7 sonuç bulundu

Geri dön

SABIR GÜCÜ ...!!!

Hayatımız meşakkatli, zor ve sarp yamaçlarla doludur. Doğal engeller, beklenmedik olaylar, çeşitli güçlükler ve bazı insanlar, yaşadığımız sürece bizi ziyadesiyle yorar ve yıpratırlar.
Sabır, erişebileceğimize inandığımız bir hedefe varmak için, usulünce çalışıp çabalamak, geçirilmesi gereken süreyi telaşsız ve sükunetle beklemektir. Baştan çıkartıcı etkilere karşı direnebilmek, zorluk ve sıkıntılara, şikayet etmeden katlanabilmektir. Kısaca sabır, acılara ve zorluklara dayanma gücüdür, manevi bir terbiyedir. Yakınlarımızın can kaybı, mal kaybı, ölüm, hastalık korkusu, savaş, açlık tehlikesi, ticari yatırımların zararı gibi, maddi ve manevi sıkıntılar, acılar insanın olgunlaşması adına birer imtihandır. Sabır, bu imtihandan başarıyla geçmesinin adıdır.  Sabır gücünü elde etmek için birinci adım, sonuca ulaşma inancı ve azmini gösterebilmektir. Çünkü ancak inanarak sabredenler sonuca ulaşır. İkinci adım, çalışmaları usulüne uygun yapabilmektir. Üçüncü adım, her konuda sonuca ulaşmak için, belli bir sürenin geçmesi gerektiğini bilerek, o süreci çalışarak yaşamaktır. “Acele işe şeytan karışır,” atasözünü de hatırlayarak bilirizki telaş, acele ve düşüncesiz davranış, insanı sabır gücünden uzaklaştırır. Dördüncü adım da baştan çıkarıcı etkilere karşı direnebilmektir. Vesvese verenin aşıladığı kuşku, korku, umutsuzluk, çaresizlik, cesaretsizlik gibi yıkıcı etkilere karşı durabilmektir.  Sabır, tembelce beklemek değildir.  Belirttiğim bu prensipleri uygularken, unutulmamalıdır ki sabır, başımıza gelenlere kuru kuruya katlanmak, durgun ve hareketsiz kalarak, pasif bir bekleyiş değildir. Haksız yere mahkumiyete, tecavüze, haysiyet kırıcı saldırılara ve davranışlara katlanmak değildir. Bunlara karşı tiksinti duymak ve kederlenmek, doğrudur ama yeterli değildir. Bunlarla mücadele etmek gerekir. İşte, bu mücadele süresince gösterilecek irade gücü “Sabır”dır. İnsanın kendi iradesiyle üstesinden gelebileceği davranışları karşısında göstereceği durgunluk ve razı olma hali de sabır değil, acizlik ve tembelliktir. Bu kavramları birbirinden ayırmak gerekir.  Sabırsızlık, acele ederek, bir anda, çok şeyi istemektir. Bu da, her hedefe varmak için, belli bir zamanın gerektiğini bilmemektir. O nedenle, sonuca bir an önce varmak isteyenler, aslında yarı yolda kalırlar ve işin sonundaki hayrı göremezler.  Bütün direnmelerde, dayanmalarda, katlanıp sabretmelerde, ortak payda her şeyin Allah’tan geldiği ve hayrımıza olduğu bilincidir. Allah’ın kimseye taşıyamayacağı yükü vermediği gerçeği vardır. Ancak sabrederek, sondaki hayrı görebiliriz.  Dinler tarihine baktığımızda, “Sabır”ın, bütün peygamberlerin ortak özelliği olduğunu görürüz. Her biri, pek çok sıkıntılara uğramış, çeşitli eziyetlere maruz kalmış, yurtlarından çıkarılıp sürülmüş, zindanlara atılmış ama daima sabretmişlerdir. Bu nedenle de İslam dini başta olmak üzere, Hristiyanlık, Musevilik ve Budizm gibi büyük dinlerde, sabır aranan ve istenen bir niteliktir. Her Müslümana düşen görev de, kurtuluşun sabırda olduğunu düşünmek ve sabırlı olmaktır.  Bir başka gerçek ise, insan ‘sabır’ı kolay beceremez. Çünkü doğasında, yaradılışında, “Çabuk bıkma” özelliği vardır. Aynı olayların, değişiklik göstermeden sürüp gitmesini kanıksar. Heyecanı solar, hevesi söner. Ancak, doğru sabrı becerirse, hem kendini değiştirerek yükselir hem de olaylardaki değişimi farkeder. Bulduğunu da, emekle ve çabayla güzelleştirir, yeniler ve Yunus Emre’nin, “Her dem yeniden doğarız / Bizden kim usanası” sözünün sırrına erer.  Sürekli ve inançla bir işi yürütmek, arzulara hakim olmak kolay değildir. Hiddeti dizginlemek, dışarıdan gelen saldırı ve engellemelere direnmek de kolay değildir. Bu nedenlerle, herşey gibi sabır da öğrenilebilinir, öğrenilmelidir de. Bu öğretide, sabırlı ve bilgili insanların katkısı çok yararlı olabilir. Sonucunda insan, iyi ve doğru olanı yapmaya, kötü ve zararlı olandan sakınmaya alışarak, dayanma gücünü arttırarak, sabırlı olanlara özenerek, günün birinde sabır kudretini kuşanabilir. Sabır ile de, bir çok bilgi ve beceriyi de kazanabilir.  Sabır, kelime olarak tek gibi görünsede, dilimizde taşıdığı özelliklere göre ayrı tanımlamaları da içinde barındırır. Örnek olarak, dünya nimetlerinin azı ile yetinmek bir sabır gerektirir ve “Kanaat” olur. Güçlüklere katlanma şeklinde gösterilen sabıra “Tahammül” diyoruz. Süreklilik gösterdiğinde de “Sebat” adını alır ve insana üstünlük kazandırır. Sabır, ruhun melekesi olan güzel bir huydur. Yaşamda olgunlaşmanın, dünya imtihanında başarılı olmanın yolu sabır ile aşılır. Hayırlı iş işleyenlerin, usanç duymadan, sabırla hayra devam etmeleri, kendilerini manen yüceltir. İbadette de sabır gerekir ki, devamlılığı sağlanabilsin.  Dünyamızın gidişatına bakıyorum ve tüm insanlığa sabırlar diliyorum...  ( ALıntı )
 
Efe
Cmt Arl 21, 2013 2:30 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Kırıldım


Sözcükler anlamsız kaldı bugün. Kelimeler yetmedi sevgimi anlatmayaİnanmadın belki de yanlış anladın. Düğüm attı yüreğime sözlerin Kalbim yorgun gözlerim buğulu. Küsmedim ama kırıldım sana bugün Uzağındayım artık herşeyin Aşkının sevginin sesinin Kaderime sebep sevdan. Rüyaların en güzeli yaşanan Unut ne varsa dünden kalan. Küsmedim ama kırıldım sana bugün Özlem sevmekti yokluğunda Hayalinse özlemimdi sensizliğimde Seni sensiz de yaşarım ben hasretinle Küsmedim ama kırgınım sana.
Courage
Sal Oca 07, 2014 3:43 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: İşte.....

En çok sevdiğin acıtır canını
Ve en çok sevdiğine kırılır insan
Çünkü yüreğinde en büyük yere sahiptir
O yüreğin kıymetini bilmediği için üzülür
Sen bu denli severken o nasılda incitir
En sevdiğinin sözleri hep daha itinalı olmalıdır
Sen gözün gibi bakarken onun alelade söylediği söz sende ne yaralar açar
En sevdiğinken en vazgeçilmezinken o anlamıyorsa seni
Bu yüzdendir nefes alırken ki göğsünde ki batma hissi
Ve anlamadığı için değil kırgınlığının, gözündeki yaşın sebebi
Yüzünde anlamaya çalışmadığı için bulunan surat ifadesi
Yerle bir eder sol yanında sakladığın kalbi
 
 
En çok sevdiğin acıtır canını
Ve en çok sevdiğine darılır insan
Gözlerine manalı bakmayıp ya da gözlerini kaçırmasından alınırsın
Oysa tek bir bakışıyla oracıkta canın vermeye hazırsın
Sen gibi hissetmediğine üzülürsün, sen gibi sevmediğine
Uyanınca ilk duymak istediği ses sen olmayınca
Elinde telefonla senin kadar heyecanla beklemediğine kırılırsın
Ve karşında soğuk tavırlarıyla kemirirken tenini acı
Boğazında ki yumruk darbeleri çoğalır aniden
Hissiyatsızca duruşun da kaybolur gülüşlerin
O bilmez oracıkta yaktığın hayallerini
Oysa en çok ona muhtaçken ona darılırsın
 
En çok sevdiğin acıtır canını
Ve en çok sevdiğine alınır insan
Sen ondan bir adım öteye gidemezken
Onun her gün senden gitmesinden
Yastıklara gömülüp yaşlar dökülen gözbebeklerinden
Yan yana bile çekilen hasretinden
En kötüsü bunlarda bir haberliğinden
Üzülür.. kırılır.. darılırsın..
En çok sevdiğin acıtır canını
Ve en çok sevdiğine alınırsın…
 
Quiet-Voice
Cum Oca 10, 2014 10:20 am
 
Foruma git
Konuya git

Bir İlişki Nasıl Biter...

1) İlgisizlik (ilgi önceliği)
Öncelikle unutmamak gerekir ki kadın dediğin ilgiyi sever. Hayatındaki erkeğin önce onunla sonra başkasıyla ilgilenmesini ister. Ama ne yazık ki erkekler genel olarak ilgi sıralamasını doğru yapamazlar. Sanırlar ki bir gün iki gün ilgilenince o kadınlara yeter. Yetmez arkadaşım. 
Sen bir kadını sahipleniyorsan önceliği de ona vermeyi bileceksin. Yoksa ne diye o kadına benim diyorsun ki? Aslında zor bir şey değil bu kadınların istediği ilgiyi vermek. Kadın demiyor ki sana hep benimle ilgilen hep benimle ilgilen diye. 
Yapacağın şey , her gün aynı ilgiyi göstermek. Başta her sabah günaydın diyor muydun? O zaman diğer günlerde de diyeceksin. Gün içinde mesaj atıyor muydun? Her gün atacaksın. Kadın dediğin sürekliliği sever. Üç gün canım cicim dedikten sonra dördüncü gün aynı sıcaklığı vermezsen kadın ondan soğuduğunu uzaklaştığını düşünür.
2) Tek eşlilik
Bu kadınlar için fazlaca önemlidir. Sen sevgilin varken diğer kadınlarla da içli dışlıysan o iş sakatta demektir canım. Hiçbir kadınla görüşme demiyoruz elbette. Ama sınır koymayı bileceksin. Etrafındaki her kadına aynı yakınlıkta davranırsan esas kızın diğerlerinden ne farkı kalır?
Böyle ayrıntılara dikkat etmek lazım.
3) Sinirlilik hali & Anlayışsızlık
Kadınlar narin yaratıklardır.  İsterseniz iki eliniz kanda olsun yine de karşınızdakinin sizi seven biri olduğunu unutmayın. Başkasına da sinirli olsanız ona da sinirli olsanız o sizin kıymetliniz. Aman dikkat kadınlar kırılmayı sevmez.
4)Zaman ayırma
 
Kime ne kadar zaman ayırdığınıza dikkat edeceksiniz. Arkadaşlarınıza fazla sevgilinize az zaman ayırıyor, üstelik daha sonra hatunun gönlünü almıyorsanız çok geçmeden kapının önüne koyulursunuz benden söylemesi. 
5)Dert paylaşımı
Kadınlar eğitim almamış psikologtur arkadaş! Bu böyle biline. Derdin sıkıntın olduğunda gelip anlatacaksın. Çare bulunamasa bile kadın hem kendini daha sana daha yakın hisseder hemde sen fark etmeden derdini hafifletir. 
Bir sıkıntın olduğunda ondan kaçar, uzaklaşırsan ya da gidip başkasına anlatmayı tercih edersen kadın onu dışladığını düşünür. Bu da senden soğumasına sebep olur.
6)Sahiplenme
İşte bu madde önemli. Kadın sahiplenilmeyi sever. Ama o sahiplenmeyi sadece kendi aranızda yaparsan paşam o iş biraz sakıncalı.  Neden mi ? Başkalarının içinde sen bu hatunu sahiplenmez, uzak durursan kısaca arkadaş muamelesi yaparsan yalnız kaldığınızda o kızdan bir güzel tribi de yersin, tekmeyi de. 
Ağzını açıp tek kelime etmeye de hakkın olmaz. Haberin ola.
7)Belirsizlik
Nefret ederim bu durumdan. Hemcinslerimin de benden farklı düşündüğünü sanmıyorum. İşe bak ya. Biz bizeyken hayatım,canım,bebeğim ama diğerlerinin yanında hiç. Oldu canım. Sen bir kadını sahipleniyorsan, benim diyorsan, baş başayken her şeyim diyorsan dışarıya karşıda aynısını yapmak zorundasın. Her ilişki de olur “Arkadaştan öte ama tam olarakta sevgili değil” durumu. Ama bununda bir süresi var değil mi ? 
“Birde biz sevgili olalım ama kimse bilmesin” durumu var.
Bu sürekli olarak böyle devam ederse kadın bir süre sonra “acaba başkası mı var?, benimle zaman mı geçiriyor?” diye düşünmeye başlar. Bu da ilişkinin çatırdamasına bir süre sonrada bitmesine sebep olur.
Sonra kız karşınıza çıkıp bitti dediğinde aptal aptal bakmayın.
8)Güven
Bir kadının size güvenmesini sağlayamazsanız o ilişki sürekli sallantıdadır. Lam ı cim i yok bu işin.  Kadınlar güvenmeye ihtiyaç duyarlar.  
Eğer güven veremiyorsanız Bana güven diyemessiniz o güveni siz vereceksiniz   üzgünüm.
9)Kıskançlık
Kadın kıskanır. Erkek kıskanır. İki tarafta boşuna “ben kıskanmam” demesin. Mesela ben. Ölümüne kıskanırım arkadaş. Benim sevgilim başkalarıyla benden çok vakit geçiriyorsa, çevresinde fazla kadın varsa(ki bu konuda harbi çok şanssızım adamın neredeyse erkek arkadaşı yok :D) , hadi kadının olmasını geçtim onlarla gereğinden fazla samimi ise kıskanırım. 
İşin kötü yanı biz kadınlar sadece hem cinslerimizi kıskanmayız. Yeri geldiğinde erkek arkadaşları, aileyi de kıskanırız. Hele ki birlikte geçirebildiğimiz zaman azsa azıcık kıskanabiliriz.
Ama daha çok hemcinslerimize yöneliktir kıskançlığımız.
Erkeklerin buna dikkat etmesi gerekir. Çünkü ” ne var bunda yav” diyebileceğiniz bir hareket bizim kıskanmamıza sebep olabilir. Bazılarımız bu kıskançlığı fazla belli etmez. Ama belli etmiyoruz diye de abartmamak gerek. Bir sevgiliniz olduğunu ve yalnız biri olamadığınızı unutmamız gerek beyler. Bir şey yapacağınız zaman “Benim bir sevgilim var. Onu seviyorum, o da beni seviyor” gerçeğini unutmayın lütfen.
Quiet-Voice
Pts Oca 13, 2014 1:39 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Bir İlişki Nasıl Biter...

Konuştum SUS dediler..;
SUSTUM cevap beklediler..
AĞLADIM GüL dediler..;
GÜLDÜM Gamsız diye seslendiler..
SEV dediler herkesi sev..;
SEVDİM..
Saf bildiler..
KIRDILAR Kalbimi affet dediler..;
AFFETTİM tekrar tekrar sancıttılar..
Benimse birtek sözüme SIRT çevirdiler..; HAYATIN KURALI bu yanılacaksın kırılacaksın üzüleceksin dediler..
Ama hiç dedirtmediler HEP dediler.. Bırakmadılar, BEN DE diyeyim içimdeki sızıyı, sancıyı, kırgınlığı.. 
HEP dediler AMA dinlemediler..
Aldırmadılar GÖZYAŞLARIMA. .
Bense hep
SUSTUM..
SUSTUM..
SUSTUM..
Bugün ise artık dinleselerde
KONUŞAMAM..
Diyecek SÖZÜM, kuracak cümlem,     koyacak noktam kalmadı..
Ne var ne yok BOĞAZIMDA düğümlendi.. YUTKUNDUM oracıkta kaldı..
Kimseyi kırmamaktı, üzmemekti susmamdaki AMAÇ..
Ama geriye dönüp baktığımda ben o kadar KIRILMIŞIM ki...
ACI bir GÜLÜMSEME kaldı benliğimden geriye.
Quiet-Voice
Pts Oca 13, 2014 11:59 am
 
Foruma git
Konuya git
cron