196 sonuç bulundu

Geri dön

Re: VE ALLAH KADINI YARATTI...

Emeğine sağlık KaIp,paylaşım için teşekkürler.
gezgin_07
Çar Nis 27, 2016 8:49 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Miraç Kandilimiz Mübarek Olsun


 

Paylaşım için teşekkürler KaIp,emeğinize sağlık.
gezgin_07
Sal May 03, 2016 2:21 am
 
Foruma git
Konuya git

ANNE VE BABA İLK ÖĞRETMENİMİZDİR....

İnsanın anne babası, çocuğunun güzel bir ahlak kazanabilmesine yardımcı olacak ilk öğretmenlerdir. Onlar, çocuklarının kendisine ve toplumdaki insanlara yararlı bir insan olabilmesi için büyük çaba harcarlar. Yıllar boyu bu amaçla maddi manevi pek çok özveride bulunurlar. İnsan da, anne babasının verdikleri emeği takdir etmeli ve bu özveriye sevgi, saygı ve hürmetle karşılık vermelidir.Kuran’da inanan insanların bu konudaki sorumlulukları "Biz insana, anne ve babasına (karşı) güzelliği (ilke edinmesini) tavsiye ettik..." ( Ankebut Suresi, 8) ayetiyle bildirilir.Bir başka Kur’an ayetinde ise Allah insanlara, anne babalarına, "De ki: "Gelin size Rabbiniz’in neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin, …" (Enam Suresi, 151) ayetiyle bildirildiği gibi iyilik yapmalarını buyurur.Yüce Allah insanlara, anne babaya karşı her zaman hoşgörülü, anlayışlı, şefkatli ve saygılı davranışlar sergilemelerini "Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez." (Nisa Suresi, 36) ayetiyle öğütler.Peygamberimiz’in (sav) de annelere nasıl davranılması gerektiği konusundaki bir hadisi şöyle rivayet edilir: Bir adam, Peygamberimiz’e (sav) gelip, şöyle der: “Ey Allah’ın Resulü! Kendisine iyilik yapmaya kim daha layıktır?” Allah Resulu; “Annen, sonra annen, sonra baban, sonra yakınlık derecelerine göre diğer yakınların,” buyurur. (Ebu Hureyre (ra) Buhari)Anne baba çocuklarını büyütebilmek için büyük zorluklar göğüsler. Rabbimiz bunu hatırlatır ve anne babanın çocuğu üzerindeki emeğine dikkat çeker:"Biz insana anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla (karnında) taşımıştır. Onun (sütten) ayrılması, iki yıl içindedir. "Hem Bana, hem anne ve babana şükret, dönüş yalnız Banadır." (Lokman Suresi, 14)YAŞLANDIKLARINDA… İnanan insanlar, anne ve babalarının maddi yönden de en ufak bir eksiklik hissetmemeleri ve sıkıntısız, rahat bir yaşam sürmeleri için tüm imkânlarını kullanırlar."Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "Hayır olarak infak edeceğiniz şey, anne-babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır. Hayır olarak her ne yaparsanız, Allah onu şüphesiz bilir." (Bakara Suresi, 215) buyruğu gereği, hayır olarak infak edecekleri mallarında anne ve babalarının da hakkı olduğunu bilir, Kur’an’a uygun davranırlar. İhtiyaç içerisinde olan anne babalarının ihtiyaçlarını en güzel şekilde karşılamaya, onların huzur ve güven içinde yaşamalarını sağlamaya çaba gösterirler.Yüce Allah, özellikle çocukluk dönemine işaret ederek kişiye, anne babasının gösterdikleri sevgiyi, şefkati ve özveriyi unutmamasını tavsiye eder. Onlar yaşlandıkları ya da muhtaç duruma geldiklerinde de alçakgönüllü davranmalı ve güzel söz söylenmelidir."Rabbin, O’ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: "Öf" bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle. Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: "Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse Sen de onları esirge." (İsra Suresi, 23-24)Anne Babalarına sevgi ve saygı gösteren, davranışları ve konuşmaları ile çocuklarına örnek olan anne babalar da sevgi, saygı ve dayanışma içinde birbirine bağlı aileler oluşturacaktır.Selam ve dua ile Hacegan.
Hacegan__
Sal May 10, 2016 4:42 pm
 
Foruma git
Konuya git

İstanbul'un Fethi'nin 563.Yılı Kutlu Olsun

Bugün 29 Mayıs 2016, İstanbul´un Fethi´nin 563. yılı. Bizans İmparatorluğu´nun başkenti olan İstanbul (Bizans)‚ Fatih Sultan Mehmet tarafından 53 gün süren bir kuşatmadan sonra 29 Mayıs 1453´te fethedilmiştir. Tarihin çeşitli dönemlerinde birçok devlet tarafından 28 defa kuşatılmalara karşı koyan İstanbul´un aşılması güç olan ünlü surları‚ 29 Mayıs 1453 tarihinde aşılmış ve İstanbul (Bizans) fethedilmiştir. İstanbul’un Fethi’nin, dünya tarihinde birçok etkileri olmuştur : -Fetihle birlikte Bizans İmparatorluğu tarihe karışmıştır. -Bundan böyle Sultan Mehmet‚ Fatih Sultan Mehmet olarak anılacaktır. -Osmanlı Devleti‚ İmparatorluk olma yolunda önemli bir adım atmıştır. -Geçmişte Bizans İmparatorluğu´nun egemen olduğu yerlerde ve çok daha fazlasında‚ -30 Ekim 1918 yılında yıkılışına kadar geçen 600 küsür yıl gibi -uzun bir süre, Osmanlı İmparatorluğu egemen olacaktır. iSTANBU'UN FETHi'NiN 563.YILI KUTLU OLSUN.
gezgin_07
Pzr May 29, 2016 10:23 am
 
Foruma git
Konuya git

ßiR §elam..ßiR De Güzel Dostluklar...

                  A h d ı m ı z

Güldü, gülüyor, gülecek bahtımız,
Aşkımız kalbimizdeki tahtımız...
Sevelim sevdikçe sevelim aşkla,
Aşk olsun aşk, daima hep ahdımız...



I__R_e_H_i_N__I
Pts May 30, 2016 5:31 pm
 
Foruma git
Konuya git

teşekkür

Beğeni ve sunuma katkıdan dolayı çok teşekkür ederim değerli arkadaşım.Smile

gezgin_07
Pzr May 29, 2016 6:27 pm
 
Foruma git
Konuya git

Ezberbozan TÜRKİYE...!!

Dünya tarihinin gelmiş geçmiş en kısa darbesi, Ezberbozan; TÜRKİYE..!!


ALLAH’IN İZNİYLE 6 SAATTE DARBECİ PAKETLENİR!!


Bu millete, ferasetine, cesaretine, sabrına kurban! Allah fitne çıkaranın fitnesini başına geçirsin!!


Amin.


 

Tutku
Cmt Tem 16, 2016 3:22 pm
 
Foruma git
Konuya git

tebrik


 


Emeğine sağlık KaIp


 


 


 

gezgin_07
Çar Ağu 17, 2016 6:47 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Ben Karşılık için Sevmedim ki ...


 


 


Paylaşım için teşekkürler KaIp,emeğine sağlık...

gezgin_07
Çar Ağu 24, 2016 5:53 pm
 
Foruma git
Konuya git

ÇOK DAHA GÜZEL'dir :)

Bir yaşında olmak NE GÜZEL!Evin içinde pıtır,pıtır yürürsün. Düşersin, kalkarsın, yine düşersin, hiç bıkmadan denersin.Kendi başına yürüdüğün için çok mutlusundur ve seni izleyenlerde mutludur..Sevinç çığlıkları atarak yanından geçersin anne babanın.Canın isterse durup sarılır, kendini sevdirirsin.Mutlu olmak için büyük olaylar olmasına gerek yok. Kendi başardıkların mutlu etmeye yetiyor.Bir yaşında olmak NE GÜZEL!Keşke hep böyle kalsak!Ama zaman geçtikçe, büyüdükçe, mutlu olmak için gerekli olan nedenler artacak.Hangimiz yürüyebildiğimiz için hálá sevinç çığlıkları atıyoruz ki?Bu mutluluğu hissedebilmek için önce uzun bir süre yürüme yeteneğimizi kaybetmemiz lazım ki...Bir yaşında yemeği avuçlarıyla yiyebilir insan...Zevkle domates sosunu ağzına yüzüne bulaştırabilir.Keyifle yemek yerken ne etrafın nasıl battığı önemlidir, ne de ellerin yapış yapış olması..NE GÜZEL'dir anne babanın keyifle seni seyretmeleri.Yemek, kaşığın üzerinde durmamakta ısrar mı ediyor, sorun değil! Hemen kaşık bırakılır ve ellere geçilir. Hem de zevkle kendi başına yemenin verdiği mutlulukla.Bir yaşında olmak NE GÜZEL!Yolda hiç tanımadığın birisine gülümseyebilirsin... Kim ne düşünür, ne der endişesi olmadan gidip birisine saçını okşatabilirsin... Elindeki oyuncağı tanımadığın birisine uzatıp sana baktı, güldü diye mutlu olabilirsin...Giymeye çalıstıgın çoraplar ayakkabılar, yarım yarım konusmalar....NE GÜZEL'dir annenin seni izleyip mutlu olması...Odadan çıkıp tekrar gelen birilerini alkışlayıp sevinç gösterisi yaparsın, diş fırçalamak, banyo yapmak, yürümek, yemek yemek mutlu eder seni ve anne babanı ...Ne güzel bir yaşında olmak!Ne kadar kolay mutlu olmak!( Tabiki 35 yaşında olmak ve anne olmak ÇOK DAHA  GÜZEL'dir )
Kepez-
Çar Eyl 07, 2016 7:36 pm
 
Foruma git
Konuya git

BU KAVGANIZIN ANLAMI NE

Dünyanın bütün renkleri bir gün bir araya toplanmışlar ve hangi rengin en önemli en özel olduğunu tartışmaya başlamışlar: Yeşil demiş ki: “Elbette en önemli renk benim..ben hayatin ve umudunrengiyim.. çimenler, ağaçlar, yapraklar için seçilmişim.. Şöyle bir yeryüzüne bakin, her taraf benim rengimle kaplı...” Mavi hemen atılmış: “Sen sadece yeryüzünün rengisin. Ya ben? Ben hem gökyüzünün hem denizin rengiyim. Gökyüzünün mavisi insanlara huzur verir ve huzur olmadan siz hiçbir ise yaramazsınız” Sarı söz almış: “Siz dalga mı geçiyorsunuz ?Ben bu dünyaya sıcaklık veren rengim..güneşin rengiyim.. Ben olmazsam soğuktan donarsınız hepiniz” Turuncu onun sözünü kesmiş: “Ya ben? Ben sağlık ve direncin rengiyim..insan yaşamı için gerekli vitaminler hep benim rengimdebulunur.. portakalı,havucu düşünün.. Ben pek ortalarda görünen bir renk olmayabilirim ama güneş doğarken ve batarken gökyüzüne o güzel rengi veren de benim unutmayın” Kırmızı daha fazla dayanamamış: “ Ben hepinizden üstünüm! Ben kan rengiyim! Kan olmadan hayat olur mu?! Ben tehlike ve cesaretin rengiyim! Savaşın ve ateşin rengiyim!! Aşkın ve tutkunun rengiyim!Bensiz bu dünya bomboş olurdu!!!” Mor ayağa kalkmış: “Hepinizden üstün benim.. ben asalet ve gücün rengiyim.Bütün krallar,liderler beni seçmişlerdir..ben otorite ve bilgeliğin rengiyim, insanlar beni sorgulamaz..dinler ve itaat ederler” Bütün renkler hep bir ağızdan kavgaya tutuşmuşlar... Her biri diğerini itip kakıyor “en büyük benim” diyormuş... derken.. bir anda şimşekler çakmış, ve yağmur damlacıkları gökten düşmeye başlamış... bütün renkler neye uğradıklarını şaşırmış, korkuyla birbirlerine sarılmışlar.. Ve Yağmur’un sesi duyulmuş... “Sizi aptal renkler..BU KAVGANIZIN ANLAMI NE ,bu üstünlük çabanız neden? Siz bilmiyor musunuz ki her biriniz farklı bir görev için yaratıldınız, birbirinizden farklısınız ve her biriniz kendinize özelsiniz... simdi el ele tutusun ve bana gelin” Renkler bunun üzerine kendilerinden çok utanmışlar.. el ele tutuşup birlikte gökyüzüne havalanmışlar ve bir yay seklini almışlar.. Yağmur onlara “bundan böyle demiş..” her yağmur yağdığında siz birleşip bir renk cümbüşü halinde gökyüzünden yeryüzüne uzanacaksınız, ve insanlar sizi gördükçe huzur duyacaklar, güç bulacaklar..insanlara yarınlar için umut olacaksınız.....gökyüzünü bir kuşak gibi saracaksınız ve size Gökkuşağı diyecekler.. Anlaştık mı?” Bu yüzden ne zaman dünyamız yağmurla yıkansa, ardından gökyüzünde Gökkuşağı belirir...
Kepez-
Çar Eyl 07, 2016 2:07 pm
 
Foruma git
Konuya git

Çevremizdeki Ethem amcalara dikkat edelim...

Allah için olmayacaksa olanların hiç bir önemi yok ;Yolda ilerliyordum ilerde zar zor yürüyen bir ihtiyar gördüm ;Kaldırımda oturur vaziyette el etti ihtiyar..İki büklüm beli, elinde asası.. Yüzünde derin çizgiler..Durup, arabaya aldım.-Nereye gidiyorsun dede ?-Az ilerdeki kurban kesilen yere bırakırmısın oğlum .?- Ne yapacaksın orda dede ?- Belki biraz et verirler.. - Evin nerede ? - Zafer mahallesinde..- E nasıl gideceksin uzak oralar..- Biraz et bulalımda Allah kerim..Kısa yol boyu bi kamyon dua etti.. Dedeyi bıraktıktan sonra aklıma takıldı.. Gideceğim yerdeki işimi alel acele halledip pazara geri döndüm..Ethem dede pazarın sütünlarından birinin dibine koyduğu çuvala bir poşet koyup, boş başka bir poşetle elinde asa ağır aksak tekrar pazarı turluyor..Öbek öbek insanlar karınca misali etleri kesip biçip tasnif ediyor.. İyiler çil çil leğenlerde.. Kemikliler ayrı bir yere yığılmış.. Kantarlar ortada belliki işler sona yaklaşmış.. Birazdan ne var ne yok paylaşılacak..Yanına yaklaştığı yerlerde kaçamak bir göz teması kuruyor Ethem dede ..Bu çok kısa tedirgin " bana verecek bişeyiniz var mı? " sorusu..Bu göz temasına çok yerde karşılık alamayıp ürkek adımlarla çekilip bir diğerine gidiyor..Bu naif sorunun cevabı hiç o çil çil etler olmadı kaç yere gittiyse..Kimi göz ucuyla iç yağları işaret etti, bonkör olan bir ikisi bol kemikli birkaç parçayı..Eliyle lütfedip veren olmadı..En son yerde herkesten uzak sahipsiz olduğu belli olan bir işkembeyi cebinden çıkardığı çakı ile kabaca temizleyip poşete koydu..Ben yarım saate yakın onu farkettirmeden izledim..Serde işgüzarlık var.. Bir iki yere " Şu amca yardıma bakınıyor galiba" dedim.Pek kimse oralı olmadı..Sana ne? Senin menfaatin ne türünden bakışlar attılar sadece..Birkaç kare de fotoğraf çektim..Bunun dışında hiç müdahil olmadım.Onun ve çevresindekilerin yaşadığı sessiz diyaloğu, olup bitenleri bir mimik bile kaçırmadan gözlemeye çalıştım..Epey sonra, dolaşmaktan yorgun olarak güzgüneşine nazır bir kaldırıma oturunca yanına gidip oturdum..- ne yaptın dede ?Beni tanıdı .. Tekrar gördüğüne mi sevindi, haline mi hüzünlendi bilmem ağlamaya başladı ! - Çok şükür toparladık bişeyler.. dedi- hadi o zaman seni evine bırakayım dedim..Yol boyu bir tır daha dua etti..Hikayenin ana fikri ben ne iyi bir insanım değil.. Nefsimiz işin içine bulaşık ettiyse affola..Bu yaşadığımı paylaşıp paylaşmama konusunda çok tereddüt ettim..Ana fikir şu ki bu bayram biz bol et yiyelim diye emredilmemiş.. Kurban kesme imkanı bulanların büyük bir kısmı zaten normal zamanda da evine et alıp götürme imkanına sahip..O dedeye parça kalıntı etleri göz ucuyla işaret edenlerin buğazından kendilerine ayırdıkları löp etler nasıl geçecek bilmiyorum..İbadet şuuruyla kurbanlarını kesenler nizami olarak emredildiği gibi üçe tasnif edecekler mi ?Hassas Dijital tartı ile etleri aralarında paylaşanlar aynı hassasiyetle ondan ihtiyaç sahiplerinin hakkını ayırmalı değil mi ?Çevremizdeki Ethem amcalara dikkat edelim..
Kepez-
Pzr Eyl 11, 2016 7:24 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Çevremizdeki Ethem amcalara dikkat edelim...

Bu anlamlı Paylaşımlar için teşekkürler arkadaşlar.


Kurban Bayramınızı en güzel dileklerimle kutluyorum bu arada.

gezgin_07
Pzr Eyl 11, 2016 7:16 pm
 
Foruma git
Konuya git

29 EKiM CUMHURiYET BAYRAMIMIZ

Cumhuriyet Türk tarihinde kazanılmış belki de en büyük edinimdir. Cumhuriyet binlerce yıllık Türk tarihinde görülmemiş bir olgu bir hareket bir devrimdir. Bu sebeple çok değerli ve öncelikli korunması gereken hazinemizdir.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının yokluklar ve imkansızlıklar içerisinde kazanmış oldukları Kurtuluş Savaşı sonrası hiç vakit kaybetmeden ilan ettikleri Cumhuriyet sayesinde şu anda yaşadığımız Türkiye Cumhuriyetinin temelleri atılarak bağnazlıktan uzak bilimin ve aklın ışığında bir biçimde yönetilen bir ülkeye sahip olduk. Düşünsenize Cumhuriyetin olmadığı ya da Cumhuriyetin getirdiği kazanımların olmadığı bir Türkiye… Kabus gibi kadınların hiç bir haklarının olmadığı eğitimin çağdaş olmadığı, aynen ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi gücün tek bir ailenin ya da ne olduğu belirsiz bir güçte olduğu bir ülke. Okurken bile insan kendini kötü hissediyor.
Özellikle son dönemde sınır komşularımızın yaşamış oldukları karışıklarının temelinde yatan ana sebep Cumhuriyet gibi bir kültürlerinin, geçmişlerinin olmamasından kaynaklanmaktadır. Hak ve hürriyetin toplum içerisinde eşit olarak dağıtılmadığı hemen hemen hiç bir ülke uzun süre iç karışıklıklar yaşamadan duramayacaktır. Cumhuriyet bizlere kardeşçe yaşamanın anahtarını vermiştir. Bu anahtarı kaybettiğimiz vakit aynen komşu ülkelerde olduğu gibi muazzam karışıklar yaşamaya mahkum kalacağız. Bu sebeple Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyeti emanet ettiği Türk gençliği bu emanete her zaman ne pahasına olursa olsun sahip çıkmalıdır. Cumhuriyet rejiminin değiştirmeye çalışacak güç odakları hangi makamı işgal ederse etsin Cumhuriyet bir kişi ya da grubun değil Türk milletine ait olduğu için ayakta kalmak zorundadır ve o şekilde kalacaktır…
Bu ülke toprakları asla ama asla Cumhuriyetin kazanımlarından vazgeçmeyecektir…!!!
 
Efe
Cum Ekm 28, 2016 4:01 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Çay deyip geçme !

Emeğine sağlık arkadaşım.Smile

gezgin_07
Cum Kas 25, 2016 11:46 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Hayırlı Kandiller..

ℂ⋆ HAYIRLI KANDİLLER   ℂ⋆    kalp    ℂ⋆

ASiL_KaNN_
Pzr Arl 11, 2016 8:56 pm
 
Foruma git
Konuya git

BiRLiK BERABERLiK ZAMANI...!!!

Allah birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen hainlere fırsat vermesin..Kahraman Mehmetçiğin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin, fedakar güvenlik güçlerimizin Polislerimizin verdiği mücadeleye destek olmak herkesin boynunun borcudur.  Bu ülkenin bölünmesine parçalanmasına asla müsaade etmeyeceğiz.Arkalarına aldıkları dış güçlerle  bölücülerin giriştikleri kanlı kalleş saldırılarla ülkemizi bölmeleri asla mümkün değildir.. Arkalarındaki iç ve dış destekler ne kadar fazla olursa olsun, sonucu değiştiremeyecektir.Evet, bu ülkeyi asla bölemeyecekler. Zira bu memleket benzeri sayısız ihanetler gördü ama her seferinde her türlü tezgâhı bozmasını bildi..Ne diyor Mehmet Akif..“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda..Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.”Sözün bittiği yerdir bu cümleler...!!!
 
Efe
Cmt Arl 17, 2016 5:59 pm
 
Foruma git
Konuya git

2017 ....

Yeni YıLdan Bir BekLentim Yok Ama Yeni YıL İçin TemenniLerim var. DiLerim Ömürden Geçen Bir Sene oLmaz Sadece. Herkesin GönLündeki Gibi oLmasından Ziyade, Herkesin Birbirini AnLayabiLeceği, HoşgörüLü VE MerhametLi İnsanLarın Artacağı Bir YıL oLsun. Dünyaca Barış VE Daha GüçLü uLusaL BirLikteLik DiLerim. Kimse öLmesin, Kimse Üşümesin, Kimse Ağlamasın, AyrıLmasın...SağLık Huzur MutLuLuk oLsun İşte.. DENİZ
KayLa
Cmt Arl 31, 2016 9:21 pm
 
Foruma git
Konuya git
cron