5 sonuç bulundu

Geri dön

EĞER..

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
 
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
 
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
 
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
 
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
 
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
 
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
 
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
 
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
 
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
 
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
 
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.
 
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
 
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
 
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
 
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
 
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
 
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
 
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
 
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
 
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
 
İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.
 
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
 
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
 
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...
 
Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!
Heyecan_
Çar Kas 06, 2013 5:00 pm
 
Foruma git
Konuya git

Hayatı IskaLama Lüksün Yok Senin..

Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini... 
Heyecan_
Çar Kas 06, 2013 5:18 pm
 
Foruma git
Konuya git

Dün Canım Olan..

Dün Canım olan
Yarın Düşmanım olmaz benim
Yaşananların hatırı hep saklı kalır
Hatırları hep sorulur selamları hep alınır…
 
Sildiklerim vardır bir de
onlar yanlışlarım ve pişmanlıklarımdır
Adları anılmaz hatırları sorulmaz
Sadece beddualarımdır
Vicdanla birlikte
Şeref ararım ben sevdiklerimde.
Her zaman doğru değildir elbet seçimlerim
Zaman gelir şerefsizleri de severim..
 
 
Her yerde gözüm kulağım vardır benim
“Eksik söylemek yalan söylemek değildir” mantığındaki “Çok Dürüstler”?
Beni değil kendilerini kandırırlar yalnızca
Bilmezden gelişim aptala yatışım
Kaybetme korkumdan değil
"Karşımdakinin yalan söyleme potansiyeline olan merakımdandır!..."
 
 
 
İnkar olmaz benim hayatımda
Yaşananı “yaşanmamış” saymam
Sayanları da SAYMAM
kelimelere sığmaz
Sayfalar sürer beni anlatmak
Ama ne kadar anlatılırsa anlatılsın
Yaşayan bilir beni yaşamayan anlamaz
 
Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz
Büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz...
 
Heyecan_
Çar Kas 06, 2013 11:20 pm
 
Foruma git
Konuya git

Herşey Sende Gizli...

Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret

Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
Heyecan_
Çar Kas 06, 2013 11:43 pm
 
Foruma git
Konuya git

KENDİSİ OLMALI İNSAN KENDİNİ BİLEN...

Bir kütlesi olmalı insanın!
Özündeki niceliklerin ölçütünü ayarlayabilen değer yargıları… Kendine saygısını muhafaza edecek sağlam ağlardan örülmüş kozası olmalı… Aynadaki aksine bakarken saçındaki akları değil, gözbebeklerindeki kişiliğini görebilmeli… Yarın yoktur diye bu günü yaşarken, sizsiz yarınlarda, adının başına ya da sonuna eklenecek sıfatlarla anılacağını hesap edebilmeli… Kendi zekâsına güvenmeli, ama başkalarının da aklıselim olabileceğini idrak edebilmeli...(?)
Heyecan_
Çar Kas 06, 2013 11:49 pm
 
Foruma git
Konuya git
cron