7 sonuç bulundu

Geri dön

Soruyorum Kendime..


Nerden başlasam diye soruyorum kendime


Nerden başlasam diye soruyorum kendime


Sonra dalı veriyor gözlerim senin gözlerine





Yıldızlardan dilek diye düşüyorsun kalbime


Yağmur oluyor bir anda. sırıl sıksam ıslatıyorsun




Düşlerim de bir melek gibi kanat çırpıyorsun


Koşuyorum peşinden




Korkuyorum seni kaybetmekten


Sonra dünya duruyor yıldızlar dökülüyor




Biri benim biri senin için düşüyor




Kar beyaz duygularla akıyorsun içime



Gelişin öyle güzel ki



Rüzgârın saclarını okşamasını kıskandım



Buz kesmiş parmaklarında soğuk ayazı kıskandım




Sana giden yolarda soluduğun havayı kıskandım



Yolar uzak sana hasret tuzak bana




Gözlerin gözlerime baktıkça dalarım



Geride kalan yüreğimle sana ağlarım




Sanmaki senden uzaktır bu canim


Bir nefes gibi her an senin yanindayım




Güneş ısıtmıyor sen gibi ona yanarım




Yıldızları topluyorum zifiri geceden


Her birinde gözlerindeki ışığı arıyorum





Hiç biri sen gibi parlatmıyor gözlerimi



Ne kadar seviyorum desem yetmiyor




Dilimde masum heceler seni soruyor



Günden güne kalbim yokluğunu yasıyor




Sukun geceler benimle sensizliğe ağlıyor



Åžafakta bir güneş gibi hasretini çekerim



Senin olmadığın zamanlara ben küskün gezerim





Ah demeden vah etmeden sevgini içerim





Dünya durdukça



Ben senin için kendimden geçerim




Elif__
Per Ekm 13, 2011 2:35 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Herkse bir soru sadece

Merhaba acmis oldugunuz konu icin tesekkürler..
Sanal yada Real icinde insanlar ne  derecede iseler  odur
ve kisiler  realde neyseler sanalda aynidir,kisilik deyismez...
Yalan konusuna  gelince:  Kisiler bilirler ki  yalanlari  ile  ancak kendilerini kandirmis olurlar,  karsi taraf tan cok... 
Realde  is  ailesel yada güc  durumlarda insanlarin yalana  basvurmalari bir  derecede olmamalida olabilir diyelim  konum itibari ile,,,,
sanalda yalan neden bunu anlayamiyorum  pc  arkasinda kim  nedir  necidir  bilmedigimiz insanlara  neden yalan söylenir,   sanalda kariyermi var , yada  prim  veriliyormu
Kisaca  kendi ile barisik ,  kendine özgüveni olan yalan konusmaz ne sanalda ne realde ....
Nazli52
Cmt Mar 30, 2013 9:30 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Herkse bir soru sadece

Selam Kızıl düşler paylaşımınız için tşkrlr,
yalan, tabikide insanlar yalandır sanal sadece yalan için araçtır, sanalda biçok kişi hayalindeki kişiyi çizip oynuyo.. herkes ünv mezunu, herkes kendi işinin sahibi yada yönetici
Sevgi,gerçek olan tek şey belkide ! ama insanlar sevgiyide kirlettiler..merhabadan 1gün sonra aşkım ığğğğğ 1günde başlayıp 2 günde biten sevgiler tanıyoruz sevgiyi bile yok ettik insan olarak hepbirlikte
 
TeLmA
Cmt Mar 30, 2013 9:56 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Herkse bir soru sadece

slm kardeşim burada yalan olan ne insanlar, ne sanal ne de sevgilerdir. Bazı insanlar vardır toplumda asla yerleri olmamış kişilik ve karakterleri bakımından toplum tarafından dışlanmış insanlardır. belki toplum içerisinde hayatı boyunca hiç yer bulamamış, adam gibi biriyle oturup bir yemek yiyip bir çay içememiş insanlar vardır. Bu tür insanlar sanalda da aynıdır. real hayatta kişiliğini kaybetmiş insanlar önüne pc denen bir perde çekerek, onun artına sığınarak bazı şeyler yapmaya çalışmaktadırlar. Benim görüşüm kişinin karakteri hiç bir yerde değişmez. sadece hani bazı insanlar olurya normal hayatta bir kediden bile korkarlar. ancak bir bardak bira içtikleri zaman kendilerini dünyanın efendisi olarak görürler. aynen sanalda da böyledir. uzaktan insanları tehdit etmek bayanlara hakaret etmek ya da küfür etmek. Ne bileyim, hiç bir işi yoktur kendini doktor. mühentis, avukat olarak tanıdırlar. bir araştırırsın bakarsın adam ya hastanede temizlik görevlisidir. ya avukatın yanında çalışan bir sekreterdir. Sanaldaki bu tür insanları ben sarhoş insanlara benzediyorum. bilinç altına yerleşmiş bazı şeyleri, nasıl olsa insanlar bilmiyor diye farklı şekilde aktarmaya çalışarak. kendilerini adam yerine koydurmaya çalışırlar. tabiki burada da zaman geçtikce gercek yüzlerini karakterlerini mutlaka bir şekilde ortaya koyarlar. bunun için sanal ya da real denen bir şey yoktur. kişilik insanın özünde, içinde olan ve çevre ve aile terbiyesinden kaynaklanan bir şeydir. İnsanın yetişme tarzı karakteri neyse nerde olursa olsun bunu mutlaka belli eder. 
Sevgi konusuna gelince, burada da aynı şeyden bahsedeceğim kardeşim. Sevgi sanalda farklı realde farklı değildir. İnsanın içinde kişilik varsa adam gibi realde de olsa bir kişiyi sever ona saygı duyar. sevdiğine sahip çıkar. Sanalda da bu aynıdır. eğer insanın sütü bozuksa realde de bir kaç kişiyi idare eder sevdiğine ihanet eder sevildiğini sanan kişiyi aldatır. sanalda da aynıdır. bir bakarsın bir sitede bir sevgili, bir bakarsın başka bir nikle başka bir sitede bir sevgili tabiri yerindeyse bir küçük dünya içinde kırk tilkiyi dolaşdırır ve hiç birinin kuyruğu bir birine değmez. Adam olduktan sonra, dürüst olduktan sonra sevgi ve saygı asla yalan olmaz. bu da bir karakter meselesidir. hani derler ya adam gibi sevmek. İşte kardeşim bu sevgili nerede olursa olsun, ona sahip çıkacaksın, ona saygı duyacaksın ve kendine yapılmasını istemediğin hiç bir şeyi ona yapmayacaksın. kısacası realdede olsa sanalda da olsa adam gibi seveceksin. tşk ederim. 
furim
Cmt Mar 30, 2013 10:40 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Herkse bir soru sadece

kardeşim  senin bu sözüne bir arkadaşımızın güzel bir şiiri ya da yazısı ile cevap verelim çok güzel yazmış arkadaşımız,




*Erkek değil Adam olmalı*
Mangal gibi yürek olacak adam dediğinde. Öyle her patırtıya pabuç bırakmayacak. Bakışından toz olacak, bakışıyla şad olacaksın. Bakmayacaksın beylik laflar etmediğine, bileceksin ki yeri ve zamanı geldiğinde icraatıyla konuşacak. Adam dediğin konuşacağı yerde susup, susacağı yerde konuşmayacak. Az ama öz konuşacak. Kodum mu oturtacak tek bir lafıyla. Sözünü sohbetini dinletecek. Espriyle vakar, ciddiyetle saygı arasındaki çizgiyi ince çizecek. Sesindeki tını dan ayırt edebileceksin sevincini, kederini Adam dediğin yüce gönüllü olacak. Öyle her koşana, her zorlayana açmayacak yüreğinin kapılarını. İki cicim bicime kanmayacak. Dudaktan dökülenle yürekten akanın ayrımına varabilecek. Yalnız kalmayı becerebilecek. Hayatın her evresinde kendi kendine yetebilecek. Duygusal karmaşalarda hata üstüne hata yapmayacak. Şişenin dibini de görecek gerekirse. Ama illa ki ağzıyla içecek. Acıyı da mutluluğu da Allahına kadar yaşamayı bilecek adam dediğin. Kendine özgü bir duruşu olacak adam dediğinin. Örneğin merhametle şecaatin, sadakatle ihanetin, cehaletle nedametin ayrımına varabilecek. Söyledikleriyle yaptıkları çelişmeyecek. Doğal olacak adam dediğin. İşine geldiği gibi davranmayacak. Özü neyse sözü de o olacak. Kırk yerinden eğip bükmeyecek lafı. Söylemeden önce ölçüp biçecek, söylediğinde de sözünün arkasında durmayı bilecek. Adam dediğinde izzet– i nefis olacak. Midesi değil, yüreği geniş olacak. Kadını önce ana bilecek. Kızına da oğlu kadar evlat diyebilecek. Bacım dediğine meyil etmeyecek. Yar dediğini sahiplenecek. Duracağı yeri de durduracağı yeri de bilecek. Öyle kazanında her şey kaynamayacak. Sevmeyi bilecek adam dediğin. Aşkın belden aşağıda değil sol yanında olduğunun farkında olacak. Ruhundaki tek korku sevdiğini incitmek, kaybetmek olacak. Yar yâdına düşende yaprak gibi titreyecek. Adam dediğin haysiyetli olacak. ‘’Ben erkeğim yaparım! ’’, demeyecek. Namusun bacak arasında değil yürekle beyin arasındaki o devasa arena da olduğunu bilecek. Sapla samanı karıştırmayacak. Yürekte başka, parmakta başka yüzük taşımayacak. Bir gönüle iki Leyla sığdırmaya kalkacak kadar aptal olmayacak. Adam dediğin zeki olacak ve ikinci kez kandırılamayacak kadar da akıllı. Kadınca entrikaları yemeyecek. Bir lafı anlatana kadar kırk deveyi hendekten atlatmayacaksın. Sen konuşurken yüzüne bakacak. Sustuklarını da gözlerinden okuyacak. Adam dediğin ağlamaktan korkmayacak. Takılmayacak öyle erkek dediğin….safsatalarına. Vara yoğa değil elbette. Ama ağlamanın kadına değil, insana özgü bir davranış olduğunun da bilincinde olacak. Gocunmadan ağlayacak gerektiğinde. Adam dediğin derin olacak. Derinliklerinde gezinebilecek, lakin kaybolmayacaksın. En bildiğini sandığın şeyi aslında hiç bilmediğini gösterecek kadar derin olacak. Ve başını döndürecek kadar gizemli. Bileceksin ki bir okyanusta yüzüyorsun. Her kulaç atışında enginlere yol alacaksın. Unutmayacaksın muhteşem güzelliklere gidilen yolda yunuslar da var köpek balıkları da. Onun seni kaybetmekten korktuğu kadar sende korkacaksın yitirmekten. Aidiyet sınırına tecavüz etmeden bağlı kalacaksın. Okuyacak adam dediğin ama öyle laf olsun diye değil, bilinçli okuyacak. Elif i görünce övendere sanmayacak. Sadece tarzını değil bilakis tarzı olmayanı da okuyacak ki duruşunun hakkını verebilsin. Küçük veya büyük bir kütüphanesi olacak örneğin ve her konuda az çok söyleyebileceği bir sözü. Amma velâkin şiire Fransız kalmayacak. Ya yazacak ya okuyacak ya da dinlemekten keyif alacak. Adam dediğin utanmayı bilecek. Arın, edebin insana mahsus meziyetler olduğunu aklından çıkarmayacak. Erkeklik kisvesine sığınıp her şeyin mubah olduğu yanlışına düşmeyecek. Dejenere olmayacak adam dediğin. Biraz çocuk, biraz baba, biraz abi, çokça da sevgili olacak. Amma illa ki biraz ukala olacak. Farkının farkındalığından kaynaklanan, küstahlık sınırına asla dayanmayan, zekâ ve aklın birleşiminden mürekkep ukalalıklar biçilmiş kaftan gibi cuk diye oturacak üzerine. Ve sen ukalalığın böylesine şık duruşuna şapka çıkaracaksın. Adam dediğin kale gibi duracak. Korkmadan dönebileceksin arkanı. Bileceksin ki, o vurursa alnının ortasından vurur. Sırtından değil.. Cümle âlem tersini iddia etse de, o öyle diyorsa öyle olduğuna şeksiz şüphesiz inanacaksın. Aklın sadece özlediğin için onda olacak. Nerdedir, kiminledir krizlerine girmeyeceksin. Bilecek sin ki nerede olursa olsun seninledir. Adam dediğinin detayları olacak. Senin bile farkında olmadığın ayrıntıları fark edecek. Şaşırtmayı da, şımartmayı da bilecek. Her haliyle içine sinecek, her halinle içine sindiğini bilmenin huzurunu duyacaksın Adam dediğin; Sarılacağı ve saracağı Koşacağı ve duracağı İşiteceği ve duyacağı Bakacağı ve göreceği Dinleyeceği ve anlayacağı Sezeceği ve bileceği Gideceği ve kalacağı zamanın ayrımında olacak Erkek olarak doğmak yazgıdır elbette. Ama adam olabilmektedir marifet. Her erkek adam değildir. Fakat her adam da sadece erkek değildir. Tıpkı,her kadının ana olamadığı gibi.. Çünkü adam olmak, aslında insan olmaktır. Bu yüzdendir Adam gibi adama da, adam gibi kadın gerekir..



 



Rukiye Küçük




 
furim
Cmt Mar 30, 2013 12:39 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Herkse bir soru sadece

merhaba paşam öncelikle seni forumda görmek ne güzel emeğine yüreğine sağlık sorunun cevabına gelince sanalda olsa insanlar gerçek biliyosun bunun için sanala yalan diyemem çünkü içinde bulunanlar gerçek ama yalana gelince o doğru işte insanların olduğu yerde herzaman yalan dolan menfaat vardır dostum saygı ve sevgiye gelince sevgi her zaman gerçektir sevginin olduğu yerde saygıda olur adalette olur sevgi hiç bir zaman yalan söylemez seni aldatmaz sevgi her zaman gerçektir...
 
 
Koray
Cum Mar 29, 2013 8:41 pm
 
Foruma git
Konuya git

KISASA KISAS BİR OYUN.

Kısasa kısas (İngilizce özgün adı:Measure for Measure) ünlü İngiliz yazarı William Shakespeare tarafından yazılmış bir oyundur. Kesin olarak ne zaman yazıldığı belgelenememekle beraber 1603 veya 1604 yıllarında yazıldığına dair ipuçları bulunmaktadır. Önce birkomedi olarak sınıflandırılmıştır fakat çağımızda ne komedi ne de trajedi olarak görüldüğü için problem oyunlar sınıfına konulmaktadır. İlk defa basılması Birinci Folyo içinde 1623dedir. Bu oyunun belgelenen ilk sahneye konulması 1604dedIr. Oyunun ele aldığı önemli temalar merhamet ile gerçek, ve bunların gurur ile alçak gönüllükle ilişkileridir. "Bazıları günahla yükselir ve bazıları faziletle yere düşer." 
Aslan
Cum May 24, 2013 8:07 pm
 
Foruma git
Konuya git
cron