Nevruz yeni gün demek. Farsça bir sözcük; nev yeni demek ruz ise gün… Baharın gelişi manasındadır. Toprağın canlanışı demektir. Yeniden doğuşudur yeryüzünün.
Ülkemde ne kadar da siyasi bir hale geldi şaşıyorum. Bayram niyetine demek yerine savaş niyetine kavga niyetine kargaşa niyetine herkes kollarını sıvıyor. Nevruz niyetine hücum borusu çalınıyor habire… “Nereye kardeş?” diye soracağım tuttu. Mazur görün. “Savaş mı var acaba?” diyeceğim geldi. Bir öfke nöbeti göğüsleri körük gibi şişirip indirirken, gözler fal taşı gibi ...
Sual: Tevbe edince çok büyük de olsa günahımız affolur mu? Tekrar günah işleme ihtimalinden dolayı, tevbe etmemek daha iyi olmaz mı? CEVAP Tevbe edenin günahları affolur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Tevbe eden kimse, hiç günah işlememiş gibi olur.)
Tekrar günah işlerim korkusu ile tevbeden vazgeçmemelidir! Günahkâr bir kul, tevbe edince, Cenab-ı Hak, hem o kulunun günahlarını affeder, hem de kulu tevbe ettiği için sevinir. İki hadis-i şerif meali: (Çölde devesini kaybedip sonra ...
Kaybettim onu… Galiba şurada idi diyerek her yere baktım, Tüm kutulara, defterlere, kitaplara… Mürekkep izlerini bile takip ettim sonu ona çıkar diye. Kalemimi kaybettim anlaşılan…
Yazmak zor geliyor diye gitti bu diyardan, Yazmak için değil, o yükü çekmek için bana yaren idi, Yazdıkça gözyaşları dökülüyordu, Yazdıkça biraz daha ağırlaşıyordu. Her hecede biraz daha hissediliyordu kelimelerin yükünün ne kadar ağır olduğu…
Kaybettim onu… Galiba şurada idi diyerek her yere baktım, Tüm kutulara, defterlere, kitaplara… Mürekkep izlerini bile takip ettim sonu ona çıkar diye. Kalemimi kaybettim anlaşılan…
Yazmak zor geliyor diye gitti bu diyardan, Yazmak için değil, o yükü çekmek için bana yaren idi, Yazdıkça gözyaşları dökülüyordu, Yazdıkça biraz daha ağırlaşıyordu. Her hecede biraz daha hissediliyordu kelimelerin yükünün ne kadar ağır olduğu…
Kaybettim onu… Galiba şurada idi diyerek her yere baktım, Tüm kutulara, defterlere, kitaplara… Mürekkep izlerini bile takip ettim sonu ona çıkar diye. Kalemimi kaybettim anlaşılan…
Yazmak zor geliyor diye gitti bu diyardan, Yazmak için değil, o yükü çekmek için bana yaren idi, Yazdıkça gözyaşları dökülüyordu, Yazdıkça biraz daha ağırlaşıyordu. Her hecede biraz daha hissediliyordu kelimelerin yükünün ne kadar ağır olduğu…
Kaybettim onu… Galiba şurada idi diyerek her yere baktım, Tüm kutulara, defterlere, kitaplara… Mürekkep izlerini bile takip ettim sonu ona çıkar diye. Kalemimi kaybettim anlaşılan…
Yazmak zor geliyor diye gitti bu diyardan, Yazmak için değil, o yükü çekmek için bana yaren idi, Yazdıkça gözyaşları dökülüyordu, Yazdıkça biraz daha ağırlaşıyordu. Her hecede biraz daha hissediliyordu kelimelerin yükünün ne kadar ağır olduğu…
Gözlerin geceyle arkadaş olmuş görmeyeli.. Duruşun denizin durgunluğuna benziyor, bakışlarının ışıkları sönmüş yılgın,ürkek ve suskun.. Çok şeyi mi kaybettirdi zaman sana, yoksa kazanamadıklarına mı üzülüyorsun? Kaç ay oldu geçti bensiz?... Sensiz geçtiği gibi.. ..Hatırlamıyorum, sanırım uzun oldu. Ne çok şey değişmiş öyle değil mi, aslında hiçbir şey değişmemişken... Yaşadıklarımız bir yana hayallerimiz vardı oysa gerçekleştirmek istediğimiz.. Sabahlara kadar oturup sohbet edecektik biz.. Bitmek bilmez hayallerimizle yanında ekmek arası umut da ...
İmanın ilk meyvesi merhamettir. Ondan uzak bir gönül zî-hayat (hayat sahibi, canlı) değildir. Her hayrın başı olan besmele ve fatiha Allah'ın (c.c.) Rahman ve Rahîm (merhamet) isimleri ile başlar. Peygamberler ve velîlerin hayat hikayeleri de merhamet menkıbeleri ile doludur.Allah'ın (c.c.) ahlakı ile ahlaklanmanın en tabiî neticelerinden biri, merhamet dolu engin bir gönle sahip olmaktır. İbadetlerin, bilhassa haccın hakîkatine böyle bir gönül ile kavuşulabileceğini Mevlana (k.s.) aşağıdaki şu hikayesi ile ifade eder:"Bir kişi hac ve umre ...
İbn-i Abbas (r.a.) Hazretleri´nden naklen , Muaz b. Cebel (r.a.) rivayet ediyor :
- Bir gün Resullullah (s.a.v.) ile beraberdik. Ensardan birinin evinde toplanmıştık. Tam bir cemaat olmuştuk. Sohbete dalmıştık. Bu arada , dışarıdan bir ses geldi :
- Ev sahibi , içerdekiler... Eve girmem için bana izin verir misiniz ? Benim sizden bir dileğim var.
Bunun üzerine , herkes Resullullah (s.a.v.) efendimizin yüzüne bakmaya başladı. Orda ve her zaman büyük oydu... İzin ...