Tut elimi annem Ah annem, canım annem. Gül bahçesi istemem Yüreğini açtın ya Yeter bana. Güllük gülistanlık benim için hayat... Ama annem düşündün mü hiç? Ya yorgun düşerse bu yürek.
Bakmaya bile kıyamadığım Kokusuna dayamadığım güller Solarsa bir hazan sabahı ansızın. Nasıl bakarım anne gökyüzüne? Dökülürken gözyaşların gökten. Ve nasıl dayanırım bu acıya?
Dökülen her yaprak yüreğimi yaralarken. Nasıl bakarım o viran bahçeye? Bir kıvılcımda, yanar yüreğim.
Müslümanlar birbirleriyle iyi geçinirler, geçinmelidirler. Çünkü bu bir sorumluluktur ve kaynağı da müberra kitabımız Kur’an-ı Kerim ve Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v.’in davranış ve sözleridir. Buna göre müslüman kimse merhamet sahibidir, çevresine karşı duyarlıdır, yardımseverdir, fedakâr ve destekleyicidir.
Rabbimiz, müberra kitabımız Kur’an-ı Kerim’de müminlerin vasıflarını beyan ederken şöyle buyurmuştur: “...inkârcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler.” (Fetih, 29)
Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v. de şöyle demiştir:
“Müslümanların birbirini sevme ve desteklemedeki durumları bir beden gibidir. Bedenin bir uzvu rahatsız ...
Allahü teâlâ Cuma gününü müslümanlara mahsus kılmıştır. Cuma günü öğle vaktinde, Cuma namazını kılmak, Allahü teâlânın emridir.
Allahü teâlâ, Cuma sû»resi sonundaki âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki, (Ey îmân etmekle şereflenen kullarım! Cuma günü, öğle ezânı okunduğu vakit hutbe dinlemek ve Cuma namazı kılmak için camie koşunuz! Alışverişi bırakınız! Cuma namazı ve hutbe, siz e başka işlerinizden daha faydalıdır. Cuma namazını kıldıktan sonra, camiden çıkar, dünya işlerinizi yapmak için dağılabilirsiniz. Allahü teâlâdan rızık bekleyerek çalışırsınız. ...
Bir tohum düşmeye görsün kucağına, önce onun korkusunu giderir şefkatle, sonra okşamaya başlar sevgiyle. Sevincinden tohum çatlar ve ümit filizlenir. Toprak, ihtiyacı olan gıdalarla besler, yemyeşil yapraklarla süsler misafirini. Rengârenk sebzeler, yanaklarında sıcak bir sevinçle gülümser toprağa. Alçak gönüllü toprak, tatlı bir tebessümle ortak olur sebzelerin sevincine.Bir fidan dikilmeye görsün, toprak, heyecanla sarılır köküne. Kırk yıllık dost gibi misafir eder fidancığı. Canından can, yüreğinden heyecan verir.Yağmura, rüzgâra karşı durur arkasında; ister ki fidanlar eğilmesin, kırılmasın. ...
Yaşlı adam, bir konfeksiyon mağazasına ait vitrine uzun uzun baktıktan sonra, ilerideki yeşillikte oynayan çocukların en zayıfına dönerek: Küçüüük!... diye seslendi. Bana biraz yardımcı olur musun? Çocuk, hafta sonlarında yaptıkları misket oyununu ilk defa kazanmış olmasına rağmen arkadaşlarını bırakıp geldi. 7-8 yaşlarındaydı ve üzerindeki elbiseler, -tek kelimeyle" dökülüyordu. Yaşlı adam, çocuğun saçlarını okşadıktan sonra Vitrindeki elbiseyi giymeni istemiştim, dedi. Bakalım üzerine uyacak mı? Çocuk, bu teklifi ilk önce şaka sandı. Ama adam son derece ...
Bu tarifi arkadaşım da görmüştüm aklımın bir köşesinde bu tarifi denemeliyim diye hep vardı, hem çok lezzetli, hem de çok pratik. Denemenizi şiddetle öneriyorum.
Malzemeler
1 kutu sıvı krema (200ml) 160g bitter çikolata 1 tatlı kaşığı tereyağı 1,5 paket petibör bisküvi (150g’lık paketlerden) Hindistan Cevizi Ceviz (dövülmüş) Hazırlanışı
Yapışmaz bir tencereye sıvı kremanın tamamını boşaltın, üzerine tereyağını ve bitter çikolatayı kırarak ekleyin. Ocakta kısık ateşte çikolatalar eriyene kadar ısıtın ve karıştırın. Karışım homojen bir hale ...
1-Aile reisliğini adilane yapmak: Erkek, üstlendiği büyük sorumluluğun bir karşılığı olmak üzere aile reisliği makamına oturur Çünkü o, bedenen daha kuvvetlidir ve aileyi idare etmek için daha güçlüdür Kadın, tıpkı gül gibidir; gül, yakıcı güneşe, rüzgâra ve kasırgaya dayanamadığı gibi kadın da, ağır ve yıpratıcı sorumluluklara dayanamaz
Şu bir gerçek ki: Devletlerde, milletlerde, iş yerlerinde, ailelerde huzurun sağlanabilmesi için, son sözü bir kişinin söylemesi lazımdır Her kafadan bir ses çıkarsa huzur olmaz ALLAH Teâlâ:
Duygusallık, din ahlakının yaşanmadığı toplumlarda olumsuz bir tavır olarak algılanmaz. Bu nedenle bu toplumlarda duygusallıktan kaynaklanan ‘alınma, yakınma, darılma, ağlama, içine kapanma, durgunluk, kıskançlık, kızgınlık’ gibi tavır bozuklukları, ‘insanın içinden gelen duygular’ olduğu öne sürülerek olabildiğince teşvik edilir. Allah korkusu, mümin kadını her türlü yapmacık tavırdan uzak tutar. Hiçbir zaman küçük menfaatler uğruna insanların hoşnutluğunu kazanmaya çalışmaz.
Oysa bu düşünce tümüyle yanlıştır. Özellikle de Kuran ahlakının yaşanmadığı toplumlarda hakim ...
Allah kadınla erkeği eşit yaratmamıştır. Her ikisini de insan olma yönünden, akıl, bilgi, kültür yönünden eşit olsa da, kadın erkekten daha duygusal daha hissidir. Erkek ise daha katı, olaylara daha sert,duygusal yoğunluğu az olan bir açıdan bakar. Bu psikolojik yönden farklılıktır. Biyolojik yönden, erkekte kas daha fazla iken kadında yağ daha fazladır. Bu durum erkeğin kadından üstün olduğunu göstermez.Kadın daha duygusal erkek daha az duygusal, kadın daha çok acır, sevgi hayatında daha önemli bir yer ...
İslâm Dîni, kadın hakları üzerinde titizlikle durmuş ve kadını, hiçbir nizâm ve sistemin veremediği müstesnâ bir makâma sâhip kılmıştır. Nitekim Cenâb-ı Hakk Kur’ân-ı Kerîm’inde:"Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır." buyurmuştur.Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz de erkekleri, kadınların hak ve hukûkunu gözetmeye dâvet etmekte ve bu konuda: "Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh’tan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh’ın bir emâneti olarak aldınız." buyurmaktadır.Başka bir hadîs-i şerîflerinde de: "Sizin en hayırlınız, ehline ...