Ali diye bir oğlan varmış zamanında.Savaş patlak vermeden evvel gönül vermiş bir güzele, evlenmiş ve evliliğinin daha kırkı çıkmadan askere çağrılıvermiş.Ali sevdiğini anası ile bir başına bırakıvermiş ve askere gitmiş.Ali askere gitmesinden epey bir süre geçmesinden sonra savaşın bittiği haberi gelmiş köye Ali nin anası ile sevdiği mutluluk sarhoşu olmuşlar.Ali nin içinde bulunduğu grubun şehre dönüş tarihi belli olmuş bunun üzerine anası ve karısı başlamışlar hazırlığa.Ve o gün geldiğinde anası demişki:
-------------------------------------------------------------------------------- Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi aşan sayısız olayla karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek özel bir arşiv yaptım. 1976 yılında yaşanmış bir olayı size nakletmek istiyorum.
Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı. Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına gitmek istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı. Serap'ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım. Ve kısa ...
Adamın birinin evinde yangın çıkmış. Komşuları yardıma koşmayıp olayı seyretmeye başlayınca iş başa düşmüş.. İlk önce oğlunu yangının içerisinden çıkarıp dışarda beklemesini söylemiş. Dalmış tekrar duman ve ateşin içerisine, kızını çıkartmış dışarıya. Sonra karısını, sonra köpeği ve kedisini. Daha sonra dışarı hiçbir şey getirmeden 3 kere daha içeri girmiş çıkmış. Onu seyreden komşularından biri sormuş: - Niçin yanan eve girip çıkıyorsun dışarı hiçbir şey getirmiyorsun?" diye. - "Kayinvalidem içeride!" demiş adam; "arada bir girip çeviriyorum!". ...
Ahmet Bey 97, Hüseyin Bey ise 92 yaşına gelmiş. Bir gün Ahmet Bey Hüseyin Beyin evine yemeğe gitmiş. Dikkatini çekmiş, Hüseyin Bey karısına hitap ederken gülüm, hayatım, balım, tatlım, şekerim, sevgilim, ruhum gibi laflar kullanıyor. Bir ara karısı mutfaktayken yine, “bir tanem nerelerdesin, yemeğin soğuyacak” deyince, Ahmet Bey dayanamamış.
— Yahu dikkat ediyorum, karına ne iltifatlı laflar ediyorsun. Ballar, şekerler. Bunca seneden sonra olacak şey değil, bravo sana.
Hüseyin Bey şöyle bir arkasını dönüp karısının ...
Bir erkeğin düşünsel yeteneği, estetik birikimleri ne olursa olsun, hayatta durduğu kat, içine doğduğu kattır, tanıdığı İlk kadının, annesinin onu bıraktığı kat. Giyim zevkinin bulunmadığı bir bahçede doğduysanız, giyim zevkinizin gelişmiş olduğu bir bahçeye sizi ancak bir kadın götürür, sofraların inceliklerle donatılmadığı bir katta doğduysanız, incelikli sofraların bulunduğu kata sizi götürecek olan da bir kadındır. Birlikte olduğunuz kadın değiştiğinde, değişen yalnızca bir kadın değildir, hayatın neredeyse bütünü değişir, bir ...
Yüce Rabbimiz varlığını sınırlı ölçüde de olsa idrak etme yeteneğini insanoğlunun tüm benliğine yerleştirmiştir. Sınırlı iradi alanda isyan etse bile beşerin bizzat kendisi O’nun sonsuz kudretine tanıklık eder. İnsanın ufkunda ve içinde yer alan ayetler ,yaşayan her olgu ve olay yaratıcıya dair yeterince olağanüstü kanıt taşımaktadır. Kainattaki kozmoz(düzen)da insanın fıtrat ve vicdanını uyandırması ,kendine gelmesi ,kalbinde hakikatin pırıltılarını oluşturması için kafi derecede delil vardır. 20
İlahi kelama dayanan Kur’an ayetleri nasıl olağanüstü etki gücü ile ...
İbadetin Tevhidi bilinçle anlamlandırılması şarttır. İmanla küfür arasında sıkışıp kalan,şuurlu bir tercihin neticesi olmayan ibadet Allah katında makbul değildir. Çünkü Tevhid İnancı iki alanda iki egemen fikrini kabul etmez. Örneğin,Camiden çıkıp piyango kuyruğuna giren,bilerek ve tercih ederek,gönül rahatlığı ile günah işleyen kimse Allah’ın hükümranlık alanına tecavüzkar davranışlarından dolayı hem salih amellerinin hubutu (sıfırlanması ) ile karşı karşıya olup hemde gerçeği bile bile sürekli göz ardı ettiği için şirke düşmektedir. İnsan kimin emirlerine boyun eğiyor,baştacı ediyorsa ...
Ragıb el-İsfehani İlah kelimesinin kavramsal anlamını şöyle izah etmektedir: ”İbadet etmek suretiyle tapılan,yarattıklarının ihtiyaçlarını gören ,onları yöneten,her şeyin kendisine boyun eğdiği ,gözlerin idrak edemediği,(akılla kavranan )güç ve kuvvetin yegane sahibi olan kimse”4
Uluhiyette Tevhid’in ilk adımı ;yaratıcı bir ilah tasavvurunu kabul etmektir. Bütüncül bir tevhidi anlayışa sahip olmak için yeterli olmasa da,tahkiki bir kabule ulaşmadan önce yapılması gereken ilk iştir. Kasas suresi (28),68-70. ayetlerin mesajı ; uluhiyette tevhidin tebliğinin başlama noktasının “Yaratıcı bir ilah”fikrinin olması ...