1 sayfadan 1. sayfa

ÖLÜMÜN ADRESİ YOKTUR..

İletiTarih: Sal Mar 27, 2012 5:31 am
Hacegan__
Sayın Sanalkahve dostlarım Yazıma merhum Yunus’un bir şiirinden alınan bölümle girmek istiyorum.

Ana rahminden indik dünya ya
Bir kefen aldık döndük mezara.

Hayatı sadece iki mısra ile ne kadar güzel özetlemiş merhum Yunus değil mi?Rahimden, Er Rahim’e dönmek aslında bu yolculuk.Er Rahim’den rahime,rahimden Er Rahim’e, yoksa bir döngü olmasın sakın!
Doğduğunda beyaz bezlere belenen bebekler yıllarca yaşayıp tekrar geldikleri yere dönerlerken bir defa daha beyaz bezlere belenerek dönüyorlar Yaradanın huzuruna.Beyazlık masumiyeti,temizlği temsil eder bilirsiniz.Gelinlik çağına gelen kızlarımız bembeya gelinlikle evlerinde çıkmayı murad ederler.Yani herkese; bakın ben tertemiz bir şekilde evimden başka bir eve misafir gidiyorum demek ister.İnsanda ilk doğduğunda tertemizdir aslında. Tertemiz geldiği yere geri dönmesi arzu edilir.Belki de yaşarken bedeni,ruhaniyeti ne kadar kirlenmiş olursa olsun bir insanı siyah,yada kahverengi bir kefenle öbür aleme göndermezler.Yine beyaz bez tercihedilir.Yine masumiyeti düşünülür,belki de Allah tan böylelikle de olsa bir af dilenmek istenir.
İki beyaz arasına karayı yerleştirmek çok kolay iken,beyazı yerleştirmek çok marifet ister.Çoğu zaman insan teeddüb eder yaptıklarından,pişmanlıklar yaşar,gelgitler dolanır içinde derinden derinden,ne beyaz olmayı becerebilir,ne kara olmayı.Kaderi gri bir yaşamdan ibaret olur böylelerinin.Araf halinin temmsilcileri gibi görürüm ben böyle insanları.Yeteneksizliklerinden değildir yaşadıkları,belki de bir kaçamak sevdasıdır yaptıkları,kendilerini aldatma pahasına da olsa.Düşünmezler sonucunu.O an ki rahatlık mest eder onları,bilmezler ki asıl rahatlık varacakları daimi yerdedir.Sadece başta nefsim olmak üzere acırım bu hallere.Düşeriz bizlere yakışmayan hallere,düşeriz gıybet makinalarının bıtıraklı dillerine.
Ölümün yaşı yoktur.Tefekkür ederim bazen.Doğmadan anne rahminde ölen bir çocuğu,düşünürüm daha beş yaşına gelmemiş kurşunlar yemiş çocuğu,ya da ömrünün gencecik baharında telli duvaklı gelin olamadan giden kızcağız ya da damatlığı görülmeden şehit olan yiğit delikanlıları.Var mı,bana söylermisiniz ?bunların ölümlerinin yaşla,tecrübeyle,sağlıkla alakası.İlla yetmiş yaşına gelmek,illa emekli olmak,illa hedeflerini gerçekleştirmeden ölmemek diye bir şey.
Bazen elli çeşit hastalığa düçar olan bedeninle ölümü beklerken,ölüm oyun yapar sana.Seni hastalıktan değil,trafik kazasından alır götürür.Beklenti ne iken sonuç ne oldu?Aldanmamak lazım sağlık,sıhhat afiyete,kenserli bir hasta yıllarca yaşarken,sağlıklı bir kişi bir deprem anında ölümü soluklayabilir ansızın.
Ölüm kol geziyor,caddelerde,evlerde,ilaç kokulu hastanelerinin koridorlarında,bindiğiniz arabada.sayayım mı daha?Analdınız aslında nedemek istediğimi siz.Hayat dalaga geçilecek bir arena değildir.Aslanlarpençelerini bileleyip dururken siz kendinizi nasıl güvende hissedebilrisiniz,söylermisiniz bana?
Bir pamuk ipliğine bağlı yaşam sürerken,hayata neden tonlarca ağırlıkla bağlanmaya çalışrsınız?Bu bir tezat değil midir?Neden hep dünya,dünya der durusunuz.Dünyaların çift olduğunu söyleyen olmadı mı sizlere?Adalet için terazinin dengeli olması lazım iken,neden terazinin bir gözü hep ağır basar dünyanızda, bunun hiç muhasebesini yaptınız mı?Sorular,sorular,sorular..Önemli olan bu sorulara mantıklıca cevaplar.
Şeytanın sofrasından nemalanmak marifet olsaydı,bizlere öyle biryol çizilirdi.Yol gittiğiniz yolmu dur,yoksa paralel bir yolu gerçek mi sanıp aldanıyorsunuz!
Evet sevgili dostlar; yaşamın hak olması gibi,ölmek te bir haktır.Eğer bedeninizde bir ruh emaresi varsa ölmekte en tabii hakkınızdır.Ama ölmeden önce ölmeyi hiç denediniz mi?Bunu elbetteki ibret ve tefekkür babında söylüyorum.Afedersiniz ağızdan yedikleriniz belli bir süre başka yerlerden geri çıkıyorsa,bu hayat yemeye,içmeye dayalı bir hayatsa,ya da benzini olmayan bilmem kaç milyarlık arabanın benzinsiz bir milim dahi ileri gidemeyeeceği düşünülürse bu nasıl bir hayattır düşünmek lazımdır!Demek ki hayat sadece madde olmamalıdır.Hayat sadece midenin şişkin olması da değildir.Bunun bir de mana yönü vardır.Bedeni tıka basa doyarken,ruhunu aç bırakan insanlara şaşarım.İşte tam bu noktada sözüm onlaradır.Beyler kaçtığınız ölüm pusu kurmuş sizi bekliyor,haytınız tehlikededir,lütfen gereken tedbirlerinizi alınız.Ölümün sizi ne zaman,nerede ziyaret edeceği hiç belli olmaz.Çünkü ; ÖLÜM ADRES SORMAZ...Rabbim bizlere ölümün hayırlısını versin inşallah amin ecmain Hacegan...

Re: ÖLÜMÜN ADRESİ YOKTUR..

İletiTarih: Sal Mar 27, 2012 11:04 am
Asri_Saadet
Emegine Yüregine Saglik Hacegan Kardesim Paylasim icin sagolasin allah razi olsun

Selam ve Dua ile

Re: ÖLÜMÜN ADRESİ YOKTUR..

İletiTarih: Sal Mar 27, 2012 12:13 pm
Hacegan__
Asri_Saadet kardeşim Allah hepimizden razı olur inşallah amin ecmain.

Re: ÖLÜMÜN ADRESİ YOKTUR..

İletiTarih: Sal Mar 27, 2012 2:49 pm
paradist
Ana rahminden indik dünya ya
Bir kefen aldık döndük mezara
Emeğine yüreğine sağlık abicim durmak yok devammmm))))

Re: ÖLÜMÜN ADRESİ YOKTUR..

İletiTarih: Çar Mar 28, 2012 9:40 pm
ARAF_34
Bir pamuk ipliğine bağlı yaşam sürerken,hayata neden tonlarca ağırlıkla bağlanmaya çalışrsınız?Bu bir tezat değil midir?Neden hep dünya,dünya der durusunuz.Dünyaların çift olduğunu söyleyen olmadı mı sizlere?Adalet için terazinin dengeli olması lazım iken,neden terazinin bir gözü hep ağır basar dünyanızda, bunun hiç muhasebesini yaptınız mı?Sorular,sorular,sorular..Önemli olan bu sorulara mantıklıca cevaplar.
Şeytanın sofrasından nemalanmak marifet olsaydı,bizlere öyle biryol çizilirdi.Yol gittiğiniz yolmu dur,yoksa paralel bir yolu gerçek mi sanıp aldanıyorsunuz! Emeğine yüreğine sağlık abim