1231’den daha fazla sonuç bulundu

Geri dön

Re: •*¨`*•✿ Aylara göre burç analizleri ✿•*¨`*•

ARALIKSadık ve cömertSabırsızBirlikte vakit geçirmesi eğlenceli kişilikAzimliSosyal yönü kuvvetliDostlarını kendinden fazla düşünürKızgınlığı uzun sürmezSevildiğini hissetmek isterEspri anlayışı gelişmiştir...
Senem Adminem bu benim burcumm mucksss çok teşekkürlerr
Ece
Çar May 08, 2013 12:26 pm
 
Foruma git
Konuya git

•*¨`*•✿ Aylara göre burç analizleri ✿•*¨`*•

 
OCAKHırslı ve ciddi kişilikÖğrenmeyi ve öğretmeyi severİnsanların zaaflarını ortaya çıkarmayı severÇok eleştirirAkıllı ve planlı programlıdırÇok çalışır ve üretkendirDuyarlı ve derin hisleri olan biridirİnsani nasıl mutlu edeceğini bilirAşırı dikkatlidirBünyesi kuvvetlidirZor heyecanlanırRomantiktir ama aşkını ifade etmekte zorlanırÇocukları severEvcil ve sadık bir eş olurKolayca kıskanırSosyal yönden zayıftırŞUBATSomut şeylere önem verirDeğişkendirSessiz utangaç ve ağırkanlıdırKendine güveni pek yokturDürüsttürÖzgürlüğüne düşkündürBazen saldırganlaşırKesin olmayan işlerden hoşlanmazİnatçıdırHayallerinin peşinden giderBatıl inançlara eğilimlidirMARTÇekici kişilikUtangaç ve tutucuEsrarengizCömert ve sempatikRahatına düşkünDuyarlıHizmet etmekten zevk alırKolay sinirlenmezGüvenilirNezakete önem verirİyi bir gözlemcidirİntikamcıdırSeyahat etmeyi severDikkat çekmeyi severDekorasyona meraklıdırTempolu müzikleri severÇok değişkendirNİSANAktif ve enerji doludurÇabuk karar verip çabuk pişman olurŞefkatlidirMantığını dinlerDiplomatiktirİnsanları teselli etmeyi severDostlarının sorunlarıyla yakından ilgilenirCesurdurMaceraperesttirSevgisini ve ilgisini belli ederHafızası güçlüdürBaş ve göğüs hastalıklarına eğilimlidirMAYISSert yapılıKolay sinirlenirKolay ilgi çekerFiziksel güzelliğe önem verirMotivasyona ihtiyacı yokturSistematik çalışırHayal kurmayı severİleri görüşlüdürKolay sakinleştirilirAnlayışlıdırKulak ve boyun bölgesi hassastırEdebiyat ve sanatla ilgilidirEvde oturmayi sevmezÇocukları pek sevmezHAZİRANAynı anda birden fazla şey düşünürNazik ve tatlı dillidirHassastırKararsızdırKomik ve eğlencelidirKonuşkandırKolay arkadaş edinirKolay incinirGribe yatkın bünyesi vardırÇok inatcıdırTEMMUZİyi bir sırdaştırAnlaşılması güç biridirAşırı gururluBaşkalarının düşüncelerine aşırı önem verirSokulgandırKin tutmazSempatiktirYanlız olmayı severKolay öğrenirArkadaş sıkıntısı çekmezMide sorunları olabilirZor ikna olurAğır işleri severAĞUSTOSŞakalaşmayı severDuyarlı ve ilgilidirKorkusuzdurLiderlik özellikleri vardırRuhbilimle ilgilenirKolay provoke edilirDikkatli ve tedbirlidirBağımsızlığına düşkündürYol göstermeyi severRomantiktirEYLÜLİnsanların hatalarını yüzüne vurmayı severDetaylarla uğraşırİyi bir konuşmacıdırSadık ve güvenilirdirSorumluluk almayı severBilgi ve kültüre önem verirSpor ve seyahati severİlişkilerinde seçicidirHislerini kendine saklarEKİMHerkesle sohbet etmeyi severİlgi odağı olmak isterYalancılığı yapmacıklığı sevmezArkadaşlarına çok önem verirÇabuk kırılıp cabuk toparlanırKararsızdırDuygusaldırKendine kolay güvenmezEtrafından çabuk etkilenirKASIMEğlenceli kişilikİnsanları kolay etkilerÇalışkan ve sorumluluk sahibiKontrolu ele almayı severEnerjik ve çevresini motive eden biridirİyi bir liderdirİçten ve yardımseverdirAdil davranırSürprizleri severHataları affetmezİradesi güçlüdürDerin duygularla severHerkesi oldugu gibi kabul ederSır saklamayı bilirARALIKSadık ve cömertSabırsızBirlikte vakit geçirmesi eğlenceli kişilikAzimliSosyal yönü kuvvetliDostlarını kendinden fazla düşünürKızgınlığı uzun sürmezSevildiğini hissetmek isterEspri anlayışı gelişmiştir...
 
Senem
Çar May 08, 2013 11:54 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: sorun vr... yetiş admnm

Efe adminime kesinlikle  katılıyorum 


uslubunuza dikkat etmenizi rica ediyoruz


ban sebebini ögrenip bilgi werilecektir 


adminlerimizi kimsenin  nerde olursa olsun  yermesine


müsademiz yoktur dikkate almanızı rica ederiz


 

Senem
Çar May 08, 2013 7:39 pm
 
Foruma git
Konuya git

yakamoz Tadında...





seni özledim

yalnızlığın dingin sabahlarında
 
seni özledim
 
  gururun çıkmaz sokaklarında
 
seni özledim
 
  hüzün terlediğim yaz akşamlarında
 
seni özledim
 
  gözyaşımı bıraktığım ege kıyılarında
 
seni özledim
 
içimin sevda diye haykırmalarında
 
özledim seni
 
bu sessiz duyumsamalarımda
 
özledim seni
 
bu sonbahar tenhalığında...
 
Özledim seni…
 
Seni özledim…




 


Ece
Per May 09, 2013 9:25 pm
 
Foruma git
Konuya git

Müzeler Haftası

18-24 Mayıs tarihleri arası Müzeler Haftası'dır.

Müzeler Haftası'nda ülkemizin kültür varlıkları tanıtılır. Eski eserlerin korunması, gereği anlatılır. Müzelerimiz gezilerek milli kültür ve tarih bilgimiz zenginleştirilir. Hafta içinde açık oturumlar düzenlenir. Uzmanların konferans vermeleri sağlanır. Okullarda Tabiat Varlıkları ve Müzeler köşesi hazırlanır, bu köşede müzeci­likle ilgili basında çıkan yazılar sergilenir. Öğrencilerin müzecilikle ilgili yazıları burada değerlendirilir. Çevrede bulunan eski eser niteliğindeki belge ve kalıntılar bu köşede sergilenir. Müze; sanat, bilim, tarih, kültürle ilgili eserlerin halka gösterilmek için toplanıp sergilendiği yerlerdir. Eski eser; belge, anıt ve kalıntılardır. Eski eserler, bize, geçmiş yıllarda insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve yete­nekleri hakkında bilgi verirler. Geçmişi öğrenerek bugünü anlamamıza yardımcı olurlar. Orta Çağ'da gerçek anlamda müze yoktu. Kilise ve manastırlarda zengin eşya koleksiyonları bulunuyordu. Fransa'da önce sanat daha sonra da tarihi eserlerin sergilenmesine başlandı. Kral ve önde gelenlerin bir araya getirdikleri eserler koleksiyon olarak sergilenmeye başlandı. Bu çalışmalar, müzecilik, müze kurma fikrinin de çekirdeğini oluşturdu. Kazı çalışmalarının başlaması 18. yüzyılın ikinci çeyreğinde olmuştur. Halkın gezebileceği müzeler kurma fikrini ilk olarak La Font de Saint Yenne (La Fon dö Sen Yen) adında bir Fransız yazar ortaya atmıştır(1746). Ancak, bu müze 1785 yılında kapanmıştır. Fransız İhtilali sırasında müze kurma fikri yeniden gündeme geldi. Avrupa'nın ilk ulusal müzesi 27 Temmuz 1793 tarihinde açılan Louvre (Luvr) müzesidir. Süsleme sanatları ile ilgili müzelerin en eski örneği Londra'daki Victoria and Albert Museum (Viktorya ve Albert Müzesi)'un kökeninde de 1851 yılında bu kentte açılan ilk evrensel sergi yer alır. 1870'li yıllardan itibaren İskandinav ülkelerinde halk, yaşantısını ve sanatlarını gösterime sunan folklor müzeleri kurmaya başladı. Bu müzeler, açık havada sergi şeklinde yapılmış müzeler idi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bu çalışmalar daha çağdaş müzelerin kurulmasına kadar devam etti. Daha sonra müzeler bu etkinliklerinin yanında sinema, müzik, tiyatro ve bunun gibi etkinliklere de açılmaya başladı. Müzeler başlangıçta halka açık değildi. Müzelerden devlet yöneticileri ile bilginler yararlanıyordu. 1850 yılından sonra müzelerdeki eski eserler sergilenerek halkın ilgisine ve bilgisine sunuldu. Yurdumuzda müze çalışmaları 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa tarafından başlatıldı. İlk müze İstanbul'da Aya irini Kilisesi'nde kuruldu. Daha sonra Osman Hamdi Bey zamanında yurdun çeşitli bölgelerinde özellikle Nemrut Dağı'nda eski Sayda kentinde yapılan arkeolojik kazılardan çıkan eserler İstanbul'a getirildi. Bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi kuruldu. Osman Hamdi Beyin ölümünden sonra bu göreve Halit Eldem atandı. Onun zamanında Türk İslam eserlerini içine alan «İslam Müzesi» kuruldu. 1924 yılında Topkapı Sarayı müze olarak hizmete açıldı. 1928 yılında Etnografya Müzesi tamamlanarak hizmete girdi. 1934 yılında Ayasofya müze olarak hizmete sunuldu. Bu arada Konya, Bursa, Manisa, İzmir, Kayseri, Afyon, Antalya, Edirne, Adana illerimizde müzeler açıldı. Açılan müzeler geliştirildi. Eski müzeler onarıldı. Cumhuriyet döneminde bir yandan müzeler açılırken öte yandan da arkeolojik kazılar yapıldı. Roma Hamamı, Ahlatlıbel, Alacahöyük, Alişar, Boğazlıyan kazıları ilk milli arkeolojik kazılardır. Bu kazılardan çıkan eser­ler Ankara'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndedir. Ülkemiz toprakları üstünde birçok uygarlıklar yaşanmıştır. Bu uygar­lıkların  kalıntıları,   anıtları   belgeleri   müzelerimizde  sergileniyor. Yurdumuzda 1995 yılı istatistiklerine göre resmi ve özel kuruluşlara bağlı müzelerin toplam sayısı 163'e ulaşmıştır. Bunların arasında, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı müzeler çoğunluğu teşkil eder. Müzelerin çoğu İstanbul, İzmir, Ankara ve Konya'dadır. En çok ziyaretçisi olan müze Topkapı Sarayı Müzesidir. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi, İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesi, Ayasofya, Efes Müzesi ile Konya Mevlana Müzesi en önemli müzelerimizdir. Yurdumuzda bulunan bu müzeler ile diğer müzelerin tümünde toplam 2.553.637 eser sergilenmektedir (Devlet İstatistik Enstitüsü yıllığı 1995 verileri). Yurdumuza gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu bu müzelerimizi gezmektedir. Müzelerimizi zenginleştirmek için bulduğumuz eski eserleri müze yöneticilerine teslim etmeliyiz. Çevremizde izinsiz kazı yapılıyorsa durumu ilgili makamlara bildirmek bir yurttaşlık görevidir. Yurdumuzun tarihi değerlerine eski eserleri koruyarak sahip çıkmalı­yız. Bu onurlu bir yurttaşlık görevidir.

 
Ece
Per May 09, 2013 9:34 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Müzeler Haftası

 
 
 
 
Yine güzel bir konuyla gündemden bizi haberdar ettin
 
Ece canım forumda gün geçtikçe bizleri bilgilendirdigin
Gündemden uzaklaştırmadıgın için 
Teşekkürler 
Gönül Bahçemden Sana özel
 
 
 
Senem
Per May 09, 2013 10:28 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Müzeler Haftası

Teşekkürler Efe Adminim

Ece
Per May 09, 2013 10:20 pm
 
Foruma git
Konuya git

Uyku Problemi Yaşıyomusunuz..?

Uyku hayatınızın vazgeçilmez bir parçası. Hemen hemen herkes hayatının bir döneminde uyku problemi yaşıyor. Sizinde uyku probleminiz varsa işte çözüm önerileri...


 

 
 
 

 


Uyku hem psikolojik hemde fizyolojik olarak ihtiyacınız. Ancak uyku düzeniniz bozulduysa; uyuyabilmek sizin için kabusa dönmüş demektir. Uyku sorununuzu çözmeden önce bu problemin neyden kaynaklandığını bilmeniz gerekiyor.
 
Uykusuzluğun bir çok nedeni olabilir. İşte, bunlardan en bilinenleri:

Alkol, nikotin ve kafein kullanımı

 

Kısa süreli uyku düzensizlikleri

 

Aşırı stres

 

İlaç kullanımı

 

Biyolojik saat düzeninin bozulması

 

Psikolojik rahatsızlıklar

 
Uyku probleminizi çözmek istiyorsanız bu önerileri mutlaka dikkate alın!

Unutmayın! Bir yastığın ömrünün en fazla iki yıl olması gerekiyor.

 

Yatak odanızda loş ışık kullanın.

 

Gündüz çok uykunuz geldiğinde 1 saatten az uyuyun.

 

Akşam yemeğinde ağır yemekler yemeyin. Yatmadan 3-4 saat önce yemek yemeyi kesmiş olun.

 

Spor yapın; spor yaparak vücudunuzu disiplin etmiş olursunuz.

 

Yatağa yattığınız andan itibaren stres yaratacak düşüncelerinizden kurtulun.

 

Uykunuz gelmeden yatağa girmeyin.

 

Yatak odanızı sesten izole edin.

 

Yatak odanızı uyumak dışında bir işle uğraşırken kullanmayın.

 

Yatak odanızda sizi dinlendirecek renkler kullanın.

 

Bitkisel çaylar içmeyi deneyin.

 

Daha az nikotin, kafein ve alkol tüketmeyi deneyin.

 

Gece uyandığınızda uykunuz kaçıyorsa kalkıp bir bardak su için ve yeniden uyumayı deneyin.

 

Yatmadan önce ılık bir duş alın.

 

Yatak odanızın ısısını kontrol edin, ne çok sıcak ne de çok soğuk olsun.

 

Ne kadar uyursanız uyuyun, her sabah aynı saatte kalkmaya özen gösterin.

 

Yatak ve yastık seçiminizi rahatınıza göre yapın ve kendinizi alıştığınız yerin dışında bir yerde uyumaya zorlamayın.


 
Her şeyi denediyseniz ve hala uykusuzluk problemi çekiyorsanız mutlaka doktora başvurun. Unutmayın, uyku problemi ciddi hastalıkların habercisi olabilir.
Ece
Cum May 10, 2013 12:17 pm
 
Foruma git
Konuya git

İşverenlere Duyru;Bizde Bu Ülkede Yaşıyoruz!!

19 Mayıs günü, dört beş arkadaş televizyonların başına geçmiş, ülkede ne olup bittiğini öğrenmeye çalışıyoruz. Bir bölüm arkadaşımız Ankara’da, arada bize telefon ederek meydandaki sesleri dinletiyorlar. Kimisi gözyaşları içinde ve biz kanal kanal dolaşıyoruz. ‘Ulusal Kanal’ dışında tek bir görüntü, tek bir ses yok. Sonuç, ülkedeki tüm  sivil 19 Mayıs kutlamalarını internetten izlemeye başlıyoruz. Binlerce kişi sokaklarda, iyi ki stadyumlar açılmadı; şimdi 19 Mayıs daha anlamlı kutlanıyor. Çünkü  bu ülkenin yurttaşları, “yeter artık!” deyip “kendi bayramlarına, kendileri sahip çıktılar.”Korkunun yenildiği bir gün bu! Ve memleketimin kanalları, sanki hiçbir şey olmamış gibi günlük programlarına devam ediyorlar. Ben burada bu kanallara reklam üstüne reklam veren işverenlere bir soru sormak istiyorum. Tabii, kanal yöneticilerine de. Gerçi kanal yöneticileri iktidarın emir kulları halinde, ama işverenlerin  derdi gücü paradır, reklamlar da o yüzden verilir zaten. Ben onlara yekten soruyorum: “Bu meydanlarda toplanan insanlar, yüzbinler sizin için yok hanesinde mi? Bir düşünün, onların yaşam kaliteleri oldukça yüksektir, gıda maddesi alırken dikkatlidirler, evlerine beyaz eşya alırken çevre dostu ürünleri seçmeye gayret ederler, sosyal medyayı çok iyi kullandıklarından telefonlarının özellikleri onlar için önemlidir, giyim kuşam bahsinde iyi birer tüketicilerdir, aklınıza hiç mi şu gelmiyor: ‘yahu biz ne yapıyoruz, önemli bir kesimi adeta yok sayıyoruz . Bir düşünsek’…” Evet düşünün ve reklamlarınızın geri dönüşünü bir sorun bakalım?Siz binlerce insanı yok sayarsanız, gün gelir onlar da sizi yok sayar. Bunun için televizyon kanallarının yöneticilerini uyarmak hiç mi aklınıza gelmiyor? Bu müthiş rekabet ortamında, markanıza ne kadar güvenirseniz güvenin, insanlar küserler. Bazı büyük markaların, Hindistan’da çocuk işçileri zalimce çalıştırdıkları ortaya çıktığında, sosyal medya, o firmanın ürünlerinin boykot edilmesi çağrısı yaptı ve firma özür dileyip sivil toplum kuruluşlarına önemli ölçekte bağış yaparak kendini aklamaya çalıştı. Gene bir  gıda devinin bozuk süttozlarını Afrika’ya gönderdiği ve ölümlere neden olduğu ortaya çıktı. Bu gıda devi yıllarca bu kötü damgayı silmeye çalıştı, özellikle Avrupa’da pek başarılı olduğu söylenemez. Reklamlarınız ve bunu yayımlayan kanalların yayın politikaları sizin için önemli değil mi? Hayret, meydanın çok mu boş olduğu sanıyorsunuz? Bir gün reklam verdiğiniz kanalların izlenmediğini görebilirsiniz. Ama şöyle diyebilirsiniz: “Halkın belleği balık belleğidir, unuturlar.” Bu durumda bu halkın bir parçası olarak sizin de belleğinizin balık belleği olduğu düşünülebilir.Öyle ki 19 Mayıs gününün bir ulusun, emperyalist güçlere başkaldırı günü olduğunu unutan kanalları zengin yapmaya devam ediyorsunuz. Belki de korkuyorsunuz, çünkü hâlâ devlet ve iktidarla göbek bağınızı kesebilmiş değilsiniz... Bu bağ, yüzbinleri unutarak kesilmez...Tam tersi, onları yanınıza alarak kesilir... Bir de gerçekten millici bir bilinçle.Hiçbir denetim sisteminin olmadığı bir yerde sizler de haklısınız. Elinizde hangi kanalın ne kadar izlendiğine dair gerçek bir bilgi yok. Ayrıca artık çocukların bile anladığı bir şey var. Ülkedeki her şey gibi reklam da giderek  seviye yitiriyor.En ünlü şirketlerin kırk yıl önce yaratılmış reklam spotlarından medet umması, ham ham tavuk reklamında oynayan bir kişinin, çok sofistike bir reklamda gibi, Steven Jobs  gibi fotoğraf vermesi, ancak  yaptığı işin anlaşılmaması; bir yazarın güzelim şiirlerden apartarak mısralar söylemesi... Yani işin tadı kaçtı. Dikkat gün olur devran döner, siz meydanları dolduran yüzbinleri görmezlikten gelirseniz, onlar da sizi görmez. Benden söylemesi.
Ece
Cmt May 11, 2013 11:29 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Bir GüL Ki ...!!!

EMEĞİNE YÜREĞİNE SAĞLIK KARDEŞİM 

DoRuK
Cmt May 11, 2013 9:07 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Bir GüL Ki ...!!!

emeğine yüreğine sağlık efe adminim güzel paylaşımın için...

Koray
Cmt May 11, 2013 12:09 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Koray...


güzel paylaşımına teşekkürler Koray Arkadaşım

Ece
Pts May 13, 2013 3:02 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Koray...

Yaptığım Yanlışlar için Pişman değilim...Tek pişmanlığım yanlış insanlara yaptığım doğrulardır...

Koray
Pzr May 12, 2013 3:20 pm
 
Foruma git
Konuya git

Koray...

Çok İnatçısın diyorlar...Aslında Hiç inatçı değilim...Hırslıyım ve mücadeleciyim...Hayata bana buyur hadi hazıra kon demediğindendir Belki...Koray











 

Koray
Pzr May 12, 2013 2:50 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Koray...

her insanın hayatında iki ağaç vardır biri mutluluk diğeri ise hüzün ağacıdır hangisini sularsan onun meyvesini yersin...

Koray
Cmt May 18, 2013 6:45 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Koray...

çok inatçısın diyorlar...aslında inatçı değilim...hırslıyım ve mucadeleciyim.hayat bana buyur hadi hazıra kon demediğindendir belki...

Koray
Cmt May 18, 2013 6:44 pm
 
Foruma git
Konuya git

Koray...

Huzurluyum. Mutluluk benim için hiçbir zaman önemli olmadı. Daha çok raslantı gibi yaşadım mutluluğu. Kısa anların hediyesi gibi. Yaşamın karşıma çıkardığı bazı anlar benim için mutluluk demekti, o kadar.''

Koray
Cmt May 18, 2013 6:28 pm
 
Foruma git
Konuya git

Koray...

mutlu olamıyoruz çünkü başkalarına verdiğimiz değeri kendimize vermiyor başkalarını mutlu etmeye çalışırken kendimizi yıpratıyoruz...

Koray
Cmt May 18, 2013 6:40 pm
 
Foruma git
Konuya git
cron