71 sonuç bulundu
71 sonuç bulundu • 3 sayfadan 1. sayfa • 1, 2, 3
Koray...sizin iyilik anlayışınız ancak alkışlanmak üzerinedir.ve insanları salak sanırsınız.Oysa hepimiz de otomatik olarak samimiyetsizliği anlama düğmesi vardır.siz bizi öyle salak ve kendinizide öyle akıllı zannedersiniz ki programladığınız iyiliklere neden bir türlü karşılık alamadığınızı anliyamassınız.Hırslarınızı sizleri düşünüyorum ayaklarınızı maskelemeyin.Bunları yemiyoruz:) Dürüst olun,doğal olun,kötüyseniz kötü olun, olduğunuz gibi olun yani. sizi o zamanda sevmeyiz. en azından saygı duyarız... Koray
Yasin Suresi 6. Ayeti Nasıl AnlamalıyızAllah Yasin suresinde, hikmet dolu Kur’an ın Allah tarafından, elçisi yoluyla bizlere tebliğ edildiğinden bahseder. Ayrıca 6. ayetinde de çok dikkat çekici bir söz söyler. Önce ayeti yazalım, daha sonra üzerinde birlikte düşünelim.
Yasin 6: Babaları/ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için (seni gönderdik). Önce babaları ya da ataları uyarılmamış cümlesini, Kur’an bütünlüğünde doğru anlamaya çalışalım. Bu ayetin indirildiği zamanı düşünelim önce. Allah o günkü toplumu uyarmak için, Kur’an ı gönderdiğini söylüyor. Peki, o günkü toplum ya da onların babaları, ataları Allah tarafından uyarılmamış mıydı? Elbette bunu düşünmemiz mümkün değil. Çünkü o günkü toplumun genel çoğunluğu ya Yahudi ya da Hıristiyan’dı. Yani ellerinde hem Tevrat, hem de İncil vardı. Bu durumda o günkü toplumun atalarının Allah tarafından uyarılmadığını söylememiz mümkün değil. Peki, ayette anlatılmak istenen ne? Bu düşüncemizi yine Kur’an bütünlüğünde anlamaya çalışalım. Bakın Allah ne söylüyor. Saffat 69. Çünkü onlar, babalarını sapıtmış kişiler halinde bulmalarına rağmen, 70. Kendileri de hâlâ onların eserleri ardınca koşturuyorlar. 71. Yemin olsun, daha önce ilk nesillerin çoğu da sapmıştı. 72. Yemin olsun, onların içlerinde uyarıcılar görevlendirmiştik. Sanırım bahse konu Yasin suresi 6. ayet çok daha açık anlaşıldı. Yaradan Kur’an ı yine kendi içinde o kadar güzel açıklıyor ki, anlayan hemen anlıyor, anlamak istemeyen kendi nefsinde kelimeleri evirip çevirip, Allah ın hiç bahsetmediği anlamları veriyor, tabi o zamanda yanlış anlıyor. Demek ki peygamberimizin, Kur’an ı tebliğ ettiği toplumun ataları, uyarılmış Allah tarafından. Ama uyarı dikkate alınmamış. Uyarıya gereği gibi inanmamış, yaşamına geçirmemiş bir neslin torunları var, Kur’an a ilk muhatap olan. Allah O günkü toplumun atalarını uyardığı halde, onlar bu uyarıdan sapmış ve onların torunları da gerçeklerin arayışında olmayıp, atalarının yanlış inançlarını takip etmişler. Ataları/babaları uyarılmamış sözünden, demek ki anlamamız gereken, ataları uyarıldıkları halde uyarıları dikkate almamış, böylece uyarılmamışlar arasında yer almışlar şeklinde anlamamız gerekir ayeti. Kur’an dan bu düşüncemize, örnekler vermeye devam edelim. Fatır 24: Şu bir gerçek ki, biz seni hak ile bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. HİÇBİR ÜMMET YOKTUR Kİ, İÇİNDEN BİR UYARICI GELİP GEÇMEMİŞ OLSUN. Nahl 36: Andolsun BİZ, HER ÜMMETE, “ALLAH’A KULLUK EDİN, TÂĞÛTTAN KAÇININ” DİYE PEYGAMBER GÖNDERDİK. Allah, onlardan kimini doğru yola iletti; onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün İsra 15: Kim doğru yolu bulmuşsa, ancak kendisi için bulmuştur; kim de sapıtmışsa kendi aleyhine sapıtmıştır. Hiçbir günahkâr, başka bir günahkârın günah yükünü yüklenmez. BİZ, BİR PEYGAMBER GÖNDERMEDİKÇE AZAP EDİCİ DEĞİLİZ. Değerli din kardeşlerim, bu ayetleri okuduğumuzda, Yasin suresi 6. ayet ne kadar güzel Anlaşılıyor değil mi? İşte bizlerin her konuda yapmamız ve takip etmemiz gereken yöntem böyle olmalıdır. Ayetleri doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine yardımı Kur’an dan almalıyız. Çünkü Allah, biz her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız diyordu. Bugün yapılanlar gibi, ayette geçen bir kelimeye, sırf atalarımızdan gelen hurafe itikatlara delil olsun diye, Kur’an ın hiç bahsetmediği, açıklık getirmediği çok farklı anlamlar vererek, Kur’an ı anlama yolunu lütfen seçmeyelim. Kendimizi aldatırız. Kur’an ı rivayetlerden, emin olmadığımız bilgilerden öğrenmek anlamak yerine, Kur’an dan öğrenmeye çalışmalıyız. Bu yolu izlemezsek, atalarımızın yaptığı yanlışa düşeriz. Çünkü geçmiş kavimlerde, atalarının üzerinde buldukları yanlış inançları takip ettikleri için saptılar, yoldan çıktılar. Televizyonda dini bir sohbette, aynen şu ifadeler kullanıldı. (Kur’an ı doğru anlayabilmek, öğrenebilmek için, ehlisünnet âlimlerin kitaplarına bakmamız gerekir.) Değerli din kardeşlerim, Yüce Rabbimiz Kur’an da bizlerin sorumlu olduğumuz muhkem ayetleri, açıklayıp anlatamıyor mu sizce? Allah katından bizlere rehber olsun diye gönderilen bu NUR, IŞIK, FURKAN acaba beşeri bir açıklamaya muhtaç olabilir mi? Dini öyle böldük ve parçaladık ki, sizin mezhebinizin âlimleri kâfirdir, katli vaciptir diyecek kadar, birbirimize düşman olduk. Allah ıslah etsin cümlemizi. Allah sizlere apaçık bir NUR indirdik, güvenilecek yardım istenecek veliniz yalnız benim, sakın velilerin ardına düşmeyin diye uyarıyor da, sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum, hesaba çekeceğim diye hüküm veriyorsa, sizce Allah katından bizlere rehber olsun diye indirilen kitabın MUHKEM AYETLERİNİN, beşeri bir açıklamaya mutlaka ihtiyacı var dememiz, yüce Rabbimize saygısızlık değil midir? Allah sakın dinde bölünmeyin diye özellikle uyarıyorsa, lütfen Allah a kulak verelim. Çünkü peygamberimizde yalnız Kur’an a uymuş ve yalnız Kur’an ile topluma hükmetmiştir. Kur’an ı anlamaya çalışırken, önce kendimiz bizzat elde Kur’an anlayarak, düşünerek okumalı ve çaba harcamalıyız, daha sonra araştırmalıyız, sormalıyız. Çünkü hepimiz birbirimize muhtaç yaratılmışızdır. Rabbimiz bizleri Kur’an dan imtihan ettiğini söylüyor. Kur’an ı doğru anlamak isteyen, önce Kur’an dan yardım alır. Çünkü Allah ayetlerini açıkladığını, nice örneklerle izah ettiğini, daha açıkçası yemin ederek Kur’an ı kolaylaştırdığını söylüyor. Şunu lütfen unutmayalım, Allah açıklamadığı, örnek vermediği, izah etmediği hiçbir konudan hesap sormaz, sorumlu tutmaz. Dilerim Yüce Rabbimden, Kur’an ı anlamak ve yaşamak için, yanlış kaynaklardan değil, bizzat Kur’an ın kendisinden öğrenme çabasını gösteren ve Kur’an ın sınırlarını aşmayan, Aklını kullanarak iman eden, Rabbin halis kullarından oluruz. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
Re: Gittin!...emeğine yüreğine sağlık harika bir paylaşım olmuş...
Re: Kırıldım''''Gitmek kolay; Yürek yanar, gönül ağlar...'''' içimde fırtınalar kopar, bilmezsin... Gözlerimden yağmurlar boyu yaşlar akar, Görmezsin...
Oysa ben hiç sıradan sevmedim kimseyi... dostumu, annemi, babamı, arkadaşlarımı Ve birde sevgiliyi... Kırıldım işte... Öyle çok ve içten kırıldım... Canımı yakanlara hesabımı soracak Bir tek kelime bile bulamadım...
Re: KırıldımQuiet Voice paylaşım için tşkrler Emeklerinize sağlık
Re: KırıldımSözcükler anlamsız kaldı bugün. Kelimeler yetmedi sevgimi anlatmayaİnanmadın belki de yanlış anladın. Düğüm attı yüreğime sözlerin Kalbim yorgun gözlerim buğulu. Küsmedim ama kırıldım sana bugün Uzağındayım artık herşeyin Aşkının sevginin sesinin Kaderime sebep sevdan. Rüyaların en güzeli yaşanan Unut ne varsa dünden kalan. Küsmedim ama kırıldım sana bugün Özlem sevmekti yokluğunda Hayalinse özlemimdi sensizliğimde Seni sensiz de yaşarım ben hasretinle Küsmedim ama kırgınım sana.
Nerdeyim
Rengarenk rüyalarım toz pembe hayallerim
Bulamasınlar BeniTeşekkürler
HayaT YaşandıĞı KadardıR, GeriSi Ya HatıralarDa BiR iZ YaDa HayallerDe BiR uMuttuR..!
Re: Nerdeyim Bu güzel sunum için tebrikler arkadaşım.
Günün Sözü...Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, Ağzına dolar insanın.... Sussan; Acıtır.... Konuşsan;Kanatır.
KırıldımO kadar kırıldım ki, tükendi kelimelerim Şimdi susma zamanlarım Beşinci mevsimi yaşıyor yüreğim Yağmur damlalarınla birleşti kirpiklerim Benden geriye kalan, sadece aynalardaki izlerim Aklandı yürek, gizlendi ilk sevmelerim Şimdi susma zamanlarım Kelimeleri bitirmeliyim Kırıldım… O kadar kırıldım ki, tükendi gülmelerim Şimdi gözyaşı zamanlarım Beşinci mevsimi yaşamaya alışmalıyım Yalanı tanıyışım.. ilk aldanışım Aşktan geriye kalan, sadece gerçeği arayışım Bu kadar kolaymıydı, ilk harcanışım Savurup , parçalanışım Kırıldım… O kadar kırıldım ki, tükendi tüm zamanlarım Aylarım.. günlerim.. haftalarım Kış bitti.. bahar bitti.. hazan bitti.. yaz bitti Şimdi beşinci mevsimi yaşamaya başladım Ne yağmur var ne soğuk nede sıcak Sadece koyu bir yalnızlık, birde kırılmış bahar dalları Açmıyor bu mevsim bahçelerde aksam sefaları Sarmayacak sarmaşık gülleri, sevdalı gönülleri Dönüşü olmayacak yolcululuklar başladı Okunmayan şiirler yazıldı Söylenmeyecek aşk şarkıları Dedim ya bu beşinci mevsim
Re: İşte.....En çok sevdiğin acıtır canını
Ve en çok sevdiğine kırılır insan Çünkü yüreğinde en büyük yere sahiptir O yüreğin kıymetini bilmediği için üzülür Sen bu denli severken o nasılda incitir En sevdiğinin sözleri hep daha itinalı olmalıdır Sen gözün gibi bakarken onun alelade söylediği söz sende ne yaralar açar En sevdiğinken en vazgeçilmezinken o anlamıyorsa seni Bu yüzdendir nefes alırken ki göğsünde ki batma hissi Ve anlamadığı için değil kırgınlığının, gözündeki yaşın sebebi Yüzünde anlamaya çalışmadığı için bulunan surat ifadesi Yerle bir eder sol yanında sakladığın kalbi En çok sevdiğin acıtır canını Ve en çok sevdiğine darılır insan Gözlerine manalı bakmayıp ya da gözlerini kaçırmasından alınırsın Oysa tek bir bakışıyla oracıkta canın vermeye hazırsın Sen gibi hissetmediğine üzülürsün, sen gibi sevmediğine Uyanınca ilk duymak istediği ses sen olmayınca Elinde telefonla senin kadar heyecanla beklemediğine kırılırsın Ve karşında soğuk tavırlarıyla kemirirken tenini acı Boğazında ki yumruk darbeleri çoğalır aniden Hissiyatsızca duruşun da kaybolur gülüşlerin O bilmez oracıkta yaktığın hayallerini Oysa en çok ona muhtaçken ona darılırsın En çok sevdiğin acıtır canını Ve en çok sevdiğine alınır insan Sen ondan bir adım öteye gidemezken Onun her gün senden gitmesinden Yastıklara gömülüp yaşlar dökülen gözbebeklerinden Yan yana bile çekilen hasretinden En kötüsü bunlarda bir haberliğinden Üzülür.. kırılır.. darılırsın.. En çok sevdiğin acıtır canını Ve en çok sevdiğine alınırsın…
İşte.....Düşünceler beyninizi yemeğe başlamıştır. Artık kurtuluşunuz yoktur. Konu kapanmaya yaklaşmasını sağlamışsınızdır. Ama üzüntü acı aynı, değişmez. Hep karşıdaki insanı kırmamak istersiniz, İşte; Biraz kırılırsınız sonra hep parça parça dağılır ve toparlanamazsınız. Peki, karşıdakinin anlayışı nedir? Çok fazla, ama hiç. Bildiğini okur insan. Ben de sizde öylesiniz. Doğrularınız vardır onun doğrularını savunduğu gibi. Yanlışlarınız vardır onun kendi yanlışlarını bile bile söylemesi gibi. Ve gerçekleri vardır kırıcı olan, bir türlü o kırıcılığınızı gösteremediğiniz gibi. İşte insan kendini kırmaya meyillidir. Kırılır kırılır parça parça dağılır ve toparlanamaz.
Tut Ki Gecenin Alacakaranlığında Düşlemişim Seni Tut ki gecenin Alacakaranlığında düşlemişim seni. Tut ki, rüyalarımı bölmüşsün ne çıkar? Ne çıkar gündüzlerin selamsız aşkına, Geceleri kefen biçsen. Bir anlık hırsla, Her şeyi yıkıp geçsen, ne çıkar? Tut ki bundan böyle unutmuşum seni. Tut ki artık çalan parçalarda ismin geçmesin. Tut ki yazılan şiirler, seni anmasın, Varsın eller de unuttu desin. Ben seviyorum ya seni, Sen sevmesen, ne çıkar? Bedirhan Gökçe
Koray...Yarım kalan bir hikayeyiz artık seninle Ayrı yollara yürüyoruz Hayat bu Serseri bir rüzgar gibi estin sen şimdi uzaklara Ben göğsümde solgun bir gülle yaşarım yıllarca Yaşamaksa bu Ayrı akşamlara yatıp Ayrı sabahlara uyanırız bundan sonra Hataları aşk sanıp Başka tenlerde avunuruz boşuna Ve gizli yaralanırız Şunu bilki Ben,engüzel yeri hatırana saklarım Talan olmuş gönül bahçemde Saçlarımda tel tel hüzünlerle Gözlerimde azalan güneşlerle Ben hep seni beklerim bu şehirde Bir gün dönersin diye KİB ey sevgili.... Yolun açık olsun demek isterdim boğazım düğümlü sözlerim kayıp bir daha ömrümce kimseyi sevmem çünkü bu beden de yüreğim KAYIP...
Re: Ben Seni Öyle SevdimEmeklerinize sağlık,bu güzel sunum için yürekten tebrikler arkadaşım.
Ya Sen...Kalbimin vuruşundaki endişeler gül yaprağında bıraktığım sevincim gözü yaşlı hazin akşamlardaki perişan düşüncelerimle bu itirafımı yapıyorum.Bana hoş geldin veya merhaba demelerindeki içinin titreyişi gözlerindeki alev alev yanmalardı beni umuda sürükleyen ve ellerimi sevgiyle uzatmamı kamçılayan. Sanki sonsuz bir ümit veriyordun o şaheser gözlerine her baktığımda.Sana şiirler yazmak geldi içimden aydınlığımdan ışık getirmek avuç avuç yıldız getirmek zamanın bittiği yerden sana zamanı getirmek hayallerine kapılmıştım.Ama çaresizlik kapımı erken çalmıştı. Bir anda boşaldı dünyam. Çünkü sen kalbine bir başkasını sığdırmıştın. Sen kalbinin her vuruşunda başka duygular yaşıyordun.Düşündüm ki bir yerde kurallara boş vermeliydim. Hiçe saymalıydım düzenini dünyanın. Zamana karşı koymalı sıyrılmalıydım ayıplardanYa sen, senden ne haber. Sende sevdin mi beni. korkulardan. Büyük delilikler yapmalı Sende sevdin mi beni. yeniden sevmeliydim Sende sevdin mi beni. yeniden aşık olmalıydım.Aşık olmalıydım ama kafa dengi biri olmalıydı. KonuşurkenYa sen, senden ne haber. Sende sevdin mi beni. dertleşirken huzur bulmalırahatlamalıydı beni. Bir dönem aşkın tanımını yanlış yaptığımın farkına vardım. Yanlışım; farklı iki bedenin bütünleşerek sonsuz doruklara ulaşması amacını taşıdığını düşünmemdi. Ama öyle olmadığını artık algılamış bulunuyorum. Çünkü seninle sohbetlerim bir ot gibi yaşamaktan kurtarmıştı beni. Güzelliğini kültürle süslemişYa sen, senden ne haber. Sende sevdin mi beni. nezaketinle bezemiş. iri parlayan gözlerinle bir serinlik veriyordun yüreğime. Umut buluyordum davranışlarında. Sanki kalbine beni de sığdırabilmiş gibisin. Yoksa bana mı öyle geliyor? Uzun uzun düşündüm ve düşünüyorum. Çünkü hislerim defalarca beni aldatmıştı. Gençliğimi badem dalına bağlayıp bıraktığım bu yaşıma kadar hep tek taraflı sevdim. Sevgilerim hep karşılıksız kaldı.Aramızda belki bir yaş farkı var. Buda beni senin duyguların açısından endişelendiriyor. Ama eğer sevgi arayışındaysan sevgilerden kazanımlar sağlayacaksan olgunluk senin için önemli bir tercih nedeni olmalıdır. Bence eğer seversen senin bu sevgideki risklerini asgariye indirecektir. İnancındayım. Ama inan ki seni kazanabilmek için sana yakın bir yaşta olmayı o kadar isterdim kiseviyorum lakin bakışın gönlüme yaraşmaz vuslatında yaşıma.Ama yinede diyorum ki;Tuttum ta içime oturttum seni. Ben seni sevdimYa sen, senden ne haber. Sende sevdin mi beni. elbette bendeydi özlemlerin en korkuncu. Ben seni sevdim doğrusu sevdikçe tamamlandım bütünlendim. Ben seni sevdim en büyük. en solmayan güller açtı içimde. Ben seni sevdim. Sevdim öyle ya! Her çizgiye vardım seninle beraber ve yitirmek istemiyorum seni.Ya sen. senden ne haber. Sende sevdin mi beni...
SanalKahve © Copyright 2007 - 2014 Tüm Hakları Saklıdır.
|