2 sayfadan 1. sayfa

DEĞİŞEN ZAMAN MI? YOKSA BİZLER Mİ.....?

İletiTarih: Pzr Şub 05, 2012 7:16 pm
Hacegan__
Evet teknoloji çağında yaşıyoruz...Herşeyimiz var...Evlerimizde Bilgisayar, Televizyon, Şahsi telefonlarımız, Bir sürü araç bizim hizmetimize sunulmuş...
Bukadar teknolojinin içinde rahatımız yerindemi?
Huzurumuz varmı?
Sağlığımız yerindemi?
Yeterince iletişim kurabiliyormuyuz?
Alilemize dostlarımıza yeterince vakit ayırabiliyormuyuz?

Şöyle bir göz atacak olursak bizlerden neler aldı yada neler kazandırdı..Evet bizlere birçok faydası var ..İnkar edilemeyecek kadar çok..
Ama düşünelimki evimize bir konuğumuz geldi akrabamız, dostumuz vs...Nasıl bir iletişim kuruyoruz...Evdeki sohbet muhabbet ortamı nasıl...
Genellikle tv açık, gözler tv’de herkez oraya odaklanmış bişeyler izliyor. Gençlerde bilgisayar başında oturmuş sanal iletişimde...
Ama konuğumuz bizi görmeye gelmişti..Muhabbet edicektik biz...
Ev sahibide menun, konukta memnun durumdan..

Neden bu hale geldik diye sorguluyorum bazen..Ben kendi hayatımda Yaşlı büyüklerimi dinlemeyi çok seviyorum..Onların anlatım tarzlarını çok seviyorum..
Ve eski yaşam tarzlarını anlatınca...Bir yaşlı diyor ki

-Evlerimizde ışık yoktu...Gece gaz lambalarının ışığında oturduk...Eve gelen misafirlerle öyle bir muhabbet ortamı olurduki..Sohbet bambaşkaydı..
İçilen çayın tadı bile bambaşkaydı...Akraba ziyareti vardı...Eski zaman çok başkaydı çok diyorlar..

Pekala değişen zamanmı? Yoksa bizlermi?

Çokmu meşguluz? Birbirimize vakit ayıramıyoruz..

İşlerimiz hiç bitmiyormu? İşlerden kalan vakitte yapılan şey nedir?

İşlerimizden kalan vakitte yapılan herkez evine çekiliyor ya tv başında yada pc....

Yine eski bir büyük söylüyor..Yaklaşık 20-25 yıl öncesi diyebilirim...

-Apartmanda kimsenin evinde televizyon yoktu..Sadece falanca kişi almıştı..Ve akşamları onun evine televizyon izlemeye giderdi herkez..

Sorunlar böylemi başladı diyorum bazen...Sonra yavaş yavaş diğer komşularda aldı tv...Ve artık herkezin kendi evinde var ..Kimsenin birbirine gitmesine gerek yok..
Akşam olunca herkez kendi evine çekilip tv izleyebiliyor....Yada pc başında oturabiliyor..

Yanlış anlaşılmasın bu arada..Tv’yi suçlamıyorum..Yada diğer teknoloji aletlerini..

Ya biz bu teknoloji aletlerini gereğinden fazla hayatımıza soktuk, Yada kulanmasını bilmiyoruz...

Ama şuna inanıyorum...Tv geldi evdeki sohbet ortamı kalktı..Sadece akraba içi iletişimde değil..Aile içindede aynı bu durum..
Baba yorgun geliyor geçiyor tv başına...Çocuklar pc başında, annede gün boyu yorgun düşmüş zaten...

Yani herkez kendi aleminde ..........

Tekrar soruyorum ...Değişen zamanmı? Yoksa bizlermi? Bundan sonrasına siz karar verin selam ve saygılarımla.Hacegan

Re: DEĞİŞEN ZAMAN MI? YOKSA BİZLER Mİ.....?

İletiTarih: Pzr Şub 05, 2012 8:36 pm
Almira
Değişen zaman değil biz, içi boş değişkenler olduk sadece. Değişim bizden bir çok değer aldı ve bir çok değerimiz de aşındı durduk yere.
Tarihini gizlemeye çalışan toplumların başına gelmesi en doğal felaket olan yozlaşma ve yok olma maalesef bizimde en büyük sorunumuz.
Hoşgörümüz azaldı.tahammülsüzleştik, içimizdeki sevgi gün geçtikçe ölüyo,değişim adı altında herşeyimizi kaybettik,tüm güzellikleride,kültürümüz,sağlığımız,ahlak,edep,tüm güzel olan herşey yavaş yavaş kayboluyor,eskiden ,sevgi saygı ,kültürel değerler,komşuluk,yardımseverlik,misafirperverlik vardı şimdi ise teknoloji
teknoloji; tamam olmalı ama değerlerimizide kaybbetmemeliyiz.....

Teşekürler abi çok değerli bir paylaşım olmıuş.....

Re: DEĞİŞEN ZAMAN MI? YOKSA BİZLER Mİ.....?

İletiTarih: Pzr Şub 05, 2012 10:36 pm
Hacegan__
Kardeşim yorumun için teşekkür ederim sağol.

Re: DEĞİŞEN ZAMAN MI? YOKSA BİZLER Mİ.....?

İletiTarih: Pzr Şub 05, 2012 11:32 pm
Tutku
Zaman aynı zamanda değişen bizleriz..Nesilden nesile değişen bizleriz....Bizleri değiştirmekte kolay olmadı..Kimlere iş düşmediki..Televizyon'un en büyük etken olduğu belli,bunu hepimiz kabul ediyoruz acaba diyorum o izlediğimiz proğramlar bizim örf ve ananelerimizi,gelenek ve göreneklerimizi göz ardı etmeden proğramlar hazırlanıyor,milli ve manevi değerlerimizi ön plana çıkartan diziler yada açık oturumlar bu en küçük yaştan en büyük yaşa hitap eden proğramlar ağırlıklı olsaydı yine televizyonu suçlarmıydık?..işin en ilginç yanı da toplumumuzun en sağlam yapısı olan aile'mizi yoketmek adına yapılan bu dizileri, bile bile tv karşısına geçip en kıymetli varlığımız olan çocuklarımızla izliyor olmamız..hem izliyoruz hem eleştiriyoruz...reytinglerini artırıyoruz..Sadece tv mi? hayır değil..Eğitim Öğretim ..Basın..O kadar geniş bir konu ki.. Güzel bir konu seçmişin Hacegan ..Yüreğine sağlık..

Re: DEĞİŞEN ZAMAN MI? YOKSA BİZLER Mİ.....?

İletiTarih: Pzr Şub 05, 2012 11:34 pm
Hacegan__
Tutku ablam çok teşekkür ederim sağolasın.

Re: DEĞİŞEN ZAMAN MI? YOKSA BİZLER Mİ.....?

İletiTarih: Pts Şub 06, 2012 7:41 pm
Koray
Hep şikâyet ederiz zaman değişti diye

Değişen zaman mıdır düşünmüyoruz niye



Zaman aynı zamandır her yıl aynıdır bakın

Ayı günü haftası yılları olur yakın



Değişen zaman değil insanda var değişim

Herkes sanki robottur çağın adı bilişim



İnsanı yüceltmektir bilginin tek amacı

Bunca bilgi içinde insanlar çeker acı



Neden bunca işkence bu kargaşa nedendir

Menfaatperest Batı zulme hizmet edendir



Bu bela insanlığı sarıp da sarmalamış

Müslüman olan bile çıkarla nemalanmış



Varsa yoksa paradır insan için itibar

Kimse dönüp bakmıyor iltifat görmez kibar



Nezaket unutulmuş iltifat makamlara

Herkesin aklı fikri sadece olmuş para



Kaç garibin gönlünü yaptın diye soran yok

Çok konuşan kişinin bakarsınız karnı tok



Fakirin sesi çıkmaz söyleyemez derdini

Çok rahat isteyenler kaybetmiştir kendini



Gerçek fakir ararsan istemeyenlere bak

Köşe bucak dolaş da gariplere ışık yak



Kim fakirdir kim zengin bilinmiyor bu zaman

Doyumsuz insanların sonları olur yaman



Tasadduktan bihaber yaşarsa şükürsüzler

Onca servet içinde somurtkan kalır yüzler



Eskice Hoca sanma sen kendini kurtardın

Bir nefesin şükrünü bilemezsen tutardın

Re: DEĞİŞEN ZAMAN MI? YOKSA BİZLER Mİ.....?

İletiTarih: Sal Şub 07, 2012 1:03 am
gulgulce
Bir ırmak gibi akıp giden zamanın bir yerinde bizler de
varız, bazen hızlı bazen ağır akıp duran bir ırmağın kim bilir hangi
damlası olarak buluruz kendimizi. Aynı su damlası bir noktadan sadece
bir kez geçer.Bizlerden önce de akıp giden zaman biz olmayınca da akıp
gidecek. Bu durumu en güzel özetleyen sözler Ahmet Hamdi Tanpınar’ın
şu dizelerinde geçiyor:” Ne içindeyim zamanın /Ne de büsbütün
dışında/Yekpare geniş bir anın /Parçalanmış akışında,

Gönül isterdi ki bu kaçınılmaz değişim anlam değerlerimize de olumlu
etkiler bıraksın ama bu noktada durup düşünmek lazım. Evlerimizin
malzemesini, biçimini, yapısını değiştirirken ; içimizdeki sevgiyi
öfkeyle ,paylaşma duygusunu ezmekle, hoşgörü ve yardımlaşmayı
acımasızlıkla değişmesek! Ya da illa değişecekse bir şeyler
yalanlarımızı doğrularla, tahammülsüzlüğü anlayışla ve herkesi insan
değeriyle sevmeye çalışmakla değiştirebilsek…..

Re: DEĞİŞEN ZAMAN MI? YOKSA BİZLER Mİ.....?

İletiTarih: Pzr Mar 25, 2012 8:42 pm
Hacegan__
gulgulce yorumun için teşekkür ederim sağol.

Re: DEĞİŞEN ZAMAN MI? YOKSA BİZLER Mİ.....?

İletiTarih: Pzr Mar 25, 2012 11:09 pm
Asri_Saadet
DEGISEN ZAMANMI ? YOKSA BIZLERMI ? E
Degisen Bizleriz örf adetlermizi unuttuk kültürümüze yeterince sahip cikamadik islerimizden bu Degerleri cocuklarimiza bile veremedik vermek istedik ama üstüne düsemedik kaptirdik dünyanin sasali islerine biraktik gidisine herseyimiz var elimizde yok degil am mutlulugu ve huzuru bulamadik eksik vardi hayatimizda gözümüzün önünde evlatlarimizi ailemizi cevremizi göremez olduk saygimizi aile ve komsuluk degerlerimizi unuttuk simdi hepimiz farkindayiz bu gidisatin ve bizleri eskiyi eski zamani özler olduk saygimizi sevgimizi nesemizi ailemizdeki baglari sohbetleri yardimlasmayi cok özler olduk .

Kimimiz en şatafatlı ortamların o imrenilen masalsı dünyalarından bakar hayata.. Aç gözlü.. ihtiraslı.. kibirli ; Kimimiz en sefil mekanların , ızdırap ve dertlerinin acıyla kısık gözleriyle.. Çaresiz ve yorgun… Ya da işte ne bileyim? aralarda bir yerde.. Milyonlarca, milyarlarca insan hayatı yaşamakta.Ama pek çoğu mutsuz sanki.. Umutsuz…Ve mutsuz olanlar yetimler,garipler,fakirler,özürlüler hastalar ..vs değil. Aksine belki onlar hayata daha sımsıkı sarılmış daha güçlü.. Babasını asker selamıyla selamlarken yaş akmıyordu şehidin geride kalan yavrusunun gözünden. Bizler göz yaşı dökerken Yada bizler kahvelerde zamanı üç kağıda alıp verirken tekerlekli sandalyeler üzerinde sportif faaliyetlerde dereceler alan özürlü kardeşimizin kazanma ışığını görmemek için televizyon kanalarını değişmedik mi.. İşçimiz- memurumuz mutsuz, işsizimiz umutsuz... Evlimiz mutsuz,bekarımız umutsuz.. zenginimiz mutsuz, fakirimiz mutsuz.. Küçüğümüz mutsuz, büyüğümüz mutsuz… Zaman mutsuzluk zamanı. Sanki bizi neyin mutlu edeceğini bilmiyoruz. Huzuru nerde bulacağımız Üste her yağmur yağdığında damlayan çatısız iki göz köy evinde sekiz kardeş büyürken aldığım tadı şimdi kaloriferli apartman dairelerinde ki çocuklarım yaşayabiliyorlar mı? Akşamları ğazlambaları altında radyodaki türküleri dinlerken yaşadığım duyguları şimdi odalarındaki bilgisayarlardan dinledikleri müziklerden yada televizyonlardaki izledikleri dizilerden bulabiliyorlar mı ki? Sanmam...! Çünkü beş altı yaşında iken büyüklerin önden yol açarak ancak gittiğimiz yarım metreyi bulan okul yolundaki heyecanımızı şimdi işime giderken bindiğim arabamda bulamıyorum ki. Üstelik Mustafa öğretmenimin ya da Halil İbrahim öğretmenimim o öpülesi ellerinden şamar yiyeceğimi de bilsem. Zaman teknolojiyle birlikte rahatlık getirmeliydi. Çünkü her şey insanlığın, toplumun hizmetine sunulmak için tasarlanmalıydı. Rahatlık getirdide. Ancak rahatlık nedense mutluluk ve huzur getirmedi. Müthiş bir iletişim ve görsel teknoloji çılgınlığı Televizyon radyoyu, internet televizyonu, telefon mektubu, cep telefonu yazıyı, unutturdu Hala mektup yazan kaç kişiyi tanıyoruz etrafımızda..? Oysa mektup biz özlemdir, hasrettir hissettiklerimizi yazar kalemler. Postacıyı beklerken gelen zarfı acarken kalpler yerinden çıkacak gibi olur. Kara trenlere, postacılara ve ucu yanık kâğıtlara türküler yakılmıştır. Oysa şimdi kalem tutan ellerimiz yazmayı unuttu. Klavyenin başında yazılan mailler yada telefon tuşlarında gönderilen sms o kadar hızlı ki. Mutlu olduğumuz yer internet dünyası. kahvehaneler ya da televizyondaki diziler ya da Mehmet Ali’nin çarkı felek yarışmaları olmamalıydı. Tüm bunlara dalıp giderken neleri unuttuğumu ya da nelerden vazgeçtiğimizin farkında mıyız? Evet teknoloji olsun.. En hızlı ve en geniş şekliyle toplumumuzun kullanımın da olsun. Ancak insanı ,aileyi toplumu bizi biz yapan değerlerimizi uzaklaştırmasın. Yanı başımızdaki çocuğumuza baba şevkati göstermekten, eşimize ailemize zaman ayırmaktan engellemesin .Komşumuzu, akrabamızı ziyaretten kesmesin. Toplumu devleti milleti bölücü düşüncelerle zehirlemesin. Dini değerlerimize saygı duysun, korusun ve saysın. Gelin bir akşam televizyonlarınızı, cep telefonlarınızı kapalı tutalım. Çocuğunuzu yanınıza alıp onunla isim şehir oynayın.Yan komşumuza çay içmeye gidelim, Mahallemizdeki fakir komşumuza bir dilim ekmekte olsa bir şeyler götürelim. Bir şiir, bir kitap okuyalım. Bir vakit namaz kılalım.. Ya da bir saatliğine de olsa şunu alacağım şunu yapacağım diye kendi kendimizi hırslandırmaktan vazgeçelim. aç gözlülüğümüzden hırsımızdan vaz geçip dua edip şükredelim. Evet kimimiz en şatafatlı ortamda kimimiz en sefil ortamlarda yaşar bu hayatı.. yada oralarda bir yerlerde… Ve herkezde faklı pencerelerden bakarcasına farklı sahneler görür yaşam denen hayat oyununda… Ve bizler mutsuz, bizler huzursuz B izlerin mutsuzluğu bir adım ötede olan değersiz şeyler için kendimizi yiyip bitirdiğimiz hırstan ,çekememezlikten ,aç gözlülükten olmamalıydı.. Üzülüyorsak ; Allaha iyi bir kul, Peygamberime yakışır bir ümmet olamadığımıza üzülelim.. Üzülüyorsak; Devletine, Milletine, Bayrağına bir şeyler vermeden her şeyi ondan beklediğimize; çalıp çırpma peşinde koştuğumuza üzülelim. Üzülüyorsak; Topluma, komşuma karşı vurdumduymazlığıma; adam bananeciliğimize üzülelim. Üzülüyorsak; Ailemize, çoçugumuza ayırdığımız zaman azlığına; o az zamanda bile onlara çok şeyler vermediğimize üzülelim. Eminim bu üzüntüleri hissetmek bile bizi şimdikinden çok daha huzurlu yapacaktır

Selam ve dua ile ...

Re: DEĞİŞEN ZAMAN MI? YOKSA BİZLER Mİ.....?

İletiTarih: Pzr Mar 25, 2012 11:40 pm
Hacegan__
Asri_Saadet kardeşim emeğine yüreğine sağlık ne kadar güzel bir tesbit olmuş inşallah bu yazıyı okuyan dostlarımız bir beş dakika olsun yaşantılarını göz önüne getirirler bu güzel paylaşım için çok teşekkür ederim .Allah razı olsun inşallah selam ve dua ile.