191 sonuç bulundu

Geri dön

Re: Kime Ne...

         helal Şellalemmmmmmmmmm :)) :)) süppersinnnnnnnnnnn:))) ne kadar mutlu oldummmmmm:)) hepsi buuuuuuuuu aldım gıdıdan:)) Ballı böreğim:))))

Tutku
Cum Nis 26, 2013 9:37 pm
 
Foruma git
Konuya git

Kime Ne...

Tutku
Per Nis 25, 2013 4:22 pm
 
Foruma git
Konuya git

Detoks Yapmalımıyız?





Detoks Yapmalı mıyız?


















Ahmet Maranki'nin anlatmaya çalıştığı detoks&arınma artık tıp dünyası tarafından da kabul görüyor...
18/04/2013 - 15:48

Dünyaca ünlü bilim adamı stratejik araştırmalar uzmanı Ahmet Maranki'nin milyonlarca kişinin evine ulaşmayı başardığı eserlerinde, katıldığı televizyon programlarında ve gerçekleştirdiği konferanslarında yıllardır dile getirdiği, daha kaliteli bir ömür sürmek adına yapılması gerekenlerin öğretildiği detoks programları, artık tıp dünyası tarafından da kabul görmeye başladı.
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu Hürriyet gazetesindeki yazısında detoks olayını ve beden için gerekliliğini çok güzel bir dille kaleme almış.
İşte Müftüoğlu'nun 14 Nisan 2013 tarihli yazısı:
 
"Bu baharda bedeniniz ve ruhunuzu detokslamayı bir düşünün. Eğer “detoksa ihtiyacım var mı, yok mu?” sorusuna açık ve net bir cevap veremiyorsanız detoks testimizden faydalanabilirsiniz.
Her yıl olduğu gibi bu bahar da yalnız ‘havaya, suya ve toprağa’ değil, yüreklerimize de ‘cemre’ düştü. İçimiz kıpır kıpır. Ama bazılarımız var ki onlar bedenlerinin kış boyunca toksinlerle dolduğu, kirlendiği, dolayısıyla temizlenmesi gerektiğini düşünüyor. Aslında kirlenen ya da temizlenmesi gereken bedenimizden çok ruhlarımız ama bunun pek de farkında değiliz.
Neyse! Bu baharda “detoksa ihtiyacım var mı, yok mu” sorusuna açık ve net bir cevap veremiyorsanız aşağıdaki testten istifade edin. Ayrıca soruları yanıtlarken objektif davranmaya ve en doğru yanıtları vermeye gayret edin. Testin sonundaki değerlendirme bölümü sizin detoksa ihtiyacınız olup olmadığını  ve eğer varsa ne süre ile detoks yapmanız gerektiğini açıklayacaktır.
DETOKS TESTİ
Yorgunluk hissi, sabah yorgunluğu, gün içinde yorgunluk dalgalanmaları. Bitkinlik, yetersizlik ve yetmezlik duygusu, halsizlik. Sık sık acıkmak (hipoglisemi- kan şekeri düşüklüğü- öyküsü, geceleri açlıkla uyanma, yemek isteği.) Belirli yiyeceklere aşırı istek, tatlı ve unlu besinleri fazla tüketme eğilimi.  
Aşırı ve sık yeme isteği, tatlı ve unlu besinleri fazla tüketme eğilimi. Zorlayıcı yemek arzusu, acıkmadan yemeğe yönelme eğilimi. Su tutma ve ödem yakınması. Sık sık idrara çıkma. Mide ekşimesi, gaz, hazımsızlık ve geğirme ataklarının mevcudiyeti. İshal ya da kabızlık. Dilde paslanma, yanma ve açlık duygusu. Dil ve ağızda tekrarlayan yaralar. Aşırı terleme. Kötü kokulu terleme. Düzensiz ve hızlı kalp atışı.
Aşırı şişkinlik hissi ve tekrarlayan gaz atakları. Gözde tekrarlayan sulanma ve kaşıntı. Gözaltlarında koyu halkalar. Tekrarlayan nezle benzeri ataklar (sabahları hapşırma, burun tıkanıklığı). Uzun süren öksürük. Boğazda yanma ve batma hissi.  
Sıcak basması (terleme ile birlikte ya da terleme olmaksızın). Tekrarlayan kurdeşen (ürtiker) atakları. Tekrarlayan deri döküntüleri, isilik, kırmızı lekeler, pullanmalar. Baş ağrısı ya da migren nöbetleri. Rahatsız ve yetersiz uyku veya aşırı uyuma isteği.  
Gereksiz, aşırı hiddet, öfke hali. Sık sık değişen ruh hali, gün içinde mutluluk ve mutsuzluk, sakinlik ve öfke dalgalanmaları.Depresyon veya bunaltı. Gereksiz endişe ve korku hissi duymak. Karar vermede zorlanma, bunaltı ve kararsızlık hali. Konsantrasyon güçlüğü, dikkatin çabuk dağılması.  
Yeni bilgileri anlamada güçlük. Bellek sorunları ve unutkanlık. Işığa ve görüntüye aşırı duyarlılık. Belirli bir sebebe bağlı olmaksızın kilo kaybı ve kilo alma.  
Basit hareketlerle bile hissedilen yorgunluk, tırnak değişiklikleri, tırnaklarda çatlama, beyaz lekeler, çabuk kırılma. Saçlarda kuruma, kırılma veya aşırı dökülme. Tekrarlayan sırt ve boyun ağrıları. Eklemlerde sertlik ve ağrı, kas güçsüzlüğü ve gevşekliği. Solunum yetmezliği hissi. Ayak ve ellerde uyuşma, karıncalanma. Egzersize karşı isteksizlik. Kulak çınlaması, uğultu hissi.
TOPLAM: 
PUANLAMA
Asla: 0 Nadiren: 1 Ara sıra:2 Çoğu zaman:3 Her zaman:4
TEST SONUCU
30 puan ve altı: İyi planlanmış herhangi bir detoks programını üç gün uygulamanız yeterli olabilir. 30 ve 60 puan: Kısa süreli detoks programları yerine en az iki hafta sürecek programlar uygulamalısınız. 60-100 puan: Önemli ölçüde toksin yüklenmesiyle karşı karşıyasınız. Bir ila üç aylık detoks programları size yardımcı olabilir.
100 puan ve üzeri: Olağanın üstünde ve uzun süre toksinlerle karşı karşıya kalmış olduğunuz için detoks programlarını olabildiğince yaşam biçimi şeklinde ve uzun süreli uygulamanız gerekiyor."








Tutku
Cum Nis 26, 2013 4:18 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: kedi horoz dövüşü:)


 


meltemim senin için

Tutku
Çar Nis 24, 2013 8:51 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: kedi horoz dövüşü:)

Başardık sanki:)

Tutku
Çar Nis 24, 2013 9:14 pm
 
Foruma git
Konuya git

Birliğe Ulaş..





Birliğe Ulaş
Beri gel, daha beri, daha beri. Bu yol vuruculuk nereye dek böyle? Bu hır gür, bu savaş nereye dek? Sen bensin işte, ben senim işte. Ne diye bu direnme böyle, ne diye? Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye? Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek, ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye? Zengin yoksulu hor görür, ne diye? Sağ soluna yan bakar, ne diye? İkisi de senin elin, ikiside, peki, kutlu ne, kutsuz ne? Topumuz bir tek inciyiz, bir tek. başımız da tek, aklımız da tek. Ne diye iki görür olup kalmışız iki büklüm gökkubbenin altında, ne diye? Sen habire gevele dur bakalım, habire 'usul boylu birlik çam ağacı' de, sonu nereye varır bunun, nereye? Şu beş duyudan, altı yönden varını yoğunu birliğe çek, birliğe. Kendine gel, benlikten çık, uzak dur, insanlara karıl, insanlara, insanlarla bir ol. İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz. Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane. Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini. Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini. Tertemiz can canlığını işler, canlığını. Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini. Ama sen canı da bir bil, bedeni de, yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine, hani bademler gibi, bademler gibi. Ama hepsindeki yağ bir. Dünyada nice diller var, nice diller, ama hepsin de anlam bir. Sen kapları, testileri hele bir kır, sular nasıl bir yol tutar, gider. Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak, can nasıl koşar, bunu canlara iletir.



 



Mevlana Celaleddin Rumi




Tutku
Sal May 14, 2013 11:44 am
 
Foruma git
Konuya git

veda..

Tutku
Per Nis 25, 2013 3:37 pm
 
Foruma git
Konuya git

ETME..






Etme
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme. Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı? Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme. Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru. Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme. Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için... Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme. Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi, Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme. Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan. Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme. Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan. Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme. Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer; Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme. Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi, Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme. Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize, O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme. Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle. Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme. Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı. Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme. İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil. Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme



 



Mevlana Celaleddin Rumi



Tutku
Sal May 14, 2013 11:38 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Birliğe Ulaş..

Meltemim canım teşekkürlerrr

Tutku
Sal May 14, 2013 12:09 pm
 
Foruma git
Konuya git

Söz'ün özü...

“Söz söyleyen kemal sahibi olursa, marifet ve hakikat sofrasını serdi mi, o sofrada her türlü yemek bulunur. Herkes orada gıdasını bulur.”
İnsan, büyük bir şeydir ve içinde her şey yazılıdır. Fakat karanlıklar ve perdeler bırakmaz ki insan içindeki o ilmi okuyabilsin. Bu perdeler ve karanlıklar; bu dünyadaki türlü türlü meşguliyetler, insanın dünya işlerinde aldığı çeşitli tedbirler ve gönlün sonsuz arzularıdır.
Vazifesini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazaretin devası ne ilacın şifası deva getirmiş

Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?

İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir. İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır.
 
Şu deredeki su,kaç kere değişti,yıldızların akisleri hep yerinde.

Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmayan herkese dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir.

Gül düşünür, gülistan olursun. Diken düşünür, dikenlik olursun!
Kişinin değeri nedir?
Aradığı şeydir!
Eğer sen,can konağını arıyorsan,bil ki sen can sın.
Eğer bir lokma ekmek peşinde koşuyorsan,sen bir ekmeksin.
Bu gizli,bu nükteli sözün manasına akıl erdirirsen,anlarsın ki
Aradığın ancak sensin,sen.
Madendeki  inciyi aradıkça madensin.
Ekmek lokmasına heves ettikçe,ekmeksin.
Şu kapalı sözü anlarsan,anlarsın her şeyi;
Neyi arıyorsan sen osun.
Senin canın içinde bir can var,o canı ara!
Beden dağının içinde mücevher var,o mücevherin madenini ara!
A yürüyüp giden sufi,gücün yeterse ara.
 
Tutku
Sal May 14, 2013 11:14 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Söz'ün özü...

slm yazınızı okudum  tşk ederim   sanıırm form  böle yazılar la insanları egitmek gerekiyor belden aşa  yazı ile nereey varılmıştır anlayamadım

estetik
Sal May 14, 2013 12:45 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: güvenme

Güven  düştüğün batakta tutunduğun dal  darda kaldığında sığındığın liman yıkıldığında dayandığında  onurlu bir çınar  ihanette koştuğun yaralarını sardığın dermandır kaybettiğinde güvendiğin dağlara karlar yağınca  aslında hata fazlasiyla kendini içini açmandadır olduğunca saklanmadan dökülmen sığınmandır karşılığı bu olmamalıdır belki ama yaşanacak her şey yaşanır her şey olmak zorundadır  hayatta güven ağır bir yük gibidiri  başkalarına verirken sunarken  dikkat edilecek  hassas bir terazi kefesidir  başkalarının güvenini kazanmakta ise  alırken pahalıya alınan  değerli kıymetli bir mücevher  olarak görülmeli  değeri hiç kaybettirilmemelidir  bir tek  kaybedicek hiç bir şeyi olmayan  insanlara asla güvenmem  güvenirliğini  ispatlayana kadar  güvensizdir kişi
 GÜVEN  RUH GİBİDİR  ÇIKTIĞI YERE  ASLA GERİ DÖNMEZ...
Turku
Per May 16, 2013 1:25 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: güvenme

Sana "Peki" derler, fakat senin yanından çıktıklarında, içlerinden birtakımı, geceleyin (gündüz) söylemiş olduklarının tersini kurarlar. Allah onların geceleyin tasarladıklarını yazıyor. Sen onlara aldırma. Allah'a güven. Vekil olarak Allah yeter.    Nisa suresi 81.ayet
 
Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, artık ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler ancak Allah'a güvenip dayansınlar.    Ali imran suresi 160. ayet
 
çok güzel paylaşımdı tşklerr bende 2 Ayet-i Kerime ile destek oluyum. Sağolun
KaGaNN_
Cmt May 18, 2013 4:48 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Mutluluk nasıl yakalanır...

SEMIZLIGIMM $IFA OTUMM HARIKASIN CANM BENIMM KOKULU KOKULU ÖPTÜMMM...

HeLioS__
Pzr May 19, 2013 1:44 pm
 
Foruma git
Konuya git

Mutluluk nasıl yakalanır...

Mutluluk nasıl yakalanır..
Geçirdiği kaza sonucu dostumun bir gözü kör olmuştu. Sürekli yakınıyor, tek gözle yaşayamayacağını, işini bile yapamayacağını söylüyordu.
Dünyaya küsmüş, evden dışarı çıkmaz olmuştu.
Ziyaretine gittiğimde yana-yakıla şikâyetlerini sıraladı. Sabırla dinledikten sonra sordum:
Âmâ olarak dünyaya gelseydin ve geçirdiğin kaza sonucu gözlerinden biri açılsaydı ne hissederdin??
Düşünmeden cevap verdi: ?Herhalde çok mutlu olurdum.?
Öyleyse dedim, şimdi de ol, çünkü bir gözün görüyor.
Bir şaşkınlıktan sonra, aylardır ilk defa gülümsedi.
Dikkat!.. Mutluluk aradığımız yerlerde değil, aramadığımız yerlerde saklı olabilir.

Belki mutluluk, sadece görmektir...
Belki sadece işitmektir...
Belki hayatı koklamaktır...
Belki yalnızca dokunmaktır, tutmaktır...
Belki elimizdekini fark edip şükretmektir...
Belki mutluluk, hayatın olumlu yönlerini keşfetmektir...
Belki de yalnızca nefes almaktır...

Bir hasta için en büyük mutluluk sağlığına tekrar kavuşmaktır...
Peki, acaba sağlıklı günlerinde neden mutlu değildi?
İflas eden iş adamı için en büyük mutluluk, tekrar zengin olmaktır...
Zenginken neden mutlu olmadı?
Ağrılar içinde kıvranan biri için ağrılardan kurtulduğu an en mutlu andır...
Öyleyse ağrısız geçen onca yıl neden mutlu olamamıştı?

Gözleri kör biri için mutluluk, hayatı görmektir:
Oysa bu, her zaman görenleri mutlu etmeye yetmiyor.
Sağır biri için mutluluk, sesleri duymaktır...
Oysa bu, her zaman duyanları mutlu etmeye yetmiyor.
Elsiz-kolsuz biri için mutluluk, dokunmaktır, tutmaktır, sarılmaktır...
Oysa bunlar, her zaman dokunabilenleri, tutabilenleri mutlu etmeye yetmiyor.
Bacakları olmayan biri için mutluluk, yürümek, koşmaktır.
Oysa bu, her zaman yürüyebilen, istediği zaman koşabilenleri mutlu etmeye yetmiyor.
Çünkü kendimizi fark etmiyoruz. Kendini fark edemeyen tabiatı fark edemez, tabiatı fark edemeyen kâinatı fark edemez, kâinatı fark edemeyen hayatı fark edemez...
Bunları fark edemeyenin mutluluk kaynaklarını fark etmesi imkânsızdır.

Evlâtlarımızın sadece sıkıntılarını yaşıyoruz. Yalnızca bizi nasıl kızdırdıklarını, nasıl yorduklarını, nasıl incittiklerini anlatıyoruz.
Evlâtlarımızın aynı zamanda mutluluk kaynaklarımız olduklarını düşünmüyoruz bile!
Hayatı kendimize kendi ellerimizle zehir ediyoruz.
İşte bütün bunları aşmak, hayatla kucaklaşmaktır. Belki de mutluluk, hayatın sadece olumsuz yönlerine bakmak yerine olumlu yönlerine de bakmaktır.
Bunun için öncelikle hayatı her şart altında gülümseyerek yaşamayı öğrenmek lâzım. Gülümseme en büyük güçtür. Bu yetenek ve özellik tüm yaratılanlar arasından yalnızca insana verilmiştir. Allah?ın büyük ikramıdır.
                                                              
Yavuz Bahadıroğlu
 
Tutku
Pzr May 19, 2013 5:36 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Cuma ile ilgili çeşitli sorular....

Emegine saglık abim......

Birsu__
Sal May 21, 2013 9:22 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Cuma ile ilgili çeşitli sorular....

HAYIRLI CUMALAR CUMANIZ MÜBAREK OLSUN ALLAHIN RAHMETİ BEREKETİ VE HİDAYETİ ÜZERİMİZE OLSUN İNŞALLAH AMİN...

Hacegan__
Sal May 21, 2013 7:14 am
 
Foruma git
Konuya git

Cuma ile ilgili çeşitli sorular....

Sual: Ezan okunurken ve Cuma vaktinde alış veriş yapmak mekruh mudur?
CEVAP
Evet, mekruhtur. Alış verişin kendisi helaldir. Yani alınan mal mekruh değil, helaldir; fakat Cuma vakti ve ezan okunurken alış veriş yapan, mekruh işlemiş olur. (Dürer)

Cuma günü alış veriş
Sual: Cuma günü öğle ezanıyla imam selam verinceye kadar olan zamanda alışveriş yapmak mekruhtur, ama iş gereği, dükkânı kapatamıyoruz. Cuma namazı farz olmayan çocuklar alışveriş yapsa caiz olur mu?
CEVAP
Evet, caiz olur.

Sual: Cuma günü oruç tutmak sünnet midir?
CEVAP
Cuma günü oruç tutmak müstehaptır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Cuma günü oruç tutan için, on ahiret günü oruç sevabı yazılır.) [Beyheki]

Bazı âlimlere göre, yalnız Cuma günü oruç tutmak mekruhtur. Bir hadis-i şerif meali:
(Yalnız Cuma günü oruç tutmayın! Perşembe veya cumartesiyle beraber tutun.) [Buhari]

Bunun için, cuma günü oruç tutmak isteyenin, perşembe veya cumartesi günü de tutması iyi olur; çünkü sünnet veya mekruh denilen bir işi yapmamak gerekir. Cumartesi günü oruç tutma imkânı olmazsa, cuma günü tek tutmak mekruh olmaz.

Sual: Cuma namazı kılınmayan mezra denilen köylerde ve İslamiyet ile idare edilmeyen yerlerde, öğle namazı kılarken ikamet okunur mu?
CEVAP
Evet okur. (Redd-ül-muhtar)

Sual: Cuma kılınmayan mezra denilen küçük köylerde cemaatle öğle namazını kılmak caiz olur mu?
CEVAP
Evet caizdir. (Fetava-i Abdurrahim)

Sual: Cumanın sahih olduğu yerlerde, öğleyi cemaatle kılmak ve ikamet okumak mekruh olur mu?
CEVAP
Evet mekruh olur. (Redd-ül-muhtar)

Sual: Seferi olanın Cuma namazı kılması farz mıdır?
CEVAP
Seferi olana Cuma kılmak farz değildir. Fakat kılarsa farz sevabını alır. (Hindiyye)

Sual: Kadınların Cuma günü, öğle namazını evlerinde kılabilmeleri için cemaatin camiden çıkmalarını beklemeleri şart mıdır?
CEVAP
Şart değildir. Diğer günlerde de böyledir. (Hidaye)

Sual: En az 6 ay kalmak niyetiyle ABD'ye gelen kişi normal vakit namazlarını seferi olarak mı kılmalı?
CEVAP
15 günden fazla kaldığı yerde normal kılar.

Sual: Kadın için bayram ve Cuma namazı farz olan bir mezhep var mıdır?
CEVAP
Şafii ve Maliki'de bayram namazı sünnet, Hanefi'de vaciptir.
Cuma namazının yalnız erkeklere farz olduğu çeşitli hadis-i şeriflerle bildirilmiştir. Bunlardan biri şöyle:
(Cuma namazı, köle, kadın, çocuk, hasta olan kimse hariç, her Müslümana farzdır.) [Ebu Davud, Hakim]

Bayram namazının şartları da Cuma namazının şartları gibidir. Bu bakımdan Cuma namazına gitmeyen kadın, Bayram namazına da gitmez.

Erkeklerin camide cemaatle namaz kılmalarının, evde kıldıkları namazdan 27 derece daha fazla sevap olduğu, kadınların ise, evde namaz kılmalarının, camide namaz kılmalarından daha çok sevap olduğu hadis-i şeriflerle bildirilmiştir.

Sual: Mahkumların Cuma günü öğle namazını cemaatle kılmaları mekruh olur mu?
CEVAP
Mahkumlara Cuma kılmaları farz olmadığı için, öğleyi cemaatle kılmak mekruh olmaz.

Sual: Hutbeleri nutuk çeker gibi okumak caiz mi?
CEVAP
Hutbeye dünya sözü karıştırmak haramdır. Hutbe nutuk, konferans şekline sokulmaz. Hutbeyi nutuk çeker gibi, şiir söyler gibi okumak caiz değildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Şairlerin şiirlerine itina ettikleri gibi, hutbedeki konuşmasına itina edenlere Allah lanet etsin!) [Taberani, İ.Ahmed]

Sual: Camiye, Cuma namazına gidince namaza yeni başlanmışsa ne yapmak lazım?
CEVAP
Camiye girince eğer imama ilk tekbirde yetişeceğini zannederse sünnete kılmaya durur, ilk tekbire yetişemeyeceğini zannederse sünneti kılmaz.

Cuma günü ise, imam minbere çıkmadan sünneti yetiştireceğini zannederse sünneti kılar, zannetmezse sünneti kılmaz. Sünnet ile farz, farz ile sünnet arasında konuşulmaz. İmam hutbede iken de konuşulmaz. Hadis-i şerifte sus diyenin namazı yok buyuruluyor, sevabı olmaz demektir.

Sual: Çeşitli sebeplerden dolayı, Cuma namazlarını kılamayanın kaza etmesi gerekir mi?
CEVAP
Cuma namazı kaza edilmez, o günkü öğle namazı kılınır.

Sual: Cuma namazının ilk sünneti ne zamana kadar kılınır?
CEVAP
Hutbe başlayıncaya kadar kılınır. Hutbe okunurken kılınmaz. Eğer hutbe başlayana kadar yetiştirilememişse, Cumanın farzından sonra kılınır.

Sual: Cuma namazındaki sünnetleri kılarken kazası olan, kazaya da niyet eder mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Cuma namazı hutbesinde imam hutbeyi bitirdikten sonra dua ediyor, âmin dememiz gerekir mi?
CEVAP
Açıktan âmin demek caiz değildir. Namaz kılar gibi sessiz durmak gerekir.

Sual: Şafii imam, Şafiilere sonra Hanefilere Cuma kıldırsa caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Eda şartlarından biri noksansa Cumaya gitmek lazım mı?
CEVAP
Fitneye sebep olmamak için gitmek lazımdır.

Sual: Cuma namazında iç ezanı, cemaatin tekrarlaması lazım mı?
CEVAP
Sadece dinlemesi lazımdır. Tekrarlamaz.

Sual: Hutbeye çıkarken yüksek sesle dua okumak bid'at mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Hutbeyi kağıttan okumak mekruh mu?
CEVAP
Hayır.

Sual: Seferi imam, mukim cemaate Cuma namaz kıldırır mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Mescidimiz küçük, etrafta cami de yok. Cuma namazında, birinci cemaat çıktıktan sonra, ikinci cemaat olmak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Cuma sahih olmayan yerde, Şafii mezhebi taklit edilip kılınsa farz sevabı alınır mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Cuma hutbesinde bağdaş kurup oturmak uygun olur mu?
CEVAP
Caizdir.

Sual: Cuma günü cami içinde niye ezan okunuyor? Dışarıda okunması yetmiyor mu?
CEVAP
Cami içinde okunmasını Peygamber efendimiz emretmiştir. Birinci ezanı ise Hazret-i Osman emretti. Hulefa-i raşidinin sünneti Peygamber efendimizin sünneti demektir.

Resulullah ile Hazret-i Ebu Bekir ve Hazret-i Ömer’in devrinde Cuma günü ilk ezan imam minbere çıkıp oturduğu zamanda idi. Hazret-i Osman halife olup, insanlar çoğalınca, dışarıda birinci ezanın okunmasını emretti. (Taç)

Hazret-i Osman hulefa-i raşidindendir. Onun sünneti de dinde senettir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Benden sonra ihtilaflar çıkacaktır. İşte o zaman sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine uyun! Onlara azı dişinizle ısırır gibi sımsıkı sarılın!) [Tirmizi]

Sual: Hutbelerin Türkçe olmasının ne mahzuru var?
CEVAP
İbni Abidin hazretleri, (Hutbeyi, Arabiden başka dil ile okumak, başka dil ile iftitah tekbiri almak gibi tahrimen mekruhtur) buyurdu. Hindistan âlimlerinden Muhammed Viltori hazretleri de (Hutbelerin bir kısmını bile Arabiden başka dil ile okumak bid'attir) buyurdu. (El-edille)

Eshab-ı kiram ve Tabiin-i izam, bid’at işlememek için, Asya ve Afrika’da, hutbeleri hep arabi okudu. Halbuki, dinleyenler Arabi bilmiyordu. Bunun için, Osmanlı âlimleri, 600 yıldır, hutbelerin, kabul olmayacağını bildikleri için, Türkçe okunmasına izin vermediler. Cuma vaazları koydular. Bu vaazlar, namazdan önce veya sonra, hutbenin manasını anlatırdı. Hutbe böylece öğrenilirdi.

İlk Cuma namazı
Sual: İlk Cuma namazı nerede ve hangi camide kılındı?
CEVAP
Resulullah efendimiz, ilk Cuma namazını Medine ile Kuba arasında (Ranona) vadisinde bulunan Mescid-i Cuma isimli camide kılmıştır.

Sual: Cuma günü ezandan önce, sala okumak, caiz midir?
CEVAP
Melik Nasır bin Mensur, hicri 700 yılında, Cuma ezanından önce, minarelerde salat-ü selam okuttu. (Mirat-ül haremeyn)

Bu tarihten sonra gelen âlimler, buna bir şey demedikleri için, Cuma günü salat okunmasına bid’at denmez.

Cenaze olduğunu bildirmek için, salat okumak ise, bid’attir. (S. Ebediyye)

Sual: (Cuma geceleri evde helva yapıp kokutmalı, ruhlar eve kokusuna gelir) sözü uydurma mıdır?
CEVAP
Evet.

Sual: İmamın, Cuma namazının ilk sünnetini minberin önünde kılması sünnete uygun mudur?
CEVAP
Uygun değildir. Minberin sağ yanında kılması sünnettir.

Camide istiğfar
Sual: Camide, cuma akşamları cemaate istiğfar ettirmek uygun olur mu?
CEVAP
Cemaate öğretmek niyetiyle yapılması uygundur.

Seferi imam
Sual: Seferi olana Cuma namazı kılmak farz olmadığı halde, seferi olan kimse, Cuma namazını kıldırabilir mi?
CEVAP
Evet, kıldırabilir.

Hutbeyi kılıçla okumak
Sual: Bazı imamlar hutbeyi kılıçla okuyor. Böyle bir şey var mı?
CEVAP
Evet, Mekke ve Bursa gibi, savaşla alınan şehirlerde, imam, minbere çıkarken sol eline kılıç alır. Kılıca dayanarak okur. (S. Ebediyye)

Hutbe dinlerken
Sual: Hutbe dinlerken, konuşulmaz ve bir şey okunmaz, ama bugünkü hutbelerde, ağaç dikmek, kalkınmak gibi şeylerden de bahsediliyor, üstelik Arapça da okunmuyor. Kalbi temizlemek niyetiyle içimizden kelime-i tevhid okumamızda sakınca olur mu?
CEVAP
Hutbe Arapça da okunsa, namazdan oruçtan da bahsedilse yine kalbden okununca zararı olmaz.

Yabancı ülkede cuma
Sual: Almanya, Fransa gibi gayrimüslim bir ülkede cuma namazı kılmak farz olmadığına göre, orada kırk kişi varsa, Şâfiî mezhebi taklit edilip kılınsa farz sevabı alınır mı?
CEVAP
Evet, sahih olur.

Müslüman olmayan bir ülkede, Müslümanlar, bir imam seçerek cuma namazı kılsalar, Hanefî mezhebine göre de namazları sahih olur. (İbni Abidin)

Hutbe dinlerken
Sual: Hutbe dinlerken, (Takkeni unutmuşsun, şurada boşluk var, safları doldur) gibi şeyler söylemenin, konuşmanın mahzuru olur mu?
CEVAP
Hutbe dinlemek namaz gibidir. Namazda yapılmaması gereken şeyler, hutbe dinlerken de yapılmamalı. Yer değiştirmek, konuşmak, konuşana sus demek, hattâ dua okumak bile caiz değildir. Camiye girince, hutbe okunuyorsa, hemen ilk bulduğu boş yere oturmalıdır.
Hacegan__
Cum Mar 23, 2012 5:14 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Ne derler Hastalığı......

Tutku ablam ve Birsu kardeşim yorumlarınız için çok teşekkür ederim gözlerinize sağlık.

Hacegan__
Çar May 22, 2013 10:15 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Ne derler Hastalığı......

 Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz.
Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız...''

Kaf Süresi /16........


ALLAH bizi dogru yola yönlendirsin...emeginize saglık Abicim...


 


 


 


Fotoğraf: Mü'minin kalbi Allah'ın evidir . .  <3
<br />
<br />Hz. Muhammed (S.a.v)


 

Birsu__
Çar May 15, 2013 3:46 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Ne derler Hastalığı......

Denizin kenarına kadar, ayakların izi vardır. Ama denize girdikten sonra ne iz kalır, ne işaret.
Şunu iyi bil ki safları yaran, her şeyi yenen aslanla savaşmak kolaydır; gerçek kahraman odur ki önce kendi nefsini yener.
Yeşilliklerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, fakat akıldan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir.
Ne güzel sözler..Mevlana'dan..
Hacegan yüreğine sağlık..
Tutku
Çar May 15, 2013 10:39 am
 
Foruma git
Konuya git
cron