1 sayfadan 1. sayfa

SöYLE ULAN, ZALİM MİYİM ALİM MİYİM

İletiTarih: Per Haz 16, 2011 10:56 am
BuYuKTurK__

ÂLİM MİYİM YOKSA ZALİM MİYİM SöYLE ULAN?

 

 


Zamanın birinde aylardan Ramazan ve kasaba sakinlerinin İkindi namazını eda etmek için cami de olduğu bir vakittir…
İşte böyle bir zamanda, ağzından köpükler akan azgın mı azgın bir atın üzerine binmiş olarak kasabaya giren bir adam doğruca caminin önüne gelir ve cemaatin camiden çıkmasını bekler.
Camiden ilk çıkan seksen yaşlarındaki ihtiyara seslenir ‘’ İHTİYAR İHTİYÂR, ÇARIÄžININ BAÄžLARINI BAÄžLAMAYI BIRAK VE DE DERHAL BURAYA GEL’’.
Sesin geldiği tarafa dönen yaşlı adam, ağzından köpükler akan azgın atın üzerindeki gözleri yuvalarından fırlamış, yüzünün şekli bir canavarı andıran ve elinde büyükçe bir kılıç olan adamı görünce, bir an korkusundan bayılacak olur…
Adamın ikinci defa çirkin ve ürkütücü bir sesle ‘’ SANA DİYORUM, DERHAL YANIMA GEL ULAN MORUK’’ şeklinde bağırması üzerine, yaşlı adam büyük bir korkuyla adama yaklaşarak gelip önünde durunca, korkudan benzi sararıp dizlerinin bağı çözülen yaşlı adama hiddetle sorar ‘’SöYLE ULAN MORUK, BEN ÂLİM MİYİM YOKSA ZALİM MİYİM?’’…
İhtiyar adam biraz durur düşünür ve içinden kendi kendine; BEN BU ADAMA ÅžİMDİ NASIL BİR CEVAP VERECEÄžİM. BU MEL’UN ADAM ZALİMİN TEKİ. DOÄžRUYU KONUÅžMAM GEREKİRSE BU ADAMA ZALİMSİN DEMEM GEREKİR LÂKİN CANIMI KURTARMAM İÇİN EN İYİSİ Ã‚LİMSİN DEYİVEREYİM. O ZAMAN DA YALAN KONUÅžMUÅž OLACAÄžIM Kİ HAYATIMDA BİR KERECİK OLSUN YALAN KONUÅžMADIM ÜSTELİK DE MUBÂREK RAMAZAN VE AÄžZIM ORUÇLU. EN İYİSİ YALAN KONUÅžMUÅž OLSAM DA ÂLİMSİN DİYEREK CANIMI KURTARMIÅž OLURUM. HEM CENÂB-I ALLAH, CANI KURTARMAK SöZ KONUSU OLDUÄžUNDA YALAN KONUÅžMAYA MÜSAADE EDİYOR’’ diye söylenir…
Atın üstündeki adam kılıcını güneşe tutarak, güneş ışınlarını ihtiyarın gözlerini kamaştıracak şekilde yüzüne yansıtır ve korkunç ve iğrenç bir ses tonuyla ‘’NE ÇOK DÜÅžÜNDÜN BRE YAÅžLI MORUK, TEZDEN SöYLE, BEN ÂLİM MİYİM YOKSA ZALİM MİYİM’’ tekrar sorar…
Canını kurtarmak pahasına çaresiz kalan yaşlı adam tebessüm ederek ‘’ÂLİMSİN A BENİM GÜZEL EVLADIM ÂLİMSİN’’ DEYİVERİR…
Âlimsin sözü karşısında daha da şirretleşen adam avazı çıktığınca ‘’ BRE MORUK, CAMİDEN YENİ ÇIKTIN VE AÄžZIN DA ORUÇLU. BEN DE ÂLİM KILIÄžI VAR MI Kİ? CANINI KURTARMAK İÇİN UTANMADAN YALAN KONUÅžUYORSUN’’ diye bağırır ve ucu çatal kılıcıyla zavallı ihtiyarın başını gövdesinden ayırır…
Olanları görüp korkusundan abdestini kaçıran en yakınındaki başka bir yaşlıyı ‘’ ÇABUK BURAYA GEL ULAN’’ DİYE AZARLAYARAK YANINA ÇAÄžIRIR…
Kaçarak uzaklaşma şansı olmayan bu ikinci yaşlıya adama da ‘’SöYLE ULAN MORUK, BEN ÂLİM MİYİM YOKSA ZALİM MİYİM’’ diye aynı soruyu sorunca, o da kafası uçurulan diğer ihtiyar gibi içinden geçirmeye başlar…
‘’ÂLİMSİN DİYEN ARKADAÅžIMIN KAFASINI GöVDESİNDEN KOPARDI. GERİYE VERİLECEK BİR CEVAP KALDI O DA, BU ALLAH’IN BELÂSI ADAMA ZALİMSİN DİYEREK CANI KURTARMAK, LÂKİN BU ÅžEREFSİZ HAYDUDUN YÜZÜNE KARÅžI BEN NASIL ZALİMSİN DİYEBİLİRİM Kİ BAÅžKACA BİR ÇAREM DE YOK’’…
Sabırsızlanan haydut ikinci defa büyük bir hırs ve öfkeyle bağırır ‘’sabrımı taşırdın bre moruk, çabuk cevap ver, ben âlim miyim, yoksa zalim miyim?’’
İhtiyar adam da birincisi gibi tebessüm ederek ‘’ GÜZEL ÇOCUÄžUM, YAKIÅžIKLIM BENİM, ASLANIM, YİÄžİDİM, SEN ÇOK İYİ VE SEVİMLİ BİR ZALİMSİN’’ DER DEMEZ, öFKESİ DAHA DA KABARAN ADAM ‘’ sen kim oluyorsun da bana utanıp sıkılmadan ve de korkmadan zalimsin dersin’’ der ve onun da kafasını vurur…
Haydudun öfkesi daha da kabarık vaziyette üçüncü bir şahsı yanına çağırır lâkin adama daha soru dahi soramadan, adamcağız atın tepmesiyle feci bir şekilde can verir…
Caminin bundan sonraki cemaati, imam ve müezzin efendiler de dâhil olmak üzere, daha haydut tarafından çağırılıp kendilerine de aynı sorular sorulmadan, teker teker oldukları yere yığılıp korkularından can verirler…
Bu arada haydudun gözü, caminin bahçe duvarına yaslanmış vaziyette olanları büyük bir soğukkanlılıkla seyreden KöYÜN DELİSİNE takılır ve hemen yanına gelmesi için bağırır…
Haydut tarafından, dördüncü şahıs olarak çağrılan köyün delisi, haydudu ciddiye bile almadan ‘’ NE VAR ULAN, BİR ÅžEY Mİ SöYLEDİN’’ diyerek, ağır usul adımlarla gerine gerine haydudun yanına yaklaşır ve ‘’NE DİYECEKSİN BRE MEL’UN’’ diye çıkışır…
Haydut, dördüncü kişi olarak yanına çağırdığı köyün delisine de aynı soruyu sorunca, köyün delisi ağzına tıka basa doldurduğu tükürüğünü haydudun yüzüne boca ettikten sonra, büyük bir cesaret ve de öfkeyle bağırmaya başlar;
‘’ ULAN! SEN NE ÂLİMSİN NE DE ZALİMSİN!
SEN, KUR’AN VE PEYGAMBER EFENDİMİZ HZ. MUHAMMED’İN SÜNNETULLAHI’NDAN YÜZ ÇEVİRMİÅž, HAKK KA-HUKUKA-ADALETE RİAYET ETMEYEN, MİLLETİNE VE TöRESİNE ZERRECE SAYGISI KALMAMIÅž, RİYÂKÂR-MÜNÂFIK-HARAM VE HELÂL DEMEYEN, RÜÅžVET VE İLTİMASIN HÂKİM OLDUÄžU, ZİNANIN SERBEST BIRAKILIP, DOMUZ ETİNİN MÜBAH KABUL EDİLDİÄžİ BU KASABA HALKININ BAÅžINA CENAB-I ALLAH ZÜL CELÂL HAZRETLERİNİN GöNDERDİÄžİ BİR BELÂY-I MÜSİBETSİN. SENİ AYAÄžIMIN ALTINA ALIP TAHTAKURUSU GİBİ EZMEDEN TEZDEN BU KASABAYI TERK ET’’…
Köyün delisinin bu ağır sözleri karşısında bütün cesaretini kaybeden haydudun önce elinden kılıcı ve sonra kendisi attan aşağıya düşerek, yara bere içinde kaldığı yerden köyün delisine bakar ve; ‘’DOÄžRU SöZE KARÅžI NE SöYLENİR Kİ CANIMI BAÄžIÅžLA, BUNDAN SONRA BİR DİLİM EKMEÄžE SENİN YANINDA KULUN- KöLEN OLARAK YAÅžAMAMA MÜSAADE ET’’ diyerek yalvarmaya başlar…
BU YAZIYI NİÇİN Mİ YAZDIM…
-- ATIN ÜZERİNDEKİNİ %13 NÜZ ÇOK İYİ TANIYORSUNUZ…
-- KELLELERİ VURULAN VE BUNU HAK EDEN ( %50) CEMAAT DE BELLİ…
-- KASABANIN İSE İSMİNİ SöYLEMEYE GEREK VAR MI, YAKINDA EYALETLERE BöLÜNECEK…
-- BURADA MERAK EDİLMESİ GEREKEN; BöYLE BİR DELİMİZİN NE ZAMAN ÇIKACAÄžADIR…
ANLATMAK İSTEDİÄžİM O Kİ; DELİSİZ BİR MİLLETİN YAÅžAMA ÅžANSI YOKTUR. BİR MİLLETİN HÜR VE BAÄžIMSIZ OLARAK, IRZI- NAMUSU VE ÅžEREFİ TEMİNAT ALTINDA YAÅžAMA ÅžANSI, BAÄžRINDAN ÇIKARDIÄžI DELİLERİN SAYISIYLA DOÄžRU ORANTILIDIR…
BİR HATIRLATMA DA; 12 HAZİRAN GÜNÜ, KELLEMİZİN ÜÇÜNCÜ DEFA VURULDUÄžU TARİHTİR...
DöRDÜNCÜ DEFA KELLELERİMİZİ VURAMAYACAKLAR...
DELİLER YOLDA...