14 sonuç bulundu

Geri dön

Re: Sözümüzde sadık olmak...

 

 
Gerçek vefa Allah’a verilen sözde sadık kalmaktır...
 
Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefa; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır.” (Mevlana Celaleddin Rûmi)
Vefa, sözünü yerine getirme, sözünde durma, sevgi, dostluk ve bağlılıkta kararlılık ve dini sorumluluklarını yerine getirme anlamlarına gelir.
Gerçek vefa, Allah’a verilen sözlere sadık kalmaktır. Örneğin, ‘Ben Allah’ın kuluyum… Ben yalnızca Allah’a kulluk ederim… Dinim İslam’dır” ifadeleri söz verme anlamındadır. Vefalı olmak, bu sözleri fiili olarak da doğrulayarak, sadakatle Allah’ın sınırlarını korumak, kulluk sorumluluğunun bilincinde olmak ve Allah’ı derin bir aşkla sevmektir.
Vefa tam, mükemmel, içten, sağlam ve sarsılmaz kalp bağlılığıdır. Samimi inanan insan vefalıdır, sadıktır. Rabb’inin rızasını kazanma yolundaki engel ve zorlukları aşmak için azimle çaba harcar, yapması gerekenleri titizlikle yerine getirir. Bu anlamda vefa ve sadakat, müminlerin yaşamları süresince ihtiyaç duydukları ve kendilerine Allah’ın hoşnutluğunu kazandıracak olan üstün ahlak özellikleridir.
Sevgi, şefkat, merhamet, hamiyet, yiğitlik ve vefa gibi duygular müminlerin silahıdır. Bu duygular, Kur’an ahlakını yaşama yolunda diğer insanların da şevklerini tetikler, coşkularını artırır. 
 Allah, sadakat ve vefa konusunda imtihan eder. Güzel tavırlar sergileyip, güzel söz söylemek önemlidir. Kötü söze ya da kötü davranışa güzellikle karşılık vermek de imtihanın bir parçasıdır. Vefalı insan, hata yaptığında dostunu yalnız bırakmaz, bağışlayıcı olur. Son kez affetme” düşüncesi müminin sözlüğünde olmaz; o, Allah için bağışlar.
Vefalı insan, beklentisi olmayan, çıkar gözetmeyen kimsedir. Müminin özverisi ve vefası; onun, Allah’ı kendi nefsinden, yaşamından ve sahip olduğu maddi manevi herşeyden daha çok sevdiğinin açık göstergesidir. O, Allah’ın sevgisini kazanabilmek için, içinde asla burkuntu olmadan herşeyini yolunda feda edebilir. Canı, malı ve herşeyi ile Rabb’ine teslim olmuştur.
Allah’a bir kez iman edilir. Bir kez dost olunur. Bir kez aşık olunur ve bir daha sonsuza kadar asla bırakılmaz. Sadık ve vefalı mümin, başına her ne gelirse gelsin, hep aşkla “Allah” der. Gerçek iman, gerçek Allah sevgisi, gerçek vefa ve sadakat budur.
 Büyüklerine sevgi ve saygı duyan, sadık, vefalı, şefkatli, merhametli, derin düşünen, Allah’tan başka kimseden korkmayan, birisi çirkin bir söz söylediğinde, söyleyeni uyaran, sevdiklerini koruyan insanların sayısının artmasına ihtiyaç vardır.
Peygamberimiz (sav)’in, kulun Allah ile olan ahdi konusundaki duası bizlerin de duası olsun:
“– Allâhım! Ben Sen’in kulunum. Gücüm yettiği kadar ahdine ve va’dine sadâkat gösteriyorum!” (Buhârî, Deavât, 16)
 Rabbimiz bizleri ahdine vefa gösteren salih kullarindan eylesin.
                                           Emeğinize yüreğinize sağlıkkkkk....
Ferzin__
Pts Ağu 19, 2013 11:25 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Kur'an ın Namaz Konusunda Verdciği Detaylar

 
                            
 
Dinden uzak yaşayan toplumlarda çarpık bir din anlayışı hakimdir. Böyle bir toplumda yetişen insanlar, dini sadece kulaktan dolma, yanlış bilgilerle öğrenir, Allah'ı ve Allah'ın emrettiği güzel ahlakı tanımazlar. Bu nedenle de herkesin din adına farklı uygulamaları, kuralları ve birbiriyle benzeşmeyen doğru ve yanlışları olur. Oysa gerçek dinin öğrenilebileceği ana kaynak Kuran'dır. Çünkü Kuran tüm kainatı yoktan var eden, herşeyin en doğrusunu bilen Allah'ın sözüdür.
Kuran, her insanın anlayabileceği, sade ve anlaşılır bir üsluba ve eşsiz hikmete sahiptir. Ancak buna rağmen Allah'a ve dine karşı samimiyetsiz, hatta düşmanca bir tutum içerisinde olan insanlar Kuran'a ön yargıyla yaklaşır, kendi bozuk mantık örgüleri nedeniyle ayetleri çarpık yorumlarlar. Kimileri de dini kasten zor göstermek için pek çok batıl inanç, bidat ve hurafe türetirler. Kuran'ı bilen ve tanıyan iman sahibi insanlar ise, bunların birer hurafe olduğunu anlar ve hiçbirine itibar etmezler. Ancak Allah'ı ve Kuran'ı tanımayanlar, cahillikleri nedeniyle bu hurafelerin etkisinde kalır, temeli Kuran'a dayanmayan bu batıl dini, gerçek din zannetme yanılgısına düşerler. Kuran'ı okumadıkları için de Allah'ın seçip beğendiği dinin güzelliklerini göremezler.

Bu hatalı yolu izleyen kişiler, Allah'ın tüm insanlara bir hidayet rehberi olarak indirdiği Kuran'da yazılı olanları merak dahi etmezler. Dinle ilgili merak ettikleri konuları öğrenmek istediklerinde, Allah'ın kıyamete kadar geçerli kıldığı, doğruluğunda şüphe olmayan Kuran dışındaki her kaynağa başvurur, ancak Kuran'ı okumazlar. Bu durum, Kuran'da, "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kuran'ı terk edilmiş (bir kitap) olarak bıraktı" (Furkan Suresi, 30) sözleriyle ifade edilmektedir.
Oysa dinin kaynağı, Kuran ayetleri ve Kuran'da emredilenleri en güzel şekliyle uygulayan Peygamber Efendimizin sünneti, yani sözleri, tavırları ve her türlü uygulamalarıdır. Allah Kuran'ı, insanların okuyup anlamaları, içinde yazılanları öğrenmeleri, tüm kainatı yoktan var eden Rabbimizi tanımaları, O'na nasıl kulluk edeceklerini bilip, sakınmaları için göndermiştir. Türlü örnek ve kıssalarla ayetlerini birer birer ve çeşitli biçimlerde açıklamıştır. Allah'ın "Biz Kitap'ta hiçbir şeyi noksan bırakmadık..." (Enam Suresi, 38) ayetiyle de bildirdiği gibi Kuran eksiksizdir. Gerek dünya hayatı, gerekse ölümden sonraki hayat ile ilgili pek çok detay, Kuran'da en hikmetli şekilde açıklanmıştır. Allah, "Andolsun, size (bütün durumlarınızı kapsayan) zikrinizin içinde bulunduğu bir Kitap indirdik. Yine de akıllanmayacak mısınız?" (Enbiya Suresi, 10) ayetiyle de bizlere bu gerçeği bildirmektedir.
 Kuran'ın Allah'ın sözü ve insanlar için bir hidayet rehberi olduğunu, dünya üzerindeki her insana hitap ettiğini, hükümlerinin indirildiği zamandan bu yana tüm devirleri kapsadığını, dolayısıyla her insanın başvurması gereken en önemli kaynakolduğunu anlatmak amacıyla hazırlanmıştır.
İslam Dininin doğru bilinmesi ve Kuran ayetlerinin gerektiği gibi kavranması, insanların doğru yolu bulmaları için zaruridir. Bu konunun tüm insanlara anlatılması ise akıl, vicdan ve sağduyu sahibi her Müslümanın en önemli görevlerinden biridir.
                                                        Emeğinize yüreğinize sağlık...
Ferzin__
Pts Ağu 19, 2013 7:52 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Gülmeli gözbebekleri...



Her gülüşünde ömrün uzar en yücelere,
Mutluluğun arşa değer örnek olur herkese.
illaki ağlamak istiyorsan mutluluğa olsun ,Gülsün gözlerin sen ağlamak nedir hiç bilme.

Ferzin__
Çar Ağu 21, 2013 5:47 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: YaLan SözLer Üzerine Kısa Bir Yazı

 
                      
 
                    
 
                    
                                 Emeginize yüreginize saglik..
Ferzin__
Cum Ağu 30, 2013 12:33 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: PEYGAMBERİMİZ : SEVGİ VE RAHMET ELÇİSİ

 
  
Büyüdükce büyüyor hasretin icimdeBir an olsun düsmüyor salavatin dilimdeHicbir gece dinmiyor yaslar gözümdeÖyle özlüyorum ya Rasulallah...
Sükürler olsun bende senin ümmetindenimRabbimden ve Senden baska yoktur yarim benimGönlümle, sözümle ölene dek izindeyimÖyle özlüyorum ya Rasulallah...
Bilirim ben agladikca, düser gözyaslarim avucunaBilirim duyarsin beni, ellerim semada oldugundaTek dilegim sensin, ah varabilsem sanaÖyle özlüyorum ya Rasulallah...
Bastigin topraklara yüzümü sürebilsemNurla dolu olan yesil kubbeni görebilsemSultanim ugruna bu canimi verebilsemÖyle özlüyorum ya Rasulallah...

Bütün bunlara rağmen senin şefaatine muhtacız Ya Rasulallah!

Ne olur biz günahkar ümmetinden şefaatini esirgeme Ya Rasullallah!

Bizlere Lütfen Dua Buyur Yâ Rasulallah (sav)
 
 
Ferzin__
Cum Ağu 30, 2013 12:01 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Maide Suresi 116-117. Ayetlerden Alacağımız Dersler


Allah adaletlidir, bağışlayıcıdır, affedicidir. Kur’an sizler için rehberdir diyor da, Kur’an ın ipine sarılın diyorsa, lütfen emin olmadığımız bilgilere değil, Kur’an ın ipine sarılalım.


Emegine yüregine saglikkkkk....

Ferzin__
Cum Ağu 30, 2013 12:40 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Sus Kalbim sus....


SUS KaLßimm
Sus Kalßim. Bu kışın bahara dönünceye kadar. Bu gece gündüz oluncaya kadar. Uzak yollar yakınlaşıncaya kadar. Bu sıkıntının ardından ferahlık gelinceye kadar. Ve yüzümüz vuslat gözyaşlarıyla ıslanıncaya kadar sus Kalbim..
Sus KaLßim. Onun geleceğini görünceye kadar. Acının bala dönüştüğünü farkedinceye kadar. Onun gönlünün senin gönlüne muhabbet düğümüyle bağlandığını görünceye kadar SUS Kalßim....
 
Sus KaLßimm
Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak suss.. Her susuşun bir cevap olsun. Her susuşun, sabrın olsun. Her susuşun, duan olsun. İçten yakarışının adı olsun, susuşun. Bekleyişinin. umut edişinin, inancının, sevdiğinin vurgusu olsun, susuşun...
 
                                                      Emeğinize Yüreğinize Sağlıkkkk...
 
 
Ferzin__
Cum Ağu 30, 2013 2:23 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: HAŞR SURESİ'NİN MEALİ


 


BİZLERİ ŞİRK KOŞANLARDAN DEĞİLDE, SALİH AMELİ   OLAN , İNANAN ,KENDİSİ İÇİN İSTEDİĞİNİ BAŞKASI İÇİNDE İSTEYEN,RIZANI KAZANANLARDAN EYLE...


Emeginize yüreginize saglikkk..

Ferzin__
Cmt Ağu 31, 2013 10:03 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Anne ve Baba ilk öğretmenlerimiz...

 


 


 


   


Yüce Allahım tüm isteyenlere anneliği yaşatsın,işte böyle bişey annelik,emeğine Yüregine sağlık..

Ferzin__
Sal Eyl 17, 2013 2:46 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Kalp kırmak kabe'yi yıkmak gibidir....

 
     KALP KIRMAK ALLAH 'Ü TEALA'YI İNCİTMEKTİR...
Kalb yani gönül, mahlûkların en üstünü, en şereflisidir. insan, insanın dışında bulunan her şeyi kendinde topladığı için, mahlûkların en kıymetlisi olduğu gibi, kalb de, insanda bulunan her şeyi kendinde topladığı için çok kıymetlidir. Kendinde çok şey bulunan, ALLAH ü teâlâya her şeyden dahâ yakındır. Bu sebeple, küfürden sonra en büyük günah, kalb kırmaktır. Kâfirin dahi kalbini kırmamalıdır. Salih bir Müslümanın korkusu, bir başkasının kalbini kırmak, onu incitmektir. Dinini bilen ve bildiklerine uygun hareket eden sâlih bir Müslüman, ölü gibidir, hiç kimsenin kalbini kırmaz, incitmez. Zira bir ölünün, diri ile kavga ettiği hiç görülmemiştir. Nizâmeddîn Evliyâ hazretleri; “Kalb kırmak, ALLAH ü teâlânın lütfunu incitmektir. Neye uğrarsa uğrasın,sâlih kimse, aslâ kimseye kötü söylememeli ve lânet etmemelidir. insanların kabahatlerini açıklamamalıdır” buyurmuştur. Bir kalbi kırmak, senelerce ibâdet ve zikir sevabının hepsini alıp götürür. islâmiyet öyle bir dindir ki, kâfirin dahi kalbini kırmayı yasaklamıştır. Nerde kaldı ki, ALLAH ü teâlâya ve Onun Peygamberine inanan, ALLAH  diyen bir Müslümanın kalbi kırılsın. Zira bir mü’minin kalbini kırmak, çok büyük günahtır, harâmdır. 70 defa Kâbe’yi yıkmak! Peygamber efendimiz; mübârek elleri ile Kâbe’yi göstererek; (Ey Kâbe, sen ALLAH ın evisin. Sen mübâreksin fakat bir Müslüman, bir mü’minin kalbini kırsa 70 defa seni yıkmaktan daha büyük günaha girer) buyuruyor. Peygamber efendimiz, eshab-ı kirama hitaben böyle buyuruyor. Bir mü’min, bir mü’minin kalbini kırsa, 70 defa Kâbe’yi yıkmaktan beter günaha girmektedir. Müslüman olarak hepimizin bunları okumamız, öğrenmemiz ve ona göre hareket etmemiz lazımdır. Din büyükleri buyuruyor ki: “Her günâh, îmânı tehlikeye sokmaya sebep olabilir ama şu üç günâhın tesiri daha kuvvetlidir:1- imân nimetine şükretmemek. 2- imânın gitmesinden korkmamak. 3- Mü’minleri incitmek, kalblerini kırmak. Hadis-i şerifte; (Kalb kırmak, Kâbe’yi yetmiş defa yıkmaktan daha kötüdür) buyurulmuştur. iyi olsun, kötü olsun hiçbir insanın kalbini incitmemelidir. ALLAH ü teâlâyı en çok inciten, küfürden, inkârdan sonra, kalb kırmak gibi büyük bir günah yoktur.” imâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: “Kalb, ALLAH ü teâlânın komşusudur. ALLAH ü teâlâya kalbin yakın olduğu kadar hiçbir şey yakın değildir. Mü’min olsun, âsî olsun, hiçbir insanın kalbini incitmemelidir. çünkü, âsî olan komşuyu da korumak lâzımdır. Sakınınız, sakınınız, kalb kırmaktan pek sakınınız! ALLAH ü teâlâyı en ziyâde inciten küfürden sonra, kalb kırmak gibi büyük günâh yoktur. çünkü, ALLAH ü teâlâya ulaşan şeylerin en yakın olanı kalbdir. insanların hepsi, ALLAH ü teâlânın köleleridir. Herhangi bir kimsenin kölesi döğülür, incitilirse, onun efendisi elbette gücenir. Her şeyin biricik mâliki, sâhibi olan efendinin şânını, büyüklüğünü düşünmelidir. Onun mahlûkları, ancak izin verdiği, emir eylediği kadar kullanılabilir. izni ile kullanmak, onları incitmek olmaz. Hattâ, onun emrini yapmak olur.” Abdullah-ı Dehlevî hazretleri de buyuruyor ki;Hiç kimseyi incitme! Netice olarak; kalb kırmamalı, hiç kimseyi incitmemelidir. Değil mü’minin kalbini, kâfirin kalbini bile incitmeye hakkımız yoktur. Kâfir bile olsa, hiç kimsenin kalbini kırmamalıdır. çünkü kalb kırmak, ALLAH ü teâlâyı incitmek demektir. Kalb, ALLAH ü teâlânın komşusudur. Ev sahibine eziyet edenin komşusu da incinir. Gıybet, suizan ve kalb kırmak, kul hakkıdır. Eziyetlere katlanmak, kızmamak, güler yüzlü ve tatlı sözlü olmak, güzel ahlâktandır. Bunun için hiç kimseyle münakaşa etmemelidir. Münakaşa, dostun dostluğunu giderir, düşmanın da düşmanlığını arttırır. Nereden bakılırsa bakılsın, hep zarardır. Müminler dua eder, fâsıklar, münâfıklar ise, dedikodu ve gıybet ederler. Aklı olan islamiyete uyar, Müslüman olur, hizmet eder. Nefsine, şeytan(aleyhinlane)a uyan ise, inkâra, küfre kayar. islamiyete uyan Cennete, nefsine uyan da, Cehenneme gider. Ve Ahmed Yesevî hazretlerinin buyurduğu gibi: “Kâfir bile olsa, hiç kimsenin kalbini kırma! Kalb kırmak, ALLAH ü teâlâyı incitmek demektir...
             Emeğinize Yüreğinize Sağlıkk...
Ferzin__
Pts Eyl 23, 2013 8:47 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: İnancımızı Lütfen Kur'an ile Sorgulayalım



Dilerim Yüce Rabbimden, Kur’an nurunu gönlünde hisseden, onun ışığıyla aydınlanan, Kur’an ın sınırlarını aşmayan, Rabbin halis kullarından oluruz.


             Emeğine Yüreğine Sağlıkkk..

Ferzin__
Pts Kas 04, 2013 1:59 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: İyi bir Müslüman......

 
 

ALLAH'ım
Habibin Muhammed Mustafa'ya,,ailesine ve dostlarına rahmet eyle. Ve onların katındaki hürmetin için dualarımıza icabet et..
Allah'ım! kendi rahmetin,,bütün güzel isimlerin ve EN BÜYÜK İSMİN hürmetine bu mübarek geceyi ve arkasından gelen mübarek günü tüm dua şifa, hayır, rahmet, rızık, huzur, kavuşma, afiyet ve esenlik vesilesi kıl. ve bizi bu gecenin ve günün değerini bilenlerden eyle. Amin Amin Amin Ya Rabbel alemiyn...
emeğine yüreğine sağlık güzel paylaşımın için ...
Ferzin__
Pzr Arl 01, 2013 10:35 am
 
Foruma git
Konuya git
cron