28 sonuç bulundu

Geri dön

Affet Beni Yarabbim Onu Çok Sevdim...

Affet Beni Yarabbim Onu Çok Sevdim

Affet beni yüreğim... Açtırdım kapılarını seni sevmeyenederinlerdeki güzellikleri görmeyene...Sevgisizliklerine hapsettim seni... Affet beni gözlerim... Sana bakmayan gözlerin esiri etti.Gülerken saçtığın ışığını zindana çevirdim... Affet beni dizlerim...
Gelmez yarin yolunda beklettim.Ayakta durmaya dermansız ettimAffet beni kollarım...
Seni sarmayan kollara her daim açık beklettim. Gelmeyince zalim yarsevdalara seni açmamaya yeminler ettim..Affet beni gülüşlerim...
Yalancı gülmelere kanıp gönülden gülmelerimle karşılık verdirdim.Yüreğimi ağlattılar sen yine de gülmeye devam ettin... Affet beni ellerim... Uzanmaz elleri tutmanıhiç bırakmamanı senden bekledim.Bomboş kalınca üşüdün soğukluğun yüreğime işlettin... Affet beni Yarabbim... Verdiğin bu canın hakkını veremedim... Yüreğimi bir kulun yaralamasınagözlerimi ağlatmasınaKollarımı bağlatmasına izin verdim...
Affet beni yarabbim O'nu çok sevdim.... Doğru zamanlarda yanlış insanlarayanlış zamanlarda doğru insanlara mahkum oldu bu yürek... Belki doğruyu görmeye yetmedi gözlerim.Belki de yanlışı silmeye yüreğim...

AFFET BENİ YARABBİM...
Bos_Dunya
Çar May 07, 2014 7:57 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Maden İşçilerimiz Dualarımız Sizlerle...

Yüzünüzdeki kara leke
<br />İçinizdeki elması saklamaya yetmez.
<br />Ekmeğinize katık ettiğiniz emeğiniz
<br />mezar taşınızdır...
<br />Yolunuz açık durağınız cennet olsun...
<br />
<br />Dualarımız sizinle...



Yüzünüzdeki kara leke İçinizdeki elması saklamaya yetmez. Ekmeğinize katık ettiğiniz emeğiniz mezar taşınızdır... Yolunuz açık durağınız cennet olsun...


yeniden sabır ve dua ile...



Dualarımız sizinle...



Bos_Dunya
Cum May 16, 2014 7:03 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Maden İşçilerimiz Dualarımız Sizlerle...

Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen ve derin üzüntüye neden olan maden kazasında hayatını kaybeden tüm madencilerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralı olarak kurtulan madencilerimize acil şifalar diliyoruz. Göçük altında olan madencilerimizden gelecek iyi haberleri umutla bekliyoruz. Dualarımız sizinle...
Allah gani gani rahmet eylesin. Kalanların da sağ çıkması için dua edelim inşAllah.
Bos_Dunya
Cum May 16, 2014 6:51 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: İyi Kandiller...

HAYIRLI KANDİLLER...Ey Allah'ım..!! Dostlarıma Dert Verip Derman Arattırma...Az verip Bezdirme, Çok Verip Azdırma.....Yokluk ve Çaresizlikle Açlık ve Sefaletle ...Aciz Bırakıp Sağlığımızı Yitirip Nefsimizle BİZLERİ İMTİHAM EYLEME.....!!!Ey Allah'ım Herşeyin Çaresi Sende Çaresiz Bırakma Bizleri...Mubarek kandil hurmetineRabbim yaralı sıkıntılı yüreklere ferahlık ver...Kimin ne derdi varsa uçup gitsin...-Amin...
 

 
Bos_Dunya
Cmt Haz 14, 2014 12:21 pm
 
Foruma git
Konuya git

YİTİRİLMİŞ BEKLEYİŞ...

YİTİRİLMİŞ BEKLEYİŞ
Seni bana uzak kılan mesafeler değil artık,ruhum her geçen an uzaklaşıyor senden..ya yüreğime dokunsun sözlerin yada bırak ellerimi bana...baktıgımda gördüğüm sen değilsin artık... içimde her geçen an bir şeyler çözülüyor..tükenişler artıyor..hiç yaşanmamışlıgın,varolmamışlıgın varolduğu bilinmezlerde yitiyor hislerim... hislerim senden ötelere kanatlanıyor..benden,bizden uzaklara sürükleniyor.. ya bir rüzgar ol getir onları avuçlarıma ya da bırak külleri savrulsun içimdeki yangının... nefesinin sıcaklıgını getir bana ya da bırak buzullarınla başbaşa yüreğimi..ya tamamen erit o buzulları ya da hiç dokunma..dokunma ki sellerde sürüklenmesin yüreğimde senden bana kalanlar.. kalbim kırıklarla dolu...batmasın kırıklarım yüreğine... kıyamam sana... bırak,benim canım yansın sensizliğin zindanlarında..bırak tekrar tekrar saplansın yoklugunun hanceri kana bulanmış yüreğime... yeter ki sana batmasın kırıklarım... kalırsam kırıklar saplancak yüreğinin heryerine kan sellerinde sürüklenicez birlikte..bi sihir yapıp başa döndürebilecek misin yüreğimi,sanki hiç yaşamamış hiç kırıklara bulanmamış gibi..tutmassa sihrin beni yokoluşlarda yokolmaya mahkum kılacaksın...ya biz olucaz ya da ben yitirilmişlerde yokoluşlara vurgun.. yalnızlıklara,yitirilişlere mahkum yüreğim artık...beni bu zindanlardan kurtarmanın bi sırrı yok...ipuçları veremem ellerine..benim bile çıkışını bilmediğim bi labirentteyim artık...bi çıkışın varolma umudu ayaklarıma direnme gücü veren... ve ancak büyük bi ışık,büyük bi sevda o çıkışı bulduracak bana.. bekleyişlere tutkunum artık
Bos_Dunya
Per Haz 19, 2014 4:48 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Kadir Geceniz mübarek olsun...

KADİR GECESİ

Kadir kelimesi mana olarak azamet ve şeref anlamının yanında takdir manasına da gelir. Taşıdığı manadan da anlaşılacağı üzere azametinin büyük olduğu,Allah’ın kullarına şeref ihsan eyleyeceği bu gecenin hakkıyla ihya edenlerin takdir edileceği apacıktır.Kur’anı Kerimin vahiy yoluyla Hz.Muhammed’e (s.a.v) indirilmeye başladığı gecedir.Bilindiği üzere Kur’anın indirilmesi 23 senede tamamlanmıştır. Ama bu gecede Allah tarafından kur’an vahiy meleklerine tamamı indirilmiş şartlar ve zaman uygun oldukça sureler ayetler halinde vahiy meleklerince Hz.Muhammed’e vahy edilmiştir.Kadir gecesi suresi beş ayetten oluşur. Burada ayetlerin sırası ile Türkçe manalarını vermek daha anlaşılır olacaktır.1-Biz O Kur’anı Kadir gecesinde indirdik.2-Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin.3-Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.4-Melekler ve ruh (Ruh Cebrail olabilir) o gece Rablarının izniyle,her iş için inerler.5-O gece,tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selamettir.Ayetlerin mealinden de anlaşılacağı gibi Kadir gecesi azametli,şerefli ve dualarımızın takdire mazhar olacağı bir gecedir. Surenin üçüncü ayetindeki bin aydan daha hayırlı manası Araplarda bir şeyin önemini belirtmek için bin kat daha deyimi kullanılır. Buradaki ifade bin ayla ilgili olmayıp gecenin çok çok diğer gecelerden daha önemli oluşu anlatılmaktadır.Dördüncü ayette ise her iş için inerler. Burada ise kanımca her iş deyimi 365 günün seceresi ve kulların muhasebesi takdir edilir. Basit bir ifade ile bir yıllık planlama tanzim edilir. Her iş O’nun takdiri ile yerine gelir.Son ayette ise o gece her bakımından inananlar ve iman sahipleri için selamettir. Yalnız gecenin lafzına uygun davrananlar için.Rahmet ve mağfireti bol olan bu gecede yapılacak ibadetler şekle ve gösterişe önem vermeden yapılanıdır. İbadetlerde hiçbir zaman ifrata kaçmamalıdır. Din dışı gerçekle uyuşmayan uydurma söz ve davranışlardan, Kur’an ahkamı içinde kalmak suretiyle, peygamber hadislerinin ışığı altında ve sünnetlerine uyarak yapılmalıdır.Kur’an ilim ve irfan kaynağıdır.Okuyup anlaşılması ve insanlığa rehber olarak gönderilmiştir.Yoksa bir çıkın içinde duvara asıp saklanması cenazelerde indirilip bir nevi ölü kitabı muamelesi görmesi için gönderilmemiştir. Kadir gecesi Hz. Muhammed’in beyanına göre ramazan ayının son on günü tek rakamlı gecelerde aranmalıdır. İslamiyet te bazı hususlar gizemli tutulmuştur. Bu bizlerin ibadetlerinde o gecelerin veya gizemli durumların yakalana bilmesi için ibadetlerimizin devamlılık arz etmesini sağlamsı dır. Kadir gecesinde yapılacak ibadetler bir gecede günahlarımızı belki yok etmeyecek ama hafifletilmesine devamlılığı halinde ise affedilmemize vesile olacaktır. Haliyle takdir Allaha aittir. Mühim olan da Allah’ın taktirine mazhar olmaktır.Bu gecede yapacağımız ibadetlerimizi ifrata kaçmadan şöyle sıralayabiliriz.1-Allah rızası için ibadet edilmeli.2-Bu gecenin önemine istinaden her türlü şerden uzak durulmalı.3-Kalbin gaflet ve sıkıntıları giderilmeye çalışılmalı.4-Peygamberin şefaati ümit edilip anılmalı ve onun için salat-ü selam getirilmeli.5-Allaha tefekkür edilip iman ve inancımız kuvvetlendirilmeli.6-Tövbe istiğfarda bulunulmalı,kuvvetli irade sahibi olmamız için dua edilmeli.7-Dünyada bazı yerlerde gece bazı yerlerde gündüz olduğundan,o günün tamamı kadir gecesi telakki edilip ibadetlerimizde aksamaya sebep olmamalıyız. 8-Kendimiz yakınlarımız,aile efradımız,ahrete intikal edenler ve tüm İslam ve beşer için duada bulunulmalı sağlık esenlik mutluluk barış ve sevgi kardeşlik ihsan etmesi için Allah’a yakarmalıyız.9-En önemlisi Kur’an okunmalı okuyan dinlenmeli ve ayetlerin manaları üzerinde düşünüp anlamaya çalışılmalı fikir sahibi olunmalı ki yaşantımızda uygulayabilelim.Hz. Muhammed’in beyanına göre en kısa ve öz kadir gecesi duası şöyledir. << ALLAHÜMME İNNEKE AFUVVÜN KERİMÜN TUHİBBÜL AFVE FAĞFÜ ANNİ >>Bu duanın mealen Türkçesi: <<ALLAH’IM SEN AFFEDİCİSİN, AFFETMEYİ SEVERSİN,BENİDE AFFET.>> Bilenler Arapçasını bilmeyenler mealini söyleyerek dua edebilirler.

Bütün insanlığın refahı, saadeti, sevgi ve kardeşliği,yarınlarımızın huzuru,sağlık ve esenliği, imanımızın ve inancımızın kuvetlenmesi için tüm İslam aleminin kadir gecesini Allah mübarek kılsın. AMİN.

Kadir gecemizden en güzel duaları edelim önce Mevladan af sonra  kırdığımız,küstüğümüz insanlarla barışmak için dualar edelim.
Sevgiler...
Bos_Dunya
Cum Tem 25, 2014 7:53 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: YAŞ FARKI OLAN ÇİFTLER VE SORUNLARI...

İçlerindeki O Pislikler Bitermi ki hiç sanmam....


Bos_Dunya
Cum Oca 16, 2015 6:43 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Mübarek Ramazan Bayramınız kutlu olsun...


"Gülmekten, sevmekten, dua etmekten asla vazgeçme !Çünkü gülerken çirkinleşen bir dudak,Severken katılaşan bir yürek,Dua ederken kötüleşen bir beyin yoktur.”
Özlediysen git bul,kırdıysan af dile,kırıldıysan affet,seviyorsan  söyle çünkü bugün bayram.Sevdiklerinizle nice mutlu sağlıklı bayramlar dilerim...
                                         Sevgiler...
Bos_Dunya
Sal Tem 29, 2014 7:27 pm
 
Foruma git
Konuya git

Acımdan vazgeçmek neden bu kadar zor benim için?

Acımdan vazgeçmek neden bu kadar zor benim için?

Acımdan vazgeçmek neden bu kadar zor benim için?Bu soruyu sordunuz mu hiç bugüne kadar kendinize?Yoksa siz acılarınızla yaşamaktan, yıllar geçse de onları hala hissediyor olmaktan hoşnut musunuz? O acıları hissetmediğiniz de, o yaşanmışlıklara dair deneyiminizi de yitireceğinizden mi korkuyorsunuz?Sahi;Neden üzerlerinden yıllar geçip gitse de, geçmiş deneyimlerimizle hala kavga ediyoruz?Neden hala eskinin acılarının, yüreğimizi acıtmasına izin veriyoruz?Neden eskiden olduğumuz kişi yüzünden hala kendimizi suçluyoruz?Neden çoktan tamamlanmış hikayelerin, ihtimal hesaplarını yapıyoruz?Neden getirilerinin acı olduğunu bile bile bazı hesapları inatla açık tutuyoruz?Neyi bekliyoruz ki onları kapatmak için?O yaşanmışlıklarımız bir gün bize tekrar geri dönerek, içimizde ona dair eksik, yarım kalanları tamamlayabilmemiz için bize bir şans daha vermesini mi?Yoksa canımızı yakanların, hatalarını anlayıp gelip bizden özür dilemesini mi?Ya da birilerinin, haklılığımız nedeniyle gelip bizi ödüllendirmesini yada haksızlığa uğradığımız için bize bir tazminat ödemesini mi?Neden bir türlü fark edemiyoruz?Vazgeçemediğimiz bu acılar yüzünden sadece kendimizi huzursuz ve mutsuz ettiğimizi.Affetmeyerek en büyük cezayı kendimize verdiğimizi.Gözlerimizi yüzümüze kapanan o kapılardan bir türlü ayıramadığımız için açılan yeni kapıları göremediğimizi.Sırf bu acılar yüzünden, kendimizi nelerden mahrum ettiğimizi.Yaşadıklarımıza tepki vermeyi bırakıp, onlara yanıt vermeyi denemek gerçekten bu kadar zor mu?Yoksa kabullenmediğimiz bağımlılığımız mı, acılarımızdan bir türlü vazgeçememizin esas sebebi?..neden bu mu sizce..

Artık üzülmek yok
Sevgiler...
Bos_Dunya
Çar Ağu 13, 2014 7:42 am
 
Foruma git
Konuya git

Her Kadın Biraz Yalnızdır...

Her Kadın Biraz Yalnızdır
 
Gecenin yarısıdır... Karanlıktan korkan bir gece yarısı... Ürkek, kırılgan, gündüze ve ışığa hasret bir gece yarısı... Bozkırda yalnız bir ağaç gibidir; yeşil olmaya çalışan, kurudukça kabuklarını saklayıp içine atan...
 
Sevmeyi bildiğini zannedenlerin, üzerine isim baş harflerini kazırken canı acıyan... Yumuşacık saçlarına saklanan. Yalnızlığını, yorgunluğunu, ürkekliğini; saçlarının, maskaranın, makyajın ardına gizlemeye çalışan... 
 
 Her kadın gökyüzü gibidir... Kederler yağmalar mavisini o gökyüzünün... O yüzdendir ki, her kadın kirpiklerinde bulutlar saklar... “Sulu gözlü” mü?.. Söylesenize yağmadıktan sonra neye yarar ki bulutlar?..
 
Bir kadın varlığınızda yokluğunuzda, yanınızda uzağınızda, kendi yalnızlığında çok ses duyar... Bir başınalığının hüznü seslenir ona her köşeden. Kalbinizin sesini.. İsteyip de diyemediklerinizi.. Gizlediklerinizi.. Çok, çok ama çok şeyi..
 
Sizin duyamadığınız pek çok sesi.. Sizin duymadığınız; alalanmış gözyaşları, sessiz iç çekişler, berelenmiş gururunun naif iniltisi gibi...
Kavga?
 
Yolluksuz çıktığı bir yolculuktur, bu seferki on bininci tekrar da olsa. Burulur yüreği... Artık, evdeki hiçbir köşe onun değildir siz kapıyı çarpıp çıktığınızda.
 
Akşam siz gelene dek çook işi vardır; yemek, bulaşıklar, gelecekle hasbıhâl ve geçmişle hesaplaşma... Kış, yaz fark etmez ki, ısıtmaz ki yüreğini içtiği onca çay, giydiği yünlü hırka...
Dır dır mı?
 
O, sadece örtülü, cılız bir yalvarıştır bildik sıcak bakışlarınızı geri verin diye ona... Oysa sukûnet yaraşır diye bilinir hüzne. Ama hüznünü dağıtmak için, işte bu yüzden hep, hep konuşmak ister o kadın sizinle..  
 
 “Çok konuşuyorsun” dersiniz siz... Yine… Anlamıyor sizi, hani çocuk gibi ya... Ayakta durmaktan, güçlü adam olmaktan yorulan ruhunuz onun içindeki çocuğu sevmemiş miydi ki zamanında?
 
Yalanlar, aldatmacalar, aldattığını sanmalar, sevgi yoğunluğunu daha cümle bitmeden yitiren “Seni Seviyorum”lar, nasıl olduğunu merak etmeden sorulan “Nasılsın?”lar... Bakmayın siz, çocuklar da anlar...  
 
 Kadınlar.. Belki yirmi, belki kırk, belki de altmış yaşında. Masum kederler sokulu her birinin örselenmiş çocuk gözlerinde... Demlenir yıllarla...
 
Mahcup yalnızlığını, hem bedenini hem de kalbini sarmalayan bir kucakta huzur içinde avutamadığında.. Çocuklarının cıvıltısı... Yüreğine ışık veren tek mum da erir damla damla avuçlarında...  
 
 Uçuruma iyice itilir yüreği. Çocuklar artık ya evlidirler, ya kendi odalarında, ya da okulda... Onlar da sessizlikte kaybolduğunda, her kadın biraz yalnızdır...
 
Bir başına sürekli dört duvara bakamaz ya.. Kendi kendine konuşur.. Çiçeklerine isim takar, hal hatır sorar onlara.. Bir tanıdık yüz arar, bulur da sonunda. Ona çok benzeyen bu arkadaş gerçi hiç mektup yazmamıştır ona, onun aynı değil; aksidir bilir o da...  
 
 Olsun varsın oradadır, onunladır ya her baktığında.. İşte kadınlar bu yüzden bu kadar çok bakar aynaya... Çok geceler uyuşarak dalarlar uykuya. Sabaha yeni, anlaşılacağı bir güne başlama umuduyla.
Hayalci?..
 
Evet, bu bir hayal ise kadınlar hep hayalcidir.. Bir sevgi hatırına yaratılmışken hepimiz, beşeri de olsa sevgiyi yaşayamamak hüznün gerçek şiiridir... Her kadın biraz yalnızdır...
 
Sevgiler...
Bos_Dunya
Cum Eyl 19, 2014 3:16 pm
 
Foruma git
Konuya git

Kurban Bayramınız Mübarek Olsun...

İyi Bayramlar



 Kainatın yaratıcısı ve alemlerin Rabbi yüce Allah’a sonsuz şükürler olsun! Kurban Bayramı bereketiyle, bolluğuyla gelsin, tüm insanlık için hayırlara vesile olsun.Kurban bayramınız mübarek olsun.


Sevgiler...


 

Bos_Dunya
Pts Ekm 06, 2014 7:31 pm
 
Foruma git
Konuya git

Yarın'a Not...

Yarın'a Not

Acaba çok mu saçmalıyoruz diye düşünüyorum ara sıra. O kadar çok takılıp düşündüğümüz şey var ki, nice kapanmış konulara, geçip gitmiş insanlara bile yer veriyoruz hala hayatımızda. Seni beni yoranda bu aslında ve günün sonunda kalkıp diğer koltuktaki kumandayı alamayacak kadar, bu yüzden yorgun düşüyoruz galiba. Sonrası malum açık olan kanalda ne kadar saçma program varsa, reklamlar dahil dönüp duruyor karşında. Çünkü o kadar yorgunsun ki bulaşık makinasınd...an bir tane su bardağı alıp yıkamak yerine çay bardagiyla su içiyorsun mesela. Neden? Çünkü o kadar hoyrat davranıyorsun ki şu ana, dünü de sıkıştırıyorsun şimdiki zamana. Bir koltuğa iki karpuz sığmaz diye bir atasözü var oldukça seviyorum. Aynı anda geçmişi ve şimdiyi yaşayamazsın anlatabiliyor muyum? Yorulursun! Geçmişte ne olduysa ne yaşandıysa, Kim geldiyse kim gittiyse, Ne söyledinse, sana ne söylenmişse, Bitti, hala bugün dünü düşünüyor olmak, dün için ağlamak, kafa yormak, seni mutsuz etmekten başka hiç bir işe yaramayacak dün için kahırlanmak. Ayrıca suyu da su bardağıyla iç bir daha. Her şeyin bir yakışığı var. Tebessümün yanaklarına yakışması gibi mesela.
                                             
                                                
 
 
   Sevgiler .... :)
 
Bos_Dunya
Pzr Ekm 12, 2014 7:05 am
 
Foruma git
Konuya git

Benimki Hiç Bir Zaman Gitmediğim Ülkeyi Sevmek Gibi...

Benimki Hiç Bir Zaman Gitmediğim Ülkeyi Sevmek Gibi
        
BENİMKİ... gitmediğim ... aslında hiç bir zaman görmediğin bir ülkeyi sevmek gibi. Hani resimlere bakıp ne güzel dersin, sonra merak edersin,orda olmak yaşamak istersin ya... aslında olduğu yerden uzaklaşmak ister yüreğin bedenin. sonra hayaller kurarsın... hani kendini orada, onun yanıbaşında içinde hissedersin... gün geçtikçe, sıkılır hayattan kaçmak istersin´O´resimdeki güzel yere... güzel bir ülke, yenilikler ister canın... işte benimkisi öyle bir şey... sen sadece bir ülkenin duvardaki resmisin ve ben sadece senin güzelliğine kapıldım ... DÜŞÜNDÜM Kİ... orası burdan iyidir... ama şimdi görebiliyorum, ne gidecek gücüm var ne de yüreğim!.. sen sadece resimde bana gel dermişçesine, beni büyüledin ama beni hiç çağırmadın... tek bir işaret bile göstermedin! bu yüzden GİTMEK İSTEYİP DE GİDEMEDİĞİM, HİÇ BİR ZAMAN GİDEMEYECEĞİM, GİTMEYE CESARET EDEMEYECEĞİM ÜLKEM OLARAK İÇİMDE UKTE KALACAKSIN...
Bos_Dunya
Cmt Ekm 18, 2014 12:46 pm
 
Foruma git
Konuya git

Çok Özledim Seni Gelsene...

Çok Özledim Seni Gelsene

 
Şimdi gözlerimi kapatayım uykum gibi gelseneBen çok sevdim biliyormusun ikimizi Sende benim gibi biraz sevseneOlmaz olmayacak biliyorumHiç olmassa seviyorum dede Yaşamak için biraz sebebim olsunGözlerim kapayayım şimdi uykum gibi gelüzerimi örtAynı benim gibi uzaktan sev saçlarımı Nefesini hissedeyim Nefesini ödünç bırakırsın sebebin olur odaBir gece kaparım gözlerimi uykum gibi gelirsin
 
 
İşte hayat bu iskele kadar kısa...
Sevgiler...
Bos_Dunya
Per Ekm 30, 2014 8:45 am
 
Foruma git
Konuya git

Mustafa Kemal Atatürk'ü Saygıyla Anıyoruz....

10 Kasım 

Ülkemizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ü ölümünün 76. Yılında saygıyla anıyoruz...
 
''Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim.
 
Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
 
Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur
Benim naciz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat, Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.''
 

 
 SENİ UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ....

 
Bos_Dunya
Çar Kas 12, 2014 7:32 am
 
Foruma git
Konuya git

Unutma! SEN DEĞERLİSİN!

Unutma! SEN DEĞERLİSİN!
 
Çalışsan da çalışmasan da… Ünlü olsan da olmasan da… O erkek seni istese de istemese de… Sen sen olduğun için bi’tanesin. Kadın olmanın tadını çıkartmalısın. Biraz şefkat, biraz anaçlık, biraz dişilik, biraz seksilik, bolca zeka ve altıncı his… Sen şahanesin! MUTLULUK SENİN İÇİNDE… Göbeğin çıktı diye, 36 bedenden çok uzaksın diye, saçların o reklamlardaki kız gibi dalgalanmıyor diye eksik değilsin. Kendine güvenin en büyük silahındır ve o en derinlerinden gelen ışıl ışıl gülümsemen tabii ki.Biliyorum adettendir ama sonuca varamadığın, sadece bünyeni hırpaladığın o konuyu 50 kere konuşmana, tartışmana gerek yok.Olmuyorsa, üstünü çizip devam etmelisin. Yaptıklarından suçluluk duyarak vakit kaybetmemelisin. Yapamadıklarını listeleyip isteklerini gözden geçirmek suretiyle adımlar atarsan daha mutlu olabilirsin. Hiçbir evlilik, hiçbir olması gerek şov, sana öğretilmiş hiçbir mecburiyet alın yazın değildir. Kocan tek çıkışın, hayat zaferin değildir. Uzaklarda arama sakın; en büyük mutluluk sendedir.Aşkından gebersen de sınırlarını bilmelisin. Sınır neresidir? Sana saygısızlık yaptığı yerdir. Buna asla izin verme. Sen kendine ne değer biçersen, sen kendine nasıl davranırsan; herkes sana öyle davranır. Asla ama asla kendini küçümseme. HERKESE ‘SEVGİLİM’ DEME! Evde oturup derdine yanma.Kaderini birine, bir kuruma, bir konuma bağlama. Kaderin senin ellerinde, bunu sakın atlama! Eski sevgili adı üstünde ‘eskildir… Senin yeni dünyanı bulandırmasına izin verme. Yeniden seveceksin, çok da sevileceksin. Kimse son değil, bunu bileceksin. Dünyanın kanunu bu; düşündüğünü çekersin. Allah rızası için kurup durma, senaryolar yazma! Sevgilini çok sevmelisin. Öyle herkese ‘sevgili’ dememelisin. Fakaaat çok sevmen demek, kendini ayaklar altına alman demek değildir. Bir kadın gerekirse, severken de gidebilir değil mi? Her şeyin şık olsun. Ruhun, bedenin, kıyafetin, sevişin, terk edişin, dostluğun, sevgililiğin… Kadınlık şıklık demektir. Başka kadınları kafana takmaktan vazgeç! Onlar sen olamaz, sen de onlar… Her kadın kendine özeldir, her kadın dibine kadar özeldir. Kız arkadaşların önemlidir, en kıymetlilerindir ama onları seçmeyi bileceksin. Kadın kadının kurdudur, bir kenara not edeceksin. Sadece kötü gününde değil, başarında, mutluluğunda da yanında olan, yüreğini ortaya koyan arkadaşlarından asla vazgeçmeyeceksin. Erkekler çocuktur. Nokta! Çocuğunu hem sevecek hem kızacak, icap ederse küsecek, cezasını vereceksin.SEN ÖZELSİN BUNU UNUTMA! Seni bırakıp gidebilenin arkasından gözyaşı dökmeyeceksin. Aramazsa aramasın be! Sevginin, aşkın ne demek olduğunu anlamayan bir adamın vizesini keseceksin.
Sen renklisin, sen beceriklisin, sen erkeğin mutlu olma sebebisin, sen başlangıçsın, sen sonsun…
Mecbursun, bunu fark edeceksin!
Her şey bir karar vermene bakar. Sabır bazen gerekli, bazen gereksizdir. Ayrımı yapabilmelisin.Yapamayacağın şey yok. Gidemeyeceğin yer yok. Sana kapalı olabilecek kapı yok! Şu an silkelenip kendine geleceksin!
Tekrar söylüyorum, kafana kazı istiyorum;
SEN ÖZELSİN, SEN Bİ’TANESİN, ÖNCE KENDİ DEĞERİNİ BİLECEKSİN!!!!….
 
Sevgiler...
Bos_Dunya
Pzr Kas 16, 2014 6:44 pm
 
Foruma git
Konuya git

Oysa...

Oysa

Büyük bir kelimedir. Oysa...İçinde açıklama, kırgınlık, pişmanlık,hayret, küskünlük ve daha bir dolu duygu barındırır. 
Bazen tek başına koca bir paragrafı açıklamaya bile yeter... 
"Oysa" dersiniz... 
Oysa; 
"böyle değildi başlangıçta," "beni sevdiğini söylüyordu," "başaracağından emindi," "çok güveniyordu kendine," "yağmur yağmayacak, bir değişiklik olmayacak, verilen sözler tutulacak demişlerdi," "burada olacağını söylemişti;" "yapabilirim, yetişebilirim, toparlayabilirim sanıyordum," "çok uzak değil diye düşünüyordum," "başka türlü hayal ediyordum," 
Başına getireceğiniz her "oysa" anlaşılır bir burukluk taşımaktadır okuduğunuz şu cümlelerde... 
*** Ölüm oracıkta duruyor, kapının kıyısında. Kimine 80 yıllık bir renkli ömür veriyor, kimini yirmisinde alıyor. 
Oysa... 
Oysa herkes hiç ölmeyeceğini düşünerek yaşıyor. 
Bu yüzden hiçbir yere götüremeyecekleri "taşınmazlar" için diş biliyor, tırnak bileyliyorlar. Bu yüzden hiç sakınmadan nefret ve öfke kusuyorlar. Bu yüzden sadece kendilerine bakıyorlar, "iç" lerine hiç göz atmadan... 
*** 
Oysa kısacık hayat. 
Kendisine verilenin nasıl alındığını anlamıyor bile insan... Bugün bir düşünsenize; üç ay önce, beş yıl önce, yirmi yıl önce ne,düşlemiştiniz?.. Neler kurmuştunuz, ne çiçekler sipariş etmiştiniz ömrünüzün en güzel bahçesi için... 
Görüyor musunuz "oysa" ne yaptınız kendinize?

Sevgiler...
Bos_Dunya
Pzr Arl 07, 2014 10:04 am
 
Foruma git
Konuya git

Aşk...

Aşkın Hukumdarlığı
Aşk; bedel ödemektir Ey Sevgili!Bülbül, gonca gülü görebilmek için her seher uyanık olmak ve güle ulaşmak için yüreğini gülün dikenine asmak, kanını akıtmak zorundadır. Ya ben yüreğimi nereye asayım Ey Sevgili.Çünkü Aşk bedel ister, külfetsiz nimet olmaz.Beklemek bedel ödemekse eğer hâlâ ödüyorum o bedeli. Bilesin!Aşk; vazgeçmektir Ey Sevgili!Mecnun gibi aklından, Kerem gibi bedeninden vazgeçmek. Yardan gayrısından, cümle cihandan vazgeçmek.Yemeden, içmeden, uykudan, uyanıklıktan ve vazgeçmekten bile vazgeçmektir gün gelince.Senin için senden vazgeçmişim. Bilesin!Aşk; bilmektir Ey Sevgili!Bir tek yârı bilmek, onu candan daha aziz bilmektir. Ondan gayrı bildiklerinin hiçbir şey olduğunu dünyanın onunla mana bulduğunu bilmektir.Onun selamı ile gelen bela olsa Eyvallah diyebilmektir.Kızmana, gülmene, gelmene, gitmene hepsine Eyvallah. Bilesin!Aşk; susmaktır Ey Sevgili!Onun güzelliğini, iyiliğini tarif etmeye gücün yetmediği an susmaktır. Kelâmın, kalemin, sözün tükendiği yerde, manayı sessizliğe yükleyip susmaktır.Artık sustum Ey Sevgili. Bilesin!Aşk dediğin susup beklemektir,marifet işte o zaman SENİ SEVİYORUM diyebilmektirBİLESİN...
Bos_Dunya
Sal Arl 30, 2014 8:53 am
 
Foruma git
Konuya git

Hayırlı Cumalar,Hayırlı Kandiller...

Hayırlı Cumalar,Hayırlı Kandiller

İçim içime sığmıyorBu gün bayram, bu gün mevlid kandiliGözümden yağmur yağmıyorBu gün bayram dostlar, bu gün mevlid kandili
Bu gün alemlere rahmet doğduDoğdu da cihanı nura boğduGeldi alemin nuru karanlığı kovduBu gün bayram, bu gün mevlid kandili Sen, ben doğmuşuz ne çıkarDiğer varlıkların ne hükmü varİbrahim Allah’a dost, Muhammed ona yarBu gün bayram dostlar, bu gün mevlid kandili Bu gün bayram, çünkü Cuma günüdürBu gün bayram, çünkü dua günüdürBu gün peygamberimin doğum günüdürBu gün bayram dostlar, bu gün mevlid kandili Aç elini eyle dua,İster suya, ister dağa,Onunla erdik mutluluğaBu gün bayram, bu gün mevlid kandili Kelimeler mutluluğuma etmiyor kifayetGönülden değil kalemdendir şikayetOnunla geldi nur, onunla doğdu İslamiyetBu gün bayram dostlar, bu gün mevlid kandili Sözüm bitip sana veda ederkenElim açıp Rabbe dua ederken“Rabbim beni kavuştur” derkenBugün bayram dostum, bu gün mevlid kandili

Yıpranmış ve katılaşmış gönülleri rahmet meltemiyle yeşerten eşsiz Peygamberin doğum günü olan Mevlid kandilinizi en içten dileklerimle tebrik ederim.Sevgiler...
 
Bos_Dunya
Pzr Oca 04, 2015 8:17 am
 
Foruma git
Konuya git

Denedik...Daha deneyecek ne kaldı?

Denedik

Denedik...Biz neyi denedik biliyormusun,benim gururumun sınırlarını denedik.Ne kadar dibe vuracağını denedik.Gözyaşlarımın nasıl aktığını denedik usulca.Hayallerinle uçarken göklerde adımı denedik.Sabrımı denedik.Umutlarımın nasıl yıkılacağını görmeyi yere düşüşümü denedik.Bir çuval dolusu ümidimin yanışını izledik senin sıcak,yakıcı sözlerinde.Denedik...Biz senin beni denemeni denedik.Biz acı nasıl yaratılır ve bir insan o acının içinde nasıl boğulur bunu denedik.Bencilliği denedik,vurdumduymazlığı denedik.Beklemenin ve bir insanın ışığının sönüşü izledik.Üstelik hava aydınlıktı.Biz gündüz gözüyle bir yüreğin karanlığa gömülüşünü izledik.Denedik...Biz ilkimi denedik.İlk aşkı ilk dokunuşu denedik.Özgür bir iradenin bir "evet" e nasıl hapsolduğunu izledik.Biz yeni birşeyler denedik.Yeni ama körelmiş.Pas içerisinde bir bıçağın üzerinde dans etmeyi denedik.Denedik...Benim benliğimden nasıl çıktığımı senin gerçekliğe dönüşünü denedik.Öldürerek yaşatmayı denedik.Ölüyü diriltmeyi denedik.Sınırları kaldırmayı denedik bize tanınan sınırlar içerisinde.Denedik...Beraber olmayı denedik.Ve gördükki geriye bir ben kalmışım.yapayanlız.Savunmasız.Nefretle duvar örmüş,acı ile öğütülmüş.Bir ben...Gördük ki senin gelişlerin yalanmış.Sessiz kalarak benim çağrılarımı cevaplamışsın aslında.Görevini yapmışsın gitmişsin.Bir ben kalmışım o dakika orada.Gözlerime bakan sen değilmişsin.Ellerimi tutan.Bir ben varmışım orada küçücük yüreğimde kocaman sevginle.Bir ben kalmışım orada kalbi morluklar içerisinde.Meğer ben denemişim.Sen orada değilmişsin o an.Ben benim dünyamda kendimce yaşamışım.Şimdi kendimi kapadım yine o dünyama.Yaşamayı deniyorum,güvenmeyi,unutmayı,seni sevmemeyi deniyorum.gözlerine bakmamayı sesini duymamayı deniyorum.Kendi dünyamda sensizliği deniyorum.Tüm dünyamın sen olduğunu bile bile,seni silmeyi deniyorum.Denedik...Ve ben yanıldım.Ben öyle sandım.aldandım.yıprandım.Bir kitabın önsözünü yazamadan noktasını koymanı izledim.Şimdi Bana söyle ey zalim,daha neyi deneyeceksin üzerimde.Hangi dudaklarınla bana sesleneceksin,hangi ellerinle bana dostça sarılacaksın.Bilmezmisin hala kokun hala dokunduğun yerde durur.Dudakların hala dudaklarımda sıcacıktır.Bilmezmisin ey zalim.İnsan kaç kere ölür kaç kere düşer,kaç kere alçalır.Yerin binlerce fersah altındayım zaten.Denedim ve yanıldım.Aldandım.çok ağladım.Daha deneyecek ne kaldı?

Hiç...
Bos_Dunya
Pzr Oca 18, 2015 7:48 am
 
Foruma git
Konuya git

Doğru Söze Ne Denir,Giden Gitmiştir...

Duy Beni Giden Gitmiştir
Bir insanın birini gerçek anlamda sevip sevmediğini anlaması için şu soruyu kendine sorması yeterlidir: '' Onu kaybetmekten korkuyor muyum ?'' Cevap ''evet'' ise gerçek sevgiyi bulmuştur. Tabii karşılıklı olup olmadığı tartışılır. Burada her iki kişinin de aynı soruyu sorup olumlu yanıt verdiklerini varsayalım. Peki; bu kaybetme korkusu yüzünden insan kendi hayatını nasıl cehenneme çevirir ve günden güne sevdiğini nasıl kaybeder? O kadar seversiniz ki karşınızdakini kalbinizi yerinden söküp avuçlarına bırakacak derecede. Her insan sevdiğini kaybetmekten mutlaka korkar. Nasıl olabilir bu kaybetme? Allah'ın emri bir yana.. Karşındakinin sevgisi tükenirse yada başka birine gönül verirse. Sana olan sevgisi tükenmesin diye, o güzel gözler başkasını görmesin diye sürekli korkan bir kişi bu korkuyu saplantı haline getirse korku olmaktan çıkar. Paranoyaya dönüşür ve kendi kendine her harekette, her sözde, her bakışta beni sevmiyor mu anlamı aramaya başlar. Oysa sevdiği de onu o kadar sevmektedir. Onun sevgisinden emin olduğu halde sık sık bu sevgisini ona ispatlamasını ister, üstelik bunu söylemez, kendi akıl etsin der. Heran her yaptığından haberdar olmak, aldığı nefesin hesabını sormak ister gibi kıskançlıklara başlar. Korku kıskançlığı, kıskançlık ise şüpheleri beraberinde getirir. Şüphe girmişse zaten sevginin o yıkılmaz sandığımız duvarları içine temelden sarsılmış demektir. Aslında korkan kişi güvenir kendince, fakat aklında hep bir soru işareti bulundurur. Sevdiği yanında iken herşey yolundadır. Ama bir uzaklaşıversin yanından hemen paranoyalarına başlar. Hem kendini tüketir hem sevdiğini, kendi elleriyle itekler amacı tam aksi olduğu halde. Sevgili zaten gidiciyse; ne kadar çaba gösterilse eskisi gibi olamaz artık. Belki düzeltebiliriz diye olmayacağını bile bile tekrar denemeler, ona daha güzel yada daha yakışıklı görünmek için fiziki değişiklikler, hayata anlam ve renk katma çabaları.... Hepsi boş. Belki bir süre geciktirir gidişi ama giden zaten gitmiştir. Belki kırılmanı, incinmeni istemediği için bir süre sendeymiş gibi görünüp yavaş yavaş alıştırmak ister seni gideceğine, kendinden soğumanı bekler, ama seni ona daha fazla bağlamaktan başka bir işe yaramaz. Kaçan hep kovalanır sonuçta.... Sevgimi daha fazla ifade edeyim, anlasın onsuz nefes alamayacağımı diye yapılan aşırılıklar karşındakini boğar, elini kolunu zincirlemişsin, esaret altına almışsın gibi hisseder. Bırakın eğer gidiyorsa ''Hep dost kalacağız, seni bir dost olark daima seveceğim'' diyeceği yerde; ''Seni asla görmek istemiyorum, adını bile hafızamdan kazımak istiyorum'' demesin... Ölseniz de aşkından, köpekler gibi acı da çekseniz ... Yani diyeceğim o ki; çok güzel ve sonsuza dek sürebilecek sevgiyi kendi ellerinizle tüketmek için çaba harcamayın, sevginiz ne kadar büyük olursa olsun güven duygusunu sevgiden üstün tutun. Asla şüphelere düşüp kaybetme korkusunun arkasına sığınıp sevginizi yitirmeyin. Ne kadar koca bir çınar gibi görünse de insanoğlu, bazen en ufak bir esinti ile yıkılacak kadar da hassas. Hissedebildiğin, hissettirebildiğin kadar yaşa, yaşat. Ne demişler :
''Sevdiğini özgür bırak geri gelirse o senindir. Geri gelmezse zaten hiç senin olmamıştır.''
...
Bos_Dunya
Çar Şub 04, 2015 7:26 am
 
Foruma git
Konuya git

Atın Gitsin Her ne Varsa Gereksiz,Fazlalıkları Hayatınızdan.

Atın Gitsin Her ne Varsa Gereksiz,Fazlalıkları Hayatınızdan
Yazmayan kalemleri,sayfası bitmiş defterleri.kulpu kırık fincanları.''Zayıflayınca giyerim''kotunu,son 5 aydır giymediğiniz kıyafetleri,arka balkona tıkıştırdığınız,bir gün yüzünü yenilerim pırıl pırıl olur dediğiniz o sandalyeyi...atın.....Dibi kararmış tencereyi,taşındığınız hangi evden kaldığı hangi kapıyı açtığı artık meçhul olan o anahtarları,sırf genç ve güzel çıkmışsınız diye yanınızda o hiç sevmediğiniz tiple poz verdiğiniz fotoğrafı....Çekmecenin dibindeki müzik kasetlerini(kaset mi kaldı allah aşkına)atın....
Ohh bir ferahlayın bakalım.__Tamam mı..
Şimdi ihtimalleri atın.''Olacaktı'' son anda ''olmadı''ları atın, olmamış işte.Takılıp kaldığınız o günü,Düşünüp durduğunuz o lafı,atın....Küstüğünüz için uzun zamandır görmediklerinizin aklınızda kalan son görüntüsünü,alındıklarınızın,gücendiklerinizin hiç umurunda olmayan o ''olayı'' atın...O hiç beceremediğiniz yemeğin tarifini,kestiğiniz eski gazete kupürünü,içinizi kemiren o ukteyi,atın...Zamanı gelince yiyeceğiniz soğuk intikam yemeğini de dökün....Dökün hadiii..Soğuk yemeğin hiç tadı olmaz,dışarıdan bir döner söyleyin daha iyi...
Buzdolabının üzerindeki diyet listesini (faturaların altında duruyor),depodaki koşu bandınıatın...Cevabı olmayan soruları,kaçırdığınız fırsatları,atıldığınız işleri,beceremediğiniz ilişkileri,kişisel gelişim kitaplarını atın....Arkanızdan konuşanları,önünüzü kapayanları,alamadığınız terfiyi,oturamadığınız evi,''Şimdiki aklım olsa''ları,aldığınız en kötü karneyi,hatta en iyi karneyi.....Çalışmayan saatleri,işe yaramayan fikirleri,kaçan trenleri,zamansız yaşlandıran dertleri,''O gün'' olanları....Halının altına süpürdüklerinizi,dolabın dibine iteklediklerinizi,atın....Atın şimdi hadii...
Bakın,Ne güzel güneş çıktı...
 
Sevgiler...
Bos_Dunya
Cmt Şub 14, 2015 10:32 pm
 
Foruma git
Konuya git

Ya en Büyük Hatayı biz Yapıyorsak...

 Utanç Tablosu
 
Kadın hamile.Bebek erkekmiş. Aile mutlu, çok mutlu.Bebek doğdu, pipisini amcalara gösterdi.Amcalarda bayram sevinci. Dünyanın en gerekli organını gördüler çünkü.Bebek biraz büyüdü. Sünnet olacak. Davullar, zurnalar, hediyeler... Çocuk düşündü:"Sanırım bu çok önemli bir organ.." Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı. Üç beş güzel kız var gittikleri yerde, annesi babası dedi ki:"Hangisini alayım oğlum sana?"Çocuk düşündü:"Sanırım karşı tarafa sormaksızın seçme hakkım var."Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı. Çocuk acıktı, sofrasını varsa kız kardeşleri ve annesi hazırladı. Yemek bitince topladılar.Çocuk düşündü:"Sanırım kızlar/kadınlar bana hizmet etmekle yükümlü."Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı. Kalabalık bir yemek daveti, herkes masaya sığamayacak. Erkekler ve yaşlılar masaya oturdu. Çocuğu da masaya oturtturdular. Annesi ve varsa ablaları yerde oturuyordu.Çocuk düşündü:"Sanırım önemli olan erkeklerin konforu."Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı. Servis yapılacak, önce erkeklere yemek verildi, erkekler yardım etmedi.Çocuk düşündü:"Sanırım öncelikli olan erkeklerin karnının doyması." Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı. Çocuğun kız arkadaşı oldu.Bütün sülale duydu. Herkesin ağzı kulaklarında. Densiz bir amca:"Neler yapacan bahim gızlaraa" dedi.Çocuğun anne ve babası:"Oğlumdan iyisini mi bulacak?" dediler.Çocuk düşündü:"Sanırım en iyisini hak eden benim ve bu yüzden kızlara rızayla ya da rızasız istediğimi yapabilirim."Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı. Çocuk büyüdü, arkadaşlarıyla dışarı çıktı, gezdi, eğlendi. Eve geç geldi, paşalar gibi karşılandı. Kız kardeşi eve geç geldiği için azar işitirken, dövülürken.Genç düşündü:"Sanırım eve istediğim saatte girip çıkabilirim."Genç bunu aklının en karanlık köşesine yazdı. Kavga etti, ağzı burnu kan içinde.Annesi, babası:"Koçum benim, helal olsun" dedi.Genç düşündü:"Sanırım güçlüyüm ve sorunlarımı bu şekilde halledebilirim."Genç bunu aklının en karanlık köşesine yazdı. Genç büyüdü.Ama bir türlü adam olamadı.  ... Ve yazdıklarını uygulamaya koyuldu..

 
Bos_Dunya
Çar Şub 18, 2015 7:11 am
 
Foruma git
Konuya git

ONUN ADI KADIN...

ONUN ADI KADIN
Bir gözü mor diğer göz dönmüş kan çanağına.
Sırtında izmarit izi.Bazen de bıçak denemeleri.Az daha zorlarsa ambulansa yetişir.Ya da morg resimleri,Gazeteye
 
Onun adı kadın.
Onun adı anne.Onun adı bacı.Onun adı eş, hanım, benim ki, evde ki.Onun adı; akşama görürsün.
 
Aç kalınca bir damla süt için saldırırız.Aç kalınca bir dakika için rahat bırakmayız.Aç kalınca; konu önemli değil hesap sorarız.Aç kalınca; vermeden ondan isteriz önümüze kaplar dolusunu.
 
Her şeye rağmen vazgeçilmezdir.Evde ki dururken dışarıdakini sevmek.Evdekine bir yokken ötekine ne istersen.Birde hesap mı verilecek evdekine.
 
Onun adı kadın.Onun adı anne.Onun adı bacı.Onun adı eş, hanım, benim ki, evde ki.Onun adı; akşama görürsün.
 
Hayat bizim, mal bizim, her yerde kullanırız.Araba reklamında da, traş kreminde de.Badana bile yaptırırız boyacının aşkıyla.İşimize gelirse her şey onundur.Onun olan şey zaten benimdir...
 
Bebesi eksik olmaz.Hem sırtından hem karnından.Emzirecek, yedirecek ağlatmayacak onları.Duyulmayacak gece onların sesleri.Hemde gece keyfini bozmayacak.
 
Onun adı eş, hanım, benim ki, evde ki.Onun adı; akşama görürsün.
 
İlk görevi adamına saygı, istenmeden sevgi.Direğine Sual etmek hakarettir. Hastalık yasak, yoğunluk günah. Erkek bebe yoksa kuması mubah.Şansını fazla zorlama üçüncüsü yolda.
 
Akşam dönüşü evde ol, Ben geç kalabilirim.İşler yoğun malum, aramana gerek yok.Yaz adımı kapiya, taksiciye kolaylık.Tedbirli olasın, kapıda bekletme.Kalmaz belki cebimde ödemeye harçlık
 
Üzülme be Anam, bacım, kızım, gelinimÜzülme be eşim, kadınım, hanım, evdeki, sevgilim.Üzülme kiO cennet senin ayaklarının altındadır.
 

Kadının medeni dünyasındaki yerine tez kavuşması dileği ile8 Mart KADINLAR GÜNÜ kutlu olsun.
Sevgiler...KaIp
Bos_Dunya
Sal Mar 10, 2015 8:47 pm
 
Foruma git
Konuya git
cron