447 sonuç bulundu

Geri dön

Yenilenen FORM

Uzun zamandır beklediğimiz Sanal Kahve'nin yenilenmesi Form'da yenilenmeyle başladı..Kendi adıma görselliğini çok beğendim.İnceliklerini de çözecem:) Paylaşımı sevem tüm arkadaşlarımıza hayırlı olsun.Değişimde emeği geçenlere teşekkürler..Yüreğinize sağlık..Büyük bir sabırsızlıkla oyunlarımızı bekliyoruz..Bu arada tüm arkadaşlarımızı güzellikleri paylaşmak adına Form'a davet ediyorum..
Tutku
Cmt Oca 28, 2012 8:26 am
 
Foruma git
Konuya git

DÜNDEN BUGÜNE...

Fatih Sultan Mehmet Istanbul'u fetheder.Fetihten sonra Istanbul'un manevi birisi olan Ebul Vefa hazretlerini ziyaret gitmek ister.Yanına arkadaşlarını alır ve Ebul Vefa Hazretlerinin ev ve dergahının bulunduğu semte gelir.Ebul Vefa'nın evinin önüne gelen Fatih,içeri girmek için kapıların açılmasını bekler,fakat hiç beklenmeyen birşey olur Ebul Vefa'nın evinin kapıları kapanır.Fatih ve ve etrafındakiler,avludaki talebeler hayretler içindedirler.Açılması gereken kapı kapanır.Birşey anlayamazlar.Koca Fatih'e kapılar kapanırmı?Cihanı titreten Fatih,Ebul Vefa'nın kapısında sessizce beklemektedir.Lakin bir anlamda verememektedir.Dışarda Fatih,içerde Ebul Vefa düşünceler içindedirler.Dıişarda Fatih,içerde Ebul Vefa ağlamaktadırlar.Fatih'in dudaklarından şu cümleler dökülür.Katillere,canilere,hırsızlara kapanmayan kapı bize niye kapanırki!Zağanos Paşa bizim suçumuz nedir?Biz canilerden dahamı günahkarız?Vefa sultan niçin bizi kabullenemez?Zağanos paşa bir an hamle yapar.İçeri girip bunu öğreneceğim der Lakin Fatih büyük bir edep içinde Hayır Zağanos Ebul Vefa Hazretleri bizi kabul etmiyorsa elbet bir bildiği vardır.Demek ki huzura kabul edilecek duruma gelmedik diyerek atının yularını çekip saraya döner.Fatih Ebul vefayı göremez ziyaret edemez.Dergaha kabul edilemz.Neden acaba?Ebul Vefa'nın tavrını merak eden talebeleri üstadın huzuruna girip bunun sebebini sorp öğrenmek isterler.Fatih'in dözdüğünü gören Ebul Vefa gözyaşlarını siler ve sessizce şunları söyler,Fatih'in bizim yanımızda özel yeri vardır.Bizim ona büyük muhabbetimiz vardır.Onu dergahımıza kabul etmedik.İki sebebten dolayı dergahımızın kapısını Fatih'e açmadık.Birincisi şudur:Fatih bu dergaha girer ve tasavvufun güzelliğini,manevi halin tadını alırsa korkarımki tahtına bir daha dönmez.Biz Fatih'in Fatihliğine muhtacız,dergahımızda talebeliğine değil.Fatih Fatih olarak kalmalıdır.Eğer o tahttan inerse İslam ümmeti çok şey kaybeder.İkincisi şudur:Fatih bizim dergahımıza gelip gider,dargahımızdaki manevi hali görürse korkarımki her türlü iyiliği ve yardımı bize yapar.Her türlü himmeti bizim dergahımıza döker.Sadece bu dergaha çalışır.Diğer müslümanları ihmal eder.Halbuki biz isteriz ki Fatih bütün ümmetin Fatih'i olsun,sadece bu dergahın değil.İşte onun için biz Fatih'e dergahımızın kapılarını açmadık..
Tutku
Sal Oca 31, 2012 9:59 am
 
Foruma git
Konuya git

N'olacak bu memleketin hali!

(Ebû Süfyan sizin için ordu toplamıştır, diye) sizi kendi dostlarından korkutmakta olan o şeytandır. Siz, onlardan korkmayın da bana isyan etmekten korkun, eğer müminlerseniz. (Ali İmran 175)

Masonlar, komünistler, Yahudiler, siyonistler, BOP'çular, Tapınakçılar gelip size ham yapacaklar.. Düşmanlar çok güçlü ve akıllı, bizse çok zayıfız demeye getiriyor birileri.. Sanki onlar "tek yürek"miş gibi. Kitap onların yüreklerinin parça parça olduğunu söyler..
Şeytanın dostlarından korkmayın, Allah'tan korkun! Bizim koruyucularımız var, yalnız ve çaresiz de değiliz. Allah'ın müttaki kullarına hiç kimse zarar veremez.
Şeytanın askerleri ile kafalarımız öylesine meşgul ki, Şeytanı bile unuttuk. Ve tabii kendi nefsimizi de..
Karanlık aydınlığın yokluğudur! "Hak geldi, batıl zail oldu de" der Kitap.. Bizse "Batıl geldi hak zail oldu" diyoruz..
Kimi kurtarıcı liderlerden söz ediyor, kimi kurtarıcı önderlerden. Kimi kurtarıcı ideolojilerden.. Oysa böyle bir şey yok.
Peygamberlerin bile kurtarıcı güçleri yok. Öyle olsa kimi anne-babasını, kimi çocuklarını, eşlerini, kavimlerini kurtarırdı. Onlar insanları kurtuluşa çağırırlar.. Allah'a, Kitab'a çağırırlar.. Zira herkes için ancak yaptıklarının karşılığı vardır ve Allah (cc) cahil ve zalim bir topluluğa kurtuluş nasib etmeyecektir..
Bizimkiler bağırıyor; "Şeriat gelecek vahşet bitecek." Hz. Ali zamanında şeriat gelmemiş mi idi? Vahşet bitti mi? Biz bunla mücadeleyle emrolunmadık mı?
Hep hatırlatıyorum Hz. Yakub'un çocuklarına bakın. 11'i bir araya gelip Yusuf'u kuyuya atmadı mı? Firavunun sarayında 3 Peygamber yetişmedi mi? Hz. İbrahim bir puthanede büyümedi mi?
Steril bir dünya, streil bir toplum hayal edenler yanılıyorlar.. Allah (cc) Şeytana kıyamete kadar mühlet verdi..
Laf ile aleme binlerce nizamat verenler kendi hanelerinde bile rahat değil, yönettikleri işletmelerde vaad ettikleri düzenden eser yok.. Gün gelir kendi dostları arasındaki ihtilafları bile çözemezler dünyaya barış vaad edenler..
Hani, ham hayaller, sloganlar peşinde koşanlara gerçeği anlatmak isteseniz izin vermezler. Onların hakikatten daha değerli sloganları, hayalleri vardır..
Üzülüyor insan. Gün geliyor, onca çabalar, emekler, alın terleri, gözyaşları bir hayal uğruna yokolup gidiyor, peşinde derin bir ah ve hüzün bırakarak..
İktidar ve servet ümmet için dehşetli bir imtihan konusu.. Ve de şehvet tabii.. Din, vatan, millet, ümmetin ali menfaatleri sözkonusu olunca birilerinin gözünde insanlar zavallı karıncalar gibi gözüküyor ve birileri için kolayca gözden çıkartılabiliyor..
İhtiras ve öfke nasıl da gözleri kör ediyor! Gözleriniz var görmez oluyor, kulaklarınız var duymaz oluyorsunuz, kalpleriniz var, artık hissetmiyorsunuz..
"Şöyle olmasaydı böyle olurdu" diyenler, geçmişe dönük yorumlarla aklımızı çelmesin.. Geleceğe dönük vaadlerde bulunanlara sorun bakalım, ellerinde nasıl bir garanti var, o işlerin öyle olacağına dair..
Sahi, Hz. Ömer Halid b. Velid'i niçin azletmişti.. Çünki "zaferi nerdeyse Allah'tan değil de, Halid b. Velid'den bekliyor olacaklardı". Hadi bu olay üzerinde düşünelim biraz..
Sahi siz zaferi kimden bekliyorsunuz?
"Allah (cc) bizi mallarımızla, canlarımızla, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir."
Dini yüceltme adına kendilerini yüceltme çabasındaki çevrelere karşı dikkatli olmak gerek.. Birçok kişi ve topluluk, başkalarına ilahlık ve Rablik taslamak için kendi lider, örgüt ve ideolojilerini nasıl da kutsuyorlar, eleştirilmez kılıyorlar.. Kendi programları için "işittik ve iteat ettik" dememizi istiyorlar..
Yahu, Allah'ın dini yeri-göğü, ölümü ve hayatı açıklar da bizim yaşadığımız din karı ile koca arasındaki ihtilafı bile çözmüyor be kardeşim.. Türk - Kürt kardeşliğinden söz edenler kendi aileleri içinde miras kavgalarını, komşuları ile kan davalarını, aile içinde gelin-kaynana kavgasını bitirebilmişler mi sorun bakalım..
Sahi, n'olacak bu memleketin hali!
Selâm ve dua ile..
Tutku
Pzr Şub 05, 2012 9:56 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Eski Türk Sineması Afişleri

Almira'm canım nerden aklına geldi:)) çok hoşş olmuş:))
Tutku
Pzr Şub 05, 2012 11:04 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: DEĞİŞEN ZAMAN MI? YOKSA BİZLER Mİ.....?

Zaman aynı zamanda değişen bizleriz..Nesilden nesile değişen bizleriz....Bizleri değiştirmekte kolay olmadı..Kimlere iş düşmediki..Televizyon'un en büyük etken olduğu belli,bunu hepimiz kabul ediyoruz acaba diyorum o izlediğimiz proğramlar bizim örf ve ananelerimizi,gelenek ve göreneklerimizi göz ardı etmeden proğramlar hazırlanıyor,milli ve manevi değerlerimizi ön plana çıkartan diziler yada açık oturumlar bu en küçük yaştan en büyük yaşa hitap eden proğramlar ağırlıklı olsaydı yine televizyonu suçlarmıydık?..işin en ilginç yanı da toplumumuzun en sağlam yapısı olan aile'mizi yoketmek adına yapılan bu dizileri, bile bile tv karşısına geçip en kıymetli varlığımız olan çocuklarımızla izliyor olmamız..hem izliyoruz hem eleştiriyoruz...reytinglerini artırıyoruz..Sadece tv mi? hayır değil..Eğitim Öğretim ..Basın..O kadar geniş bir konu ki.. Güzel bir konu seçmişin Hacegan ..Yüreğine sağlık..
Tutku
Pzr Şub 05, 2012 11:32 pm
 
Foruma git
Konuya git

Yeşil Evren 101 salonu Turnuvaları

Her hafta Çarşamba günü saat 14.oo Cumartesi akşamı 21.oo puan ödüllü turnuvalarımızı geleneksel hale getirdik.Tüm oyuncu arkadaşlarımız davetlidirler.Turnuva saatinde salonumuzda olmaları yeterlidir.Katılım yapacak arkadaşlarımıza bol şans diliyorum.
Tutku
Çar Şub 08, 2012 11:32 am
 
Foruma git
Konuya git

FRANSA'nın hüsranı..

1830 yılında Cezayir'i işgal edenve bu işgali 1962 ye kadar 132 yıl sürdüren Fransa;Cezayirli müslüman kadınları nasıl özgürleştirdiklerini göstermek için Cezayir'den henüz çocuk yaştaki 10 müslüman genç kızı alarak Paris''e getirir...Okullarda okutup'başörtülerini'çıkartırlar..Fransız elbisesi giydirirler,Fransızca'yı ana dili gibi öğretirler.Kızlar her halleriyle artık tamamen Fransızlaşmışlardır.Aradan tam on sene geçer.Fransızlar bu başarılarını göstermek için bir töern tertip ederler.Törene bazı Avrupalı bakanlar,aydın ve gazeteciler davet edilir.Amaçları ise;Bütün dünyaya Müslüman Cezayir'li kızları nasıl Fransızlaştırdıklarını göstermektir.Nihayet tören başlar.Yerli ve yabancı bütün davetliler törenin düzenlendiği salonda yerlerini alırlar.Bir yetkili,misafirlere Fransızların Cezayir'li kızları nasıl özgürleştirdiklerini ballandıra ballandıra anlatır.11 yıl boyunca Cezayirli kızların nasıl eğitildiklerini göstermek için kızları sahneye davet eder.Ancak oda ne? Hiç beklenmeyen manzara vardır karşılarında.Fransızlaştırdıkları söylenen Cezayir'li kızlar salona Başörtüleri ve islami milli Cezayir kıyafetleri ile çıkmıştır.Herkes şok olmuş bir vaziyette birbirinin yüzüne bakar.Tam bu esnada gazetecilerden birisi yağa kalkar ve yüksekçe bir sesle sorar;''Peki Fransa 132 yıldır ne yaptı Cezayir'de söylermisiniz?...Yaşanan bu olay karşısında ne yapacaklarını şaşıran Fransız yetkililer,Paris'in göbeğinde bu soruya nasıl cevap vereceklerini şaşırırlar..Bir müddet sonra Fransız Sömürge Bakanı olan Robert Lacost ayağa kalkar ve der ki;Kur^'an,Fransa ve Laiklikten daha güçlü ise ben ne yapabilirim?... Evet;''Kur'an Fransa ve laiklikten daha güçlü ise ne yapsın Robert Lacost?..
Çünkü ''Hak'' gelince,''Batıl'ın zail olacağını iyi bilirler!..
Tutku
Çar Şub 08, 2012 11:19 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Göğüs Yayı Ve Kullanımı:

Almira'm bayanlarda kullanabilir dimi:)))) Şaka bir yana; İnsan sağlığında çok önemli yeri olan Spor'u hatırlatman güzel..Sırt kaslarının çalışması..Geniş bir omuz,güçlü kollar....
Paylaşımın için teşekkürler..
Tutku
Çar Şub 08, 2012 9:08 am
 
Foruma git
Konuya git

SIRLARIYLA ÖLDÜ....

1932 yılında Cumhuriyet Gazetesinin düzenlediği ''güzellik yarışmasında'' birinci seçilen,ardından Belçika'da Avrupalı jüri tarafından ''dünya güzeli'' seçilen Keriman Halis Ece 99 yaşında dünyaya gözlerini yumdu..31 Temmuz 1932'de Belçika'da yapılan Dünya Güzellik Yarışması'nda oylama bile yapılmadan birinci ilan edilen Keriman Halis,99 yaşında öldü...Keriman Halis'i birinci ilan eden jüri başkanı,Bu gün Hırıstiyanlığın zaferini kutluyoruz.Çünkü bugün İslamiyet bitmiştir,onu bitiren Avrupa'dır!Müslüman kadınların temsilcisi bu gün mayo ile karşımızdadır...Oylamaya gerek yok,onu kraliçe seçeceğiz demişti.Keriman Halis birinci elden aktarılan hatıralara karşı ağzını bile açmadı..Seçidiğinde de;kendisini dakikalarca ayakta alkışlayanların Osmanlı aleyhtarı tezahüratları konusunda tek kelime etmedi..Sadece birinci seçildikten sonra elinde Türk Bayrağı ile sahneye çıkmak istediği ancak salonda Türk Bayrağı olmadığı için bu isteğinin karşılanmak istenmediğini,bayrak bulunmazsa sahneye gelmeyeceğinin resti üzerine atlas kumaşlardan orada alelacele bir Türk Bayrağı yapıldığını anlattı..Uluslararası Güzellik ve Zerafet Yarışmasında ilk kez jürinin oylamaya geçilmesine izin vermeden Keriman Halisi birinci ilan ettiği ve siyasi mesaj yüklü oldukça tartışmalı bir konuşma yaptığı.Dünyada ve Türkiye'de uzun yıllar yazıldı çizildi..Keriman Halis Ece'nin yıllardır konuşulan hikayesi Japonyayı o kadar etkilemiştiki bu ülkede ders kitaplarında bir dönem Keriman Halis olay adı altında konu başlığı bile yer almıştı.Keriman Halis olayı Türkiye'de halk tarafından Avrupa'nın Osmanlı'dan intikamı olarak görülüyor.O dönem Türkiye tarafından ''Türk modernleşmesinin ispatı''olarak sunulan bu hadise Avrupa tarafından Osmanlı'yı bu hale getirdik şeklinde dünyaya takdim edildi.İşte busebeble 1933 ten 1951 e kadar Türkiye'de güzellik yarışması yapılmasına müsade edilmedi..Keriman Halis konusunda Avrupa'nın takındığı malum tavrın ve halkın gösterdiği tepkinin bu kararda etkili olduğu ifade ediliyor.
Tutku
Sal Oca 31, 2012 9:36 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Isyanda Birakma Rabbim Affet

Yüreğinize sağlık..Okuyan her arkadaşımın bir satırında kendini bulacağı bir paylaşım..
Tutku
Cmt Şub 11, 2012 9:05 am
 
Foruma git
Konuya git

Hani bizim''Sevda'mız''?

Ben sevginin istismarına,onun ticarete alet edilmesine tur'laşmasına,otel'leşmesine,restoran'laşmasına,mönü'leşmesine karşıyım.Ama en çok ta ithalleşmesine karşıyım...Sorarım size Leyla ile Mecnun'ların,Kerem ile Aslı'ların,Ferhat ile Şirin'lerin köküne kıranmı girdi?..Sevgi denilen bir kavram,illa 1 güne hapsedilecek se niye bizim aşıklarımızın doğğum veya ölüm gününü değilde kalkıp bir hırıstiyan papaz olan Valentine'nin ölüm gününü kabul ediyoruz? Söyleyin hele,Leyla ile Mecnuun ünü demek Aziz Valentin Günü demekten çok daha sıcak ve çok daha yerli olmazmı?..
Bir gülücük bir sıcak bakış bir güzel söz değilmidir sevgi?..Ya da kulağa bir fısıltı?..Ama,her gün!..Ama yıllar boyu! Yılda sadece 1 gün değil!...Neresinden bakarsanız bakın 14 şubat ithal bir gün yabancı bir ürün dür Ama yıllardır kutlanıyor..Kutlandıkça da maddeleşiyor Sıcak bir söz'ün,sevgiyle bakan bir göz ün hükmü yok artık..Artık sevgiler Vicdanın özünde değil cüzdanın gözünde..Merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek sağlığında İmanı da İnkarı da tenekeden bir nesil den şikayetçiydi...Ya şimdi Sevgisi bile Papaz Valentine den olan bir nesil var karşımızda..Yazık çok yazık....Heeeyy gençler, Nereye?Pardon Where are you going?
Tutku
Çar Şub 15, 2012 3:20 pm
 
Foruma git
Konuya git

İnsanlar..

İnsanlar,sen istediğin kadar hayatındalar, göz yumduğun kadar dürüstler ve onları affettiğin kadar İYİLER.!.
Tutku
Per Şub 16, 2012 3:32 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: YA SEN NEYI OGRENDIN!.....................‏

Leydim konu başlığını okuduğumda; Ya sen neyi öğrendin? <<<Yazıyı okumaya geçmeden önce içimden geçirdiğim şu oldu:)) Leydim ben sevmeyi öğrendim:)) Tek bildiğim sevmek:))Yaradan'dan ötürü yaradılanı sevmek:)) Hiç hesap yapmadan sevmek:))Rabbin bizlere bahşettiği en güzel duygu SEVMEK.

Paylaşımın çok güzel yüreğine sağlık..
Tutku
Per Şub 16, 2012 11:05 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: kuş tüyü...

Leydim yaşadığımız her güne sığdırsak bi parçasını hayat ne kadar güzelleşir dimi..güzelleştikçe parçalar büyür..paylaşımlar çoğalırr..Yaşamdan keyf almak bak nasıl olurmuş bilinir.. Huzurlu olursun ..Huzur verirsin..Bir kez okudum okudukça keyf aldım..Yüreğine sağlık..
Tutku
Per Şub 16, 2012 10:56 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: birazda gülelim......

Leydim yazan ellerine sağlık:))) tşkrlerrrr
Tutku
Per Şub 16, 2012 10:48 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Hukuk Nedir?

“Hiç kimse onu bulandırmadığı ve ihlal etmediği sürece hukuk, teneffüs ettiğimiz hava
gibi görünmez ve tutulmaz bir şekilde etrafımızı kaplar. Hukuk ancak kaybettiğimizi
anladığımız zaman değerinin farkına vardığımız sağlık gibi sezilmez bir şeydir.”
Almira'm yüreğine sağlık...
Tutku
Pzr Şub 19, 2012 12:18 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: HİÇ DEĞİŞMEYECEKLER.....

Paylaşım çok güzel..Yüreğinize sağlık...
Tutku
Per Mar 01, 2012 9:48 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: eskiye özlem

Canım yüreğine sağlıkk..
Tutku
Pzr Mar 04, 2012 11:02 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: eğriye doğru:)

Te5irim:))))))))))işte gerçekler:))) harikasın..Yüreğine sağlıkkk..
Tutku
Pzr Mar 04, 2012 10:58 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: TOPRAK VATAN OLURSA......

Yüreğine sağlık Hacegan..
Tutku
Pzr Mar 04, 2012 11:00 am
 
Foruma git
Konuya git

YEŞİL EVREN 101 de Kompozisyon Yarışması

Arkadaşlar lobimizde 10 bin puanlı Kompozisyon yarışması düzenlenmiştir.Amaç FORM katılımı ve güzellikleri paylaşmak.Konu Başlığımız ''Dost'luk bir Kasa'ysa eğer ne saklamak isterdiniz? ''Kalemine güvenen arkadaşlar 10 satırı geçmicek bir şekilde katılım yapabilirler..Katılım için son gün 10.03.2012 dir.Salonumuzdaki admin ve oyuncu arkadaşlarımızdan seçeceğimiz jüriyle Form sayfamızda değerlendirme yapılacaktır..
Tutku
Pzr Mar 04, 2012 9:01 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: YEŞİL EVREN 101 de Kompozisyon Yarışması

DOSTLUK BİR KASA OLSAYDI
IIsibelII » 07 Mar 2012 02:39

Dostluk bir kara olsaydı eğer, ben odamdaki duvardan bir parça alıp koyardım.O duvar benim ağladığımda üzüldüğümde, sevindiğimde, çekilmez olduğum, kimselere bir şey diyemediğim zamanlarda hep yanımda oldu.Ona bazen yumruk attım, üstüne kapanıp saatlerce ağladım,konuştum derdimi anlattım bazen hırçınlaştım ona elime geçeni fırlattım,sonra sırtımı dayadım hep dimdik arkamda durdu sırt verdi banaEn iyi sırdaşım oldu, kimselere vermedi sırlarımı kimselere söylemedi ağladığımı, üzüldüğümü .Dost dediğin
Dostun yüreğinden geçeni bilmeli

Dostunu karşılıksız sevmeli
Verecekse almadan vermeli
Dost dediğin
Yüreği kan ağlarken, dost için gülmeli
Dost dediğin
Kara toprak gibi sadık kalabilmeli
Dost dediğin
Sığınacak yerin yoksa kucağını açabilmeli Gerektiğinde bir kalkan olabilmeli
Dost dediğin
+++++ kurşuna göğsünü siper yapabilmeliBenim dostum
Yüreğimin sesini uzaklardan duyabilmeli
Dost o zaman dosttur

BELKİDE BUNLARI YAPICAK BİRİNİ BULAMADIĞIM İÇİNKİMSEYE DOSTUM DIYEMEDİM SAYGILAR.....

Bu mesaj için IIsibelII adlı kullanıcıya teşekkür edenler: 2
Tutku (07 Mar 2012 06:26) • Baybora__ (07 Mar 2012 04:43)Değerlendirme: 14.29%
Tutku
Çar Mar 07, 2012 6:28 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: BEN KADINIM

Siboşum canımmm ne güzel paylaşımmm yüreğine sağlıkkkk
Tutku
Per Mar 08, 2012 5:17 pm
 
Foruma git
Konuya git

YESİL EVREN 101 de yapılan turnuvalarımız

Arkadaşlar her hafta Çarşamba günü saat 14.00 te Cumartesi 21.00 puan ödüllü turnuvalarımız devam etmektedir.Geleneksel hale getirdiğimiz turnuvada, turnuva heyecanı yaşamak isteyen tüm oyuncu arkadaşlarımız davetlidir.
Tutku
Cmt Mar 10, 2012 6:53 pm
 
Foruma git
Konuya git
cron