186 sonuç bulundu

Geri dön

Re: Aile elden gidiyor...

çay resmi resimleri


Anlaşıldı anlaşıldı çayları yine ben yapıyorum :))) Afiyet olsun...

Siyahin_Matemi
Pts May 20, 2013 10:24 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: Sesimi Gecenin Alacakaranlığına Gömdüm..

 


 Yüreğine sağlık Tutkum canım....


 


 

Siyahin_Matemi
Cmt May 25, 2013 10:54 am
 
Foruma git
Konuya git

Sesimi Gecenin Alacakaranlığına Gömdüm..

Sesimi Gecenin Alacakaranlığına Gömdüm
 
Dokunamam ki...!Boz Bulanık Bir Hayat, Kar Altında Avuçlarıma Demir Ayazı Düşüren İntiharlar Kuşanıyorum Belki Bir Kaçış... Soyunarak Sürgüne Gitmek Ömrümün Arka Sokaklarına Bu Bendeki Göçebe Issızlığı, Kimliksiz AdreslerdeYazgıdır O Küçük Dünyama Yalnızlığı Ölümsüz Kılan, Yarası Saklı Düşlerim Ördü Ömrümün Ağlarını Acıyla Yaralarım Demlendi, Kül Rengi Mahzenlerde Yitik Mutluluklar DiyarındaAnılarımı, İklimsiz Mevsimlere Tutkularımı, Gölgelerin Kanadına Sesimi, Gecenin Alaca Karanlığına GömdümDöküldü Gözlerimden, Her Biri Çiy Tanesi Umutlarım Şimdi Üşüyorlar Bir Yerlerde Zemheridir Bedenim Dokunamam Ki... Yazdım Adımı Kumlara Dalgaları Bekliyorum Gitmelere Çeyrek Var Haydi...
Siyahin_Matemi
Cum May 24, 2013 10:17 pm
 
Foruma git
Konuya git

'Kimi Sevsem Sensin'....


Kimi Sevsem Sensin


Kimi sevsem sensin, hayretsevgi insanı nasıl degistiriyorGözleri maviyken yaprak yeşiliSenin sesinle konuşuyor elbet…Yarım bakışları o kadar tehlikeliSenin sigaranı senin gibi içiyorKimi sevsem sensin, hayretSenden nedense vazgeçilemiyor..

 



Her şeyi terk ettim, ne aşk ne şehvetSarışın başladığım esmer bitiyorAnlaşılmaz yüzü koyu gölgeliDudakları keskin kırmızı jiletBir belaya çattık, nasıl bitirmeliGitar kımıldadı mı zaman deliniyorKimi sevsem sensin, hayretKapıların kapalı girilemiyor..



Kimi sevsem sensin, senden ibaretHepsini senin adınla çağırıyorumArkamdan şımarık gülüşüyorlarGetirdikleri yağmur, sende unuttuğumHani o sımsıcak iri çekirdekliSenin gibi vahşi öpüşüyorlarKimi sevsem sensin, hayretİn misin cin misin anlamıyorum..

 
 

YÜREĞİMSİN

 
 

Atıla ilhan

Siyahin_Matemi
Cum May 24, 2013 11:30 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: 'Kimi Sevsem Sensin'....

Zen seninde gözlerine sağlık...

Siyahin_Matemi
Cmt May 25, 2013 12:14 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: 'Kimi Sevsem Sensin'....

 
Tam  herkes aynıymış sanalda dediğim,doğru düzgün insan dost arkadaş yokmuş burda dediğim bi zamanda karşılaştık seninle Tutkum ve bunun hiçte böyle olmadığını gösterdin bana artık bu sitede gitmem için çok sebep varken,sen kalmam için tek sebep oldun bugünlerde ...Keşke daha öncede tanısaydımda seni ,belki bu kadar üzülmezdim herşey için...Umarım hep birlikte nerde olursa olsun hiç önemli değil belki burda belki başka yerlerde ,sitelerde hep birlikte oluruz....
 
 Teşekkürler Canım...
Siyahin_Matemi
Cmt May 25, 2013 11:17 am
 
Foruma git
Konuya git

Re: 'Kimi Sevsem Sensin'....

 


     Teşekkürler Meltemim Canımsınn....

Siyahin_Matemi
Cmt May 25, 2013 3:10 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: siyahın matemi

MATEM VAR

Matem var yüreğimin köşesindeAğlıyorum hani gelir diyeİçimdeki acıları yatıştırmaya çalışıyorumNasılsa bir gün gene...!

Öyle işte,yüreğim çok acıyor sensizlikleVarlığın ne kadar değişilmezseYokluğun bu kadar acı işte!Böyle bir özlem ağır geliyorBedenimdeki her hücreye

Adım adım uzaklaştın her günümdeÖzlemek,yokluğunu azaltacaksaYokluğun hep özlem;Varlığınsa sadece değişilmez olsun!!

İşte ben seni böyle kabullendimGideceğini bile bile...Günleri saya sayaAramızdaki mesafeleri
Göre göre!
Sevmek böyle işteKarşılıkla yada değilSonu bilinmeyen şekilde...çok özlüyorum seni gün geçtikçeAh Ah,şimdiden alışmalıyımŞimdiden,sen daha gitmedenYazdım sana feryadımı!!

Sen şimdi yanımdasınAma yarın çok uzaklardaGitme diyemem ki

Git ama beni unutmaFazla düşünme beni oralardaRahatını bozma,hep neşelenBen ikimizin yerine hep ağlarımSen sadece gülümse...
 
 
 
 
   Canım Meltem'mim çok güzel bir paylaşım olmuş..azcıkta ben katkıda bulunmak istedim umarım beğenirsin yüreğine sağlık canımm..
 
Siyahin_Matemi
Pzr May 26, 2013 1:21 pm
 
Foruma git
Konuya git

Hayattan ne öğrendim...

Hayattan ne öğrendim
 

 
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi…
Ağladım.
* * *
Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatin bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar  olduğunu öğrendim.
* * *
Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla… Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını,zamanla öğrendim…
* * *
İnsani öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu… Sonra da her insanin içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
* * *
Sevmeyi öğrendim. Sonra güvenmeyi… Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.
* * *
İnsan tenini öğrendim. Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu… Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.
* * *
Evreni öğrendim. Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim. Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.
* * *
Ekmeği öğrendim. Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini… Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.
* * *
Okumayı öğrendim. Kendime yazıyı öğrettim sonra… Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana…
* * *
Gitmeyi öğrendim. Sonra dayanamayıp dönmeyi… Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi…
* * *
Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta… Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım. Sonra da asil yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım.
* * *
Düşünmeyi öğrendim. Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim. Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.
* * *
Namusun önemini öğrendim evde… Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu; gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.
* * *
Gerçeği öğrendim bir gün… Ve gerçeğin acı olduğunu… Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim.
* * *
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını
öğrendim.
 
 
MEVLANA
 
 

 
Siyahin_Matemi
Pzr May 26, 2013 8:14 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Hayattan ne öğrendim...

 Teşekkürler Meltem'mim canımsın...

Siyahin_Matemi
Pts May 27, 2013 9:20 am
 
Foruma git
Konuya git

Düşmeyin Yüreğinizdeki Sevda Boşluğuna...

Düşmeyin Yüreğinizdeki Sevda Boşluğuna

 

Düşmeyin Yüreğinizdeki Sevda Boşluğuna Doldurmaya Kalkmayın Bir Başkasıyla Ya Yok Atın Sevdanızı Yüreğinizden Ya da Atılmıyorsa Yaşayınız Bir Başınıza

Her Ayrılık Acısı Çeken Kişi Düşmesin Artık Sevda Boşluğuna Yararlanmaya Kalkarlar Bulunan Her Boşluktan Farkına Bile Varmıssın Düştüğünüz Bu Yoldan

Her Acı Duyan İhtiyaç Duyuyor Şevkate Şevkat Göstereni Alıyor Benliğine Zaman Geçip Gidiyor Boşluk Büyüyor Farkına Bile Varmadan Çekip Gidiyor

Bir Suçluluk Duygusu Kaplar O Zaman Seni Kendini Haklı Çıkarır Elbet Karşındaki Onu Bahane Eder Unutamadın Der Hazır Bahanesi Var Çekip Gider

Nefsinizin Oyunudur Sevda Ve Aşk Nefsinle Mücadele Et Ve Savaş Kaybettiğinde Düşme Artık Boşluğa Gözyaşlarına Yazık Ağlayıp Durma

Görmen Lazım Artık Bazı Gerçekleri Sevda Aşk Hepsi Olmuş Çıkar İşi Yönetmen Lazım Aşkı Mutluluğun İçin Yeri Gel Artık Engelle Nefsini

Şunları Şunları Yaşıyamam Deme Boşyere Günah Olduğunuda Çıkıp Bahane Etme Dinimizde Zaten Flört Yoktur Böyle Şeyler Öne Sürüp Kendine Güldürme

Her Ayrılıktan Sonra Düştüğünde Boşluğa Karşına Çıkan İlk Kişiye Sarılma O Zamanlar Doğru Kişi Gelsede Sana Zaman Geçer Yanlıştan Dönemessin Sonra

Sevda Boşluğu Diyorlar İşte Buna Turist Diyoruz Biz Boşluğu Doldurana Bugün Vardırlar Yarın Yok Olurlar Hayatın Alt Üst Olur Artık Farkına Var
 
 
 
 
 
AKIL İNSANA EN BÜYÜK MİRASTİR SAĞLIK İSE EN BÜYÜK ZENGİNLİK KIYMETİNİ BİLENE

 
 
 
Siyahin_Matemi
Per May 30, 2013 10:35 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Düşmeyin Yüreğinizdeki Sevda Boşluğuna...

   Tutkum canım bu söze sen dahil değilsin çünkü beni o kadar iyi tanıdın ki kısacık zamanda,baktığım yeri söylediğin yetmiyor gibi ne gördüğümüde biliyorsun sen artık :)) Canımsınızz iyi ki varsınız iyi ki sizlerleyim....

Siyahin_Matemi
Cum May 31, 2013 9:16 pm
 
Foruma git
Konuya git

Bir yüreğe sadece bir dost sığar...

Bir yüreğe sadece bir dost sığar
 

Bir yüreğe sadece bir dost sığar.
Çünkü o yürek zaten onundur.
Amma velakin dost diye gelenlerin post olduğunu anlamak için zaman en güzel ışıktır.
Maskeler düşer, iltifatın arkasındaki niyet kendini belli eder. Mevlana'nın etrafında hocam, üstadım, ağbim gibi dolanan çoktu. Mevlana biliyordu ki bu sözleri söyleyenler ya prestij, ya çıkar beklentili gölgelerdi.
O hiç sönmeyen bir ışık derdindeydi.
Öyle bir ışık ki cılız yellerde titremeyecek, aydınlattığı kadar aydınlanacak.
Yüreğe naz cilve yapmayacak. Kahır nedir bilmeyecek. Seni sen olduğun gibi görecek.
Işık Şems'ti. Dost Şems'ti. İyi gün de güler yüz kötü günlerde ortalıktan uzaklaşan, emanete ihmallik etmeyen bir dosttu.
Beklentisiz. Çıkarsız.
Sevgisini hürmeti ile, hürmetini muhabbeti ile süslemiş bir dosttu Şems. Mevlana'nın kendisini dostuna anlatması gerekmiyordu. O daha bir şeyi aklına getirmeden dost aşkına getirendi.
Kur'an'ın ifadesi ile" İnsana bir nimet gelirse kendinden bilir , bir aksilik olur kötülükle karşılaşırsa bana ihanet edildi" diye düşünmeyendi dost. Dost yaranma derdinde değildir, dost yama değildir ki sökülsün tel tel. Dost yanına değil yarana gelendi. Mevlana için Şems dostluğun doğudan doğan güneşiydi.
Şimdi gölgeler ve sisler arasında kalan sizler söyler misiniz var mıdır Şems misali dostunuz? Mevlana misali yüreğiniz?
 



 
Kalp
 
Siyahin_Matemi
Pts Haz 03, 2013 1:23 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Bir yüreğe sadece bir dost sığar...


Bırakıp gitmeler, terkedilmeler, yalnızlık.. Bunları birçok defa yaşadım.. Tekrar tekrar hata yaptım belkide.. Sevmemem gerekenleri sevdim.. Değer vermemem gerekenlere haketmedikleri kadar çok değer verdim.. Sahte ... insanlar sahte gülümsemeler oldu hep hayatımda.. Kimseye güvenemedim uzunca bir süre.. Sabahları gülerek uyanamadım geceleri uyuyamadım. Gözyaşıysa tüm bu yaşananların yanında hediyeydi.. Yok artık eski ben Geride kalanlarda değil aklım yada bırakıp gidenlerde. Geçmiş çoktan geçti ! Kızmıyorum artık kimseye... Bir suçlu aramıyorum her defasında.. Ve artık anlatmıyorum öyle herşeyimi herkese.. Kimseyide dinlemiyorum yetiyorum kendi kendime.. Çok değiştim demiyorum ama çok şey değişti bende...
 
Meltem'im canım yüreğine sağlık katkın için....
Siyahin_Matemi
Pts Haz 03, 2013 2:00 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Bir yüreğe sadece bir dost sığar...

  Abilerin hası seninde gözlerine, kalemine ,yüreğine sağlık...Abimsin...

Siyahin_Matemi
Pts Haz 03, 2013 3:15 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Bir yüreğe sadece bir dost sığar...

  Harikasın Meltem'im muckkkk...

Siyahin_Matemi
Pts Haz 03, 2013 3:06 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Bir yüreğe sadece bir dost sığar...

Kalp Gözüyle Bakanlar
   Bir gün Peygamberimiz otururken Yanına bi adam gelir gözlerinin içine bakarak ; "Ne kadar çirkinsin." der. Peygamberimiz: Biraz haddini aştın ama doğrudur der. ... Bir gün yine bi adam gelir; Ne kadar güzelsin ya resulallah der. Peygamberimiz doğrudur der. Arkadaşları sorar: Peygamberimiz, bu işin aslı ne ? Güzelsin diyene de çirkinsin diyene de doğru diyorsun ? Peygamberimiz ; "Kişi ne görmek istediyse onu görür biz birbirimizin aynasıyız. Kişi bana bakarak kendini gördü."diye cevap vermiştir...
             Canım Tutkum o senin kalbinin güzelliği bende ne gördüysen sende ki doğallıktan kaynaklanıyor...Bende seni bu kadar geç tanımaktan pişman,üzgün ama tanığım için sizlerle birlikte olduğum  için çok huzurlu ve mutluyum bana sabretmesini öğrettin en önemlisi canımsınızz hepinizz....

             Not:Bu üstteki yazıyı hikayeyi  Meltem'imden arakladım bu ara beyabi yazılarını kulanıyorum :))))
Siyahin_Matemi
Sal Haz 04, 2013 6:29 am
 
Foruma git
Konuya git

Yaşam nedir...

 
Yaşam nedir

Gökyüzünde dünyayı yaşarken , Sonsuz özgürlüğümle birlikte, yaşamı arıyordum ne olduğunu bilemeden... Bir su damlasıydım, güneşin ışıklarında , Renklerle oynayan, karanlıklarda yıldızlarla konuşan... Mutluydum rüzgarla birlikte maviliğe savrulurken, mutluydum kuşlarla kanat çırparken, mutluydum gökkuşağı olup renkleri saçarken... Takılmışken bir bulutun peşine, görürdüm yaşayanları yeryüzünde... Hepsi zamanla koşar gibi, hep bir şeylerin peşinde... Bazen bir kuşun kanadına karışır, uçardım onunla, rüzgara karşı çığlıklarla birlikte.
Yaşamı sorardım kuşlara, nedir diye? Özgürlük derlerdi bana... Göklerde özgürce kanat çırpabilmek, Rüzgara baş kaldırmak.
Ama yağmur yağdığında özgürlükleri elinden alınır,
Ağırlaşan kanatları daha fazla çırpınamazdı ,
Damlalar karşısında... Sığınırken bir kaya kovuğuna, Özgürlüklerini teslim ederlerdi yağmura, sessizce...
Karıştım bir gün yağmur damlalarının arasına, Gücü hissedebilmek için... Toprağa karışmak istedim, çoğalmak istedim, Azgın bir nehir olup akmak istedim, deniz olmak istedim, Yaşamı bulmak istedim, yaşam olmak istedim...
Terk ettim gökyüzünü güneşe veda edemeden...
Altımda gittikçe büyüyen yeryüzü beni kendine doğru , Hızla çekerken daha da büyüdüm, çoğaldım. Koşmaya başladım bir an önce topraga kavuşabilmek için. Yaşamı hissedebilmek için... Yaşam olabilmek için... Toprağa ilk dokunuş, ilk sarılış... Sıcaktı toprak gökyüzününolamadığı kadar...
Beni sarmaladı şefkatle, beni içine aldı sevgiyle... Sevdim onu... Seviyorum dedim yaşamayı seninle birlikte... Toprağın derinliklerinde, karanlık sıcaklıklarda ,
Güveni hissettim... Zaman geçtikçe büyüdüm, çoğaldım... Yerimde duramaz hale geldim... Güneşi özledim... Yıldızlara merhaba demek istedim.... Terk ettim toprağı , Sıcaklığını, şefkatini.
Bir sabah çiçekler açarken gökyüzünü gördüm yeniden... Öylesine mavi, öylesine sınırsız, öylesine özgür...
Aktım, gittikçe büyüyerek... Beni sarmalayan toprağa dokunarak aktım...
Nereye gittiğimi bilemeden... Sadece yaşamı ögrenebilmek için aktım . . .
Benimle çiçekler açtı ağaçlarda, Topraktan otlar fışkırdı delicesine ...
Ben onlara yaşamı sunarken, Cevap veremediler bana yaşam nedir diye sorduğumda... Büyümek istedim... Daha hızlı akmak, denize kavuşmak istedim...
Aktım gökyüzünün görünmediği ıssız ormanların arasından, Yıllardır kımıldamaktan korkan taşları,
Peşimde sürükleyerek, başkaldırırcasına ... Başakların rüzgarla dans ettiği ovalara geldiğimde duruldum... Onları seyredebilmek için yavaşladım...
Sordum uçuşan kelebeklere yaşamı... Rüzgarla dans mı diye?.. Cevap vermediler bana...
Denizi aradım uzaklarda , görebilmek için köpürdüm,
Taştım ona bir önce dokunabilmek için.
Sonra bir sabah, daha güneş ışıklarını , Serpmeye başlamamışken dünyaya,
Uzaklarda maviliği gördüm... Gördüm orada canlılığı, başkaldırmışlığı, hasreti...
Kavuşmak istedim bir an önce, sarılmak istedim...
Koynuna girmek istedim bir sevgili gibi... Sevişmek istedim onunla... Yaşamı istedim ondan... Dokunduğumda denize, balıklar kaçtı benden,
Suyum karıştı denize... Bir oldum onunla...
Ufacık bir damlaydım, bulut oldum, Toprak oldum, deniz oldum, Okyanus oldum. Kapladım dünyayı canlılığımla. Dalgalarla oynarken derinliklere karıştım... Derinliğin sessizliğinde güzellikleri buldum... Yaşam gizlenmiş güzellikler midir diye sordum denize? Cevap alamadım... İnsan olmak istedim... Yaşamın ne olduğunu öğrenirim diye...
Döl oldum genç bir erkeğin ateşli vücudunda...
Yıldızlı bir gecede can oldum bir dişiyle... Büyümeye başladım içinde olduğum insana fark ettirmeden... Büyüdüm, büyüdüm...
Aynı toprak gibi sicak ve karanlık , Bu yer bana güven verdi, huzur verdi...
Zaman geçtikçe, yerime sığamaz hale geldim... Güneşe sarılmak istedim...
Yıldızları görmek, denizle konuşmak istedim...
Yaşamı insanlara sormak istedim... Işıkla tekrar kavuştuğumda özgürlüğümü hissettim yeniden... Küçük bir su damlasıyken gezdiğim gökyüzünü ,
Yeniden görebilmek mutluluk verdi...
Büyüdüm zamanla... Diğer insanlarla birlikte, Zamanla birlikte... Sordum insanlara yaşam nedir diye?.. Cevap veremediler... Bir gün aşık oldum birisine, neden diye sormadan kendime... Bir kuş gibi özgürce, bir nehir gibi delicesine akarak, bir deniz gibi sınırsızca sevdim birisini . . . O zaman anladım ki ; YAŞAM SEVGİDİR , SADECE SEVGİ ! ! !
 


 
Kalp
Siyahin_Matemi
Çar Haz 05, 2013 5:30 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Sabretki...

İSYAN ETME YÜREĞİM.....
 

 
Ne kadar çok olsada derdin
Vardır elbet bir bildiği
Derdi verenin...

Sabır aşını içmek varsa nasipte gel!!!
Taşları çatlatalım yüreğim...
Ne çok çentik attık hayat ağacına,

Bu son badire diyelim,,,
Bir çizik çekelim...
Kim bilebilir ki ne olacak yarın Çıkarmıyız sabaha?
Sev dolu , dolu Sımsıkı sarıl sevdiğine,,,
Tutun hayata...

Her şey bir gün bitecek nasılsa...
İsyan etme yüreğim!!!
Sebep, suçlu arama
Duayla , Sabırla , Umutla Bak Yarına...
 
 
 
 
Emeğine yüreğine sağlık Tutkum güzel paylaşım olmuş canım...
 



 
Siyahin_Matemi
Çar Haz 19, 2013 6:47 pm
 
Foruma git
Konuya git

Güzel cevaplar alimlerden bilim adamlarından..

Güzel cevaplar alimlerden bilim adamlarından
Sokrat ölüme mahkum edildiğinde, eşi: - Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca,
Sokrat: - Ne yani, birde haklı yere mi öldürülseydim! -------------------------------------- Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayışı ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
"Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir: - Ben çekilirim!! -------------------------------------- Meşhur bir filozofa: - Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz? diye sorulduğunda: - Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş. -------------------------------------- Dostlarından biri, Fransız kralı 15. Lui' ye: - Majesteleri, akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder. Kral, alaylı alaylı gülerek: - Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum. -------------------------------------- Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarınından biri: - Efendim, kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi? Galile: - Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler de bir eşşeğe göre fazla küçük sayılmaz mı? -------------------------------------- Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon' un bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek: - Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zaptetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon: - Evet, Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım. -------------------------------------- Bir toplantıda bir genç M. Akif küçük düşürmek için: - Affedersiniz, siz veteriner misiniz? demiş. M. Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş: - Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu? -------------------------------------- İdam edilmek üzere olan bir mahkuma: - Diyeceğin bir şey var mı? diye sorduklarında: - Bu bana iyi bir ders oldu!! -------------------------------------- Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ; - Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir: - Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış: - Bende bilirim. -------------------------------------- Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla: - 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der. Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der: - Bizde onlara yaklaşıyoruz. ------------------- Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanırmısınız? Filozof: Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım
 
Siyahin_Matemi
Çar Haz 19, 2013 8:14 pm
 
Foruma git
Konuya git

İnternet beddua çeşitleri...

İnternet beddua çeşitleri
 
Özgün Beddualar ———————–
 

1- Netten 50 MB'lik bir dosya indirirken, bitmesine iki dakika kala elektrikler kesile de mosmor ol inşallah!
2- Chat yaparken kapı zilin çala!
3- Maus'unu kedi yesin!
4- Içtiğin çay klavyeye dökülsün!
5- Arama motorlarına giremeyesin!
6- Hitin düşsün, liste sonu ol!
7- Posta kutuna iki ay mail gelmesin!
8- Üç vakte kadar bağlantın kopsun inşallah!
9- Klavyenin sesli harf tuşları basamaz olsun da, sevgiline mektup yazamayasın!
10- Windowsun çöksün, ıcq'un kopsun da ele güne muhtaç ol innnnşallah!
11- Kafana harddiskler kadar taş düşsün!
12- Kodlarını yanlış yazasın da web sayfası yapamayasın ya rabbim!
13- Askerliğini uzun dönem yapasın da, 18 ay nete bağlanamayasın!
14- 2 senedir yazmaya çalıştığın 500 sayfalık roman dosyana virüs girsin de, edebi hayatın bitsin!
15- Bütün beddualarım tutsun da iflah olamayasın inşallah!

————————————–Modern Beddualar——————–

1-Mouse'un kirila.
2-Tik tıklayamayasan .
3-Hatlarin kopa da hiç bir yere baglanamayasan.
4-Disk'lerin "crash" ola.
5-File'larina virüs bulasa.
6-Networklerden atılasan.
7-Database'in patlaya.
8-Security key'lerin desifre ola.
9-Back-uplarin bozulsun da geçmişe dönemeyesen.

————————————–Ekonomik Beddualar——————

1-Repo'da açığa düşesen, faiz sana zarar yaza.
2-IMKB 100 endeksin 1600 direncini kıramaya.
3-Uygun kur bulmaya, pozisyon açigina düşesen
4-Reuters'in arizalana, rate'leri izleyemeyesen.
5-Paran araci kurumda kala, iç edile; Dövize endeksli kredi alasan.
6-"zede"lenesen Merkez Bankasi para piyasalarina müdahale ede.
7-O sirada sen de orada olasan Halden anlamayan Bireysel Danisman'a denk düsesen
8-Sabah seansinda endeks hizla düse sen panik olup kagit çikasan, ikinci seansta endeks kendini toplaya ama is isten geçmis ola.

————————————–Münefrit Beddualar——————-

1-Silikonun patlaya insallah
2-Hem fikir, hem zikir suçlusu olasan.
3-Ne yersen ye asit yapa agzinda, bir "falim" çiklet bulamayasan.
4-Kaplama alani disinda kalasan.
5-Aldigin dolarlar sahte çiıka.
6-Susurluk Skandali'na adın karisa.
7-Bir decoder olamayasin.
8-Güçlü Türk olamayan, persil adam olasin
9-Medyalara gelesin insallah Talk showlara, reality showlara çikasan imajin sarsila.
10-Tam otomatik çamasir makinen kireçlene, bir gram Calgonit bulamayasan.
11-Siyaset Meydani'na çikamayasin.
12-"Maraba Televole" diyesin, Sabah sekerleri'ne çikasin Reha Muhtara'a konuk olasan.
13-Yeryüzünde tashih hatasi gibi dolasasin.

——————————————Öğrenci Bedduaları—————

1-Sınavda kaleminin ucu bitesice…
2-Gününün her saati Türkçe dersi olasıca…
3-Tarih sınavından önce kitabini okulda unutasica…
4-Akşam servisi kaçırasıca…
5-Allah sana ingilizce öğretmeni gibi kari/koca veresice…
6-Fen projeni evde unutasica…
7-Ögretmen seni idareye yollayasica
Siyahin_Matemi
Çar Haz 19, 2013 7:53 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: İnternet beddua çeşitleri...

 Tutkum canım yaparmıyım sana bitanem bu beddualar lobimizdeki hiç kimse için geçerli değildirr :))) Senin  de okuyan gözlerine yorum yazan parmaklarına sağıklık canım...

Siyahin_Matemi
Per Haz 20, 2013 2:26 pm
 
Foruma git
Konuya git

Re: Yaşam nedir...


Tutkum,Meltemi'm ve emeği geçen beğenen bütün dostlarıma tek tek teşekkürlerimi sunuyorum sevgilerimle....


 

Siyahin_Matemi
Per Haz 20, 2013 3:04 pm
 
Foruma git
Konuya git

Herkes güverteye :)))

HERKES GÜVERTEYE

 
Titanik


Okyanusta büyük bir gemi hızla ilerliyorken, bir an gemi kaptanı herkesi güverteye çağırmış. Herkes güverteye toplanınca:



- "Size bir kötü bir de iyi haberim var" demiş. "Hangisi ile başlayayım?"
- "İyi olanla" demiş yolcular... - "11 dalda oscar kazanacağız..." 

 
 
Siyahin_Matemi
Per Haz 20, 2013 3:56 pm
 
Foruma git
Konuya git

Üç Yeni Teknolojik Gelişme :)) Fıkra....

Üç Yeni Teknolojik Gelişme 
Rus fizikçiler yerin 100 metre altında bakır tel bulduklarını, bunun ise atalarının bundan 1000 yıl öncesinde telefon şebekelerinin olduğunu kanıtladıgını duyurdular.Bu olaydan 1 hafta sonra Amerikan gazetelerinde ilginç bir manşet. Amerikan bilim adamları yerin 200 metre altında 2000 yıl öncesine ait fiber optik hatlar bulduklarını, bunun ise, amerikan toplumunun Ruslardan 1000 yıl öncesinde gelişmiş digital haberleşme sistemleri olduğunu söylediler.
Bir hafta geçmeden Türk gazetelerinde yeni bir manşet. Türk bilim adamları yerin 500 metre altına kadar kazdıklarını ve hiçbirsey bulamadıklarını, bunun ise atalarının 5000 yıl öncesinde kablosuz iletişim sistemlerini kullandıklarını söylediler... 
Siyahin_Matemi
Per Haz 20, 2013 3:48 pm
 
Foruma git
Konuya git
cron