni Seviyorum' deyişinde içinizi ısıtan ses onun sesi midir? Gülüşünü sevmiyorum ama beraberim, espirileri komik değil ama yalnız kalmayayım, giyinişi ne kadar da kötü ama yine de yanımda biri olsun dememeli insan. O kolaya kaçmak olur,azıyla,sahtesiyle yetinmek, hazırı kabul edip rol yaparak yaşamak ya da çıkarları için yaşamak...Bulmuşsan eğer diğer yarını, hayat daha güzel, daha yaşanası,gökyüzü daha mavi, yıldızlar,güneş daha parlaktır...Sevgilisindir zaten onunla,ayrı da olsan,evli de,sevgili de olsan...Bir gün değil,bir ömür farkındasındır bunun zaten...Herkes kendince sever; herkesin sınırları, verebilecekleri, geleceğe bakışı, geçmişe duruşu o kadar farklıdır ki bu fark sizin yüzünüzü her döndüğünüz kişiye farklı duygular ile bakmanıza neden olur. Benzer yerde büyümüş, benzer dönemlerde yaşamış her sanatçının aynı gördüğü manzarayı farklı resimlemesi gibidir; ya da aynı yemeği aynı malzemelerle her aşçının farklı lezzette yapması; aynı enstrümanlarla farklı parçaların ortaya çıkması gibidir. Sevgiler, aşklar yaratıcıdır; ve belki de zevkli, yaşanır, güzel kıldığı gibi zor kılan şey; bir insanı tam anlamı ile anlamanın yolu yoktur. varsa bile henüz bir başkasının aklına giremediğiniz, onun gözlerinden bakamadığınız sürece mümkün olmayacakdır. işte bu yüzden sevgiler kıyaslamaz, sınanamaz ve birbirlerine benzemezler...Herkes yüreği kadar sever, kimi gülücüklerde kimide gözyaşlarında. Kimisi canında bedel öder sevdaya, kimisi bedelden çalar nefsine. Kimisi kutsallaştırır sevdayı, kimisi haram bulaştırır aşka, kimisi de bilmeden düşer tuzağına kaderin. Herkes yüreği kadar sever niyeti kadar var olur. Kimisi cesaretli, kendi ömrüne bile çelme atar, kimisi de yüreksizliğiyle iter, gölgesinde insanlığa oynar. Herkes yüreği kadar sever. Kimisi aldırış etmez dünya malına, sevdasını servet sayar, kimisi de sevdiğinin yüreğini dünya malına satar.Kimisi sever; güzelliği aramadan varlığına tapar,kimisi de bu fırsattan faydalanıp sevdiğini ateşe atar. Herkes yüreği kadar sever, niyeti kadar insan olur...
Sal Şub 14, 2012 9:09 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Kaç Sevgilin Sewgisi Gercek Acaba?

Liana kardeşim paylaşım için tşkler emeklerine sağlık
efe_19
Sal Şub 14, 2012 9:14 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Dogum Gunun Kutlu Olsun Ceren

Senem cok tşkelrr ederim. Bu mutlu günümde yanımda olduğunuz için ; emeği gecen tüm can dostlarıma sonzsuz tşklerrr ( kalp .çiçek .pasta )
Ceren
Çar Şub 15, 2012 8:49 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: 2 Mart / 2009 saat 06: 00

Senem Adminem Annenize Rabbimden rahmet etmesini mekanının cennet olmasını şu mübarek cuma günü dilerken sizlerinde başısağolsun Rabbim sabırlar ihsan etsin inşallah amin ecmain.
Hacegan__
Cum Mar 02, 2012 6:48 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: 2 Mart / 2009 saat 06: 00

Basiniz sagololsun senem kardesim allah rahmet eylesin mekani cennet, kabri nurla dolsun insallah.
Asri_Saadet
Cum Mar 02, 2012 8:06 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: 2 Mart / 2009 saat 06: 00

ALLAH'ım Mekanını cennet Eylesin Dualarımızı Kabul EtsiN Başınız Sağolsun Senem Ablam....
Cum Mar 02, 2012 10:38 am
 
Foruma git
Konuya git

Hoşçakal...

HOŞÇAKAL
Ben veda etmeyi hiç beceremem. Duygularımı da pek açığa vuramam zaten. Bu veda çok, çok zor geliyor bana....
Aslında hiç böyle son bir görüşmeye gerek yoktu. Ama insanın kanı durmuyor işte, ne varsa bu son anlarda?...
Senden hatırlamanı bile istemiyorum, sadece temizliği ve saflığıyla yaşatalım bu aşkı. Kalbimizin kuytu bir köşesinde...
Ne güzel başlamıştı...
Geceler boyu uykusuz kaldık birbirimizi düşünmekten, en güzel heyecanları, en güzel bakışları yaşadık. Hemen aşkı yaşadık, zamanı durdurup utançları ve sitemleri yaşadık. Kavgaların en güzelimi biz yaptık, Çünki barışmakta ayrı bir zevk veriyordu bize.
Çok sevdim. Fakat doruğuna vardık kutsal duyguların.Aşk yeminleri ettik tutamayacağımızı bile bile...Günlerce aylarca yıllarca yalnız ikimiz varmış gibi yaşadık. Ne alaylı bakan gözlere, ne de bir dost sözüne aldırdık.Kendi ateşimizle yandık, en önemliside birbirimizi anladık.
Romantik şarkıları,serin akşam üstleri yaşadık seninle. Gerçek aşkı tattık, seninle; bunu sende biliyorsun.
Öyleyse hep aynı duygularla kalmalı değil mi? Biz birlikte olmasakta...
Güzel başlayan çok güzel yaşanan bu aşkı aynı temiz duygularla bitirmeliyiz. Şimdi de ayrılığın en güzelini, en zorunu biz yaşıyoruz yine...
Lütfen!... Ağlama... Neden benimkilerle yaşıyor göz yaşların? Sen benim güçlü kocaman sevgilim değil misin?
Güçlüsündür sen...Seni hep böyle hatırlamak istiyorum, haydi sil göz yaşlarını. Havada kararmak üzere. Zaman bize hep acımasızdı zaten. Yine öyle çabuk olmamızı istiyor herhalde...
Sana bir şey söylemek istiyorum. Ne kadar ayrılığa mecbur olsakta unutma ki seni çok seviyorum. Bir de küçük bir istek; arkana dönüp bakma, tamam mı?
Her şey burda bitsin, burda kalsın. HOŞÇAKAL...
Cum Mar 02, 2012 10:24 am
 
Foruma git
Konuya git

AnLamLi GuzeL SozLer...

Ne dil yeter seni anlatmaya,
Ne göz kıyar sana bakmaya,
Ne ellerim dayanır sana dokunmaya,
Ne kollarım uzanır seni sarmaya
Hiç ömür yeter mi?
Bir sen daha bulmaya bitanesi...

Bir nasihat: Kendine dikkat et.
Bir rica: Sakın değisme!
Bir Dilek : Beni unutma.
Bir Yalan : Seni hiç sevmiyorum.
Bir Gercek : Seni çok özlüyorum.

Gecenin karanlığında, güneşin ışığında,
Suyun damlasında, selin coşkusunda
Kimi yanımdasın kimi rüyamda
Ama hep aklımdasın sakın unutma......

Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi. Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

Bırakma beni sevdiğim gidişine dayanamam,
Hasret gözyaşlarımla kendimi avutamam�
Dönerim dersin ama kadere inanamam,
Bıraktığın anılarınla, ben sensiz yasayamam

Bakışlar vardır insani ömür boyu ağlatan.
Yollar vardır aşılması güç olan.
Kalpler vardır acılarla parçalanan.
Ve insanlar vardır hiç unutulmayan.
Sanma beni sevipte bırakanlardan.
Benim sevgim mezara kadar olandan

Bu mesajı silersen benden hoşlanıyorsun,
Silmezsen beni istiyorsun,
Cevap verirsen beni seviyorsun,
Vermezsen bensiz yapamıyorsun,
Hadi bakalım ne yapacaksın?

Senin kanadın olmak isterdim
Ben olmadan uçma diye
Senin baharın olmak isterdim
Ben olmadan açma diye

Benim için seni görmek suya benzer
Seninle yasamak ise nefes almaya
Susuz üç gün yaşarım ama nefes almadan asla

Sana ne demeliyim bilmiyorum,
Güneşim desem güneş batıyor,
Hayatım desem hayat kısa,
Gülüm desem oda soluyor,
Sana canım demeliyim.
Çünkü bu can seninle yaşıyor..

Sen bir pınarsın içilen ama kanılmayan, Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan, varlıgına doyulmayan, yokluğuna dayanılmayan..

Canımdaki her nefes nefesine eklensin, içimdeki her nefes hayalinle demlensin, bırak bu gönlüm varlığınla renklensin, sen benim gönlümde yaşadıkça özelsin!

Sen güllere özenme güller sana özensin.
Üzme tatli canini sen güllerdende güzelsin.
Sevgi kadar özgür Özgürlük kadar özelsin.
Bir gülsen dünyalara bedelsin.

Bir umut vardır hiç tükenmeyecek,
bir hasret vardır çekilmeyecek, birde ölüm vardır,
bir gün elbet gelecek ama sana olan sevgim ne ölecek ne de bitecek

Sevgilerin en güzeli seni sevmek
Özlemlerin en güzeli seni özlemek
Ve hayatin tadı sabah kalktığında senin var olduğunu bilmek
efe_19
Pzr Mar 11, 2012 3:23 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: AnLamLi GuzeL SozLer...

Emeğine yüreğine sağlık paylaşımın için teşekkürler
Hacegan__
Pzr Mar 11, 2012 6:27 am
 
Foruma git
Konuya git

Unut Demekle Unutuluyorsa...

Unutamayışımın suçlusu sen değilsin
Boşuna uğraşıp durma
vazgeçmem için
Hem sana ne ki ? Ben kendimi yiyip bitirirken
Bir
kez olsun "dön" demedim sana
Ve halimin ne olduğunu bilmene rağmen
Bir
kez olsun gelip teselli etmedin beni
Yaptıkların için asla seni
suçlamadım
Sen yapmadıklarım için beni suçlarken
Daha yeni yeni
anlıyorum
Ne üzülmeye değersin ne ağlamaya
Çünkü sen kendi
mutluluğunu düşünecek
Başkalarını önemsemeyecek kadar bencil
Kalabalık
gibi görünsen de
Aslında kimsenin bilmediği kadar yalnız
Ve
benden bile daha zavallısın
"Unut"mamı isteyip duruyorsun ya
"Unut"
demekle unutuluyorsa...
efe_19
Pzr Mar 11, 2012 3:15 am
 
Foruma git
Konuya git

Hayat SeninLe GuzeL...

Kelimeler anlamını yitiriyor, seni anlatmaktansa seni sende yaşıyorum..
Duvara sarılan, sarmaşık gibi..
Karanlıklara örtülen, bir ışık gibi..
Bende sana sarılıyorum nefesim..
Fırtınalar susuyor senin geçtiğin sahillerde..
Ayazlar konaklamıyor avuç içlerimde..
Artık şiirlerim hüzünde ıslanmıyor..
Doğan güneş daha güzel..
Doyasıya gülümsemek ve sevginde nefes almak güzel..
Ayrılığında tutulduğum, hastalık bile geçti..
Acılarım, eriyor günden güne..
Üşümüyor yüreğim, titreyen ellerim artık kalem tutuyor..
Her satırında mutluluklarla sana akıyor, fakir cümlelerim..
Artık cümle sonundaki süslü kafiyeler, hayatı yada seni anlatıyor..
Hayat seninle daha güzel oluyor..
Çünkü seni seviyorum..!! RrRrRrRr hemde en çok
efe_19
Pzr Mar 11, 2012 3:13 am
 
Foruma git
Konuya git

Tarifsizim...

Bir üfleyince göklere gökler deliniyor hüznümden
Yağmurlar yağıyor en delisinden ve seni kokuyor toprak.
Ilık ılık seni esiyor rüzgar içimin yıkıntılarında.
Yüreğimi konuştursam tıkanıyor kelimeler kalemim biçare kalıyor.

Naçar ettiğin hayallerim kalkamadı ayağa.
Hayatın ilmeği tek tek söküldü ellerimden.
Her bir parçam ücra köşelere dağıldı.
Un ufak oldu ümitlerim.
İçimdeki deli çocuk ağlar oldu an be an.
Yüreğime bıraktığın çiçekler hazanı yaşıyor şimdi yar!
İklimim kurak sensiz yokluk mevsimindeyim.
Özlemin acımsı tadı genzimi yakıyor.
Nasırı batıyor yorgun yüreğime.
Ne desem ne söylesem pürmelâlimi anlatamıyor.

Kırmışız sevdanın kollarını neyleyim.
Hazan eyleyip mevsimleri gülleri kanatmışız avuçlarımızda.
Dağılıp dökülmüşüz yar.
Kanatsız kalmak gibi bir şey bu güneşlerde üşümek gibi bir şey..
Tarife yeltendim ama olmuyor! RrRrRr
efe_19
Pzr Mar 11, 2012 3:10 am
 
Foruma git
Konuya git

Sen Gidince...

Sevdayı ne bilirsin,
Gönülden ne anlarsın,
Sadakatın yitik ihanetinde,
Gittin ya sen,
Başın göğe erdi sanarsın,
Dudakların kulaklarına kavuşmuş,
Gözlerinde ihanetin ışıkları,
Kızıl alev gibi saçılmış,
Farkettim,
Sen gidince...

Karabulut çökmüştü göğüme,
Nağmeler fısıldamıyordu artık,
Uğultuların arasında.
Mahşeri yaşıyordum,
Ölümle yaşam çizgisinde.
Kainatın cehennem azabında,
Yokluğuna ağlıyordum çaresiz,
Sen gidince...

Öyle mi sandın,
Oysa bilmelisin, kulak ver,
Sevsen ne olur sevmesen ne olur?
Kalsan ne olur, kalmasan ne olur?
Masalımdaki Perimi sanırsın kendini,
Çıkmışsın da kaf dağına.
Bulunmaz hint kumaşı mı sanırsın kendini,
Paha biçilmezmiş gibi.
Hadi ordan kendini bilmez,
Aşk hırsızıi sevda katili,
Var git yoluna,
Ben böylede mutluyum,
Yalansız, riyasız duygularla.
Yaşamla ölüm çizgisinden ırak,
Bülbül nağmelerinde.
Cennet bahçelerindeyim.
Yolum açık, bahtım açık,
Göğüm masmavi,
SEN GİDİNCE...
efe_19
Pzr Mar 11, 2012 3:07 am
 
Foruma git
Konuya git

Kadınsan...

http://d1203.hizliresim.com/v/8/3bv9f.png http://d1203.hizliresim.com/v/8/3bvpd.png http://d1203.hizliresim.com/v/8/3bvrd.png http://d1203.hizliresim.com/v/8/3bvsg.png http://d1203.hizliresim.com/v/8/3bvw5.png http://d1203.hizliresim.com/v/8/3bvxq.png http://d1203.hizliresim.com/v/8/3bvz8.png http://d1203.hizliresim.com/v/8/3bw08.png http://d1203.hizliresim.com/v/8/3bw0z.png
elagan
Per Mar 08, 2012 8:03 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Kadınsan...

ELagan emeklerine sağlık paylaşım için tşkrler
efe_19
Cum Mar 09, 2012 4:02 am
 
Foruma git
Konuya git

Ataturk'un KadinLar Hakkindaki SözLeri

Atatürkün Kadınlar İle İlgili Sözleri 1
Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.


Atatürkün Kadınlarla İlgili Sözleri 2
Zaman ilerledikçe, ilim geliştikçe, medeniyet dev adımlarıyla yürüdükçe; hayatın, asrın bugünkü gereklerine göre evlat yetiştirme'nin güçlüklerini biliyoruz. Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye, eski devirlerdeki gibi basit değildir. Gerekli özellikleri taşıyan evlat yetiştirmek, pek çok özelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır. Bu sebeple kadınlarımız, hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgin olmaya mecburdurlar!

Atatürkün Kadınlar İle İlgili Kısa Sözleri 3
Kadının en büyük vazifesi analıktır! İlk terbiye verilen yerin ana kucağı olduğu düşünülürse, bu vazifenin ehemmiyeti layıkiyle anlaşılır.

Atatürkün Kadınlar İle İlgili Özlü Sözleri 4
Dünyada hiç bir milletin kadını "Ben Anadolu Kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu Kadını kadar emek verdim," diyemez!

Atatürkün Kadınlar İçin Söylediği Sözler 5
Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.

Atatürkün Kadınlar İle İlgili Sözleri 6
Dünyada her şey kadının eseridir.

Atatürkün Kadınlarla İlgili Sözleri 7
Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!

Atatürkün Kadınlar İle İlgili En Güzel Sözleri 8
Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir! Allah'ın emrettiği şey erkek ve kadın müslümanların ilim ve irfan edinmeleridir. Kadın ve erkek bu ilim ve irfanı aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak mecburiyet'indedir.

Atatürkün Kadınlar İle İlgili Sözleri 9
Kadınlar içtimai hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.

Atatürkün Türk Kadını İle İlgili Sözleri 10
Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır! Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacağı aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.

Atatürkün Kadınlar İle İlgili Özlü Sözleri 11
Tarlalarda erkeklerle birlikte çalışan, kasabalarda pazar yerine giden, yumurta ve tavuğunu satan, ondan sonra kendisine gerekenleri bizzat satın alan, çalışmalarının hepsinde kocalarına yardımcı olan kadınlar!.. Ben bu kadınlar arasında kocalarından daha iyi işten anlıyanlara ve hesap yapanlara rastladım.

Atatürkün Kadınlarla İlgili Sözleri 12
Din icabı olan tesettür, kadınların külfetini mucip ve adaba aykırı olmayacak basit şekilde olmalıdır. Tesettür şekli kadını hayatından, mevcudiyetinden tecrit edecek şekilde olmamalıdır!

Atatürk'ün Kadınlar İle İlgili Sözleri 13
Bizim toplumumuz için ilim ve fen lazım ise, bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın iktisap etmesi lazımdır.

Atatürkün Kadınlar İle İlgili Kısa Sözleri 14
Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.

Atatürkün Kadınlar İle İlgili Sözleri 15
Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.

Atatürk'ün Kadınlar İle İlgili Kısa Sözleri 16
Milletin kaynağı, toplumsal hayatın temeli olan kadın ancak faziletli olursa görevini yerine getirebilir.

Atatürkün Kadınlarla İlgili Sözleri 17
Kadınlarımızın genel görev ve çalışmalarda paylarına düşen işlerden başka, en önemli, en hayırlı, en faziletli bir ödevleri de "iyi anne" olmalarıdır.
efe_19
Per Mar 08, 2012 2:25 pm
 
Foruma git
Konuya git

8 Mart KadinLar Gununuz KutLu OLsun

Müminler için en güzel örnek Sevgili Peygamberimizdir. O, hanımlara karşı daima sevgi, saygı, hoşgörü ve anlayış göstermiş, bırakın dövmeyi; hanımlara karşı hiçbir zaman kaba davranmamış; hep güler yüzlü olmuştur. Dolayısıyla Peygamberimizin hanımlara karşı gösterdiği bu tavır, hepimiz için örnek olmalıdır. Bu vesile ile tüm kadınlarımızın gününü kutluyorum.



Cumhuriyetimizin odak noktasında yer alan kadınlarımız, modern ve çağdaş günlere gelmemizde önemli görevler başarmışlardır. Kadınlar gününüz kutlu olsun.
efe_19
Per Mar 08, 2012 12:44 am
 
Foruma git
Konuya git

Mutluluk ve Huzur

Insan, doğası geregi huzura, rahata ve mutluluğa koşar. Hayat denen yalancı sahtekar, uzman ama tatlı kumarbaz, insanı eninde sonunda kendi çıkarlarını korumaya ve mutlu olmaya yöneltir. Bundandir, özünde insan bir yandan zevkine düskün öbür taraftan da tembeldir. İşine yarayacağını anlasa üşenir yapmaz. Bir çok kişi gözatar, ama işine yarayacağını anlasa bile bu makaleyi sonuna kadar okumaya üşenir. Sonra da ben de onlardan birimiyim diye düşünür.



Herkesin mutluluktan anladığı farklıdır. Nadir olanı mutluluğu yakalar, hemen hemen hiçbiri ise orada kalmayı bilmez. Herkes mutluluğa farklı şekilde koşar.



Mutluluğu çogu insan başkasında arar. Bu diğer insan genelde sevgilidir. Bu ilke üzerinde yaşayan ve sevgilisi olmayanlar mutlu olmak için yana yakıla sevgili ararlar. Aslında seven diğerinin iki dudağının arasına girer. Kimisinde salyası olursun sevdiğinin. Senden sanki kurtulmaya çalışır. Kendini asalak hissetsen de onun asalağı olmak sana mutluluk verir. Ufacık şeylerden dahi mutlu olmaya çalışırsın. Düştüğün durumların ne kadar komik olduğuna çok sonraları farkına varırsın. Kimisinde rujusundur sevgilinin, seni daha güzel görünmek için tasir yaninda. Gözlüğünden, saatinden ya da aksesuarlarindan cok az farkın vardır. Çok azı dudaklara öpücük olarak konar. İki kişi nadiren aynı oranda cok sever. Aslinda asktan daha büyük bir aci varmidir bu hayatta. Sevgi o kadar büyük bir hazdır ki anlatmaya, dinlemeye ömür yetmez ama kim sevgiden mutlu olmuşki sen de olasın. Askin ne zaman huzur getirdigi görülmüşki. Öte yandan evlat sevgisi ise anlatılamayacak bir haz ve mutluluk kaynağıdır. Bu konu o kadar derindirki kitaplar yetmez bu hayatın anlamı ya da mutluluğunu anlatmaya.



Mutluluk arayanların başka bir kaynağı ise yakın arkadaşlarıdır. Bu kişiler mutluluğun bulaşmasını istedikleri için mutlu insanları arar ve onlardan ayrılmazlar. Mutluluk bulaşıcıdır. Mutlu insanlar mutluluklarını gizleyemez kendilerinden taşırır başkalarına da aktarırlar. Bu tür insanlar mutlu etmek icin değil mutlu olmak için çalar kapını. Bu arkadaşlıklar çıkarların örtüşmesi, karşılıklı ihtiyaçların giderilmesi halinde dostluğa dönüşebilir. Mutluluk kadar, mutsuzluk da bulaşıcıdır. Bazen bu insanlar karamsar ve mutsuz insanlara rastlarlar. Dışa bağımlı bu insanlar iç mutluluklarını saglamayı bilmedikleri için hayatlarının o döneminde cehennemi yaşarlar. Aslında insanın kalıcı mutluluğu baskasında bulması mümkün değildir. Dışardan ikame kaynaklar, taşıma suyla dönen değirmenler gibidir. Mutluluk için taşıma su degil, azgın bir akarsu, çağlayan gerekir. Başkası öncelikle kendisi mutlu olmak için yanaşır sana. Başkasının sağladığı mutluluk, gördüğün rüyalarin kadar kalıcı olabilir.



Mutlulugu fakir olanlar para ya da mevkide zannederler. Bunun ne kadar yanlış olduğunu ancak zenginler anlayabilir. Para yokluktan çıkış sırasında geçici bir süre mutluluk verir insana. Azla yetinmez insanoğlu. Belirli bir süre sonra mevcut düzey varolması gereken düzey kabul edilir ve daha fazlası istenir. Doyurulmamış ego gereksiz dahi olsa kendisine bir ihtiyaç yaratır. Karşılanmayan ihtiyaç o kişiye mutsuzluk olarak dönecektir. Mutluluğu para da arayanlar kendilerine dert edecek biseyler illaki bulurlar. Bunun yanında para ve mevki yönetilmesi gereken bir sorumluluktur. Sorumluluğun artması insanı mutlu etmez. Para ve mevki yani artı deger arı kovanı gibi sadece bir dolu gereksiz ve nankör insanı toplar etrafına. Mutlu insanlar sahip olduklarıyla yetinebilen kanaatkar insanlardır. Yetinmeyi bilmeyen ne kadar zengin ya da mevki sahibi olursa olsun mutlu olamaz.



Bazı kisiler mutlulugu zamanda arar. Kendilerine sürekli yeni bir hedef koyarlar. Mutlu olmaları için sürekli birseylerin olması gerekiyordur. O hedefe genelde hiç ulaşılmaz. Ulaşıldığında ise mutlu olunmaz, çünkü yeni bir hedef çoktan konulmustur bile.



Mutlulugu bazisi yasadigi kötü olaylardan kaçarak arar. Sonrakinin kendisini daha mutlu edeceğini zanneder. Sonraki öncekinden genelde farkli degildir. Ayni hastalıklı ve hatalı davranış biçimi her ortamda birbirine yakın sorunlar yaşar ve birbirine yakın karakterleri etrafına toplar. Bundan dolayı, ilişkiler yaşanan hikayeler sanki cok farklıymış gibi başlar ama sonu genelde birbirine cok yakındır.



Bilmek diken gibidir insani sadece mutsuz eder. Bilmek farkındalık düzeyini artırır. Çok sey bilen çok acı çeker, çünkü gerçekler katlanılamayacak kadar çok acıdır. Gerçekleri bilen, ayıkken açık kalp ameliyatı geçirir. Doktor, hastane, hemşire değişir ama ameliyat farklı şekillerde devam eder. Mutlu olabilmek için biraz unutkan, biraz da vurdumduymaz olmak gerekir.



Mutlulugun aslında ön koşulları vardır. Bunlar olmadan mutlu olabilmek mümkün değildir. Mutluluğun en önemli koşulu saglıktır. Sağlıklı dilenci, hasta kraldan daha mutludur. İkinci önemli mutluluk koşulu ise özgürlüktür. Bu uğurda insanlık tarihi birçok savaşa sahne olmuştur.



Ön koşullar sağlandıktan sonra, mutluluğu yakalamak için kişinin uzaklara, başkalarına değil sadece kendi içine bakması gerekir. Kişi mutluluğu sadece kendi içinde yakalayabilir. Mutluluk ancak yakın gözlüğü takılarak görülebilir. Yakın gözlüğünü takmasını bilenler eksikliklerinin, ihtiyaçlarinin, kişilik özelliklerinin farkındadırlar. Kişi sadece kişisel özellikleri sayesinde mutlu olabilir. Insani mutlu kılan kişisel özellikler kişinin derinliği, meşguliyeti, kanaatkar olması, hareket etmesi ve en önemlisi sevebilmesidir.



Derinlik yeteneklerin kullanılmasi ve gizli yeteneklerin keşfedilmesiyle saglanir. Yetenekler kişinin yaratıcılığı ve içsel zenginliğinden beslenir. İnsan yetenekli olduğu alanlarda diğerlerinde olduğundan daha fazla başarılı olur ve bu alanlarda daha hızlı gelişir. Bu alanlar insanın konfor alanıdır. Çoğu zaman bunları yaparken kişi yorulmaz bile. Yeteneklerin keşfi için farklı şeyler denenmelidir.



Yeteneklerin olması ve bulunması kadar kullanılması da mutluluğun olmazsa olmaz koşuludur. Hayat zaman harcından yapılmıştır. Aslında mutluluk zamanın huzurlu bir şekilde kullanılmasıdır. Kişinin yetenekleriyle mesgul olması gerekir. Meşguliyet kişinin ne kadar çalışkan ya da tembel olmasına bağlıdır. Meşguliyet kendi başına mutluluk getirmez ama meşgül olmayan insan kesinlikle mutsuz olur. Mutluluğun formülü, Yetenekleri kullanabilmek ve zenginleştirmek, geri kalan zamanlarda ise önemsiz seylerle mesgul olabilmektir.



Mutluluk bir açıdan kisinin içinde saglanan iç barış, iç dengedir. Gerçek ihtiyaçlarının farkında olan, elindekilerle yetinebilen insan başına ne gelirse gelsin mutsuz olmaz. O kişi her seferinde mutlu olacak birşey bulacaktır. Bu kişinin bir tarafta ihtiyaçları, umutları, öbür tarafta imkanları arasındaki denge her zaman aynı olacaktır. İhtiyaçları ve umutlarını imkanlarına göre değiştiren kişiyi kim üzebilir ki.



Sevebilmek aslinda bir sanattir. Herkes sevemez. Herkesde, gördüğün herşeyin içinde bir güzellik vardir. Sevebilmek için bu güzelliği cımbızla çekip çıkarmak ve görebilmek gerekir. Güzelliği görmek tek başına yetmez güzelliği zenginleştirmek, özgürleştirmek de gerekir. Sen ilgi duyduğuna bir seyler katinca sevmeye başlarsın. Genelde insanlar guzelligi sahiplenmeye çalisir. Hatta bazisi bunun icin fiziki kuvvet bile kullanır. Sahip istesede sevemez, sahip olunan mal senindir, sevmene de gerek yoktur. Öte yandan sahip ne yapsa sevilmez. Bundan dolayı hiçkimseyi ya da hiçbir şeyi sahiplenme. Zaten istesende hiçbirinin sahibi olamazsın. Zenginleştir, güzelleştir, özgürleştir. İşte o zaman, çoğu kendiliğnden kul olmaya gelir.



Son olarak doğa topluca bir mutluluk kaynağıdır. Onu ve içindeki güzelliği gören ve elinden geldiğince ona kaynaşan, onun içinde hareket eden kişi herhangi bir şey yapmasa dahi mutlu olur. En derindeki içgüdüler harekete geçer. Doğada yani denizde, ormanda geçirilen bir günün ardından geçirilen gece kadar huzurlu olanı varmıdır.



Sonuçta mutlu olmayı bilen ve mutlu olan insan mutluluğu saklı tutamaz, kendinden taşırıp diğer insanlara da yansıtır. Mutluluk paylaşılarak azalmaz, artar. Mutluluk çok ucuz bir kaynaktir ama o kadar nadir bulunurki insanlar onu gördükleri yerlere ve kişilere gitmekten kendilerini alamazlar. Hiçbir makyaj onun kadar güzel yakismaz bir insana. Mutluluk başkasına verilebilecek en güzel hediyedir. Ya o hediyeyi alır ya da kendi kısır döngünde devam eder, kaderine lanet edersin.
efe_19
Cmt Şub 11, 2012 5:14 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Mutluluk ve Huzur

Efe Çok güzel bir yazı.Hani zaten bilidiğimiz bişeyi biri bir söz söyler de birden dank eder kafamıza aynen öyle.. Yani ben bu yazıya teşekkür edemeden geçemedim.. Bizlelre paylaştığın için emeğine yüreğine sağlık..
elagan
Cmt Şub 11, 2012 8:11 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Mutluluk ve Huzur

ELagan o güzel yorumun için tşkler
efe_19
Pts Şub 13, 2012 1:46 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Mutluluk ve Huzur

Hacegan tşkler
efe_19
Çar Mar 07, 2012 5:31 am
 
Foruma git
Konuya git

Vazgecilmezim

İnsanın içine işleyen bir ayaza ev sahipliği yapan kış sabahında, seni düşündüğümde içime yayılan sıcaklığın, dışarıdaki iki metre karı bile eritebileceğini düşünüyorsam...

Uykudan yüzümde mutlu bir gülümseme ile kalkıp benimle birlikte uyanan güne senin adını veriyorsam...

Evimin bütün duvarlarında senin yüzünü görüp, bana baktığını hissediyorsam...

Ve bu beni her gün hep aynı şekilde heyecanlandırıyorsa...

İçtiğim çayın şekeri, sigaramın dumanı, kahvaltımın her lokması sen oluyorsan...

Sokakta bana bakan her insan, yüzümdeki tarifsiz sevinci görüp hayrete düşüyorsa...

Sevdiğin şarkıyı defalarca başa alıp bıkmadan defalarca dinleyebiliyorsam...

O şarkının her sözüne seninle ilgili ayrı bir anlam yüklüyorsam...

Yüzlerce kişinin arasında bile kadehimi sadece senin şerefine kaldırıyorsam...

Başımı döndüren şeyin aslında içki değil, sana olan aşkım olduğunu biliyorsam...

Yorucu bir günün sonunda ufacık bir sözünle, bir gülüşünle uzun bir tatilden dönmüş gibi enerji doluyorsam...

Ve o enerjiyle hiç uyumadan günlerce çalışabileceğimi duyumsuyorsam...

Gün boyu saatleri, dakikaları sayıp 'Neden geçmiyor bunlar' diye hayıflanıyorsam...

Ve hep seninle buluşacağımız anı bekliyorsam...

Kitap okurken seni düşünmekten kendimi alamayıp aynı satırı defalarca tekrar ediyorsam...

Sonra sana bunu anlattığımda birlikte ne kadar güleceğimizi düşünüp keyifleniyorsam...

Seninle ilgili planlar yapıyorsam...

Sadece varsayımlara dayalı olsa bile o planları mükemmelleştirmek için her ayrıntının üzerinde dakikalarca düşünüyorsam...

İzlediğim filmdeki başrol oyuncularının yerine kendimizi koyup 'Biz olsaydık böyle yapardık' diyorsam...

Yüzyıllardır sevgililerin kullandıkları klasik sözcüklerin benim duygularımı anlatmaya yetmediğini fark ediyorsam...

Yine de bunları söylemekten hiç ama hiç bıkmıyorsam...

Aşkımın coşkusunu sana yansıttığımda senin de bana aynı coşkuyla karşılık vereceğini biliyorsam...

Kahkahanın en güzelini seninle atacağımı, yemeğin en güzelini seninle yiyeceğimi, içkinin en keyiflisini seninle içeceğimi düşünüyorsam...

'Hayatının en anlamlı şeyi ne' diye sorduklarında tereddüt bile etmeden senin adını verebiliyorsam...

Sen benim için vazgeçilmez olmuşsun demektir...
efe_19
Sal Şub 14, 2012 9:49 am
 
Foruma git
Konuya git
cron